İçeriğe atla

Vipassana

Vipassanā (Pāli) ya da vipaśyanā (विपश्यना, Sanskrit) kelime anlamıyla içgörü demektir; Budizm'de gerçekliğin doğasının içgörü yöntemiyle sezilmesi anlamına gelir. Düzenli olarak Vipassana uygulayan kişiye Vipassi (vipasya) adı verilir.

Vipassana, kökeni Gautama Buddha'ya atfedilen en eski meditasyon tekniklerinden biridir. Kendini gözlem ve içebakış yoluyla bir kendi kendini dönüştürme yöntemidir. Theravadacı bağlamda, varoluşun üç işaretinin üzerine içgörüyü gerektirir. Mahayana geleneğinde ise, farklı kaynaklarda sunyata, dharmata, görüngü ve boşluk, duruluk ve boşluk veya neşe ve boşluk olarak ifade edilen olgu üzerine içgörüyü gerektirir.[1]

Daha geniş bir anlamda vipassanā, samatha (Pāli; Sanskrit: śamatha) ile birlikte Budist meditasyonun iki kutpundan biri olarak tanımlanır. Samatha yoga gibi pek çok disipline rastlanan, bir odaklanma, rahatlama ve sakinleşme meditasyonudur. Zihni rahatlatıp konsantrasyonu güçlendirerek içgörünün etkili olmasına olanak sağlayan, vipassanā'ya bir hazırlık olarak kabul edilir. Bu ayrım kimi zaman "durdurma ve görme" olarak da ifade edilir. Budist uygulamada söylenildiği üzere, samatha zihni sakinleştirirken, başlangıçta zihnin nasıl rahatsız edildiği ancak içgörü yoluyla anlaşılabilir; böylelikle elde edilen prajñā (Pāli: paññā, erdem) ve jñāna (Pāli: ñāṇa, bilgi) zihnin tekrar rahatsız edilmesini önleyecektir.

Terim aynı zamanda Theravāda Budizm'inin meditasyon yöntemlerinden esinlenmiş, başlıca teknik olarak vipassanā ve ānāpāna'yı benimseyen, Satipaṭṭhāna Sutta öğretilerini vurgulayan Vipassana Hareketi'ni de ifade eder.

Vipassanā uygulaması

Theravāda

Theravāda'da vipassanā uygulaması, Dört Yüce Gerçek gibi Budist öğretiler üzerine derin düşünmeyle birlikte, derin beden uyanıklığı gibi daha deneysel teknikleri de kapsamaktadır. Kimisi doğrudan deneyim ve gözleme dayanan basit tekniklerdir. Ruhani yol olarak temelleri Buda'nın öğrettiği üç eğitime dayandırılabilir: eğitimin birinci aşaması sīlaya (Sanskrit: śīla) bağlılık, diğer bir deyişle öldürmekten, çalmaktan, yalandan, cinsel istismardan ve sarhoş edici maddelerden uzak durmak, ikinci aşama olan zihinsel konsantrasyon (samādhi) için gereklidir. Bu konsantrasyonun yardımıyla üçüncü eğitim (paññā, Sanskrit prajñā), zihnin ve bedenin gerçekliğinin anbean bağımsızca gözlemlenmesidir.

Vipassanā hareketi

Vipassana hareketi terimi Sri Lanka, Myanmar, Laos ve Tayland gibi farklı gelenekler ile Joseph Goldstein, Tara Brach, Sharon Salzberg ve Jack Kornfield gibi günümüz Amerikan Budist öğretmenlerin oluşturduğu modern Theravāda Budizmine dahil kimi ekolleri ifade etmek için kullanılır.[2]

Bu hareket vipassana terimiyle anılıyor olsa da, vipassana meditasyonu tüm Budist okullarda kullanılmaktadır.

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. ^ "Vipashyana," by Reginald A. Ray. Buddhadharma: The Practitioner's Quarterly, Summer 2004.[1] 10 Kasım 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Fronsdal, Gil (1998) Insight Meditation in the United States: Life, Liberty, and the Pursuit of Happiness 5 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. from Charles S. Prebish and Kenneth K. Tanaka, The Faces of Buddhism in America, Chapter 9, p.1

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Buda</span> mükemmel aydınlanmaya erişen varlık

Buddha, Sanskrit dilinde “uyanmak, idrak etmek, bilinçlenmek” anlamına gelen “budh” fiilinin geçmiş zaman kipidir. "Uyanmış, idrak etmiş, bilinçlenmiş” anlamına gelir.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Zen</span> aydınlanmacı bir yaşam felsefesi

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.

Sutra, Hindistan yazın geleneğinde özellikle Hinduizm, Budizm, Cainizm gibi inanç ve öğretilere ait eski metinlerde başvurulmuş bir edebî tarzın hem de bu türde yazılmış toplu metinlerin de adıdır. Vecize, özdeyiş, atasözü, özlü sözler gibi halk arasında dilden dile yayılma kolaylığı sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gotama Buda</span> Budizmin kurucusu olan dinî öğretmen

Sidarta Gotama, yaygın olarak Buda olarak bilinir, MÖ 6 veya 5. yüzyılda Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ve Budizm'in kurucusu olduğu düşünülen din adamı. "Buda" bir lakap olup kendisine ölümünden yüzyıllar sonra atfedilmiştir. Sanskritçede "uyanmış kişi" anlamına gelen Buda, peşine düştüğü yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu Sidarta Gotama'da oluşan ruhani aydınlanmayı anlatmak için kullanılan bir ünvandır.

<span class="mw-page-title-main">Sekiz Aşamalı Asil Yol</span>

Sekiz Katlı Asil Yol (Pāli: Ariyo aṭṭhaṅgiko maggo, Sanskrit: Ārya 'ṣṭāṅga mārgaḥ, Budizm'de acıları sona erdiren yol olarak kabul edilir. Gautama Buddha'ya atfedilen Dört Asil Hakikat öğretisinin dördüncüsüdür.

Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

Bodhi hem Pāli, hem de Sanskrit dillerinde "aydınlanma" anlamına gelen, ancak genellikle "uyanış" veya "bilmek" olarak çevrilen kavram. Budh kökü uyanmak, farkına varmak, bilmek, anlamak anlamına gelir; "Buddha" kelimesi ise "uyanmış olan" anlamında kullanılır. En yaygın olarak Budizm'de kullanılsa da, bodhi diğer Hint felsefelerinde de çeşitli bağlamlarda kullanılan bir kavramdır.

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.

Budist felsefede anatta (Pāli) ya da anātman (Sanskritçe) "bensizlik" veya "ayrı bir benliğin yokluğu" olarak tanımlanan kavramdır. Geçicilik (anicca) ve ızdırap (dukkha) ile birlikte olgular dünyasının üç özelliğinden biridir. Kimi araştırmacılara göre, "bensizlik, insanlarda ve nesnelerde kısıtlayıcı ben kimliğinin yokluğu" anlamına gelmektedir. Buda'nın açıkça reddettiği yeniden doğumdan sonra varlığını sürdüren bir ruh ya da Ben'in varlığı anlamına gelen atta (Pāli) ya da ātman (Sanskrit) kavramının tam karşıtıdır.

Theravada ; kelime anlamı olarak, "Yaşlıların öğretisi" ya da "Eski öğreti") günümüze ulaşan en eski Budist okuldur. Kökeni, Buda’nın ilk mensubu olan keşişler (rahipler) topluluğuna dayanmaktadır. Mahayana (büyük taşıt) geleneğinden gelen Budistler tarafından küçük taşıt olarak da adlandırılır. Göreceli olarak daha tutucu ve genel olarak erken dönem Budizmine en yakınıdır. Yüzyıllardan beri Sri Lanka ve güneydoğu Asya'nın en yaygın dinidir. Aynı zamanda güneybatı Çin, Vietnam, Bangladeş, Malezya, Filipinler ve Endonezya'da kimi etnik gruplar tarafından izlenmektedir; Singapur ve Avustralya'da da gittikçe popülerlik kazanmaktadır. Günümüzde dünya çapında Theravada Budistlerin sayısı 100 milyonun üzerindedir. Ayrıca son yıllarda Theravada, Batı'da ve Hindistan'da da kök salmaya başlamıştır.

Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.

<span class="mw-page-title-main">Samadhi</span>

Samadhi, Budizm ve Hinduizm'de, zihinsel konsantrasyon anlamında kullanılan bir terimdir.

Sanskritçe dhyāna veya Pāli dilinde jhāna, meditasyonda samadhiye ulaşmak için varılan bir aşamayı ifade eder. Hinduizm, Budizm ve Sihizm'de anahtar bir kavramdır. Çince "Chan", Japonca "Zen", Korece "Seon", Vietnamca "Thien" ve Tibetçe "Samten" kelimeleri aynı anlamda kullanılmaktadır.

Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm'de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Buda'nın yaşadığı dönemlerden itibaren, bir yaratıcı kavramının bulunmayışı Budist düşüncenin ayırt edici özelliklerinden biri olagelmiştir. Budizmin yaklaşımı klinik ve sistematiktir; Dört Yüce Gerçek’te Buda ızdırap sorununu analiz etmiş, kökenindeki nedeni teşhis etmiş ve ızdırabı ortadan kaldıracak reçeteyi yazmıştır. Buda’nın öğretilerine göre, sekiz katlı asil yolu izleyen tüm duyarlı varlıklar, “bensizlik” (anatta) kavramının kavranması yoluyla cehaleti, dolayısıyla acıyı ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, Budizm bir yaratıcı tanrı kavramına değil, ahlak, meditasyon ve bilgelik kavramlarına dayanmıştır. Bu açıdan Budizm, nihai bir "benlik" tanımlayan Hindu düşüncesiyle çelişir.

<span class="mw-page-title-main">Yoga</span> Hindistan kaynaklı meditasyon uygulamaları ve 2020li yıllarda Batıda yaygınlaşan spor-meditasyon uygulaması

Yoga (Sanskrit), Hindistan kaynaklı fiziksel ve zihinsel disiplinleri tarif etmek için kullanılan bir kelimedir. Aynı zamanda Hinduizm, Budizm ve Jainizm'de çeşitli meditatif uygulamalara da yoga adı verilmektedir. Hinduizmde, altı geleneksel felsefe okulundan (āstika) biri olarak kabul edilir.

Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Dāna veya Daan cömertlik veya bağışlama anlamına gelir. Hinduizm ve Budizm'de, cömertlik geliştirme uygulamasıdır. Budizmde altı mükemmellikten (pāramitā) biri olarak sayılır: cömertlik mükemmelliği - dāna-pāramitā. Takıntısız ve koşulsuz cömertlik, verme ve vazgeçme olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.