İçeriğe atla

Walter Dandy

Walter Edward Dandy
Doğum6 Nisan 1886 (138 yaşında)
Sedalia, Missouri, ABD
Ölüm19 Nisan 1946 (60 yaşında)
Baltimore, Maryland
Ödüller1937, 1938 Nobel ödülü adaylıkları
Kariyeri
DalıNöroşirurji
Mikrocerrahi
Çalıştığı kurumlarMissouri Üniversitesi
Johns Hopkins Üniversitesi
EtkilendikleriHarvey Cushing

Walter Edward Dandy ; (6 Nisan 1886, Sedalia, Missouri - 19 Nisan 1946, Baltimore, Maryland) Amerikalı beyin cerrahı ve bilim adamı. Beyin cerrahisinin kurucu atalarından biri olarak kabul edilir. Beyin omurilik sıvısı dolaşımının tanımı, hidrosefalinin cerrahi tedavisi, ventrikülografi ve pnömoensefalografinin uygulamaya girmesi ve ilk yoğun bakımın oluşturulması dahil olmak üzere sayısız keşif ve yeniliklere imza atmıştır. Aynı zamanda intrakraniyal anevrizmanın klempe edilemesini (kapatılmasını) gerçekleştiren ilk kişiydi ve böylece vasküler nöroşirürji dalının da öncüsü olmuştur. 40 yıllık kariyeri boyunca 5 kitap ve 160'tan fazla bilimsel makale yayınlamıştır. Kariyerinin zirvesinde uyguladığı 1000'e yaklaşan ameliyat sayısı da ayrı bir önem taşımaktadır..

Dr Walter Dandy, İlk pediatrik nöroşirürjisyen

Yaşamı

Walter Dandy, İrlanda göçmeni olan demiryolu mühendisi John Dandy ile Rachel Kilpatrick'in tek oğluydu. 1903'te Missouri, Sedalia'da liseden ve 1907'de Missouri Üniversitesi'nden mezun oldu. Eylül 1907'de Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitime başladı. 1910 yılında 24 yaşınday mezuniyeti sonrası Harvey Cushing yönetimindeki deneysel tıp laboratuvarında çalışmaya başladı. 1911'de cerrahi ihtisasına başladı ve 1918'de ihtisasını tamamladı. Burada önce Cushing'in, ardından Hoyer ve William Halstead'in önderliğinde çalıştı.

1918'de Johns Hopkins Hastanesi'nde devamlı kadroda çalışmaya başladı ve ardından tamamen beyin cerrahisine odaklandı. Hoyer'in 1922'de Cincinnati Üniversitesi'ne geçmesinden sonra, Dandy'nin 1946'daki ölümüne kadar Johns Hopkins'teki tek beyin cerrahı olarak çalıştı.

1 Ekim 1924'te evlendi ve dört çocuğu oldu.

19 Nisan 1946'da kalp krizinden öldü. Maryland, Pikesville'deki Druid Ridge Mezarlığı'na gömüldü.

Nöroşirürjiye katkıları

Dandy, 1910'daki ilk bilimsel çalışmasında 2 mm'lik bir insan embriyosunun ayrıntılı anatomik tariflemesini gerçekleştirdi. 1911 - 1913 yılları arasında. hipofiz bezine kan akışının anatomi ve fizyolojisi üzerine çalıştı. 1913 ve 1914'te ise BOS'un üretimi, dolaşımı ve emilimi hakkında iki makale yayınladı. Hidrosefali'nin iki çeşit olarak oluşacağını bu dönemde çalışma arkadaşları ile tanımladılar.

Çoğu zaman Dandy'nin adı hidrosefali ile ilişkili konjenital bir hastalık olan "Dandy-Walker malformasyonu" tanımıyla hatırlanmaktadır. 1921'de Dandy, 4. ventrikülden beyin omurilik sıvısının dışarı akışının bozulmasından kaynaklanan bir hidrosefali vakasını yayınlamıştır. 1944'te Earl Walker, benzer bir 4. ventriküler obstrüksiyon vakasını tanımlamıştır.

1918 ve 1919'da . Dandy ventrikülografi ve pnömoensefalografi üzerine birkaç makale yayınlamıştır. Bu katkı için, Nobel Komitesi başkanı Hans Christian Jacobeus, onu 1933'te Nobel Ödülü'ne aday gösterdi. Pnömoensefalografi ilk kez beyin cerrahlarının X-ışınları kullanarak kafa içi neoplazmaları görmelerini sağlamıştır. Ya doğrudan beynin ventriküler sistemine (ventrikülografi) ya da bir lomber ponksiyon yoluyla subaraknoid boşluğa (pnömoensefalografi) hava verilerek gerçekleştirilen bir işlemdi. Dandy tarafından 1918'de önerilen ventrikülografinin sınırlamaları vardı, çünkü tanı amaçlı bir kafatası deliği uygulanmasını gerektiriyordu. 1919'da tanımlanan pnömoensefalografi, daha az invazivdi. İşlemler, 1970'lerde bilgisayarlı tomografinin kullanıma sunulmasına kadar intrakraniyal lezyonları teşhis etmek için yaygın olarak kullanılmıştır.

Dandy'nin beyin cerrahisine çoğu "ilk" kabul edilen katkıları;

Bu operasyonların çoğunun tekniğinin, Dandy tarafından tanımlanmalarından bu yana çok da değişmemiş olması önemlidir.

Nörovasküler cerrahiye katkı

Dandy'nin 1938'de intrakraniyal anevrizma kırpma operasyonunu tanımlaması, vasküler nöroşirürjinin ortaya çıkışına işaret ediyordu. Daha sonra Dandy, arteriyovenöz malformasyonların, arteriyovenöz fistüllerin ve ayrıca karotid-kavernöz fistülün cerrahi tedavisini de gerçekleştirdi. Dandy, 1944 tarihli "İntrakraniyal arter anevrizmaları" kitabında vasküler nöroşirürjideki deneyimini özetledi.

Dandy adının geçtiği tıbbi terimler[1]

  • Dandy Operasyonu - Prekaudal trigeminotomi. Trigeminal nevraljinin cerrahi tedavisi için retroganglionik nörotomi
  • Dandy I belirtisi - LIV-SI sinir kökleri bölgesine paravertebral olarak vurmak, bacağa yayılan ağrıya neden olur. Fıtıklaşmış diskleri teşhis etmek için kullanılır
  • Dandy II belirtisi - siyatik sinir fıtığı ve nörit nedeniyle radiküler kompresyon sendromunun ayırıcı tanısında kullanılır. Azalmış Aşil refleksi ve kas atrofisi yanında öksürürken ve ıkınma sırasında artan bacak ağrısını göstermektedir[2][3][4]
  • Dandy-Walker sendromu - Üçlü değişiklikle karakterizedir - 4. ventrikülün kistik büyümesi, serebellar vermisin kısmi veya tam aplazisi ve supratentoryal hidrosefali[5]
  • Dandy sendromu - Hasta hareket halindeyken "bir nesneyi atlama" hissi olarak kendini gösteren iki taraflı vestibüler disfonksiyon sendromudur.[6]
  • Dandy noktası - lateral ventrikülün arka kısmına ulaşmak için açılacak dliği gösteren nokta. Oksipital çıkıntının 3–4 cm önünde ve dışında bulunur[7]

Kaynakça

  1. ^ "Walter Edward Dandy (www.whonamedit.com)". 14 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2021. 
  2. ^ W. E. Dandy: Concealed ruptures in vertebral disks. Journal of the American Medical Association, Chicago, 1941, 117: 821—823
  3. ^ Recent advances in the diagnosis and treatment of ruptured intervertebral disks. Annals of Surgery, Philadelphia, 1942, 115: 514—520
  4. ^ Recent advances in the diagnosis and treatment of ruptured intervertebral disks. Annals of Surgery, Philadelphia, 1943, 118: 639—646
  5. ^ Leonard J.R., Ojemann J.G. Dandy-Walker Syndrome Youmans neurological surgery/ [edited by] H.Richard Winn Saunders, Philadelphia 2004 pp.3285-3288
  6. ^ • W. E. Dandy: The surgical treatment of Ménière’s disease.Surgery, Gynecology and Obstetrics, Chicago, 1941, 72: 421—425.
  7. ^ Практическая нейрохирургия: Руководство для врачей/Под ред. Б. В. Гайдара. — СПб.: Гиппократа, 2002. с. 560

İlgili Araştırma Makaleleri

Divertikül, sindirim kanalı çeperini geçen mukoza fıtığı. Sindirim kanalının her yanında görülebilirse de, en çok kalınbağırsakta oluşur.

Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.

Beyin ve sinir cerrahisi, nörocerrahi ya da nöroşirürji merkezi ve periferik sinir sistemi bozukluklarının mekanik müdahale yoluyla tedavisini yapan bir cerrahi uzmanlık dalıdır. Bu dalda uzmanlık alan tıp doktorlarına nörocerrah ya da nöroşirürjiyen denmektedir. Bu uzmanlık eğitiminin sonrasında daha üst ihtisas dalları olarak spinal, fonksiyonel, tümör, vasküler, pediatrik nöroşirürji gibi dalları da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Bel fıtığı</span>

Bel fıtığı, bel bölgesi omurları arasında yer alan disk adlı yapının sinirlerin ve omuriliğin geçtiği kanala doğru yer değiştirmesi sonucu çıkan ağrılı durumların tümüne verilen tanımlamadır. Lomber disk hastalığı fizik tedavi ve rehabilitasyon, nöroşirurji ve algoloji bölümlerinin çalışma sahası içindedir.

Mahmut Gazi Yaşargil, Türk bilim insanı ve tıp hekimi.

<span class="mw-page-title-main">Hidrosefali</span> beyin ventriküllerinde ve boşluklarında normalin üzerinde BOS birikmesi

Hidrosefali, "beyinde su toplanması" olarak da bilinen, beyin ventriküllerinde ve boşluklarında normalin üzerinde BOS birikmesi durumudur. Bu durum kafatasının içindeki kafa boşluğunda basıncın artmasına ve kafanın artan ölçüde büyümesine, kasılmalara ve zihinsel engelli olma sonuçlarına yol açabilir. Bu terim hidro (su) ve sefali (kafa) terimlerinden türemiştir.

Bu listede önemli ve sık görülen nörolojik bozukluklar, semptomlar, bulgular ve sendromlar alfabetik olarak sıralanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nörofizyoloji</span> psikoloji ve nörobilim branşı

Nörofizyoloji sinir sisteminin işleyişi ile ilgilenen bir fizyoloji ve sinirbilim dalıdır. Temel nörofizyolojik araştırmanın birincil araçları arasında yama kelepçesi, voltaj kelepçesi, hücre dışı tek birimli kayıt ve yerel alan potansiyellerinin kaydedilmesi ve ayrıca kalsiyum görüntüleme, optogenetik ve moleküler biyoloji gibi elektrofizyolojik kayıtlar bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Embolizm</span> Atardamar, arteriyol ve kılcal damar hastalıkları

Embolizm, bir kütlenin kan akımıyla sürüklenerek damarları tıkamasına embolizm (embolism), bu cisme embolus denir. Kan akımıyla sürüklenen kütle maddenin her türden fiziksel niteliğini taşıyabilir. Bir embolizm sürecinin etkisi, embolusun kaynağı ve izlediği yol ile belirlenir. Trombuslardan kökenli emboluslar en sık görülen embolizm türünü oluşturur (tromboembolizm).

<span class="mw-page-title-main">Kolloid kist</span>

Kolloid kist, beynin kanser özelliği göstermeyen iyi huylu tümörlerinden biridir. Epitel doku ile kaplı bir kapsül ve jelatinöz içeriğe sahip kistik bir yapı özelliği gösterir. Neredeyse hemen her zaman 3. ventrikül komşuluğunun hemen önünde, foramen monro'ya yakın komşuluk içerisinde bulunur. Konumu nedeniyle obstrüktif hidrosefali ve kafa içi basıncının artmasına neden olabilir. Kolloid kistler intrakraniyal tümörlerin % 0,5-1'ini temsil eder.

<span class="mw-page-title-main">Subaraknoid kanama</span> Subaraknoid aralığa kanama

Subaraknoid kanama, araknoid membran ile beyni çevreleyen pia mater arasındaki alan olan subaraknoid boşlukta meydana gelen kanamalardır.

Serebral şantlar hidrosefaliyi tedavi etmede veya şişen beyine bağlı artmış kafa içi basıncı azaltmak için beyin omurilik sıvısı boşaltmak için kullanılır. Eğer hidrosefali tedavi etmezse artmış kafa içi basıncına beyin kan dolaşımın bozulmasına, enfarkt ve kanamalara ve ölümcül olabilen herniasyona, geri dönüşsüz beyin hasarına ve ölüme sebep olabilir. Şantlar çok çeşitli olmakla birlikte en sık kullanılanı, bir kranial ventriküle bağlı uc, buna bağlı tek yönlü çalışan bir valf ve ona bağlı olan, genellikle peritona yerleştirilen bir alt uçtan oluşur. Şantlar arasındaki farklar üretildikleri malzemeler, kullanılan valfin çeşidi ve valfin programlanabilir olup olmamasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kafa içi basıncı</span> kafatası içerisinde kan, BOS ve beyin dokusunun oluşturduğu basınç

Kafa içi basıncı (KIB) veya intrakraniyal basınç (İKB) kafatası içerisindeki Beyin-omurilik sıvısı ve beyinin oluşturduğu basınçtır. Ölçü birimi milimetre-cıva (mmHg)'dır. Düz zeminde uzanan sağlıklı bir erişkinde normal aralık 7-15 mmHg aralığındadır. Vücut kafa içi basıncını denge halinde tutmak için bir takım mekanizmalara sahiptir. Kafa içi basıncında 1 mmHg civarında oynamalar meydana gelebilir. Bunlar pozisyon, beyin omurilik sıvısının emilimi veya üretimi esnasında olur ve hızla dengelenir. Kafa içi basınç değişikliklerine sebep olan etkene bağlı olarak kafatası sabit bir hacime sahip olduğu için içerideki diğer bileşenlerde hacimsel değişimler meydana gelir. Öksürmek veya ıkınmak gibi bazı manevralardan sonra da göğüs içi ve karın içi basıncındaki artışa bağlı ana toplar damarlar üzerindeki basınç ve dolayısıyla direnç artacağından kafa içi basıncıda yükselir. Normal şartlarda kafa içi basıncı sağlıklı bir erişkinde 7-17 mmHg civarındadır. Bu değerin 20 mmHg'nin üstine çıkması durumunda artmış kafa içi basıncı veya kafa içi hipertansiyonu olarak adlandırılır ve tedavi gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Radyocerrahi</span>

Stereotaktik radyocerrahi, beyin dokusuna veya sinir hücrelerine müdahale etmek için enerjiden yararlanan tıbbi uygulamalar bütünüdür. "Stereotaktik" kelimesi, radyasyonu düzlemsel bir şekilde iletmek için 3 boyutlu bir koordinat sisteminin kullanımını ifade eder. Radyocerrahi, ilk olarak 1951 yılında İsveçli beyin cerrahı Lars Leksell tarafından " intrakraniyal bölgeye stereotaktik olarak yönlendirilmiş tek bir yüksek doz radyasyon fraksiyonu" olarak tanımlanmıştır. "Radyocerrahi", hedefini ortadan kaldırmak adına tek seferli yüksek doz radyasyon kullanımını ifade eder. "Cerrahi" kelimesinin "radyocerrahi" isminin bir bileşeni olmasına rağmen, aslında cerrahi bir müdahale yoktur. Tedavinin temelini, terapötik radyasyon, tümörü tedavi etmek için yüksek enerjili fotonların gönderilmesi oluşturur. Tek bir yüksek doz radyasyonun tümörü tedavi ettiği mekanizma tam olarak açıklanamamaktadır. Ancak yüksek dozlar, tümör hücrelerinin ve komşu kan damarlarının, "apoptoz" adı verilen hücre ölümüne yol açan koordineli bir dizi olaya maruz kalmasına neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">İntraserebral kanama</span>

İntraserebral kanama, beynin dokularına, ventriküllerine veya her ikisine birden kanamadır. Kafatasında bir tür kanamadır ve bir tür felçtir.

<span class="mw-page-title-main">Feyyaz Berkay</span>

Feyyaz Berkay, Türk tıp doktorudur. Türkiye'de Beyin ve sinir cerrahisi alanının öncülerindendir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirürji kürsüsü kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">İntrakraniyal anevrizma</span> serebrovsküler hastalık

Beyin anevrizması veya Serebral anevrizma olarak da bilinen intrakraniyal anevrizma, çoğunlukla bir serebral arter duvarındaki zayıflık sonucu damarda lokal bir genişleme veya balonlaşmanın gerçekleştiği serebrovasküler hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Endovasküler koil uygulaması</span>

Endovasküler koil uygulaması, intrakraniyal anevrizmalar ve vücuttaki bazı kanama odakları için uygulanabilen damar içi bir tedavi yöntemidir. İşlemde mikrocerrahi ile çıkartılabilir nitelikte platin teller kullanılarak anevrizmaya giden kan dolaşımınının azaltılması ve bu sayede damar içinde oluşmuş boşluktaki kan akımının giderilmesine dayanmaktadır. Serebral anevrizmalar için iki ana tedaviden biridir. Diğer tedavi yöntemi cerrahidir ve klipsler aracılığı ile ilgili damar bölgesinin kapatılmasına dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Pitozis</span>

Pitozis veya blefaropitozis, sarkan veya aşağı inmiş olan üst göz kapağı durumudur. Bireyin kasları yorulduğunda, uzun süre uyanık kaldıktan sonra bu durum daha net gözlenebilir. Bu duruma bazen "Whitaker gözü"de denir, ancak bu terim normalde ambliyopi durumunu ifade eder. Yeterince şiddetliyse ve tedavi edilmezse, sarkık göz kapağı ambliyopi veya astigmatizma gibi başka durumlara neden olabilir. Bu nedenle, bu bozukluğun çocuklarda görme gelişimini engellemeden önce küçük yaşta tedavi edilmesi özellikle önemlidir.

Nöroloji ve nöroşirürji uygulamaları tarih öncesi zamanlara kadar uzanır. Ancak akademik çalışmalar 16. yüzyıla kadar başlamamıştır. Gözlemsel bilimden yola çıkarak, sinir sistemine ve nörolojik hastalıklara ve bunlara olası müdahalelere yaklaşmanın sistematik bir yolu zaman içinde gelişmiştir.