Bağlama ya da saz, Türk halk müziğinde yaygın olarak kullanılan telli tezeneli bir çalgı türüdür. Tezene denilen kiraz ağacı kabuğundan yapılmış bir mızrapla tellere vurularak çalınır. Tekne bir kütükten oyulmuştur ve armut biçimindedir.
Mimarlık veya mimari, binaları ve diğer fiziki yapıları tasarlama ve kurma sanatı ve bilimidir. İnsanların yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekânları, işlevsel gereksinmeleri ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme sanatı; başka bir tanımlamayla, yapıları ve fiziksel çevreyi uygun ölçülerde tasarlama ve inşa etme sanat ve bilimidir. İnsan yaşamak için yurtlanmak ve doğa şartlarından korunmak için bir mekan ihtiyacı duyar ve bu mekanı kendine özgü kültürel, fonksiyonel, teknik ve farklı zevklerde inşa eder.
1956 Macaristan ayaklanması veya Macaristan Halk Cumhuriyeti sonrası dönemle anıldığı isimle Macar Devrimi, 1956 yılında Macaristan'daki Sovyetler Birliği destekli stalinist hükûmete karşı başlatılan halk hareketidir.
İslam mimarisi ya da İslami mimari, İslam'ın kuruluşundan itibaren, İslam kültürü içerisinde bina ve yapıların tasarım ve yapımlarını etkileyen geniş bir yelpazedeki hem seküler hem de dinî yaklaşımları kapsayan bir ifadedir.
Çin'in büyük nüfusu ve yüzölçümü nedeniyle idarî bölümleri antik çağlardan beri çeşitli düzeylere ayrılmıştır. Çin'in anayasasına göre üç de jure idarî bölüm olmasına rağmen günümüzde beş de facto idarî bölüm bulunmaktadır: eyalet, il, ilçe, belde ve köy.
Mimarlık tarihi farklı uygarlıklar, ülkeler ve zamanlardaki mimarlık tarihininin gelişimini inceler.
Otomobil gibi motorlu bir aracın düzeni, genellikle motorun ve tahrik edilen tekerleklerin konumu ile tanımlanır. Düzenler kabaca, önden çekişli, arkadan çekişli ve dört tekerlekten çekişli olarak üç kategoriye ayrılabilir. Pratikte birçok farklı motor konumu ve tahrik edilen tekerlek kombinasyonu bulunur ve her birinin konumu, aracın kullanılacağı uygulamaya bağlıdır.
Gotik mimari Orta Çağ'ın ortalarından sonuna kadarki süreçte yaygın olarak uygulanmış bir mimari stilidir. Amacı Tanrı'nın büyüklüğünü yansıtan muhteşem yapılar karşısında insanın acizliğini simgelemektir. Romanesk mimarinin gelişmesiyle ortaya çıkmış, zamanla yerini Rönesans mimarisine bırakmıştır. Alametifarikaları arasında kaburgalı tonozlar, sivri kemerler ve uçan payandalar bulunur. Gotik mimarinin Romanesk mimariden dönüşümü, Romanesk mimarinin çapraz tonozlarına kaburga eklenmesiyle gerçekleşti.
Huizhou, Çin'in Guangdong eyaletinde bulunan bir il düzeyi şehirdir. Şehir eyalet merkezi Guangzhou'nun 118 kilometre doğusunda yer almakta olup batıda Guangzhou ve kuzeyde Shaoguan, kuzeydoğuda Heyuan, doğuda Shanwei ve güneybatıda Shenzhen ve Dongguan il düzeyi şehirleri ile komşudur ve güneyinde Güney Çin Denizi'ne kıyısı bulunmaktadır. Yüzölçümü 10,922 km² olan şehrin nüfusu 2010 yılı itibarı ile 4,598,402'dir.
İl düzeyi şehir, Çin'in il düzeyi idari bölümleridir. İl düzeyi şehirler genellikle bir şehir merkezi ve bu merkezden çok daha büyük olan çevresindeki kırsal alandan oluşur, dolayısıyla kelimenin tam anlamıyla şehir değildirler.
İlçe düzeyi şehir, Çin'in ilçe düzeyi idari bölümleridir. İlçe düzeyindeki şehirler genellikle il düzeyi idari bölümler tarafından yönetilir, ancak bazıları doğrudan eyalet düzeyindeki idari bölümlere bağlıdırlar.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin ilçeleri, Çin'in üçüncü düzey idari bölümleridir. Hainan ve doğrudan yönetilen şehirler ise doğrudan ilçelere ayrılırlar.
Dor düzeni, antik Yunan ve daha sonra Roma mimarisinin en yaygın üç düzeninden biriydi. Dor, sütunların üstündeki basit dairesel başlıklar tarafından kolayca tanınmaktadır. Bazen triglif-metop friz kısmında karmaşık ayrıntılar olsa da, en erken ve özünde en basit düzendir. Bu yüzden diğer düzenlerin aksine sütun kaidesi bulunmamaktadır, sütun direkt olarak stilobata oturmaktadır.
Sütun başlığı, bir sütunun üst kısmını oluşturan bir başlıktır.
İran mimarisi veya Fars mimarisi, İran ile Batı Asya'nın geri kalan bölümlerinin, Kafkaslar ve Orta Asya'ya özgü bir mimaridir. Tarihi, Türkiye, Irak, Özbekistan, Tacikistan'a, Kafkaslar ve Zanzibar'a kadar geniş bir alana dağılmış karakteristik örneklerle MÖ 5.000'e kadar uzanmaktadır. Köy kulübelerinden çay evlerine, bahçelere ve köşklere kadar birçok İran yapısı dünyanın en görkemli yapılardan bazıları olarak kabul edilmektedir.
Nef, bir bazilika kilisesinin merkez koridoru veya bir kilisenin arka duvarı ile kesişme noktasının en uzak noktası arasında yer alan ana gövdesi ve koridordaki transept denilen çapraz neftir. Bu, ruhban sınıfından olmayan Hristiyanlar (laikat) tarafından erişilebilen bir kilisenin bölgesidir.
Selçuklu mimarisi, Selçuklu Hanedanının, 11. ve 13. yüzyıllarda Orta Doğu ve Anadolu'nun çoğunu yönettiği dönemlerdeki yapı geleneklerini içermektedir. 11. yüzyıldan sonra, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun mirasını almakla birlikte Bizans, Ermeni ve İran mimari geleneklerinden de etkilenmiştir.
Mimarlık sosyolojisi, yapılmış çevrenin sosyolojik çalışması ve modern toplumlarda mimarların rolü ve kapsamıdır. Mimarlık temel olarak estetik, mühendislik ve sosyal kavramlardan meydana gelir. Yapılmış çevre, insanların aktivitelerinden oluşan tasarlanmış alanlardır. Bu alanlar birbiriyle ilişkili ve birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Birbirinden farklı birçok sosyal kurum bulunmaktadır. Bu sosyal kurumlar, bazen binayı kullanan insanların hem binada yaşayanların amacından hem de çeşitli yapı ve organize iletişim akışından tüm yönlerden faydalanmalarını sağlamak için işlevsel alanlara ihtiyaç duyar. Binaların bu sosyal kurumların ihtiyaçlarını, toplumsal gereksinimleri, karşılamak üzere tasarlanma biçiminin, mimaride sosyal yönlerin uyumu olduğu söylenebilir.
Bizans Uyanış çoğunlukla dini, kurumsal ve kamu binalarında görülen bir mimari uyanış hareketidir. Özellikle İstanbul ve Ravenna Eksarhlığı olmak üzere 5. ila 11. yüzyıllardan kalma Doğu ve Ortodoks Hristiyan mimarisiyle ilişkili Bizans stilinin unsurlarını içerir. Yeni Bizans mimarisi 1840'larda Batı Avrupa'da ortaya çıktı ve 19. yüzyılın son çeyreğinde Rusya İmparatorluğu'nda ve daha sonra Bulgaristan'da zirveye ulaştı. Yeni Bizans ekolü Yugoslavya'da I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı arasında etkindi.
Neo-fütürizm sanat, tasarım ve mimaride 20. yüzyılın sonları ile 21. yüzyılın başlarına ait bir harekettir.