İçeriğe atla

Vurun Kahpeye

Vurun Kahpeye
Halide Edip'in 1926 tarihli romanının yeni harflerle yapılmış 1943 tarihli ilk baskısı
YazarHalide Edib Adıvar
TürRoman
Yayım1926
YayımcıÖzgür Yayınları
ISBN975-447-086-3

Vurun Kahpeye, Halide Edip'in ikinci romanı. 1923 yılı sonlarında Akşam gazetesinde tefrika edildi ve 1926'da ilk defa kitap olarak yayımlandı.[1] Türk sinemasında 1949, 1964 ve 1973 yıllarında olmak üzere üç kez beyaz perdeye aktarıldı.

Konusunu Millî Mücadele günlerinden alan roman ilk kez 1923 yılında basıldı. Romanda, idealist İstanbullu öğretmen Aliye’nin Anadolu’da bir kasabaya gidişi ve bölgede Milli Mücadele düşüncesine destek faaliyetleri aktarılır. Romanda, bölge halkının Millî Mücadele’ye bakışı, söz konusu mücadelenin sembolü konumuna gelmiş Kuvâ-yi Milliye oluşumunu algılayışının yanı sıra çözülen Osmanlı devlet mekanizmasının temsilcileri ve eski düzen karşıtları yansıtılır.

Eleştiri

Selim İleri’nin değerlendirmesi[2] şöyledir:

Trajik olan, vatan savunmasında, vatan hainiyle vatanseverin zorunlu ayrılığıdır. Halide Edib, bu ayrılığı deşerken, tanıklık ettiği, vatanseverler arasında yer aldığı acı günlerin derin heyecanı altındadır. Vurun Kahpeye'nin hemen bir oturuşta yazılmış, hadiyse aralıksız, kesintisiz bir zaman diliminde kaleme getirilmiş coşku romanı olduğunu neden söylemeliyim? Yetmişi aşkın yıl sonra, Vurun Kahpeye, toplumların yükselişinde ve sancısında 'eğitim'in önemini vurgulayısıyla yine gündemde. Eğitime kavuşamamış kişilerin git git vatan hainliğine, nihayet insanlık düşmanlığına yol alabileleceklerini, bu büyük tehlikeyi söylüyor.

Hasan Bülent Kahraman ise "Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı - Temel eserlerimiz" başlıklı incelemesinde[3] romana şöyle değinmektedir:

'Sinekli Bakkal', 'Yaban'ın erken planıdır. Arkasındaki sorunsallar Yaban'a nereden gelindiğini gösterir. Ayrıca, 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başında Osmanlı yaşamının bugün de tartışılan arayışlarına bir ışık düşürür. 'Vurun Kahpeye' ise Kurtuluş Savaşı döneminin neredeyse bugün de tıpa tıp aynı olan ideolojik açılımının bir uzantısıdır.

Kaynakça

  1. ^ Çeli, Bahriye (1996). Türk romanında kadın: 1923-38 dönemi. Simurg. 
  2. ^ http://www.edebik.com/kitap.php?sayfa=ayrinti&kitap_id=403 []
  3. ^ http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=2280 4 Kasım 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Radikal Gazetesi Kitap Eki, 31/10/2003

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Halide Nusret Zorlutuna</span> Türk yazar ve şair

Halide Nusret Zorlutuna, Türk şair, yazar, öğretmen.

<span class="mw-page-title-main">Turancılık</span> Ural-Altay kökenli halkları birleştirmeyi hedefleyen pan-milliyetçi

Turancılık veya Pan-Turanizm, tüm Ural-Altay kavimlerinin birliğini savunan siyasi görüş. İlk olarak Macarlar, Finler, Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber Tunguzlar, Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi olarak ortaya çıkmıştır. Türkçü ve Turancı olan Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde Turancılığın; Macarları, Moğolları, Tunguzları, Finuvaları içine alan bir kavimler karması olmadığı görüşünü belirterek Turancılığı Türk halkları ile sınırlandırmış ve Türkçülük ile aynı anlamda kullanmıştır. Turancılık bugünkü Türkî devletlerde bu şekilde benimsense de esas olarak Fin tarihçi Matthias Alexander Castrén tarafından Ural-Altay kavimlerinin birliğini sağlamak amaçlı ortaya atılmış bir görüştür.

Türk edebiyatında roman, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir yazım türüdür. Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak Türk edebiyatına girmiş olup, Fransız edebiyatından eserler başta olmak üzere ilk Türkçe örnekleri çeviri eserlerde gözlemlenmiştir. Şemseddin Sâmi’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri sıklıkla "ilk Türkçe roman" olarak adlandırılsa da daha önce yazılmış başka romanlar da mevcuttur. Fransız romantizm akımından etkilenmiş ve ağırlıklı olarak aşk ve "yanlış batılılaşma" konularını ele almış ilk Osmanlı romanları genellikle oldukça zayıf olup, karakterler yüzeysel işlenmiş ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmıştır. Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde romanlar gelişmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şükûfe Nihal</span> Türk şair

Şükûfe Nihal Başar, Türk şair, öğretmen, eylemci ve aktivisttir.

<i>Ateşten Gömlek</i> Halide Edib Adıvar tarafından yazılan roman

Ateşten Gömlek, Halide Edip Adıvar'ın savaş sırasında yaşanan bir aşk öyküsünü konu edinen ve 1922 yılında Kurtuluş Savaşı devam ederken tefrika edilmiş olan romanı.

Manda, I. Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş kabul edilen ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen yetkidir. Geleneksel sömürgeciliği tasfiye etmeye yönelik bir proje olarak düşünülmüş, ancak uygulamada geleneksel sömürgeciliğe benzer sonuçlar doğurmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sultanahmet Mitingleri</span> 1919da İzmirin İşgali üzerine düzenlenen mitingler

Sultanahmet Mitingleri, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in İşgali üzerine Türk Ocağı ve Karakol Cemiyeti tarafından İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda ilki 23 Mayıs 1919'da düzenlenen, her birine yaklaşık 150-200 bin kişinin katıldığı dört mitingdir.

<span class="mw-page-title-main">Yakup Kadri Karaosmanoğlu</span> Türk yazar, diplomat

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk yazar ve diplomattır. Türk Dil Kurumunun kurucularındandır.

<span class="mw-page-title-main">Halide Edib Adıvar</span> Türk yazar, öğretmen ve politikacı (1884–1964)

Halide Adıvar, Türk yazar, siyasetçi, akademisyen ve öğretmen. Halide Onbaşı olarak da tanınır.

<i>Baba ve Piç</i> Elif Şafakın 2006 tarihli romanı

Baba ve Piç, Elif Şafak'ın 2006 yılının Mart ayında Metis Yayınları tarafından ilk basımı gerçekleşmiş romanıdır. İstanbul-Amerika arasında, biri Türk diğeri Ermeni asıllı iki aile üzerinden Türk-Ermeni ilişkilerini 90 yıllık bir zaman dilimi içerisinde inceleyen bir romandır. Eserde Türk-Ermeni ilişkilerine her iki cepheden bakılmış, Amerika'daki Ermeni diasporası ile Türkiye'deki Türklerin birbirlerine bakış açıları Kazan ve Çakmaçıyan aileleri arasındaki tesadüfi ilişkilerle anlatılmıştır. Ayrıca eserde Türk-Ermeni sosyal yaşamı irdelenmiş, Türk ve Ermeni toplumları arasında var olan ortak his ve düşüncelerden de bahsedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı konulu romanlar</span>

Türk edebiyatında Kurtuluş Savaşı konulu romanlar, 1919-1922 yılları arasında gerçekleşen Türk Kurtuluş Savaşı'nın sosyal, ekonomik, kültürel, askeri ve edebi etkileri olmuştur. Bu savaşlar, Türk edebiyatında özellikle Millî Edebiyat dönemine denk gelen eseler için bir konu seçimi olmuştur. Kurtuluş Savaşı'nı konu edinen bazı romanlar o dönemde geçmektedir fakat doğrudan Kurtuluş Savaşı'nı anlatmamaktadır. Bazı eserlerde ise ateşkes dönemi ile işgal altındaki İstanbul yüzeysel olarak ele alınmıştır.

Türkün Ateşle İmtihanı, Halide Edib Adıvar'ın Milli Mücadele yıllarında eşi Adnan Adıvar ile Anadolu' da geçirdikleri günlerden, Zafer'in kazanılıp İstanbul'a dönmelerine kadar olan döneme ait anılarını içeren kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Nedim Gürsel</span> Türk yazar

Nedim Gürsel, Türk yazardır. İktisatçı Seyfettin Gürsel'in kardeşidir. Leyla Gün Gürsel ve Dilay Alin Gürsel adında iki çocuk babasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Pierre Loti</span> Fransız yazar (1850 – 1923)

Pierre Loti, asıl adı Louis Marie Julien Viaud, Fransız romancı. Pierre Loti isminin yazara, kimi kaynaklara göre öğrencilik yıllarında; kimi kaynaklara göreyse, 1867 yılında yaptığı Okyanusya seferi sırasında, Tahitili yerliler tarafından verildiği söylenir. "Loti", egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir.

<i>Vurun Kahpeye</i> (film, 1949) 1949 filmi

Vurun Kahpeye, Lütfi Ömer Akad'ın 1949 yapımı filmi. İftira sonrası linç edilen Aliye Öğretmenin hikâyesini konu edinmektedir. Film, Halide Edib Adıvar'ın 1923 yılı sonlarında Akşam gazetesinde tefrika edilen ve 1926'da ilk defa kitap olarak yayınlanan aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanmıştır. Roman, toplamda üç defa sinemaya uyarlanmış ve bu, ilk uyarlamadır. Başrolde Aliye Öğretmeni canlandıran Sezer Sezin vardır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Esat Uras</span> Türk siyasetçi

Ahmet Esat Uras, Türk siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Erzincan Beyliği</span> Türk beyliği

Erzincan Beyliği, Erzincan Emirliği veya Mutahharten Beyliği, 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında hüküm süren Anadolu Türk Beyliklerinden biri.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda sahne sanatları</span> Osmanlı Devleti bünyesindeki tiyatro, sinema, müzik, dans, opera, gölge oyunu gibi sahnede icra edilen sanat türlerinin genel adı

Osmanlı'da sahne sanatları, Osmanlı Devleti bünyesindeki tiyatro, sinema, müzik, dans, opera, gölge oyunu gibi sahnede icra edilen sanat türlerinin genel adıdır. 18. yüzyıla kadar kukla, meddahlık, Karagöz ve Hacivat ve ortaoyunu gibi geleneksel Türk tiyatrosu olarak adlandırılan sahne sanatları egemendir. 18. yüzyılda başlayan batılılaşma çabaları ile çağdaş anlamdaki tiyatro, opera ve daha sonra sinema sergilenmeye başlanmıştır.

Millî Edebiyat Dönemi, II. Meşrutiyet ile Cumhuriyet'in ilk yılları arasında faaliyet gösteren edebiyat akımıdır. Genellikle Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp'in Genç Kalemler dergisinde savundukları Yeni Lisan Hareketi ile başlatılır. Dilde sadeleşme, şiirde aruzun yerine aruz ölçüsü, içerikte halkın sorunları ve yerli yaşam Millî Edebiyat Dönemi'nin temelini oluşturur. Bu dönemde Türk edebiyatı Doğu ve Batı taklitçiliğinden kurtarılmaya çalışılmış, yalın bir anlatım benimsenmiştir. Ayrıca Türk kültürü ve tarihi, incelenmemiş bir hazine olarak kabul edilmiştir.