İçeriğe atla

Vinil eter

Vinil eter
Adlandırmalar
(Eteniloksi)eten
divinil eter, divinil oksit, etenoksieten, viniloksietilen
Tanımlayıcılar
CAS numarası
3D model (JSmol)
ChEBI
ChEMBL
ChemSpider
ECHA InfoCard100.003.383 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
EC Numarası
  • 203-720-5
KEGG
UNII
UN numarası1167
CompTox Bilgi Panosu (EPA)
  • InChI=1S/C4H6O/c1-3-5-4-2/h3-4H,1-2H2
    Key: QYKIQEUNHZKYBP-UHFFFAOYSA-N
  • O(\C=C)\C=C
Özellikler
Kimyasal formülC4H6O
Molekül kütlesi70,09 g mol−1
Görünüm renksiz sıvı
Yoğunluk0,769g/mL
Erime noktası-101 °C (-150 °F; 172 K)
Kaynama noktası28 °C (82 °F; 301 K)
Tehlikeler
İş sağlığı ve güvenliği (OHS/OSH):
Ana tehlikeler çok yanıcı, havada patlayıcı peroksitler oluşturabilir
NFPA 704
(yangın karosu)
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C [77 °F], 100 kPa).
Vinil eter
Klinik verisi
Uygulama
yolu
solunum
Tanımlayıcılar
CAS Numarası
PubChem CID
CompTox Bilgi Paneli (EPA)
ECHA Bilgi Kartı100.003.383 Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Kısaca vinil eter olarak bilinen divinil eter, (CH=CH
2
)
2
O
formülüne sahip doymamış, simetrik bir eterdir. Kaynama noktası düşük, yüksek uçuculuğa sahip ve aşırı yanıcı bu sıvı geçmişte narkoz araştırmalarının odağı olmuştur. Anestezik özellikleri diğer bir simetrik eter olan dietil etere benzer. Özellikle kısa süreli ameliyatlarda ve diş cerrahisinde kullanıldı.

Farmakolojisini incelemek için kullanılan analitik teknikler, yeni anestezik ilaçların test edilmesinin temelini oluşturdu. Yanıcılığı dışında, kontrolsüz polimerizasyon ve havada oksitlenerek peroksitler oluşturma gibi riskleri vardır. Bu risklerle birlikte, karaciğer ve böbrekler üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle anestezik kullanımı bırakılmış ve yerini daha stabil ve yanıcı olmayan halojenli eterler almıştır.

Divinil eter doğada oluşmaz ancak yağ asitlerinin birçok divinil eter türevinin doğada oluştuğu bilinmektedir.[1]

Kimyası ve özellikleri

Vinil eter, karakteristik bir kokuya sahip şeffaf, renksiz bir sıvıdır. Sudan daha az yoğundur ve buharları havadan daha ağırdır.[2] Aseton, etanol, kloroform ve etil eterde çözünür.[2]

Vinil eter, ışığa veya asite maruz kaldığında asetaldehite ayrışan ve camsı bir katı hâlinde polimerize olan oldukça kararsız bir bileşiktir. Diğer birçok eter gibi vinil eter de hava ve ışığa maruz kaldığında peroksitler oluşturma eğilimindedir. Bu nedenlerden dolayı vinil eter, polimerizasyonu ve peroksit oluşumunu engellemek için polifenoller ve aminler gibi inhibitörlerle birlikte satılmaktadır.[3] Anestezik amaçlı vinil eter, %0,01 fenil-a-naftilamin ile inhibe ediliyordu, bu nedenden ötürü bu soluk mor bir floresansı vardı.[4] Bu eter, bir baz gibi davranarak güçlü asitler tuz oluşturabilir. Etil eterin bor triflorür ile kompleks oluşturmasına benzer şekilde vinil eter de Lewis asitleri ile kompleksler oluşturabilir.[2]

Vinil eter, karbon tetraklorür içindeki brom çözeltisinin rengini hızla giderir; aynı zamanda sulu potasyum permanganat tarafından hızla oksitlenir. Sülfürik asit vinil eter ile reaksiyona girerek siyah katran kıvamında bir reçine ve bir miktar asetaldehit bırakır.[5]

İzomerleri

Doymamış bir bileşik olan vinil eterin birçok izomeri bulunur. Bunların arasında üçlü bağ içeren düz ve çift bağ içeren halkalı eter ve alkoller bulunur:

  • Epoksibüten
  • Metil proparjil eter, CH≡CCH
    2
    OCH3
  • Etil etinil eter, C2H5OC≡CH
  • Dihidrofuranlar: 2,3-Dihidrofuran ve 2,5-Dihidrofuran
  • Bütadienoller, C
    4
    H
    5
    OH
  • Bütinoller

Az hidrojen sayısı nedeniyle C
4
H
6
O
formülüne sahip aldehit ve keton sınıfından bileşiklerle de izomeriktir:

  • Krotonaldehit, CH3CH=CHCHO, Metakrolein, CH2=C(CH3)CHO ve diğer bütenaller
  • Siklobütanon, (CH2)3C=O
  • Metil vinil keton, CH3C(O)CH=CH2
  • Dimetilketen ve etilketen

Anestezik özellikleri

Vinil eter, Amerika Birleşik Devletleri'nde Vinethene ticari adı altında satılıyordu. Anestezik kullanıma yönelik vinil eter, normal inhibitörlerin yanı sıra, anestezik maskenin buğulanmasını önlemek için bir miktar etanol (%1,5-5) içeriyordu.[3] İnhibitörlere rağmen üreticiler vinil eterin açıldıktan sonra hızla kullanılması gerektiği konusunda uyarıyordu.[6]

Merck üretimi "Vinethene" marka vinil eter, 1930'lar

Vinil eterin indüksiyonu hızlı bir başlangıca sahiptir. İndüksiyon esnasında az öksürüğe neden olur ancak tükürük salgısında artışa neden olur.[4] Anestezi sırasında vinil eter bazı hastalarda seğirmelere neden olabilir. Nadir durumlarda bu seğirmeler, kasılmalara yol açabiliyorum. Nitekim bu kasılmalar önceden uygulanacak morfin ve atropin gibi uygun ilaçlarla durduruluyordu.[4][7] Vinil eter anestezisinden uyanma hızlıdır ve yalnızca nadir vakalarda ameliyat sonrası bulantı ve kusma görülür, ancak bazı hastalarda anestezi sonrası baş ağrısı da görülebiliyordu.[4]

Kısa operasyonlar hasta için çok az tehlike oluşturur. 200 mL'den fazla anestezik kullanan daha uzun operasyonlar, hepatik ve renal toksisite nedeniyle tehlikeli olabilir. Vinil eterin toksisitesini azaltmak ve aynı zamanda olumlu özelliklerini korumak amacıyla, etil eter ile 1:4 oranında karıştırılarak "Vinethene Anestezik Karışımı" (VAM, İngilizceVinethene Anesthetic Mixture) üretildi. VAM anestezisi tek başına etil eterden daha yumuşak indüksiyon ve uyanma gösterir ve uzun operasyonlarda bile zehirsizdir.[4] Etil eterle karşılaştırıldığında VAM, derin anestezi gerektiren hastalar için pek uygun değildi.[7]

Vinil eter, geniş bir güvenlik marjına sahip güçlü bir anesteziktir; vinil eter için anestezik dozun öldürücü doza oranı 1:2,4'tür (bu oran etil eter için 1:1,5'tir).[8] Ancak bu gücün basit anestezi ekipmanlarıyla kontrol edilmesi zordu. Vinil eterin popüler olduğu yıllarda anestezi makineleri çok sayıdayken, basit "açık damla tekniği" de yaygınlığını korudu. Zamanın anestezi makineleri ile vinil eter uygun şekilde kullanılabiliyordu, ancak açık damla tekniğiyle uzun prosedürler için pürüzsüz anestezinin sürdürülmesi zordu.[7] Bu sorunu daha da ağırlaştıran yüksek sıcaklıklar, kaynama noktası 28 °C olan vinil eterin uçuculuğunu artırarak açık damla tekniğiyle verilmesini daha da zorlaştırdı.[6]

Genel olarak, vinil eter anestezisinin etil eterinkine kıyasla tek baskın yönü daha yumuşak indüksiyon ve uyanmaydı. Anestezi sırasında vinil eterin kendine özel harika özellikleri yoktu ve kontrol edilmesi diğer ilaçlara göre daha zordu. Bu nedenle, vinil eter yalnızca etil eterin uygulanmasından önce ön anestezik olarak yaygın olarak kullanıldı. Ek olarak vinil eter yalnızca diş hekimliği ve doğum gibi kısa operasyonlarda veya analjezi için kullanıldı. Vinil eter, toksisitesi, maliyeti ve üstün alternatifleri nedeniyle uzun operasyonlarda nadiren kullanılırdı.

Ayrıca bir vinil ve bir etil grubuna sahip bir bileşik olan etil vinil eter ile deneyler yapıldı. Bu madde, hem toksisite hem de indüksiyon ve uyanma hızı açısından onu dietil eter ile divinil eter arasına yerleştiren sonuçlar üreterek dietil ve vinil eterlerin karışımı olan VAM'a benzer umut verici sonuçlar verdi.[9] Çok daha basit senteze (etanolün asetilen ile vinilizasyonu)[10] rağmen, etil vinil eter anestezide yaygın kullanıma girmedi, çünkü daha üstün anestezik özellikleri olan halojenli eterler ilk denemelerinden kısa bir süre sonra onun yerini aldı.

Divinileter yağ asitleri

Kolneleik asit, divinileter kısmı resmin sol tarafında görülebilir.

Divinileter yağ asitleri, bir oksijen atomu ile bağlanan çift doymamış bir karbon zinciriyle kimyasal olarak birleştirilmiş bir yağ asididir. Linoleik ve linolenik asitlerden bitki lipoksijenaz enzimleri tarafından üretilen yağ asidi hidroperoksitlerinin, divinileter yağ asitleri üreten bir divinileter sentaz için substrat olarak görev yaptığı bilinmektedir. Divinileter yağ asitleri yalnızca bitkilerde tespit edildi.

Bu sınıftaki bileşiklerin keşfi, patates yumrusunun homojenatları tarafından üretilen iki eter C18 yağ asidinin yapılarının tanımlandığı 1972 yılına dayanmaktadır.[11]

Divinileter asitlerinin fizyolojik önemi hâlâ tam olarak araştırılmamıştır. Patates yapraklarının enfeksiyonu, divinileter sentaz seviyelerinin artmasına neden olduğundan, bu yolun bitkilerin, kendilerine saldıran patojenlere karşı savunmasında önemli olabileceği öne sürüldü.[12]

Polimerizasyon

Vinil eter bir vinil bileşiği olduğundan kolayca polimerleşir. Poli(divinil)eter elastomer özellikleri gösterir. Maleik anhidrit ile ko-polimer oluşturabilir.[13]

Tarihi ve üretimi

Vinil eter ilk olarak 1887'de Friech W. Semmler tarafından kükürt ikâmeli analoğu, Allium ursinum yağından elde edilen divinil sülfürden gümüş oksit ile reaksiyona sokularak hazırlandı. 1899'da Knorr ve Matthes, morfolinin Hofmann eliminasyonu mekanizmasını içeren zorlamalı metilasyonuyla düşük verimde vinil eter elde etti.[5]

Cretcher ve ark. 1925'te vinil eter üretmek için kullanılan bir endüstriyel yöntemin temelinin ne olacağını bildirdi. Isıtılmış sodyum hidroksitin β,β'-diklorodietil eter üzerindeki etkisinin, tanımlanan diğer ürünler ile birlikte 39 °C'de kaynayan bir sıvı ürettiği belirtildi.[5] Bununla birlikte, incelikle değiştirilmiş bir süreçte Hibbert ve ark. 34-35 °C'de kaynayan bir ürünün, "divinil eter"in izolasyonunu bildirdi. Son olarak, 1929'da Merck & Co.'ya verilen bir patent, vinil eterin yaklaşık olarak 28 °C'de kaynatılarak izole edildiğini bildirdi. Vinil eterin şu anda kabul edilen kaynama noktası 28,3 °C'dir; Bu nedenle Merck patenti, saf bir ürünün izolasyonunu bildiren ilk patent oldu.

İzolasyonu ve karakterizasyonundan önce bile doymamış eterin anestezik olarak uygulanması bazı farmakologların ilgisini çekmişti. Bu farmakologlardan Chauncey Leake, o zamanın teorik vinil eterinden özellikle etkilenmişti. Leake, vinil eterin iki anestezik ajanın, etil eter ve etilenin özelliklerini birleştireceğini öngördü.[14] Bir anestezik olarak etilen birçok olumlu özelliğe sahiptir, ancak çok düşük etki gücü, tam anestezi elde etmek için sıklıkla hipoksik koşullar gerektirir. Öte yandan etil eter nispeten güçlü bir anesteziktir ancak bazı açılardan etilenin gerisinde kalır. Etil eterle karşılaştırıldığında etilen anestezisinde ameliyat sonrası mide bulantısı görülme oranı çok daha düşüktür; ayrıca etilen anestezisi etil eterden daha hızlı indüksiyon ve uyanma sürelerine sahiptir.[15]

Yalnızca yapıya dayalı tahminlerin rehberliğinde Leake, vinil eterin inhalasyon anesteziği olarak kullanılmasının peşine düştü.[16] Vinil eterin saf hâli bilinmediğinden Leake, Berkeley'deki organik kimyagerlere başvurarak onlardan bu yeni anesteziği sentezlemelerini istedi.[14] Ancak Leake'in meslektaşları vinil eteri hazırlayamadı. Daha sonra Leake, Princeton'lı iki kimyager Randolph Major ve W. T. Ruigh'den yardım aldı.[17] 1930'da Princeton'dan alınan örnekleri kullanan Leake ve araştırmacı arkadaşı Mei-Yu Chen, vinil eterin fareler üzerindeki anestezik etkilerini karakterize eden kısa bir çalışma yayımladı. Bu çalışmanın sonucunda, bu ilacın daha fazla araştırılmasını istediler.[14]

Bu davet kabul edildi ve 1933'te Alberta Üniversitesi'nden Samuel Gelfan ve Irving Bell, vinil eterin ilk insan denemelerini yayınladılar. Gelfan'ın açık damla tekniği ile vinil eter ile uyuşturulması sırasında yaşadığı deneyimi aktardılar.[16] Leake'e göre Kaliforniya Üniversitesi'nden anestezi uzmanı Mary Botsford, 1932'nin başlarında bir histerektomi operasyonu için klinik olarak vinil eteri uygulayan ilk kişiydi.[14]

Bundan sonra vinil eter diğer kurumlarda kapsamlı bir şekilde incelendi, ancak Kaliforniya Üniversitesi'nin Berkeley kampüsündeki siyasi iklim Leake'in daha fazla çalışmasını engelledi. Vinil eter bir miktar başarı elde etti ancak kullanımı, karaciğer toksisitesi ve uzun süreli depolama sonrasında bozulma endişeleri nedeniyle sınırlıydı.[14]

Güvenlik

Vinil eter aşırı yanıcıdır. Bir eter olduğundan zamanla havayla temasında patlayıcı organik peroksit oluşturma riski vardır.[2] Yüksek dozlarının karaciğer ve böbrekler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu bilinmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Alexander N. Grechkin (2002). "Hydroperoxide lyase and divinyl ether synthase". Prostaglandins & Other Lipid Mediators. 68–69: 457-470. doi:10.1016/S0090-6980(02)00048-5. PMID 12432936. 
  2. ^ a b c d CAMEO Chemicals. "DIVINYL ETHER, STABILIZED". 23 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2024. 
  3. ^ a b R. Major, et al. U.S. Patent 2,099,695, 1937
  4. ^ a b c d e Finer, Basil. Br. J. Anaesthesiol. 1965, 37, 661-66
  5. ^ a b c R. Major, et al. U.S. Patent 2,021,872, 1935
  6. ^ a b Stumpf, E H. The Journal of American Institute of Homeopathy 1935, 28(9)
  7. ^ a b c Martin, Stevens. Anesthesiology 1941, 2(3), 285-299
  8. ^ Anderson L. F. The American Journal of Nursing 1937, 37(2), 276-280
  9. ^ Grosskreutz, Doris C.; Davis, David A. (1956). "Use of ethyl vinyl ether for general and thoracic surgery". Canadian Anaesthetists' Society Journal. 3 (4): 316-325. doi:10.1007/BF03015275. 
  10. ^ Ullmann's Encyclopedia of Industrial Chemistry. Weinheim: Wiley-VCH. doi:10.1002/14356007.a27_435.pub. 
  11. ^ Galliard, T.; Phillips, D. R. (September 1972). "The enzymic conversion of linoleic acid into 9-(nona-1′,3′-dienoxy)non-8-enoic acid, a novel unsaturated ether derivative isolated from homogenates of Solanum tuberosum tubers". Biochemical Journal. 129 (3): 743-753. doi:10.1042/bj1290743. PMC 1174176 $2. PMID 4658996. 
  12. ^ Göbel, C; Feussner, I.; Hamberg M, M.; Rosahl, S. (5 Eylül 2002). "Oxylipin profiling in pathogen-infected potato leaves". Biochim Biophys Acta. 1584 (1): 55-64. doi:10.1016/s1388-1981(02)00268-8. PMID 12213493. 
  13. ^ Polymers: A Property Database (İngilizce). CRC Press. 2008. s. 541. 
  14. ^ a b c d e Mazurek, M J. California Society of Anesthesiologists Bulletin 2007, 55(4), 86-9.
  15. ^ McIntosch. The American Journal of Nursing 1925, 25(4), 290-93
  16. ^ a b "New Kind of Ether Acts Faster; Recovery Is Easier". Science News Letter. 26 (709): 293-294. 10 Kasım 1934. doi:10.2307/3909877. ISSN 0096-4018. 16 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Haziran 2024. 
  17. ^ Ruigh, William L.; Major, Randolph T. (1931). "The Preparation and Properties of Pure Divinyl Ether". Journal of the American Chemical Society. 53 (7): 2662-2671. doi:10.1021/ja01358a030. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Etilen</span> Alken sınıfının iki karbonlu üyesi, bitkisel bir hormon

Etilen (eten), alken sınıfından renksiz bir gaz. Doymamış hidrokarbon olup, karbonlar arasında, çift bağ vardır. Formülü C2H4, kaynama noktası -103,7 °C, erime noktası -169,2 °C ve yoğunluğu 1.178 kg/m3 olan yanıcı bir gazdır. Etilen, suda orta derecede çözünür. Fakat alkol, eter, aseton ve benzende çok çözünür. Etilenin reaksiyon verme kabiliyeti oldukça yüksektir. Halojenlerle, sülfürik asit ve diğer çift bağ ile reaksiyon verebilen maddelerle hemen reaksiyon verdiği gibi polimer polietileni meydana getirir. % 3 ile % 34 oranında etilen ihtiva eden hava karışımı patlayıcıdır. Toksik etkisi azdır, fakat çok yüksek dozu şuursuzluk (bilinç kaybı) meydana getirir.

<span class="mw-page-title-main">Alkol</span> karbon atomuna doğrudan bir -OH grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad

Alkol, karbon atomuna doğrudan bir -OH (hidroksil) grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad. Genel formülü CnH2n+1OH olan mono alkoller, alkollerin önemli bir sınıfıdır. Bunlardan etanol (C2H5OH), alkollü içeceklerde bulunan türüdür. Genellikle alkol kelimesi ile etanol kastedilir ki yeni fermente olmuş birada etanol oranı %3-5 arasında iken şarapta %12-15 arasındadır.

Kloroform veya triklorometan, CHCl
3
formülüne sahip bir organik bileşiktir. Oda sıcaklığında kolay buharlaşan, hoş kokulu, renksiz, yanıcı olmayan ağır bir sıvıdır. Çözücü olarak sıkça kullanılır. PTFE (Teflon) ve bazı soğutucuların üretiminde kullanılmak için bol miktarlarda üretilir.

<span class="mw-page-title-main">Polyester</span>

Poliester, ana zincirlerinin her tekrar biriminde ester işlevsel grup içeren polimerlerin bir kategorisidir.

<span class="mw-page-title-main">Akrilik asit</span>

Akrilik asit (IUPAC: propenoik asit), CH2=CHCOOH formülüne sahip bir organik bileşik'dir. Doğrudan bir karboksilik asit terminaline bağlı bir vinil grubundan oluşan en basit doymamış karboksilik asit‘tir. Bu renksiz sıvının özel bir ekşi kokusu vardır. Su, alkoller, eterler ve kloroform ile karışabilir. Yılda bir milyon tondan fazla üretilir.

<span class="mw-page-title-main">Aseton</span>

Aseton, propanon ya da dimetil keton, (CH3)2CO formüllü organik kimyasal bileşiktir. Keskin, yanıcı, zehirli olmayan renksiz bir sıvıdır. Çözücü olarak çokça kullanılır. Kapalı formülü C3H6O olarak gösterilir. Su, etanol ve dietil eterle her oranda karışır. Odunun kuru kuruya damıtılmasından, asetat tuzlarının ısıtılmasından ve teknikte izopropil alkolün bakır katalizörlerinden 250 °C'de dehidrojenasyonundan elde edilir. Yağ, boya, kauçuk ve diğer maddelerin çözücüsü olarak kullanılır. Ayrıca izopropil alkol, izopren, kloroform, bromoform, iyodoform ve poli(metil metakrilat) (PMMA) gibi ürünlerin elde edilişinde öncü madde olarak kullanılır. İnsan vücudunda, normal metabolizma ürünü olarak yüksek miktarlarda üretilip atılır.

<span class="mw-page-title-main">William Thomas Green Morton</span> Amerikalı cerrah (1819 – 1868)

William Thomas Green Morton, modern batı tıp dünyasını anesteziyle tanıştırdığı düşünülen tıp insanıdır. 1846'da eter kullanarak neredeyse ağrısız ilk diş çekimini gerçekleştirmiştir. Bundan birkaç ay sonra da buluşunun ilk tanıtımını, erkek bir hastanın boyun bölgesindeki tümörü ağrısız çıkartarak gerçekleştirmiştir. Ne var ki, bazı kaynaklar eterin ilk defa anestezik olarak 1842'de Dr. Crawford Williamson Long tarafından kullanıldığını, ancak Dr. Long'un çalışmalarının 1849'da yayımlandığını belirtmektedir.

Anestezik, hücrelerin özellikle sinir sistemi hücrelerinin biyolojik fonksiyonlarını geçici olarak yavaşlatan veya durduran ilaç. Anestetik ilaçların canlı üzerindeki bu etkisine anestezi veya narkoz denir. Genel anestezide merkezî sinir sisteminin çalışması o derece yavaşlatılır ki acıya karşı duyarlılık kaybolur ve hasta bilincini kaybeder. Anestezi için anestetik maddenin kanda belirli bir konsantrasyona ulaşması ve bu konsantrasyonda kalması gerekir. Madde miktarı belirli bir konsantrasyonun altına düştüğü zaman hücreler normal fonksiyonlarına tekrar başlar. Bu konsantrasyon dietil eter için 100 mL kanda 150 mg iken kloroform için 100 mL kanda 30 mg'dır. Daha yüksek konsantrasyonlar tehlikelidir.

<span class="mw-page-title-main">Dietil eter</span>

Dietil eter, (IUPAC adı etoksietan) kısaca eter olarak da bilinen (C2H5)2O formülüne sahip berrak, renksiz, uçucu, kolay yanan ve parlayabilen, oda sıcaklığında sıvı hâlde bir bileşiktir. Kaynama noktası düşük olup hoş, karakteristik bir kokusu vardır. Toksisitesi çok düşüktür. Eterler olarak bilinen kimyasal bileşik sınıfının en çok tanınan üyesidir. Bütanolün izomeridir. Yapısı bir oksijene iki etil grubunun bağlanması ile oluşur ve CH3-CH2-O-CH2-CH3 şeklindedir. Çözücü olarak çokça kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Vinil grubu</span> Organik bir radikal

Vinil, (IUPAC ismi: Etenil) "CH2=CH-R" formülüne sahip bir tür fonksiyonel gruptur. Etilenin (CH2=CH2) bir Hidrojen (H) eksik hâli olarak tanımlanmaktadır. Bir vinil molekülü, bir hidrojen atomunun, başka bir organik moleküle bağlanmasıyla elde edilir. Aynı zamanda bu grup ile oluşmuş organik bileşiklerin adlandırılmasında "Vinil ..." şeklinde de kullanılabilir. Örneğin bir etilen molekülüne bağlı bir hidrojen atomu ayrılır, yerine Cl atomu bileşiğe dâhil olursa bu madde vinil klorür olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Trikloroetilen</span> C2HCl3 formülüne sahip bileşik, yaygın endüstriyel yağ çözücü

Trikloroetilen (TCE), C2HCl3 formülüne sahip bir organoklorür. Renksiz bir sıvıdır ve Kloroform benzeri bir kokuya sahiptir. Düşük sıcaklıklarda yanıcı değildir. Sanayide özellikle metaller için yağ çözücü olarak kullanılır. Geçmişte Trilene adı altında inhalasyon anesteziği ve obstetrik analjezik olarak kullanıldı. Metal temizliği gibi benzer alanlarda kullanılan trikloroetan ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">İzopropil alkol</span>

İzopropil alkol (IUPAC ismi: propan-2-ol), CH3CH(OH)CH3 (bazen i-PrOH şeklinde de temsil edilir) kimyasal formülüne sahip organik bileşik. Renksiz ve yanıcıdır. Güçlü bir kokusu vardır. Alkol karbon atomunun diğer iki karbon atomuna ve propil grubunun hidroksil grubuna bağlı olduğu bu bileşik -bazen (CH3)2CHOH şeklinde de gösterilir- ikincil alkolün en basit örneğidir. 1-propanol'ün yapısal izomeridir. Evsel ve endüstriyel alanda çeşitli kullanımları vardır.

<span class="mw-page-title-main">Organoklorür</span> En az bir kovalent karbon-klor bağı içeren organik bileşik

Organoklorürler, klorlu hidrokarbonlar ya da klorokarbonlar, en az bir adet kovalent bağlanmış klor atomuna sahip organik bileşiklerdir. En basit örnekleri kloroalkanlardır. Organoklorürlerin geniş bir yapısal çeşitliliğe sahip olması onların farklı kimyasal özelliklere, isimlere ve kullanım alanlarına sahip olmasına sebep olmuştur. Bazı organoklorürlerin yararlı olmasına karşın bazıları zehirli ve çevreye zararlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Peroksit</span>

Peroksitler, R−O−O−R yapısına sahip bir grup bileşiktir. Bir peroksit içindeki O−O fonksiyonel grubu, peroksit grubu veya perokso grubu olarak adlandırılır. Oksit iyonlarının aksine, peroksit iyonundaki oksijen atomları -1 yükseltgenme seviyesine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Tetrahidrofuran</span> Kimyasal Bileşik

Tetrahidrofuran, kısaca THF olarak bilinen, (CH2)4O formüllü bir halkalı eterdir. Suda çözünen, dietil eter benzeri bir kokusu olan renksiz, organik bir sıvıdır. Polar olduğundan iyi bir çözücüdür. Zehirli değildir. Başka bir çözücü olan bütanonun izomeridir.

<span class="mw-page-title-main">Pirofosforik asit</span>

Difosforik asit olarak da bilinen pirofosforik asit, H4P2O7 formülüne sahip inorganik bir bileşik veya daha açıklayıcı olarak [(HO)2P(O)]2O'dur. Renksiz ve kokusuzdur, su, dietil eter ve etil alkolde çözünür. Susuz asit, 54.3 °C ve 71.5 °C'de eriyen iki polimorf içinde kristalleşir. Bileşik, polifosforik asit ve pirofosfat anyonunun konjugat asidinin bir bileşeni olması dışında özel olarak yararlı değildir. Pirofosforik asit anyonları, tuzları ve esterlerine pirofosfatlar denir.

Organik kimyada nitril, −C≡N fonksiyonel grubuna sahip herhangi bir organik bileşiktir. Siyano- ön eki, endüstriyel literatürde nitril terimi ile eş anlamlıdır. Nitriller, süper yapıştırıcılarda kullanılan metil siyanoakrilat ve lateks içermeyen laboratuvar ve tıbbi eldivenlerde kullanılan nitril içeren bir polimer olan nitril kauçuk dahil olmak üzere birçok yararlı bileşikte bulunur. Asetonitril çözücü olarak kullanılır.

Metil <i>tert</i>-bütil eter

Metil tert-bütil eter (MTBE), yapısal formülü (CH
3
)
3
COCH
3
olan organik bir bileşiktir. MTBE suda biraz çözünebilen uçucu, yanıcı ve renksiz bir sıvıdır. Öncelikle yakıt katkı maddesi olarak kullanılan MTBE, oktan oranını ve vuruntu direncini artırmak ve istenmeyen emisyonları azaltmak için benzine karıştırılır.

<span class="mw-page-title-main">İnhalasyon anesteziği</span>

İnhalasyon anesteziği, volatil/uçucu anestezik olarak da bilinen, inhalasyon (solunum) yoluyla verilen genel anestezik özelliklere sahip kimyasal bir bileşiktir. Anestezik buharlaştırıcıya ve anestezik dağıtım sistemine bağlı bir yüz maskesi, laringeal maske hava yolu veya trakeal tüp aracılığıyla uygulanırlar. Güncel klinik açıdan önemli ajanlar arasında izofluran, sevofluran ve desfluran gibi uçucu sıvı anestezik ajanların yanı sıra nitröz oksit ve ksenon gibi belirli anestezik gazlar yer alır.

Dietil eter peroksitleri ve hidroperoksitleri, dietil eterin uzun süre hava ve ışığa maruz kalması sonucu oluşan patlayıcı peroksitlerdir. Hepsi dietil eter içinde çözünebilir. Dietil eter hidroperoksit, C2H5OCH(OOH)CH3 formülüne sahiptir ve oda sıcaklığında renksiz bir sıvıdır. Hidroperoksit, dietil eter peroksit ya da etiliden peroksit denen patlayıcı polimerler oluşturur.