İçeriğe atla

Volkanik yay

Volkanik yay. Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür. Volkanik yay ada yayının alt başlığı altında incelenmektedir. Kısmen deniz seviyesinin altında olan ada yayları, tektonik olarak yay şeklindeki dağ kuşağını oluşturur. Aslında ada yayları, okyanusun altında kısmi olarak kalan bir dağ bendinde bulunan özel bir coğrafik-topoğrafik durumu simgeler. Bunların çoğu volkanlardan oluştuğu için volkanik ada yayları olarak da sınıflandırılabilir.

Bir okyanus plakası, bir kıtasal plaka ile çarpışıp kıtanın altına daldığı zaman karada oluşan volkanlar zincirine volkanik yay denilmektedir. Plakalar yaklaşma sınırlarında çarpışırlar. Altta kalan plaka mantoya doğru dalar. Çarpışma ve dalma-batma ile, derin deniz hendekleri, kıvrımlı ve faylı dağ dizileri ve magmatik kuşaklar oluştururlar. Magmatik kuşaklar, karada dağ şeklinde olduğu gibi, deniz tabanı üzerinde, ada yayı (en: island arc) denilen, volkanik adalar şeklinde de gelişebilirler. Dalan litosfer ısıtıldığında su ve diğer uçucu maddeler “kaynarlar”. Bunlar mantonun sıcak malzemesi ile karışınca, kısmi ergime ile bir magma oluşabilir. Bu magma, yukarıda yer alan volkanik yayı oluşturur ve besler. Çarpışan plaklar arasında önemli sıkışma kuvvetleri gelişir. Depremler konusunda gördüğümüz gibi, bu kuvvetler dalma-batma zonlarında sığ ve derin depremlerin olmasına yol açarlar. Uzaklaşan sınırdan yaklaşan sınır türüne geçildiğinde, soğumuş olan litosferik plaka alltaki mantodan daha yoğun hale gelir. Bu da, plaka teorisinin mekanizmalarından biri olan ve dalan plakanın ağırlığının tüm plakayı aşağı doğru çekecek kadar olabileceği tezini doğurmuştur. Bu tür yaklaşan plaka sınırına örnek, Güney Amerika ve Nazka plakaları arasındaki sınırdır. Bu sınırda, Peru-Şili derin deniz hendeği, volkanları ile And dağları yer almakta ve, kuvvetli sığ ve derin depremler oluşmaktadır.[1]

Volkanik yay örnekleri

  • Alaska volkanik yayı
  • Amerika volkanik yayı
  • Kamçatka volkanik yayı
  • Cascade volkanik yayı
  • Filipinler
  • Sunda volkanik yayı
  • Güney Ege volkanik yayı
  • Kuzeydoğu Japonya volkanik yayı

a) Okyanusal bir plakanın kıta kenarında dalması bir derin deniz hendeği, kıta kenarında volkanik bir kuşak, sığ ve derin depremler yaratır.

b) Okyanusal bir plakanın bir diğer okyanusal plakanın altına dalması ile bir volkanik ada yayı gelişir.[2]

Yay oluşumları

Yay sistemleri kıtasal geçişte veya okyanusal nitelikte olabilen üst üste gelen levhaların altına batan okyanusal levhalarda gelişirler, çok farklı yay tipleriyle karşılaşsalar bile devamlıdırlar. Kıtasal ve okyanusal yaylar ise bir devamlılık içindedir ve bunlar beraberce gözden geçirilmelidir. Yaylar sabit durumdaki sistemler değildirler. Hızlı ve karmaşık şekilde gelişir ve değişirler. yaylar genel olarak hafif kabuksal kütlerler arasındaki çarpışmalar sonucu tersine çeviren yitimler tarafından açılırlar ve çarpışma zamanları gidişleri boyunca oldukça değişir. Yayların okyanusal kesimleri zaman içinde göç ederler ve uzarlar.

Volkanik yay ve volkanik ada yayı oluşumu

İki okyanusal plaka birbiri ile karşılaşınca, biri diğerinin altına dalar. Dalan plakanı tabanındaki tortullar üstte kalan plaka tarafından traşlanarak, hendeğin üstte kalan plaka tarafına yığılırlar (yığışım kaması). Soğuk ve dalan litosfer sıcak manto içine girer. 50 ila 100 km derinliklerde, dalan plaka 1200 ila 1500° sıcaklıklarla karşılaşır. Bu seviyede bazalt ve tortulların erimeye başlarken içerdiği su ve uçucu maddeler bu eriyen kısımlardan ayrılır. Serbestleşen su, bu seviyenin hemen üstündeki manto peridoditini eritir (laboratuvar deneyleri, biraz su katılan manto kayaçlarının erime sıcaklıklarının yüzlerce derece düştüğünü göstermiştir).

Bu sıcak ve az yoğun manto malzemesi yükselmeye başlar ve basıncın daha da düşmesi ile kısmi ergime daha da artar. Dalan plaka ve mantodan kaynaklanan malzemelerin ergimesi ile, ultramafik bir magma oluşur. Bu magmada, dalan plakanında etken olduğu, oluşan magmada okyanus kabuğuna ve tortullarına has iz elementlere rastlanması ile ileri sürülmüştür. Bu ultramafik magma, üstteki plakanın kabuğunun altında kümelenir ve bazen bu kabuk içine girer. Sonuçta, ultramafik magma, mafik ve daha silisli magmalara doğru gelişir ve lav olarak da bazalt, andezit ve dasitler oluşur. Magma sokulumları ve volkanik püskürmeler, okyanus tabanı üzerinde bir ada yayı dizisi meydana gelir (Küba, Dominik adaları, Aleut adaları, Filipinler ve Mariana Adaları bu şekilde oluşmuş adalardır).[3]

Kaynakça

  1. ^ DINÇEL, .A. (1991). "Levha Tektoniği ve Ada Yayları". . MTA Genel Müdürlüğü, Araştırma Planlama ve Koordinasyon dairesi, 38. 
  2. ^ "Yaklaşan Plakalar" (PDF). 22 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 9 Aralık 2014. 
  3. ^ GÖNCÜOĞLU,.C.,SAYIT,.K. "Karakaya Karmaşığı İçerisindeki Bazik Volkanitlerin Jeokimyasal Özelliklerinin Yeniden Değerlendirilmesi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 06531, ANKARA". 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ada</span> çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçası

Ada, çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçasına verilen addır. Yeryüzündeki adaların bütünü on milyon kilometrekarelik bir yer kaplar. Adalar, tek tek olabileceği gibi, gruplar halinde de olabilir. Bu şekildeki adalara “takımada” adı verilir. Yarımada ise suyla çevrili, ancak bir tarafından ana kara parçasına bağlı bulunan coğrafi şekildir. Yer bilimi açısından adalar, kıtasal adalar ve okyanus adaları olmak üzere temelde ikiye ayrılır. Yüzen adalar ise yeni bir yer bilimi konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Levha tektoniği</span> Litosferin yapısını inceleyen jeoloji dalı

Levha tektoniği } Dünya'nın litosfer'inin yaklaşık 3,4 milyar yıl öncesinden beri yavaş hareket eden birçok büyük tektonik levha içerdiği düşünülen genel kabul görmüş bilimsel bir teoridir.

Manto, yer kabuğu ile çekirdek arasında yer alan, derinliğe göre değişen ısıya sahip bir yer katmanıdır. Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastikimsi özellik gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür. Kalınlığı 2.860 kilometreye yakındır. Ultra bazik kayaç veya ultramafik kayaçlardan oluşur. Dünya'nın en kalın katmanıdır. Ağır olup yoğunluğu 3,5–6 g/cm³ arasında bulunur. Bazı gezegenler, bazı asteroitler ve bazı gezegen uyduları mantoya sahiptir. Sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir. Yapısında silisyum, magnezyum, nikel ve demir bulunmaktadır. Okyanus ortası sırtlarında oluşan kısmi manto erimesi okyanusal kabuğu, Yitim zonlarında meydana gelen kısmi manto erimeleri ise kıtasal kabuğu oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Orojenez</span> sıradağların oluşumunu açıklayan yerbilimsel terim

Orojenez, İç kuvvetlerin ortaya çıkma şekillerinden birini ifade eden orojenez terimi dağ oluşumu anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Stratovolkan</span> lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan

Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Tektonik</span>

Tektonik, yer kabuğunun yapısını, özelliklerini ve zaman içindeki gelişimini kontrol eden süreçtir. Özellikle, dağ inşası süreçlerini, kratonlar olarak bilinen kıtaların güçlü, eski çekirdeklerinin büyümesini, davranışını ve Dünya'nın dış kabuğunu oluşturan nispeten sert plakaların birbirleriyle etkileşme yollarını açıklar. Tektonik ayrıca küresel nüfusu doğrudan etkileyen deprem ve volkanik kuşakları anlamak için bir çevre sunmaktadır. Tektonik çalışmalar, fosil yakıtları ve metalik ve metalik olmayan kaynakların maden yataklarını arayan ekonomik jeologlar için kılavuz olarak önemlidir. Erozyon kalıplarını ve diğer Dünya yüzey özelliklerini açıklamak için jeomorfologlar için tektonik prensiplerin anlaşılması şarttır.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Volkan kemeri</span>

Volkan kemeri. Stratovolkan, aynı zamanda kompozit volkan olarak da bilinir, uzun boylu konik volkan birçok lav, tefra, pamis ve volkanik kül katmanları tarafından sertleşerek inşa edilmiştir. Kalkan volkanların aksine strato volkanlar ve dik profilleri ve periyodik patlamalı püskürmeler ile karakterize edilirler. Bazı çökmüş kraterler ile kalderalarda bu şekilde adlandırılır. Genellikle stratovolkanlar yüksek viskoziteden dolayı uzağa yayılmadan önce soğur ve katılaşırlar. Bu lav oluşturan magma daha az bir miktarda viskoz mafic magma ile yüksek-orta derecede silika içermektedir. Geniş felsik, lav akıntıları nadirdir,15 km (9,3 mi) kadardır. Stratovolkanlar erüptif malzemelerin sıralı dökülmeleri itibaren inşa edilen kendi kompozit yapısı nedeniyle bazen “kompozit volkan” da denir. Onlar daha az yaygın olan kalkan volkanların aksine volkan tipleri arasında en yaygın olanlardandır. İki önemli Stratovolkan olan Krakatoa en iyi bilineni ve Vezüv 1883'teki patlama Pompei ve Herculaneum kasabalarnı önemli oranda tahrip etti. Aynı zamanda bu patlama binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kıtasal çarpışma</span>

Kıtasal çarpışma Dünya'nın yakınsak sınırlarında meydana gelen bir levha tektoniğidir. Kıtasal çarpışma yitim zonu üzerinde olan bir olaydır, bu çarpışma süreci boyunca yitim bölgesi yok edilir ve bu sayede dağlar oluşur, iki kıta bir araya gelir. Kıtasal çarpışma sadece; bu gezegende bilinen farklı kabukların, okyanus ve kıta arasında, nasıl davrandığını gösteren ilginç bir örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Ada yayı</span>

Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus çukurlukları</span>

Derin okyanus çukurları, binlerce km uzunluğunda dar alanlardır ve okyanusların en derin kesimlerini oluştururlar. Bunlara denizaltı vadileri de denir. Hendeklerin çoğu Pasifik Okyanusu’nda yer alır ve bazılarının derinliği 10.000 m’yi geçer. Örneğin Mariana Hendeği’ndeki Challenger Çukuru’nun derinliği 11.022 m olarak ölçülmüştür. Challenger Çukuru, dünya okyanuslarında yer alan en derin çukur olarak bilinmektedir. Derin okyanus hendekleri, okyanus tabanlarının küçük bir bölümünü oluşturmasına karşılık çok önemli jeolojik yapılardır. Hendekler litosferik levhaların daldığı ve manto ya gömüldüğü levha yaklaşım alanlarıdır.Levhalardan biri diğerinin altına dalarken depremlerin yanı sıra volkanik aktivite de gelişir. Bu nedenle hendekler, volkanik ada yayı olarak bilinen yay şekilli aktif volkan kümelerine paralellik gösterir. Ayrıca And ve Cascade (Çağlayan) dağ sıralarının bir bölümünü oluşturan kıtasal volkanik yaylar da hendekler ile paralel bir gidiş gösterir. Pasifik Okyanusu kenarı boyunca gözlenen çok sayıda hendek ve ilişkili volkanik aktivite nedeniyle bu bölge ateş çemberi olarak adlandırılmıştır. Okyanus hendekleri genellikle okyanus tabanı seviyesinin 3-4 km altına kadar ulaşır.

<span class="mw-page-title-main">Pasifik levhası</span>

Pasifik levhası, çoğunluğu Pasifik Okyanusu'nun altında uzanan, 103.000.000 km² alanı ile en büyük okyanusal levhadır. Yıllık ortalama hızı 150 mm'dir. Dünyanın en aktif deprem ve volkanik bölgesi olarak adlandırılan Pasifik Ateş Çemberi levhanın sınır boyunca uzanır. Üzerinde Nazka levhası ve Juan de fuca Levhası bulunmaktadır. Antarktika levhasından ayrıldığı Pasifik-Antarktik sırtı da burada yer alır. Levhadaki dalma-batma hareketleri sonucu derin okyanus hendekleri oluşmuştur. Bunlardan en derini 11.000 m derinliğe ulaşan Mariana Çukuru'dur.

<span class="mw-page-title-main">Yitim zonu</span> jeolojik bir süreçt

Yitim zonu, bir plakanın diğerinin altında hareket ettiği ve mantoda yüksek yerçekimi potansiyel enerjisi nedeniyle batmaya zorlandığı tektonik plakaların konverjan sınırlarında gerçekleşen jeolojik bir süreçtir. Bu işlemin gerçekleştiği bölgeler, batma bölgeleri olarak bilinir. Yitim oranları tipik olarak yılda santimetre cinsinden ölçülür, ortalama konverjan oranı çoğu plaka sınırı boyunca yılda yaklaşık iki ila sekiz santimetredir.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç döngüsü</span>

Yer kabuğunu oluşturan üç temel kayaç türü vardır. Bunlar; magmatik kayaçlar, tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlarıdır. Bu kayaçlar oluştukları günden bugüne kadar geçen zamanda birçok değişikliğe uğramışlardır. Her ne kadar bulundukları yerde hiç hareket etmeden kalsalar da, her biri çok uzun yıllardır süren bir değişikliğin parçasıdır. Kayaçların oluştukları günden bu yana devam eden ve farklı tür kayaçların doğal yollarla birbirine dönüşmesini açıklayan bu olaya "kayaç döngüsü" denir. Kayaç döngüsünü devam ettiren etken, doğal olaylardır. Kayaç döngüsünün geçtiği evreler:

<span class="mw-page-title-main">Okyanusal kabuk</span>

Okyanus tabanlarında magmadan gelen malzemenin katılaşması ile oluşan kabuk. Okyanusal kabuk dünyanın bir parçası olan litosfer kabuğunun üzerinde bulunan okyanus havzalarıdır. Mafik kayaçlardan ya da demir ve magnezyum açısından zengin olan sima dan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Uzaklaşan levha sınırı</span>

Uzaklaşan levha sınırı, levha tektoniğinde farklı sınır ya da farklı plaka sınırları birbirinden uzaklaşmakta olan iki tektonik plaka arasında var olan doğrusal bir alandır. Okyanus tabanlarında okyanus ortası sırtı, karaların iç kısımlarında Büyük Rift Vadisi gibi kıta içi rift kuşakları oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">Deniz tabanı yayılması</span>

Deniz tabanı yayılması, deniz tabanından yayılan yeni okyanus kabuğunun volkanik aktivite ile oluşup, sonra yavaş yavaş tepeden hareket ettikten sonra, okyanus ortası sırtlarla ortaya çıkan bir süreçtir. Deniz dibi yayılması, levha tektoniği teorisi, kıtaların kayması açıklamaya yardımcı olur. Okyanusal plakaları sapmak, tensional stres kırıkları kabuğunun oluşmasına neden olur. Bazaltik magma yeni deniz tabanı forma okyanus tabanında kırıklar ve soğur yükselir. Büyük kayalar küçük kayalar yakın yayılan bölgeyi tespit edilecek süre yayılan bölgesinden uzakta bulunacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Yakınlaşan levha sınırları</span>

Yakınsak bir sınır Dünya üzerinde iki veya daha fazla litosfer plakasının çarpıştığı bir alandır. Bir plaka sonunda diğerinin altına kayar ve batma olarak bilinen bir işleme neden olur. Batırma bölgesi, Wadati – Benioff bölgesi adı verilen birçok depremin meydana geldiği bir düzlemle tanımlanabilir. Bu çarpışmalar milyonlarca ila on milyonlarca yıl arasında gerçekleşir ve volkanizmaya, depremlere, orojeneze, litosferin yok edilmesine ve deformasyona yol açabilir. Yakınsama sınırları okyanus-okyanus litosferi, okyanus-kıta litosferi ve kıta-kıta litosferi arasında meydana gelir. Yakınsak sınırlarla ilgili jeolojik özellikler kabuk türlerine bağlı olarak değişir.

<span class="mw-page-title-main">Orojenik kuşak</span>

Bir orojenik kuşak veya orojen, yerkabuğunun orojenezden etkilenen bir bölgesidir. Bir kıtasal levha çöktüğünde ve bir veya daha fazla dağ silsilesi oluşturmak üzere yükseldiğinde bir orojenik kuşak ortaya çıkar. Bu orojenik kuşaklar, orojenez adı verilen bir dizi jeolojik süreç ile meydana gelirler.

Denizaltı veya su altı depremi, bir su kütlesinin içinde, özellikle de okyanusun dibinde meydana gelen bir depremdir. Tsunamilerin başlıca nedeni bu tarz depremlerdir. Büyüklük, moment büyüklüğü ölçeği kullanılarak bilimsel olarak ölçülebilir ve şiddeti, Mercalli şiddet ölçeği kullanılarak belirlenebilir.