İçeriğe atla

Volkan bacası

Volkan bacası, magma odası ile yanardağın yüzeyi arasında kalan, magmanın yeryüzüne çıkmak için izlediği yola verilen ad.

Volkanların çoğu kısa kanallardan gelen magmalardan beslenirler ve bunlar bacalar  olarak adlandırılan bir magma odası ile yüzey arasındaki bağlantıyı temsil eder. Bazı ender olarak bulunan bacalardan olan bir diatrem 200 kilometre (125 mil) derinliğe kadar uzanabilir. Diatremleri kullanarak hızlıca yukarı taşınan magmalar taşınmaları sırasında çok az alterasyona uğrarlar. Jeologlar bu ender bulunan derin bacaları, sadece büyük derinlerde bulunan kayaçları gözlenebildiği ve Yerküre’ye doğru açılan bir “pencere” olarak düşünmektedirler.

En iyi bilinen volkanik bacalar Güney Afrika'daki elmas içerikli yapılardır. Bu bacaları dolduran kayaçlar, elmas ve diğer yüksek basınç minerallerini oluşturmaya yeterli basıncı olduğu en az 150 kilometre (90 mil) derinliklerde oluşmaktadır. Herhangi bir değişime uğramamış magmanın (elmas kapanımları içeren) 150 kilometre boyunca katılaşmış kayaç boyunca taşıma süreci çok istisnai bir olaydı. Bu olay neden elmasın nadir bulunduğunu açıklar.

Karadaki volkanlar devamlı olarak alterasyondan ve erozyondan etkilenirler. Sinder koniler duraylı olmayan bileşenler içermesi nedeniyle çok kolay şekilde aşınır. Bununla birlikte, sonunda tüm volkanların erozyon süreçlerine yenik düşmeleri kaçınılmazdır. Erozyonun ilerlemesi sebebi ile bir volkanik bacayı oluşturan kayaçlar bazen daha dirençli davranır ve etrafındaki tüm koninin tamamen yok olmasının ardından ortada yalnızca kendisi kalabilir. Bu oluşumlar jeologlar tarafından volkanik tıkaç olarak adlandırılır.[1]

Kaynakça

  1. ^ Genel Jeoloji Temel İlkeleri Frederick K. Lutgens, Edward J. Tarbuck, Dennis Tasa

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ</span> Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kaldera</span>

Kaldera, volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik yer şekli. Bazen volkanik kraterlerle karıştırılmaktadır. Kelime, İspanyolcada ‘caldera’ ve Latincede ‘calderia’ denilen 'pişirilmiş çömlek' anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bazalt</span>

Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden biri. Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar, mağma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, demiryolu, köprü malzemesi olarak kullanılır. Yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. Birleşik Krallık'ın kuzeyi, İrlanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük Hindistan'da Dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300.000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Stratovolkan</span> lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan

Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Başkalaşım kayaçları</span> Isı ve basınca maruz kalan kaya

Başkalaşım kayaçları ya da metamorfik kayaçlar, magmatik ve tortul kayaçların çeşitli etkilerle değişime uğraması sonucu oluşurlar. Mermer, başkalaşım kayaçlarına bir örnek olarak verilebilir. Gnays, elmas ve şist de bu kayaçlara verilebilecek diğer örneklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Magma</span> yeraltında bulunan, erimiş haldeki kayaçlar

Magma, yeraltında bulunan, ergimiş haldeki kayaçlar. Kayaçların basınç düşmesi, sıcaklık yükselmesi, H2O ilavesi gibi etkenler altında erimesi sonucu oluşan silikat hamuru durumundaki eriyiklerdir. Yeryüzüne ulaşarak yanardağlardan püsküren magmaya lav denir. Magma, dünya yüzeyinin altında bulunur ve diğer karasal gezegenlerde ve bazı doğal uydularda da magmatizmanın kanıtı keşfedilmiştir. Erimiş kayanın yanı sıra, magma ayrıca kristaller ve volkanik gazlar içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Nemrut Gölü</span> Türkiyede bir krater gölü

Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye'nin en büyük krater gölü olup, adını MÖ 2100'de yaşamış Babil Hükümdarı Nemrut'tan almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Andezit</span>

Andezit, porfiritik dokuya sahip ara bileşimin magmatik yüzey kayasıdır. Genel anlamda bazalt ve riyolit arasındaki ara tiptir ve TAS diyagramında gösterildiği gibi, silisyum dioksit (SİO2) oranı %57 ve %63 arasında değişmektedir. Kıtasal kabuğun ortalama bileşimi andeziktir. Bazaltlarla birlikte Mars kabuğunun da önemli bir bileşeni olduğu tahmin edilmektedir. Andezit adı Andes Dağı silsilesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Peribacası</span>

Peribacası, ince uzun, kurak havzalardan ve kırgıbayır yüzeylerinden çıkan, vadi yamaçlarından inen sel sularının yeri aşındırmasıyla oluşan bir kaya oluşumudur. Peri bacalarının gövdeleri genellikle yumuşak minerallerden ve tepesi sert, daha zor aşınan kayadan oluşur. Gövdeleri genellikle konik şekle sahiptir. Şekilleri erozyon biçimlerine göre değişir. Farklı mineral katmanları gövdelerinde farklı renklere sebep olabilir. Çapları 1 ila 15 metre arasında değişir, bu sınırlamanın dışına çıkan oluşumlar peri bacası olarak sınıflandırılamazlar. Peri Bacaları esas olarak çölde kuru ve sıcak bölgelerde bulunur. Yaygın kullanımda kukuletalar veya kuleler arasındaki fark, kukuletaların totem direği şeklindeki bir gövdeye sahip olarak tanımlanırken değişken bir kalınlığa da sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Volkanizma</span>

Volkanizma, erimiş kayalardan oluşan magmanın sırf gazdan oluşmayan bir gök cisminin yüzeyine magma ve gazın yüzeydeki çatlak ya da yanardağ ağzından yüzeye çıkması fenomenindir. Gök cisminin kabuğu veya mantosu magmadan kaynaklanan veya onu oluşturarak yüzeye çıkana kadar olan bütünü kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Volkan kemeri</span>

Volkan kemeri. Stratovolkan, aynı zamanda kompozit volkan olarak da bilinir, uzun boylu konik volkan birçok lav, tefra, pamis ve volkanik kül katmanları tarafından sertleşerek inşa edilmiştir. Kalkan volkanların aksine strato volkanlar ve dik profilleri ve periyodik patlamalı püskürmeler ile karakterize edilirler. Bazı çökmüş kraterler ile kalderalarda bu şekilde adlandırılır. Genellikle stratovolkanlar yüksek viskoziteden dolayı uzağa yayılmadan önce soğur ve katılaşırlar. Bu lav oluşturan magma daha az bir miktarda viskoz mafic magma ile yüksek-orta derecede silika içermektedir. Geniş felsik, lav akıntıları nadirdir,15 km (9,3 mi) kadardır. Stratovolkanlar erüptif malzemelerin sıralı dökülmeleri itibaren inşa edilen kendi kompozit yapısı nedeniyle bazen “kompozit volkan” da denir. Onlar daha az yaygın olan kalkan volkanların aksine volkan tipleri arasında en yaygın olanlardandır. İki önemli Stratovolkan olan Krakatoa en iyi bilineni ve Vezüv 1883'teki patlama Pompei ve Herculaneum kasabalarnı önemli oranda tahrip etti. Aynı zamanda bu patlama binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Piroklastik kayaç</span> püskürme biçimi ve tanelerin kökeninden bağımsız olarak volkanik bacalardan dışarı atılan kırıntılar

Piroklastik kayaçlar ya da bir diğer deyişle piroklastikler. Piroklastlar, püskürme biçimi ve tanelerin kökeninden bağımsız olarak volkanik bacalardan dışarı atılan kırıntıları ifade eder. Piroklastik kırıntılar doğrudan volkanik yollarla oluşmuş kırıntılardır. Sedimantasyon süreçlerine dahil olmuş volkanik materyaller volkanoklastik olarak nitelendiilirler.

<span class="mw-page-title-main">Katmai Dağı</span> Amerikada bir dağ

Katmai Dağı, ABD'nin Alaska eyaletinin güneyinde Alaska Yarımadası üzerinde tümüyle Katmai Ulusal Parkı ve Koruma Bölgesi içinde bulunan masif bir aktif stratovolkan dağıdır..

<span class="mw-page-title-main">Tüf</span>

Tüf, bir volkanik patlama sonucu ortaya çıkan volkanik küllerden oluşan kaya türüdür. Tüf kimi zamanlarda inşaat malzemesi olarak kullanılan farklı bir kaya anlamına da gelir. %50’den daha fazla tüf içeren kayalar tüflü olarak kabul edilir. Tüf tortul veya magmatik kayaçlar olarak sınıflandırılabilir. Sedimantolojik terimler ile açıklanmasına rağmen magmatik petroloji bağlamında incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç döngüsü</span>

Yer kabuğunu oluşturan üç temel kayaç türü vardır. Bunlar; magmatik kayaçlar, tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlarıdır. Bu kayaçlar oluştukları günden bugüne kadar geçen zamanda birçok değişikliğe uğramışlardır. Her ne kadar bulundukları yerde hiç hareket etmeden kalsalar da, her biri çok uzun yıllardır süren bir değişikliğin parçasıdır. Kayaçların oluştukları günden bu yana devam eden ve farklı tür kayaçların doğal yollarla birbirine dönüşmesini açıklayan bu olaya "kayaç döngüsü" denir. Kayaç döngüsünü devam ettiren etken, doğal olaylardır. Kayaç döngüsünün geçtiği evreler:

<span class="mw-page-title-main">Kimberlit</span>

Adını 1870 yılında ilk defa bulunduğu Güney Afrika'nın Kimberley şehrinden alan kimberlit, elmas oluşumuna sahiplik yapan volkanik bir kayaçtır.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan jeolojisi</span>

Azerbaycan'ın arazisi, Kafkasya arazisinin tamamı gibi, Alplerin kıvrımlı kuşağına ait olup karmaşık tektonik yapıya sahiptir. Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde son 13-15 bin yıl içinde yer alan jeolojik ve jeomorfolojik süreçler, iklim şartları ve denizin toplu olarak gerilemesi eşsiz yer şekillerini oluşturmuştur. Kayaçların yaşı, Alt Pliyosenden başlayarak çağdaş döneme kadar tüm zamanlarda insanların dikkatini çekmiştir. Azerbaycan arazisinde en eski kayaçlar, Alt Paleozoik, karmaşık metamorfik şistler çökelimidir. Azerbaycan Cumhuriyetinin arazisi paleontolojik ve mineralojik anıtlarla zengindir. Volkanik-magmatik ve tortul kökenli, paleontolojik koşulları yansıtan zaman ve mekân içinde değişen faktörler, aynı zamanda doğal zenginlikler bu kayaçların yaşını belirlemek için imkân sağlamaktadır. Kabuk içeren sapkın kayalar, onların Kretase ve Kretase sonrası dönemleri için yaşlarının tarihini belirlemeye yardımcı oluyor.

<span class="mw-page-title-main">Magma odası</span>

Magma odası veya odacığı, Dünya'nın yüzeyinin altında yer alan akışkan bir kayaç göletidir. Böyle bir odadaki erimiş kayaç ya da magma büyük bir basınç altındadır ve bir müddet sonra bu basınç, çevresindeki kayacı kademeli olarak parçalara, magmanın yukarı doğru hareket etmesine yol açar. Yüzeye doğru yol bulursa olay, volkanik bir patlama ile sonuçlanır; dolayısıyla birçok volkan, magma odaları üzerinde yer almaktadır. Bu odacıkların Dünya'nın derinlerinde bulunması zordur ve bu nedenle bilinenlerden çoğu yüzeye yakın, genellikle 1 km ila 10 km aşağıda yer alır. Magma odaları, okyanus ortası sırtlarındaki, sıcaklık dağılımını ve okyanus kabuğu oluşumunu denetleyen önemli bileşenler olarak bilinmektedirler.