İçeriğe atla

Volkanik gaz

Yeni Zelanda

Volkanik gaz, magmanın yerkabuğundaki etkinliği sonucu gelişen volkanlardan sızan gaz.

Yanardağlar, birtakım yer hareketlerinin gerçekleşmiş olduğu yerlerde ya da bu yerlerin yakınında oluşurlar. Özellikle yayılma sırtlarında, dalma-batma bölgelerinde ya da sıcak noktalarda yanardağlara rastlanır. Dünya üzerinde aktif volkanlar üç ana bölgede toplanmıştır. Volkanların en yoğun olduğu bölge Pasifik Okyanusu çevresidir.

Volkanik gazlar volkanizma sırasında oluşur. Magma ile köpürerek faaliyete geçer. Bazen yanardağ bacasından patlama şeklinde ortaya çıkan volkanik gazlar, canlılar için büyük tehlike oluşturmaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ</span> Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Tendürek Dağı</span> Türkiyede bir volkanik dağ

Tendürek Dağı (Ermenice:Թոնդրակ) Ağrı ve Van illerinin arasında İran sınırının yakınında bulunan bir stratovolkandır. Nuh'un Gemisi'nin muhtemel konumu yakınlarında olmasıyla bilinen bu yanardağ oldukça büyüktür; kurumuş lav akıntıları düz bir arazi üzerinde yaklaşık 650 km²'lik bir alanı kaplar. Dağın iki ana yapısı, zirve krateri olan Büyük Tendürek ve ana kraterin doğusunda bulunan Küçük Tendürek'tir. Yamaçları çok yumuşak olup, ismini aldığı kalkanı andırır. Tendürek Dağı'nın, Hawaii adasındaki volkanlar gibi akışkan lav püskürttüğü bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kaldera</span>

Kaldera, volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik yer şekli. Bazen volkanik kraterlerle karıştırılmaktadır. Kelime, İspanyolcada ‘caldera’ ve Latincede ‘calderia’ denilen 'pişirilmiş çömlek' anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Stratovolkan</span> lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan

Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Magma</span> yeraltında bulunan, erimiş haldeki kayaçlar

Magma, yeraltında bulunan, ergimiş haldeki kayaçlar. Kayaçların basınç düşmesi, sıcaklık yükselmesi, H2O ilavesi gibi etkenler altında erimesi sonucu oluşan silikat hamuru durumundaki eriyiklerdir. Yeryüzüne ulaşarak yanardağlardan püsküren magmaya lav denir. Magma, dünya yüzeyinin altında bulunur ve diğer karasal gezegenlerde ve bazı doğal uydularda da magmatizmanın kanıtı keşfedilmiştir. Erimiş kayanın yanı sıra, magma ayrıca kristaller ve volkanik gazlar içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Deniz altı volkanları</span>

Deniz altı volkanları, yeryüzünün denizlerle örtülü olduğu bölgelerinde bulunan yarıklardır. Yer altından gelen lavlar bu yarıklar sayesinde yüzeye çıkarlar. Dünya üzerine bir yılda yer altından gelen lavların %75 kadarını bu tür yarıklardan gelenler oluşturur. Çıkan malzemelerin büyük çoğunluğu tektonik hareketlerin yoğun olarak görüldüğü Orta Atlantik Yükselimi olarak da adlandırılan kıta levhalarının bulunduğu bölgelerde gerçekleşir. Pek çoğu okyanusların derin bölgelerinde olmasına karşın, bir bölümü de sığ sularda görülür. Bu tür durumlarda birikerek yükselen malzeme, küçük adacıklar oluşturabilir.

<span class="mw-page-title-main">Süper yanardağ</span>

Süper yanardağlar bilinen en büyük volkanlar olup normal yanardağların hilâfına magma haznesinin büyüklüğünden dolayı patlamalardan sonra bir volkan konisi yerine yerde dev boyutlarda kalderalar (göçükler) oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">İtalya'da volkanizma</span>

İtalya, volkanik hareketlerin sıklıkla görüldüğü, Avrupa kıtası üzerindeki tek yanardağa sahip ülkedir. İtalya’daki volkanik hareketlerin temel nedeni, Avrasya Plakası ve Afrika Plakasının birbirine çarptığı bölgede bulunmasıdır. İtalya’daki yanardağlardan fışkıran lav, bir plakanın diğerinin altına girerek eriyen kayaçların püskürtülmesi sonucu oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki yanardağlar</span> Vikimedya liste maddesi

Bu, Türkiye'deki uykuda ve sönmüş yanardağların listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Volkanizma</span>

Volkanizma, erimiş kayalardan oluşan magmanın sırf gazdan oluşmayan bir gök cisminin yüzeyine magma ve gazın yüzeydeki çatlak ya da yanardağ ağzından yüzeye çıkması fenomenindir. Gök cisminin kabuğu veya mantosu magmadan kaynaklanan veya onu oluşturarak yüzeye çıkana kadar olan bütünü kapsar.

Volkanik tüf kayalar çok sayıda gözenek içeren bir volkanik kaya türüdür. Volkanik tüf, magma içerisinde çözülmüş gazlar bakımından çok zengin bir haldeyken yeryüzüne püskürmesi sırasında oluşur, yüzeye gelen magma düşük basınç altına girer ve çözünmüş durumdaki gazlar magma içerisinden baloncuklar oluşmasına neden olur, magma soğuyup katılaşmaya başladığı sırada bu baloncukların bir kısmı içeride hapsolur ve gözenek halini alır. Bu gözenekler çoğunlukla küçük, sferoid şeklinde, birbirini etkilemektense ufak biçim değişiklikleri ile birbirine açılan niteliktedir.Magma yapısı itibarıyla içerisinde silikatlar ve CO2 ve çözünmüş gazlar barındıran, yeryüzünün içinde bulunan eriyiktir. Yeryüzünün içinde bulunan ve volkan ağızlarından yükselen eriyik magma olarak isimlendirilirken, yanardağların püskürmesi ile yeryüzüne çıktığı zaman lav ismini almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Piroklastik akıntı</span>

Piroklastik akıntı, volkanlardan çıkan ve sıcak gazlardan beslenmiş kor halindeki kül ve lav parçaları ile volkanik yamaçlardan çok hızlıca aşağıya akan sıcak akıntılardır. Bu akıntılar saatte 200 km hıza ulaşabilirler. Piroklastik akıntılar iki ana bölümden oluşur. Bunlar yer çekimi etkisinin artışı ve şiddetli türbülans akıntılarıdır. Yer çekimi etkisinin artışı; piroklastik akıntıların bir bakıma çığ ve heyelanlara benzer bir şekilde hareket etmesine sebep olur. Bunlar, lav parçalarından ve hareketli kütlede sıkışan havanın ısınıp genleşmesiyle açığa çıkan gazlar tarafından harekete geçerler. Bu gazlar, tabandaki kayaçlar ile akan malzeme arasındaki sürtünmeyi azaltır. Şiddetli türbülans akıntıları ise; ortamdaki kül ve pumis parçaları ile sürtünmenin en aza indirgenmesine katkıda bulunan önemli mekanizmalardan birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Volkan kemeri</span>

Volkan kemeri. Stratovolkan, aynı zamanda kompozit volkan olarak da bilinir, uzun boylu konik volkan birçok lav, tefra, pamis ve volkanik kül katmanları tarafından sertleşerek inşa edilmiştir. Kalkan volkanların aksine strato volkanlar ve dik profilleri ve periyodik patlamalı püskürmeler ile karakterize edilirler. Bazı çökmüş kraterler ile kalderalarda bu şekilde adlandırılır. Genellikle stratovolkanlar yüksek viskoziteden dolayı uzağa yayılmadan önce soğur ve katılaşırlar. Bu lav oluşturan magma daha az bir miktarda viskoz mafic magma ile yüksek-orta derecede silika içermektedir. Geniş felsik, lav akıntıları nadirdir,15 km (9,3 mi) kadardır. Stratovolkanlar erüptif malzemelerin sıralı dökülmeleri itibaren inşa edilen kendi kompozit yapısı nedeniyle bazen “kompozit volkan” da denir. Onlar daha az yaygın olan kalkan volkanların aksine volkan tipleri arasında en yaygın olanlardandır. İki önemli Stratovolkan olan Krakatoa en iyi bilineni ve Vezüv 1883'teki patlama Pompei ve Herculaneum kasabalarnı önemli oranda tahrip etti. Aynı zamanda bu patlama binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kül konisi</span>

Kül konisi volkanik klinker, volkanik kül ya da volkanik bir yanardağ ağzının etrafında toplanmış, koni şeklinde dik piroklastik parçacıklardan oluşan bir tepedir. Piroklastik parçacıklar ya patlamalı püskürmeleri ya da genel olarak tek yanardağ ağızlı lav çeşmeleri tarafından oluştururlar. Gaz yüklü lav, şiddetli bir şekilde havaya püskürtüldüğünde, kül, klinker ya da skorya şeklinde katılaşıp ve yere düşüp, 30-40 derece açısı olan eğimleri, dairesel bir zemin planı olan ve çoğu zaman simetrik olan bir koni oluşturmaya çalışır. Çoğu kül konisinin tepe noktasında kase şeklinde bir krateri vardır.

<span class="mw-page-title-main">Tüf</span>

Tüf, bir volkanik patlama sonucu ortaya çıkan volkanik küllerden oluşan kaya türüdür. Tüf kimi zamanlarda inşaat malzemesi olarak kullanılan farklı bir kaya anlamına da gelir. %50’den daha fazla tüf içeren kayalar tüflü olarak kabul edilir. Tüf tortul veya magmatik kayaçlar olarak sınıflandırılabilir. Sedimantolojik terimler ile açıklanmasına rağmen magmatik petroloji bağlamında incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ada yayı</span>

Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür.

Volkanik yay. Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür. Volkanik yay ada yayının alt başlığı altında incelenmektedir. Kısmen deniz seviyesinin altında olan ada yayları, tektonik olarak yay şeklindeki dağ kuşağını oluşturur. Aslında ada yayları, okyanusun altında kısmi olarak kalan bir dağ bendinde bulunan özel bir coğrafik-topoğrafik durumu simgeler. Bunların çoğu volkanlardan oluştuğu için volkanik ada yayları olarak da sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Volkan bacası</span>

Volkan bacası, magma odası ile yanardağın yüzeyi arasında kalan, magmanın yeryüzüne çıkmak için izlediği yola verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Magma odası</span>

Magma odası veya odacığı, Dünya'nın yüzeyinin altında yer alan akışkan bir kayaç göletidir. Böyle bir odadaki erimiş kayaç ya da magma büyük bir basınç altındadır ve bir müddet sonra bu basınç, çevresindeki kayacı kademeli olarak parçalara, magmanın yukarı doğru hareket etmesine yol açar. Yüzeye doğru yol bulursa olay, volkanik bir patlama ile sonuçlanır; dolayısıyla birçok volkan, magma odaları üzerinde yer almaktadır. Bu odacıkların Dünya'nın derinlerinde bulunması zordur ve bu nedenle bilinenlerden çoğu yüzeye yakın, genellikle 1 km ila 10 km aşağıda yer alır. Magma odaları, okyanus ortası sırtlarındaki, sıcaklık dağılımını ve okyanus kabuğu oluşumunu denetleyen önemli bileşenler olarak bilinmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Volkanik kül</span> volkanik patlamalarla oluşan, 2 mm çapından küçük toz halindeki kayaç, mineraller ve volkanik cam parçaları

Volkanik kül, volkanik patlamalar sırasında meydana gelen 2 milimetre (0,079 in) çapından daha az olan toz halindeki kayaç, mineraller ve volkanik cam parçalarıdır. Volkanik kül terimi, genellikle, 2 mm'den büyük partiküller de dahil olmak üzere tüm patlayıcı maddeleri içine alabilecek şekilde kullanılır. Volkanik kül, magma içindeki çözünmüş gazlar genişlediğinde ve şiddetle atmosfere kaçtığında volkanik patlamalar sırasında oluşur. Sızan gazlar, magmayı parçalayarak volkanik kaya ve cam parçalarının katılaştığı atmosfere doğru iter. Kül aynı zamanda, freatomagmatik patlamalar sırasında magma suyla temasa girdiğinde ortaya çıkar ve suyun patlamayla buharlaşmasına neden olan magmanın parçalanmasına neden olur. Havaya çıktıktan sonra küller rüzgârla binlerce kilometre uzağa taşınır. Ayrıca yanardağ püskürmeleri sırasında, yanardağın üzerinde yer alan ince partiküller arasındaki sürtünmeden dolayı gök gürültüsü ve yıldırım da yaratabilir ya da yerden huni biçiminde yükselip atmosfere karışarak rüzgâr altında gittikçe büyüyen kül bulutları oluşabilir.