İçeriğe atla

Vitreus cisim

Vitreus cisim, vitröz cisim veya camsı cisim (vitreus "cam gibi" anlamına gelir; Latince vitreus "camsı", vitrum "cam" ve -eus'tan gelir) insanlarda ve diğer omurgalılarda lens ile göz küresinin retinası (vitreus odası) arasındaki boşluğu dolduran berrak jeldir. Genellikle vitreus sıvı veya sadece "vitreus" olarak adlandırılır. Vitreus sıvısı veya "sıvı vitreus", vitreus dekolmanından sonra bulunan vitreus jelinin sıvı bileşenidir. Gözde kornea ve lens arasında bulunan diğer sıvı olan göz sıvısı ile karıştırılmamalıdır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Glokom</span> Görme kaybına yol açabilecek bir çeşit göz hastalığı

Glokom, göziçi sıvısının iyi boşalmaması yüzünden göz tansiyonunun artması.

<span class="mw-page-title-main">Seramik</span> ısı etkisiyle hazırlanan inorganik, metalik olmayan katı

Seramik iyonik veya kovalent bağlara sahip metal ve metal olmayan inorganik bileşik içeren katı bir malzemedir. Yaygın kullanım örnekleri çanak-çömlek, porselen ve tuğladır.

<span class="mw-page-title-main">Cam</span>

Cam ya da sırça, saydam veya yarı saydam, genellikle sert, kırılgan olan ve sıvıların muhafazasına imkân veren, inorganik amorf yapıda katı bir malzeme. Antik çağlardan beri gerek inşaat malzemesi, gerekse süs eşyası olarak camdan faydalanılmaktadır. Günümüzde hâlen basit araç gereçlerden iletişime ve uzay teknolojilerine kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır. Örneğin pencere camları, cam ambalaj, ayna, lamba, sofra takımı ve optiklerde yaygın pratik, teknolojik ve dekoratif kullanıma sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Kornea</span> Gözün saydam ön tabakası

Kornea, gözün en ön kısmında yer alan, ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumak için özelleşmiş saydam ve eğimli doku.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik yükü</span> bir nesnenin elektriksel alan ile etkileşimi neticesinde ölçülebilen fiziksel özelliği

Elektrik yükü veya elektriksel yük, bir maddenin elektrik yüklü diğer bir maddeyle yakınlaştığı zaman meydana gelen kuvvetten etkilenmesine sebep olan fiziksel özelliktir. Pozitif ve Negatif olmak üzere iki tür elektriksel yük vardır. Pozitif yüklü maddeler, diğer pozitif yüklü maddeler tarafından itilirken, negatif yüklü olanlar tarafından çekilir; negatif yüklü maddeler de negatif yüklüler tarafından itilir ve pozitif olanlar tarafından çekilir. Bir cisimde negatif yükler pozitif yüklere dominantsa, negatif yüklüdür; tersi durumdaysa pozitif yüklüdür; dominantlık söz konusu değilse yüksüzdür. Uluslararası Birim Sistemi (SI) elektrik yükünü coulomb (C) olarak adlandırırken, elektrik mühendisliğinde amper-saat (Ah) olarak ve kimyada da elemanter yük (e) olarak adlandırmak mümkündür. Q sembolü genellikle yükü ifade etmek için kullanılır. Yüklü cisimlerin birbirleriyle nasıl iletişimde olduklarını anlatan çalışma klasik elektromanyetizmadır ve kuantum mekaniğinin göz ardı edilebildiği ölçüde doğrudur.

<span class="mw-page-title-main">Ayna</span> Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam

Ayna ya da gözgü, ışığın %100'e yakın bir kısmını yansıtan düzgün olarak cilalı yüzeydir.

<span class="mw-page-title-main">Kılcallık</span>

Kılcallık ya da Kapiler Olay, bir maddenin başka bir maddeyi kendine çekmesi olayıdır. Bir bitkinin iletim sisteminde veya pürüzlü kâğıtla kolayca gözlenebilir. Bir sıvı ile başka bir maddenin moleküler seviyedeki çekiminin, sıvının kendi molekülleri arasındaki çekim kuvvetinden daha kuvvetli olması sonucunda meydana gelir. Bu etki sıvının dik bir yüzeye dokunduğu kısımda sıvı yüzeyinin menisküs denilen içbükey bir hâl almasına sebep olur. Aynı etki sünger gibi maddelerin suyu emmesinde de görülür.

<span class="mw-page-title-main">Göz</span> görme organı

Göz, göz çukurunda bulunan, iri bir bilye büyüklüğünde, görmeyi sağlayan küremsi bir organdır.

<span class="mw-page-title-main">Perlit</span>

Perlit, petrografide soğumaya bağlı olarak meydana gelen uzamanın, gözle veya mikroskopla görülebilecek konsantrik yapı ya da kırılmasının meydana getirdiği özel bir volkanik camsı kayaç türünü ifade eder. Perlit aynı zamanda, doğal olarak oluşan silis esaslı volkanik kayaçlara verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Amorf katı</span>

Amorf katı atomların kararlı bir kristal yapıya sahip olmadığı katılar için kullanılan terim. Yunanca, morphé (şekil) kelimesinden türemiştir. Şekilsiz katı da denmektedir. Amorf katılar, gelişigüzel bir yapı gösterebilirler. Uzun süre beklemede akışkan olduğu gözlenmektedir. Genellikle sıvı halinin ani olarak soğutulmasıyla elde edilirler. Örneğin; cam, lastik ve plastikler bu türdendir. Bu tür maddeler şekilsiz olduğu için amorf grubuna girerler.

Kolloid, gerçek çözelti ile heterojen karışımlar arasında yer alan ara karışımların adıdır. Burada dağılan fazın tanecik boyutu, yaklaşık 1-1000 nm dolayındadır. 1861'de İskoçyalı bilim insanı Thomas Graham, değişik maddelerin parşömen zarından geçişlerini incelemiş ve bunlardan bazılarının hızlı, bazılarının yavaş hareket ettiklerini gözlemlemiştir. Örneğin albümin, jelatin, arap zamkı gibi maddeler yavaş hareket ederken, şeker, potasyum hidroksit, sodyum klorür gibi maddelerin zardan çok hızlı geçtiklerini tespit etmiştir. Buna göre Graham, çözünmüş maddeleri zardan geçişlerine göre kristaloidler ve kolloidler olarak ikiye ayırmıştır. Kolloidler, büyük moleküllü oldukları için zardan geçememiştir. Sonunda nişasta, jelatin gibi maddeler zamk ile aynı özellikleri gösterdiği için Yunancada zamk anlamına gelen kola kelimesinden türeyen kolloid sözcüğü ile adlandırılmıştır. Ancak bilimsel gelişmeler sonucunda Graham'ın kolloid olarak nitelendirdiği protein gibi maddeleri kristallendirmek ve kristaloid olarak nitelendirdiği kükürdün kolloidal çözeltisini hazırlamak mümkün olmuştur ve bu nedenle Graham'ın bu sınıflandırması önemini yitirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlarda boşalma</span> Kadınlarda orgazm sırasında sıvı salgılanması

Kadınlarda boşalma, çoğunlukla yoğun bir haz deneyimi ile birlikte görülen, orgazm sırasında paraüretral kesenin darbeler halinde, gözle görülür miktarda sıvı salgılamasına denir. Kadın boşalması fizyolojik olarak cinsel birleşmeden farklıdır. Bu boşalma sıvısı, Skene kesesi de denen, paraüretral keselerde üretilen, sulu bir sıvıdır. Paraüretral keseleri bartonlin keseleri ile karıştırılmamalıdır. Bu keselere çoğunlukla kadınların prostatı da denir. Boşalma sıvısı orgazm esnasında, idrar borusunun son kısımlarında bulunan çok küçük deliklerden ve de idrar borusunun sağında ve solundaki keselerden salgılanır.

<span class="mw-page-title-main">Gözlük</span> Üzerindeki mercekle, göze giren ışığı retinanın ortasına odaklamayı amaçlayan alet.

Gözlük, çerçeveli mercek ya da merceklerden oluşan bir aksesuar, bir araçtır.

<span class="mw-page-title-main">Üç boyutlu film</span>

Üç boyutlu film, derinlik algılamada yaratılan yanılsamayla oluşturulan bir sinema filmi metodudur. Stereoskopik fotoğraflamadan farklı olarak, özel olarak tasarlanmış bir kamerayla, görüntüler iki farklı perspektif ile kaydedilir ve yine özel bir projeksiyon cihazıyla ya da gözlükle, farklı kaydedilmiş iki görüntü bu yanılmasayı oluşturmak üzere oynatılır ve izlenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Yüzer noktalar</span>

Yüzer noktalar veya muşvolan, gözün normalde saydam olan vitröz sıvısı içinde bulunan bazen görünür ve hareket edebilen parçacıklardır. Her uçan cismin kendine özgü boyutu, şekli, koyuluğu, kırılma indisi ve hareket edebilme özelliği vardır. Bu cisimler aynı zamanda "muscae volitantes" olarak adlandırılır. Vitre doğuştan tamamen saydamken, yaşlanmayla birlikte giderek kusurlar ortaya çıkabilir. Çoğu insanın gözünde bulunan, en yaygın yüzen nokta türü, vitredeki dejeneratif değişiklikler sonucu oluşur. Bazı insanlar için rahatsız edici olabilen uçuşan cisimlerin algılanması miyodizopsi olarak adlandırılır. Ciddi vakalar dışında, sıklıkla tedavi edilmez. Günümüzde vitrektomi, lazer ve ilaç tedavisi gibi tedavi yöntemleri bulunmaktadır. vitröz ipliksi parçacıklar piyasaya çıktıgı günden itibaren her geçen aylar artmaya başlar bunun yok edici çözümü göz damlası veya göz vitaminleri hiçbir işe yaramaz ancak parçalayarak daha da çok lifleri yogunlaştırır hemen bir özel göz hastanesine başvurulması gerektigi bunun sonucunda 15 dakikalık lazer seansıyla eskisinden daha da çok azaltılabilir böylelikle hastanın görüş konforu düzelmiş olur eger tadavi yapılmazsa % 50 lik bir oranla kolejenlerin daha da sıklaşması retina duvarının önünde yüzen bu parçacıklar göze farklı bir hasarlar oluştarabilir göz zamanla görüş yetisini kaybedip eskiyi aratır olur bu nedenle tedavi edilirse erken önlem alınmış olur..........* Yüzen noktalar, retina üzerine düşen gölgelerinden ya da içlerinden geçen ışığın kırılmasından dolayı görünürler. Bu noktalar tek başlarına veya diğerleriyle birlikte bir yığın olarak kişinin görme alanında görünebilirler. Kişinin görme alanında yavaşça süzülen ve özellikle gözlerin hareket ettiği yönde hareket eden noktalar, iplikler veya "örümcek ağları" gibi şekillerde görünebilirler. Bu cisimler gözün içinde fiziksel olarak var olduklarından, optik yanılsamalar veya entoptik fenomen değillerdir. Yüzen noktalar, ışık çakmaları ve ışık izleri (palinopsia) gibi göz rahatsızlıkları ile bir arada görülebilir ve bu yönden görsel karıncalanma ile birbirine karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Isıl denge</span>

Isıl denge, kimya biliminde maddelerin son sıcaklıklarının eşit olma durumudur. Isıl denge değeri her daim, bir araya konulan maddelerin ilk sıcaklıkları arasında bir değerdedir. Isıca yalıtılmış bir kaba hem sıcak hem de soğuk su koyulursa, sıcak sudan soğuk suya enerji aktarımı gerçekleşir. Enerji aktarımı her zaman sıcaktan soğuğa doğrudur. Böylece etkileşim sonucunda sıcak madde soğur, soğuk madde ısınır. Bu olay, sıcaklıklar eşitlenene kadar devam eder. Bu durum "Qalınan = Qverilen" şeklinde sembolize edilir.

<span class="mw-page-title-main">Kafadan bacaklı gözü</span>

Kafadan bacaklılar, aktif deniz avcıları olarak, su koşullarında kullanım için uzmanlaşmış duyusal organlara sahiptir. Kafadan bacaklı gözü, iris, dairesel lens, vitreus kavitesi, pigment hücreleri ve ışığı, retinadan optik sinirler boyunca beyne giden sinir sinyallerine dönüştüren fotoreseptör hücrelerden oluşan kamera tipi bir gözdür. Geçtiğimiz 140 yıl boyunca, kamera tipi kafadan bacaklı gözü yakınsak evrim örneği olan omurgalı gözüyle karşılaştırılmıştır. Her iki organizmanın da bağımsız olarak kamera göz özelliğini geliştirdiği ve her ikisinin de benzer işlevleri paylaştığı görülmüştür. Bunun gerçekten yakınsak evrim mi, yoksa paralel evrim mi olup olmadığı konusunda düşünce ayrılıkları vardır. Omurgalılardaki kamera tipi gözden farklı olarak, kafadan bacaklı gözü vücut yüzeyinin yayılması sayesinde oluşur ve sonuç olarak korneadan yoksundurlar. Omurgalı gözünün aksine, kafadan bacaklı gözü bir teleskop veya kamera lensi gibi harekete odaklanır. İnsan gözü ise bunu lensin şeklini değiştirerek yapar. Göz, tamamen içsel olan lens gibi, yaklaşık olarak küreseldir.

<span class="mw-page-title-main">Cam suyu</span>

Cam suyu, motorlu taşıtlar için, araç sürülürken ön camın, ön cam sileceği ile temizlenmesinde kullanılan bir sıvıdır.

<span class="mw-page-title-main">Otopsi kimyası</span>

Otopsi kimyası, nekrokimya veya ölüm kimyası, ölü bir organizmanın kimyasal yapılarının, reaksiyonlarının, süreçlerinin ve parametrelerinin araştırıldığı bir kimya alt disiplinidir. Ölüm sonrası kimya, adli patolojide önemli bir rol oynar. Camsı sıvı, beyin omurilik sıvısı, kan ve idrarın biyokimyasal analizleri ölüm nedeninin belirlenmesinde veya adli vakaların aydınlatılmasında önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Ectopia lentis</span>

Ektopia lentis, gözün kristal merceğinin normal konumundan yer değiştirmesi veya yanlış yerleştirilmesidir. Bir lensin kısmi çıkığı, lens çıkığı veya sublukse lens olarak adlandırılır; Bir merceğin tamamen yerinden çıkması, mercek lüksü veya lüks mercek olarak adlandırılır.