İçeriğe atla

Vincent Van Gogh'un yaptığı kopyalar

Öğle Molası (Millet'den)
Sanatçı Vincent van Gogh
Yıl 1890
Tür Tuval üzerine yağlı boya
Konum Orsay Müzesi, Paris

Vincent van Gogh'un yaptığı kopyalar, ressamın 1887 ila 1890 yılları arasında yaptığı resimler arasında önemli bir grubu oluşturur. Vincent van Gogh Saint-Rémy-de-Provence'de kendi isteğiyle yattığı Saint-Paul akıl hastanesinde iken uzun süren kış ayları boyunca resim yapacak konu bulmak için çabaladı. Sanatsal açıdan yeniden canlanma çabasıyla sevdiği ressamların eserlerini temel alan 30'dan fazla kopya yaptı. Bunların yirmi biri Jean-François Millet'nin eserlerinden yapılan kopyalardır. Birebir kopyalamaktan çok van Gogh kopyaladığı resimlerin konu ve kompozisyonlarını kendi perspektifi, renkleri ve tekniği ile yansıtmaya çalışmıştır. Spiritüel anlam ve duygusal rahatlık sembolizm ve renk ile ifade edilmiştir. Kardeşi Theo van Gogh bu resimlerden bazılarının Vincent'ın en iyi resimleri olduğunu belirtmiştir.

Arka plan

Saint-Remy'de geçirdiği kış ayları boyunca van Gogh resmedecek konu bulmakta zorlandı. Akıl hastanesinde kaldığından dolayı önceleri olduğu gibi özgürce dolaşmıyordu. Hava dışarıda çalışamayacak kadar soğuktu ve resim yapmak için modellere erişimi yoktu. Van Gogh diğer ressamların beğendiği eserlerini kopyasını yapmaya başladı[1][2] ve bu kopyalar kış ayları boyunca ana çalışma konusu oldu.[3]Pietà (Delacroix'dan) resmi van Gogh'un Jean-François Millet, Honoré Daumier ve Rembrandt gibi ressamların eserlerinden yaptığı kopyaların ilkidir. Van Gogh'u önemli ölçüde etkileyen Millet'nin eserleri bu kopyalar içinde önemli bir yer tutar. Kardeşi Theo'ya bu kopyalar hakkında şöyle yazmıştır: "Bunları farkında olmadan yapmaya başladım ve şimdi onlardan öğrenebileceğini görüyorum ve bana bir çeşit rahatlık veriyorlar. Parmaklarımın arasında fırçam kemanın telleri üzerinde gidip gelen yay gibi - tamamen benim zevkim için - hareket ediyor."[2]

Yaptığı kopyalar arasında Pietà gibi çeşitli dinî eserlerin bulunması tüm resimleri içinde bir istisnadır. Eski bir manastırda bulunan Saint-Paul akıl hastanesi bu konu hakkında belki de bir esin kaynağı olmuş olabilir. Rahibelerin sofuluğu Vincent'ı zaman zaman rahatsız etmiş olsa da teselliyi dinde bulmuştur. "Alâkasız kalmıyorum ve uhrevî düşünceler sıklıkla çektiğim çilede kendimi avutmamı sağlıyor." diye yazmıştır.[2]

Van Gogh Müzesi, Van Gogh'un kendini "çile çekmiş ve yanlış anlaşılmış olan" İsa ile özdeşleştirdiğini ileri sürmektedir. Aynı zamanda bazı araştırmacıların öne sürdüğü Pietà resmi ile Rembrandt'tan kopyaladığı Lazarus resmindeki kızıl sakallı İsa ile Van Gogh arasındaki benzerlik zannını ortaya atmaktadır. Ancak bu benzerliğin Van Gogh tarafından isteyerek yapılıp yapılmadığı konusu bilinememektedir.[2]

Émile Bernard kopyası

Ressam ve Katolik mistik olan Émile Bernard van Gogh'un yakın arkadaşıydı. Bernard van Gogh'u sanatsal açıdan farklı yönlerden etkilemiştir. Bernard çizdiği figürleri siyah renkli konturla çevreleyerek Orta Çağ'ın dinî tahta oyma eserlerindeki görünüşü vermeye çalışıyordu. Bunun sonucunda resimleri düz ve daha ilkel görünüyordu. Van Gogh'un Buğday Tarlası ve Kargalar resmi Bernard'ın basitleştirilmiş formlarının eserlerini nasıl etkilediğinin bir örneğidir.[4] Bernard ayrıca van Gogh'a resimlerinde perspektifle nasıl oynayacağını da öğretti. Van Gogh'un duyguları ifade etmek için renk kullanması gibi Bernard'da sanatsal ifade ve resimlerine "modern" bir görünüş katabilmek için perspektif sapması yöntemini kullanıyordu.[5]

Sanatsal bakış açılarını paylaştıklarını göstermek adına van Gogh Bernard tarafından yapılmış bir Breton kadınlar deseninin suluboya kopyasını yaptı. Van Gogh Bernard'a yazdığı bir mektubunda ressamların birlikte çalışarak "tek başına kalmış bireyin gücünün ötesinde" sanatsal doruğa ulaşacak ortak bir tasavvura odaklanmış ütopik idealinden söz etmiştir. Düşüncesini açıklamak için farklı ressamların aynı resim üzerinde çalışmalarını kastetmediğini belirterek ressamların "bir arada olacak ve birbirlerini tamamlayacak" eserler yaratacağını söylemiştir. Breton Kadınlar van Gogh ile bir arkadaşının tek bir fikir üzerine kendi mizaç ve becerilerini kullandıkları örneklerden yalnızca biridir.[6]

Van Gogh Breton Kadınlar tablosunu Paul Gauguin ile takas etmesini Bernard'a yazdığı bir mektubunda şöyle anlatır: "Açıkça belirteyim ki senin resmindeki gibi, çayırda yürüyen Breton kadınlardan oluşan bir kompozisyonda Gauguin'in naif farklılıkları renkle belirtmesini beklemekteydim."[7] Gauguin'in yaptığı Vaazdan Sonra Hayâl resmi Bernard'ın Breton kadınlar tablosundan esinlemiş olabilir.[8]

Virginie Demont Breton kopyası

Van Gogh, Jules Breton'un kızı Virginie Demont-Breton'un Erkeği Denizde Kadın eserinin bir kopyasını yapmıştır. Demont-Breton'un oyması 1889 Paris Salonu'nda sergilenmişti.[9] Hemen hemen tamamen menekşe renginin tonlarında olan resim kucağında bebeğiyle ateş başında oturan bir anneyi tasvir eder.[10]

Honoré Daumier kopyası

Van Gogh 1882'de Anthon van Rappard'a yazdığı bir mektupta Honoré Daumier'nin İçki İçenlerin Dört Çağı adlı eserini hem güzel hem de manidâr bulduğunu belirtmiştir.[11]

Van Gogh kardeşi Theo'ya yazdığı bir mektupta da Daumier'nin sanatsal perspektifi ve insanlık hakkındaki düşüncelerini şöyle anlatmıştır: "O zamanlar beni etkileyen Daumier'nin eserinde öyle sağlam öyle insansı bir şeydi ki beni düşünmenin ve böyle hissetmenin iyi olduğuna çok sayıda şeyi göz ardı edip bizi neyin oturup kalkmamızı, düşünmemizi sağladığına ve çayırlarla bulutlardan çok insan olarak bizi doğrudan ve kişisel olarak etkileyen şeylere konsantre olmaya itti."[12] Daumier'nin sanatsal yetenekleri resmin yanı sıra heykel ve taş baskıyı da içeriyordu. Ayrıca sosyal ve siyasal konulardaki yorumlarıyla da tanınıyordu.[13]

Van Gogh Daumier'nin eserinden ilham alarak İçki İçen Adamlar tablosunu 1890 Şubat'ında Saint-Remy'de iken yaptı.[14]

Eugène Delacroix kopyaları

Arka plan

İçinde İsa'nın muzdarip hizmetkâr tasvirini de içeren De Imitatione Christi kitabından etkilenen van Gogh, Eugène Delacroix'nın Pieta ve Yardımsever resimlerinin kopyalarını yaptı. "Görkem içinde muzaffer bir İsa" tasvirinden çok, İsa'nın haça gerilmesi ve ölümü gibi en zor ve acılı döneminde İsa'yı tasvir etti.[15] Uzun zaman önce yapılmış olan dinsel temalı resimlerinden sahneleri yakalayan van Gogh Delacroix'nın tarihî dinî figürlerin nasıl resmedileceğine dair görüşlerini şöyle anlatmıştır: "Eug. Delacroix, Getsemani bahçesi yaptığında önceden zeytin ağaçlarından oluşan bir bahçenin nasıl göründüğünü görmüştü ve güçlü bir mistral ile kamçılanmış bir denizi çizerken de bunu görmüştür ve çünkü tarihten tanıdığımz bu insanların, Venedik dükalarının, haçlıların, havarilerin, kutsal kadınların günümüzdeki torunlarına bener şekilde yaşamış aynı tipten insanlar olduğunu düşünmüştü."[16]

Delacroix'nın etkisiyle van Gogh resmini geliştirdi ve renk teorisi bilgisi kazandı. Kardeşi Theo'ya bir mektubunda şöyle yazmıştır: "Delacroix'ya hayran olduğum şey... bize nesnelerin yaşadığını hissettirmesi, hareketi ifade edişi ve renklere tam olarak hükmetmesi."[17]

Resimler

Van Gogh Resimleri Resim ve detaylar Yorumlar
Yardımsever (Delacroix'dan)
1890
Kröller-Müller Müzesi, Otterlo, Hollanda (F630)
1889 yılında van Gogh aralarında Delacroix'nın Yardımsever resmi de dahil olmak üzere bazı resimlerin kopyalarını öğrenme deneyimi için kopyalayacağını belirtmiştir.[18]
Pietà (Delacroix'dan), ilk versiyon
1889
Vatikan Müzesi Modern Dinî Sanat Koleksiyonu, Vatikan (F757)
Van Gogh Pietà resimlerini Delacroix'nın resminin bir taş baskısından yapmıştır. Özgün eserin konu ve kompozisyonu durmasına rağmen yaptığı kopyaya van Gogh kendi üslûbunu katmıştır.[2] Pietà'dan van Gogh şöyle bahseder: "The Delacroix bir "Pietà"dır yani Mater Dolorosa ile birlikte ölü İsa. Bir mağaranın girişinde yerde yatan, elleri önünde solda duran arkasında bir kadınla tükenmiş bir ceset. Fırtınalı bir yağmurdan sonra akşam üzeridir ve bol giysileri rüzgârla oynayan mavi elbiseli hüzünlü figür, altın rengi kenarları ile mor bulutların bulunduğu bir göğe karşı keskin hatlarla çizilmiştir. Keder içinde o da boş kollarını ileri doğru uzatır ve çalışan bir kadının güçlü kuvvetli elleri görünür. Elbiselerinin akışıyla kadın figürü uzun olduğu kadar geniştir de. Ve ölü adamın yüzü gölgede iken kadının soluk yüzü bir bulutun önünde aöıkca belirgindir; bu iki başı biri koyu renkli diğeri soluk renkli iki çiçek gibi gösteren kontrast bu etkiyi artıracak şekilde düzenlenmiştir."[19]
Pietà (Delacroix'dan)
1889
Van Gogh Müzesi, Amsterdam, Hollanda (F630)
Van Gogh Müzesi van Gogh'un Pietà üzerine nasıl aceleyle çalışmaya başladığını anlatmasını iletir: "Delacroix taş baskısı La Pietà, ile diğer bazı eserler yağlı boyalarımın ve resimlerimin üzerine düştü ve zarar gördü. Bu benü çok üzdü ve göreceğin üzere bunun resmini yapmakla meşgulüm." Yine de lekelenmiş taş baskı günümüze kadar gelebilmiştir.[2]

Gustave Doré kopyası

Tutuklular Çemberi (Doré'den) resmini van Gogh Saint-Rémy'de Saint-Paul akıl hastanesinde kaldığı sırada yaptı. This work like the reprises of Eugène Delacroix ve Rembrandt'ın eserlerinin kopyaları gibi Gustave Doré'nin eserinin kopyası olan bu resim van Gogh'un tutuklu ya da ölmekte olan bir adamın duyduğu tecrit edilme hissini akla getirir. Üzücü olmasına karşın bir teselli hissi de uyandırır.[20] Kardeşi Theo'ya yazdığı bir mektupta van Gogh bu resim ile İçki İçen Adamlar (Daumier'den) resmini yapmakta oldukça zorlandığını yazmıştır.[14]

Van Gogh'un cenazesinden sonra Émile Bernard tabutu çevreleyen resimler hakkında şunları yazmıştır: "Cesedinin bulunduğu odanın duvarlarında sergilenen son resimleri çevresinde bir çeşit hâle oluşturuyordu ve bu resimlerden yayılan dehâ pırıltısı ölümünü orada bulunan biz ressamlar için daha da dayanılmaz kılıyordu." Bernard, Doré kopyası hakkında da şöyle demiştir: "Yüksek hapishane duvarlarıyla çevrelenmiş bir daire içinde dönen mahkûmlar, Doré'den esinlenen ve korkutucu bir vahşet içeren bu resim aynı zamanda onun sonunun da sembolik bir gösterimidir. Hayat onun için böyle değil miydi: Öylesine yüksek duvarları olan bir hapishane... ve çukurun çevresinde durmadan dolanıp duran bu mahkûmlar yoksul ressamlar, Kader'in kırbacı altında yürüyen lânetlenmiş zavallı ruhlar değil miydi?"[21]

Keisai Eisen kopyası

Van Gogh Anvers'de yaşarken Japon tahta baskı sanatı ile tanıştı. Paris'te "Paris Illustré" dergisinin 1886 Mayıs ayı kapağında çıkan Keisai Eisen tahta baskısından esinlenerek The Courtesan adlı resmi yaptı.[22][23] Derginin mayıs sayısı tamamen Japonya'ya ayrılmıştı. Paris'te yaşayan Japon yazar Tadamasa Hayaşi Parislilere Japonya hakkında bilgiler vermişti. Japon tarihi, iklimi ve görsel sanatları hakkında bilgilerin yanı sıra Hayaşi Japonya'da yaşamanın nasıl bir şey olduğunu gelenekleri, dini, eğitimi ve Japonların özellikleri hakkında da bilgiler vermişti.[23]

Van Gogh bu tahta baskıyı büyüterek kopyaladı. Parlak sarı bir arka plan ve renkli bir kimono deseni yaptı. Diğer Japon tahta baskılardan esinlenerek bir de bambu ve nilüferlerden oluşan manzara ekledi. 19. yüzyıl Fransa'sında fahişeler için argoda kullanılan kurbağa ve turna tanımlarından esinlenerek bu hayvanları da resme ekledi.[22]

Utagawa Hiroshige kopyaları

19. yüzyılın ortasından itibaren Japonya'nın Batı Dünyası ile ticarete başlamasıyla Japon sanatı da Batı tarafından tanınmaya başlamıştır.[24] Japon tahta baskıcılar Hiroshige ve Hokusai'nin eserleri hem güzel konuları hem de gölgesiz düz renkleri ile van Gogh'u oldukça önemli ölçüde etkilemiştir. Yüzlerce Japon tahta baskıyı biriktiren van Gogh Hiroshige gibi Japon sanatçıların eserlerini Rembrandt, Hals ve Vermeer'in eserlerine benzetmiştir. Çeşitli üslûpları inceleyen van Gogh bunları bir potada eriterek kendine özgü üslûbunu geliştirmiştir.[25] Van Gogh'un huzur arayışını temsil eden Japon resimleri hakkında kızkardeşine yazığı bir mektupta şöyle söz etmiştir: "Kesin olarak çok az bilmemize hatta hiçbir şey bilmememize rağmen, bu huzura mümkün olduğunca çok erişebilmek belki de tüm hastalıklar için eczacının sattıklarından çok daha iyi bir tedavidir."[3][26]

Ukiyo-e'nin son büyük ustalarından Hiroshige Japonya'nın önemli anıtları ya da yerlerinin baskıları ile tanınmaktaydı.[27]

Japonaiserie: Çiçek Açan Erik Ağacı (Hiroshige'den)

Çiçek Açan Erik Ağacı tablosunun van Gogh'un Utagawa Hiroshige'nin tahta baskılarından yaptığı üç yağlı boya resmin ilki olduğuna inanılır. Tahta baskıda olan mürekkebin etkisini taklit etmek için renkleri kullanmıştır; arka planda kırmızı ve yeşil ile beyaz tomurcukların uçlarında yeşil gibi. Van Gogh Arles'a taşındıktan sonra kızkardeşine artık Japonya'ya gittiğini hayâl etmeye ihtiyacı kalmadığını yazmıştır: "çünkü kendime her zaman burada Japonya'da olduğumu söylüyorum."[28]

Japonaiserie: Yağmur Altında Köprü (Hiroshige'den)

Van Gogh'un koleksiyonunda bulunan Utagawa Hiroshige'nin Shin-Ōhashi Köprüsü ve Atake'de Sağanak tahta baskısı basitliği ile esin kaynağı olmuştur.[29] Örneğin şiddetli sağanak paralel çizgilerle gösterilmiştir. Takdir gören bu tarz teknikler tahta baskı yapımında yapılması oldukça zor tekniklerdir. Tahta baskının resmini yapan van Gogh'un fırça darbeleri "Japon tahta baskısının cesur tekniğini yumuşatmıştır."[25] Diğer Japon tahta baskılardan alınan kaligrafik figürler resmin çevresini doldurur. Tahta baskının özgün renklerini aynen kullanmaktansa parlak renkleri ya da karşıt renkleri kullanmayı tercih etmiştir.[29]

Jacob Jordaens kopyası

Van Gogh İnekler resmi için Jacob Jordaens'in tablosunun konusunu ve kompozisyonunu kullanmıştır. Sonradan başka bir ressam Edward Hopper'da Jordaen'in İnekler tablosunu kendi resmi için esin kaynağı olarak kullanmıştır.[30] Resim Fransa'nın Lille kentinde Güzel Sanatlar Müzesi'nde sergilenmektedir.[31] Jan Hulsker bu resmin Jordaen'in resminden Dr. Gachet tarafından yapılmış gravür üzerine renk çalışması olduğunu belirtir.[32]

Jean-François Millet kopyaları

Vincent van Gogh, Tohum Serpen Adam (Millet'den), 1881, çizim, (F830)
Vincent van Gogh, Tohum Serpen Adam, Arles, Haziran 1888, Kröller-Müller Müzesi, Otterlo

Arka plan

Van Gogh'u oldukça etkilemiş olan "köylü tarzı" 1840'larda Jean-François Millet ve Jules Breton gibi ressamların eserleriyle başladı. 1885 yılında van Gogh köylülerin resimlerini yapmanın modern sanata en gerekli katkı olduğunu yazdı. Millet ve Breton'un eserlerini "ulvi bir şeyler" diyerek dinî öneme sahip olarak tanımladı.[33] Sevdiği yazar ve ressamların ortak faydası yoksul ve mazlumları eserlerinde duygusal olarak ele alışlarıydı. Resme kendisini nasıl adaması gerektiğini emekçilerin işlerine kendilerini nasıl adadığıyla anlatmıştı: "Güvenle ve inançla, çiftçinin sabanını sürmesi, arkasından tapanını çekmesi gibi makul bir şey yaptığını düşünerek girişmeli. Eğer atın yoksa, kendi kendinin atısındır." Köylülerin resimleri ile ilgili kardeşi Theo'ya şöyle yazmıştır: "Bu kadar çok sevdiğim şeyi resmetmeyi naşıl başaracağım?"[34]

Van Gogh Müzesi Millet'nin van Gogh üzerindeki etkisini şöyle değerlendirir: "Önceden görülmemiş şekilde köylüleri ve çalışmalarını resmeden Millet'nin eserleri 19. yüzyıl sanatında bir dönüm noktasıdır. Millet'den önce köylü figürleri yalnızca pitoresk ya da nostaljik sahnelerin çok sayıda ögesinden biriydi. Millet'nin eserlerinde ise kadın ve erkek köylü bireyleri resmin ana karakteri olmuş ve gerçekçi bir anlatımla ifade edilmiştir. Millet, Barbizon ekolünde salt manzara resmiyle ilgilenmeyen tek önemli ressamdır."[35]

Van Gogh Saint-Rémy'de Jean-François Millet'nin eserlerinin "çevirisi" sayılabilecek yirmi bir resim yaptı. Van Gogh bu resimlerin özgün Millet resimlerinin birebir kopyası olarak yapmaya niyetlenmemişti. Özellikle Millet'nin eserlerinden söz ederek şunları yazmıştır: "basitçe kopyalamak değil. Daha çok başka bir dile, chiaroscuro ile siyah-beyazı renklerin diline çevirmek."[36]

Theo bir mektubunda van Gogh'a şöyle yazdı: "Millet kopyaları belki de şimdiye kadar yaptığın en iyi şey ve bu beni figürlü kompozisyonlar yapmaya başladığın gün daha büyük sürprizlerle karşılaşacağımıza inanmaya itiyor."[37]

Resimler

Millet ResmiVan Gogh ResmiYorumlar

Sabah: Çalışmaya Giderken
yak. 1858-60
Van Gogh Müzesi, Amsterdam, Hollanda

Sabah: Köylü Çift Çalışmaya Giderken
1890
Ermitaj Müzesi, Sankt-Peterburg, Rusya (F684)
Millet Günün Dört Saati (1860) adını verdiği bir dizi tahta baskı yaptı. Bu fikrin kırsal yaşamın Tanrı ve doğanın ritmiyle yapılandığına dair inanışı gösteren Orta Çağ'a ait "Saatler Kitabı"ndan kaynaklandığı öne sürülmüştür.[36] Bu eserde tarlaya doğru yürüyen erkek ve kadın sabah güneşine karşı silüet hâlinde çizilmiştir. Basit kompozisyon yaşamlarının ağırlığını betimler. Van Gogh Millet'nin bu eserini şöyle yorumlamıştır: "bellemeye gidecekleri toprağın kendisi ile çizilmişe benziyorlar."[38]

Öğle: Mola
1866
Güzel Sanatlar Müzesi, Boston, ABD

Siesta ya da Öğle Molası
1890
Orsay Müzesi, Paris, Fransa (F686)
Van Gogh öğle molasının huzurunu betimlerken Millet'nin kompozisyonuna sadık kalır ama renkleri kullanır. Mavi-mor renklere karşı sarı-turuncu karşıt renkleri kullanarak kendine özgü üslûbuyla resme bir yoğunluk katar.[39]

Günün Sonu
1867-69
Memorial Art Gallery of the University of Rochester, Rochester

Tarlada Adam ya da Akşam, Günün Sonu
Kasım 1889
Menard Sanat Müzesi, Komaki, Japonya (F649)
Bu resimde arka planda akşam göğüne karşı günün çalışmasını bitiren çiftçi görünür. Van Gogh kendine özgü noktacı üslûbuyla canlı sarı ve mor renkleri kullanmıştır. Resim kendine özgü üslûbla yapılmış olsa da Millet'nin özgün kompozisyonunu korumuştur.[40]

Gece
1867
Güzel Sanatlar Müzesi, Boston

Eser kırsalda yaşayan bir ailenin mutlu yaşamını betimler: Baba, anne ve çocuk. Burada resmin Kutsal Aile'de olduğu gibi sarı bir ışık içinde olduğu görülür.[41] Bir lambadan çıkan ışıklar mütevazı kulübe içinde birçok renkten oluşan gölgelere neden olur. Resim yeşil ve morun yumuşak tonlarını içerir. Eser Millet'nin baskı serisinden esinlenilmiştir.[42]

İlk Adımlar
yak. 1858
Lauren Rogers Sanat Müzesi, Laurel, Mississippi

İlk Adımlar
1890
The Metropolitan Museum of Art, New York (F668)
Van Gogh bu eseri için özgün eserin bir fotoğrafını kullanmıştır.[43] Parlak renklerden çok bu resimde sarı, yeşil ve mavinin yumuşak tonlarını kullanmıştır. Resim âletlerini bırakmış ve kollarını açarak çocuğunun ilk adımlarına bakan babayı tasvir eder. Anne çocuğu koruyarak yol gösterir.[44]
Tohum Serpen Adam
1850
Güzel Sanatlar Müzesi, Boston

Tohum Serpen Adam
1889
Niarchos Koleksiyonu, Zürih (F690)
Tohum serpen adamın 30'dan fazla resmini yapan Van Gogh tohum dikmenin sembolizmini şöyle açıklar: "Kişi, yaşamın ne veremeyeceğini zaten öğrendiği için yaşamdan onu beklemez; kişi yaşamın daha ziyade bir çeşit tohum dikme dönemi olduğunu ve hasat zamanının daha gelmediğini açıkça görmeye başlar."[45] Tohumları serpen adamın arkasında yakın bir tarlada tarlayı süren adam da görülür. Van Gogh adamı "en basit formu" ile betimlemiş ve mavi, kırmızı, sarı mor ve turuncu renkleri kullanarak yaşamın ebedi döngüsü kompozisyonuna yaşam vermiştir.[46]
Tohum Serpen Adam
1850
Güzel Sanatlar Müzesi, Boston

Tohum Serpen Adam
1889
Kroller-Muller Müzesi (F689)
Van Gogh'un Millet'nin eserlerine olan hayranlığı Millet'nin özellikle çiftçilerin tarımsal rolünü onurlandıran ve çalışmalarına bir ruh katan tarzıdır. Toprağı sürme, tohum dikme ve hasat etme Van Gogh tarafından insanın doğaya olan hükmünün ve yaşamın ebedi döngülerinin sembolleridir.[47] "New York Magazine"den Kay Larson Millet'nin eserleri hakkında şöyle yazmıştır: Soğuk ve yeni sürülmüş toprağın üstünde doğanın temel gücü gibi adım atan Tohum Serpen Adam öylesine bir ikon hâline gelmiştir ki "Simon and Schuster" bu imgeyi logo olarak kullanmaktadır."[48]

Tırpancı
1889
Özel koleksiyon (F688)
İnsanın doğanın döngüleri üzerine olan hükmü hakkında: "tohum serpen ile buğday demetleri sonsuzluğu simgelerken tırpancı ile tırpanı ise kat'î ölümü simgeler."[33] Tırpancı ve doğaya yakın çalışanların sembolik, manevi yönü hakkında van Gogh 1889 yılında kızkardeşine yazdığı bir mektupta şunları söylemiştir: "ekmekle yaşayan bizler önemli bir ölçüde buğday gibi değil miyiz, en azından hareket etmeye muktedir olmayan bir bitki gibi büyümeye zorlanmadık mı, yani demem o ki muhayyilemiz nasıl anlatırsa aynı buğday gibi olgunlaştığımız da tırpanla kesilip, hasat edilmeyecek miyiz?"[49]

Van Gogh tırpancının sembolik anlamını şöyle anlatır: "Bu tırpancıda gördüğüm — sıcağın alnında işini bitirmek için deli gibi çalışan müphem bir figür — onda ölümün imgesini görüyorum, sanki kestiği buğday insanlık gibi. Yani o — kabul edersen — daha ince yapmayı denediğim tohum serpen adamın tam zıddı. Ancak bu ölümde üzücü hiçbir şey yok, bu ölüm her tarafı som altından bir ışıkla aydınlatan güneşin altında günün tam ortasında oluyor."[50]


Orakçı
1889
Van Gogh Müzesi, Amsterdam, Hollanda (F687)
Bu resim ile birlikte Millet'nin Tarlada Çalışma serisinin diğer resimleri hakkında van Gogh resim yapacak model bulamadığından on resimlik bu serinin yedisini tamamlamış olmaktan memnun olduğundan bahsetmiştir.[51]

Tırmıklı Köylü Kadın
1889
Özel koleksiyon (F698)

Demet Bağlayan Köylü Kadın
1889
Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F700)
Van Gogh'un bu eseri basitliği ve doğayı takdiri nedeniyle güzeldir. Kadının ifadesi bize görünmez ve aynı bekleyen buğday demetleri gibidir. Sahnenin gerçek odağı eğilmiş kadının sırtıdır.[52]

Demet Bağlayıcı
1889
Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F693)

Saman Kesen Köylü Kadın
1889
Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F697)

Sap Dövücü
1889
Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F692)
Toprağı İşleyen İki Adam
1866
Güzel Sanatlar Müzesi, Boston

Toprağı Kazan İki Köylü
1889
The Stedelijk Museum, Amsterdam (F648)
Oduncu
ca. 1853
Musée du Louvre, Paris

Oduncu
1890
Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F670)

Koyun Kırpma
ca. 1852-53
Güzel Sanatlar Müzesi, Boston

Koyun Kırpıcılar
1889
Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F634)

Oturmuş Yaşlı Çoban
Tahta oyma, yak. 1874
Çeşitli koleksiyonlar

Çoban
1889
Tel Aviv Sanat Müzesi, İsrail (F699)
Resmin kaynağı Jean-François Millet'nin resminden kardeşi Jean-Baptise Millet'nin yaptığı tahta oymadır. Bu resmin belirgin konturu Vincent van Gogh'un "Sonsuzluğu Eşiğinde" resmine esin kaynağı olmuştur.[53]

Yün Eğiren Kadın
1889
Sara ve Moshe Mayer koleksiyonu, Cenevre, İsviçre (F696)
Kış: Chailly Ovası
1862
Osterreichische Gallerie, Viyana

Karla Kaplı Tarlada Tapan ya da Saban ve Tapan
Ocak, 1890
Van Gogh Müzesi, Amsterdam (F632)
Van Gogh'un bu resminin esin kaynağı Millet'nin resmi ve bu resimden Alfred Delaunay'in yaptığı gravürdür. Van Gogh'un kopyasında kara kargalar eklenmiş ve kış sahnesi daha kasvetli, ıssız ve soğuk yapılmıştır. Renk, kompozisyon seçimi ile fırça darbeleri bu resmi tamamen van Gogh'a özgü yapmaktadır.[54]

Karda Toprağı Kazan İki Köylü Kadın
Nisan 1890
Foundation E.G. Bührle, Zürih, İsviçre (F695)
Van Gogh bu resminde karda toprağı kazan kadınlar için esin kaynağı olarak Millet'nin Les Glaneuses resmini kullanmıştır. Diğerlerinin aksine bu resmi özgün eserin tam bir kopyası değildir. Batan güneş karla kaplı tarlaların üzerine sıcak bir parıltı yayar. Tarlaların soğuk renkleri gökyüzü ve güneşin kırmızısı ile kontrast oluşturur.[55] Jan Hulsker bu resmi van Gogh'un Kuzey'in Anıları serisinin içine katar.

Rembrandt kopyaları

Van Gogh Rembrandt'tan karanlığın içine ışığı nasıl resmedeceğini öğrendi. Van Gogh 1877'de bir akşam Amsterdam'da yürürken Rembrandt’ın nüfuzunu hissetmiş görünür: "yer karanlıktı, gökyüzü hâlâ batmış olan güneşin parıltısıyla ışıldıyordu, sıra sıra evler ve kuleler yukarıda görünüyordu, camlardaki ışık her yerdeydi, her şey suya yansıyordu." Van Gogh Rembrandt'ın özellikle doğayı gözlemlemede ve büyük bir itina ile duyguları ifade etmede usta olduğunu düşünüyordu.[47]

Van Gogh'un yaptığı kopyalar için Rembrandt'ın belirli eserlerini mi kullandığı yoksa Rembrandt'ın figürlerinin manâsını mı kullandı açık değildir. Rembrandt'ın melek ve Lazarus tasvirleri aşağıda açıklayıcı olması için gösterilmiştir:

Van Gogh'un Lazarus'un Dirilişi (Rembrandt'tan) versiyonunda, İsa sembolik olarak inancın iyileştirici güçlerini andırmak için güneş ile betimlenmiştir. İsa ayrıca hem mucizevi olarak Lazarus'u diriltmesi hem de kendi ölümü ve dirilmesinin kehâneti ile de aktarılmıştır.[15] Resimde ölü Lazarus ile iki kızkardeşi görülür. Lazarus ve mağara için beyaz, sarı ve mor renkler kullanılmıştır. Kadınlardan biri parlak yeşil elbise içindedir ve saçları turuncudur. Diğeri yeşil ve pembe çizgili bir elbise giyer ve saşları siyahtır. Arkalarında manzara mavi renklidir ve parlak sarı bir güneş vardır.[56]

'Lazarus'un Dirilişi (Rembrandt'tan) resminde van Gogh Rembrandt'ın eserinin kompozisyonunu küçülterek İsa'yı çıkarmış ve Lazarus ile kızkardeşleri üzerine odaklanmıştır. Bu figürlerin çehrelerinin ressama ve arkadaşları Augustine Rouline ile Marie Ginoux'ya benzediği ileri sürülmüştür.[57] Uzun süren bir nöbetten çıkan van Gogh İncil'de geçen ve "kişilikleri rüyalarımın karakterleri" dediği bu diriliş mucizesi ile kendini özdeşleştirmiş olabilir.

Kaynakça

Özel

  1. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 24 September 1888 in Arles". van Gogh, J. 20 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  2. ^ a b c d e f "Pietà (after Delacroix), 1889". Permanent collection > Saint-Rémy - 1889-1890. Van Gogh Museum. 17 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2011. 
  3. ^ a b Meier-Graefe, J (1987). Vincent van Gogh: A Biography. Mineola, NY, USA: Dover Publications. ss. 56-57. 16 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2017. 
  4. ^ Erickson, K (1998). At Eternity's Gate: The Spiritual Vision Of Vincent van Gogh. Grand Rapids, MI: William B. Eerdsman Publishing. ss. 150-151. ISBN 0-8028-3856-1. 18 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2017. 
  5. ^ Erickson, K (1998). At Eternity's Gate: The Spiritual Vision Of Vincent van Gogh. Grand Rapids, MI: William B. Eerdsman Publishing. s. 104. ISBN 0-8028-3856-1. 18 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2017. 
  6. ^ Zemel, C. Van Gogh's Progress: Utopia, Modernity, and Late-Nineteenth-Century Art. s. 198. 18 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2017. 
  7. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Vincent van Gogh. Letter to Emile Bernard. Written c. 20 November 1889 in Saint-Rémy". van Gogh, J. 16 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  8. ^ Dorment, R (25 Temmuz 2006). "Visionary with a paintbrush". The Telegraph. Telegraph Media Group. 4 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2011. 
  9. ^ Lacouture, A (2002). Jules Breton, Painter of Peasant Life. Yale University Press. s. 232. ISBN 0-300-09575-9. 
  10. ^ Maurer, N (1999). The pursuit of spiritual wisdom: the thought and art of Vincent van Gogh and Paul Gauguin. Cranbury: Associated University Presses. s. 96. ISBN 0-8386-3749-3. 18 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2017. 
  11. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Vincent van Gogh. Letter to Anthon van Rappard. Written 18–19 September 1882 in The Hague". Vincent van Gogh Letters. van Gogh, J. WebExhibits. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  12. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Letter from Vincent van Gogh to Theo van Gogh, The Hague, 22 October 1882". Vincent van Gogh Letters. van Gogh, J. WebExhibits. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  13. ^ "Daumier and His World, Timeline Introduction". Brandeis University Libraries. 2003. 16 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  14. ^ a b Harrison, R ((Ed.)). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 10 or 11 February 1890 in Saint-Rémy". Vincent van Gogh Letters. van Gogh, J. WebExhibits. 16 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  15. ^ a b Erickson, K (1998). At Eternity's Gate: The Spiritual Vision Of Vincent van Gogh. Grand Rapids, MI: William B. Eerdsman Publishing. s. 157. ISBN 0-8028-3856-1. 19 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2017. 
  16. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 7 or 8 September 1889 in Saint-Rémy". Van Gogh letters. van Gogh, J. WebExhibits. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  17. ^ Mancoff, D (1999). Van Gogh's Flowers. Londra: Frances Lincoln Limited. ss. 30-31. ISBN 978-0-7112-2908-2. []
  18. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 19 September 1889 in Saint-Rémy". Van Gogh letters. van Gogh, J. WebExhibits. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  19. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Vincent van Gogh. Letter to Wilhelmina van Gogh. Written 19 September 1889 in Saint-Rémy". Van Gogh letters. van Gogh, J. WebExhibits. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  20. ^ Zemel, C. Van Gogh's Progress: Utopia, Modernity, and Late-Nineteenth-Century Art. s. 165. 24 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2017. 
  21. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Emile Bernard. Letter to Albert Aurier. Written 2 August 1890 in Paris". van Gogh, J. 13 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  22. ^ a b "The Courtesan (after Eisen), 1887". Permanent Collection, Landscapes. Van Gogh Museum. 8 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  23. ^ a b "Title page of Paris Illustré "Le Japon' vol. 4, May 1886, no. 45-46". Van Gogh's Literary Sources. Van Gogh Museum. 23 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  24. ^ "Ando Hiroshige, Japanese Art Influencing Western Art". Ando Hiroshige. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  25. ^ a b Wallace, R (1969). of Time-Life Books (Ed.). The World of Van Gogh (1853-1890). Alexandria, VA, USA: Time-Life Books. s. 70. 
  26. ^ Maurer, N (1999). The pursuit of spiritual wisdom: the thought and art of Vincent van Gogh and Paul Gauguin. Cranbury: Associated University Presses. ss. 55, 59. ISBN 0-8386-3749-3. 27 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2017. 
  27. ^ Mancoff, D (1999). Van Gogh's Flowers. Londra: Frances Lincoln Limited. s. 54. ISBN 978-0-7112-2908-2. 1 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2017. 
  28. ^ Mancoff, D (1999). Van Gogh's Flowers. Londra: Frances Lincoln Limited. s. 42. ISBN 978-0-7112-2908-2. []
  29. ^ a b "The Bridge in the Rain (after Hiroshige), 1887". Permanent Collection, Landscapes. Van Gogh Museum. 24 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  30. ^ Levin, G. Edward Hopper: an intimate biography. s. 130. 25 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2017. 
  31. ^ Tromp, H (2010). A Real Van Gogh: How the Art World Struggles with Truth. Amsterdam University Press. s. 265. 25 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Nisan 2017. 
  32. ^ Hulsker (1980), 474
  33. ^ a b Van Gogh, V; van Heugten, S; Pissarro, J; Stolwijk, C (2008). Van Gogh and the Colors of the Night. Brüksel: Mercatorfonds with Van Gogh Museum and Museum of Modern Art. ss. 12, 25. ISBN 978-0-87070-736-0. 27 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2017. 
  34. ^ Wallace, R (1969). The World of Van Gogh (1853-1890). Alexandria, VA, USA: Time-Life Books. ss. 10, 14, 21, 30. 
  35. ^ "Jean-François Millet". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 17 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2011. 
  36. ^ a b Van Gogh, V; van Heugten, S; Pissarro, J; Stolwijk, C (2008). Van Gogh and the Colors of the Night. Brüksel: Mercatorfonds with Van Gogh Museum and Museum of Modern Art. s. 101. ISBN 978-0-87070-736-0. 27 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2017. 
  37. ^ Harrison, R ((Ed.)). "Theo van Gogh. Letter to Vincent van Gogh. Written 3 May 1890 in Saint-Rémy". van Gogh, J. WebExhibits. 11 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  38. ^ Kelvingrove Museum; Art Gallery (2002). Millet to Matisse: Nineteenth- and Twentieth-century French painting. New Haven ve Londra: Yale University Press, with Glasgow Museum. s. 128. ISBN 978-0-902752-65-8. 27 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2017. 
  39. ^ "The siesta (after Millet)". Collections. Musee d'Orsay website. 2006. 27 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2017. 
  40. ^ "End of the day (after Millet)". Collection, European Art. Menard Art Museum. 2011. 22 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  41. ^ Zemel, C. Van Gogh's Progress: Utopia, Modernity, and Late-Nineteenth-Century Art. s. 17. 15 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2017. 
  42. ^ "Night (after Millet), 1889". Permanent Collection. Van Gogh Museum. 2005–2011. 19 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2011. 
  43. ^ "Vincent van Gogh: First Steps, after Millet". Heilbrunn Timeline of Art History. The Metropolitan Museum of Art. Aralık 2008. 1 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  44. ^ Maurer, N (1999) [1998]. The Pursuit of Spiritual Wisdom: The Thought and Art of Vincent van Gogh and Paul Gauguin. Cranbury: Associated University Press. s. 99. ISBN 0-8386-3749-3. 3 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2017. 
  45. ^ Erickson, K (1998). At Eternity's Gate: The Spiritual Vision Of Vincent van Gogh. Grand Rapids, MI: William B. Eerdsman Publishing. s. 33. ISBN 0-8028-3856-1. 
  46. ^ Meier-Graefe, J (1987) [London: Michael Joseph, Ltd. 1936]. Vincent van Gogh: A Biography. Mineola, NY, USA: Dover Publications. ss. 202-203. 
  47. ^ a b Van Gogh, V; van Heugten, S; Pissarro, J; Stolwijk, C (2008). Van Gogh and the Colors of the Night. Brusells: Mercatorfonds with Van Gogh Museum and Museum of Modern Art. s. 28. ISBN 978-0-87070-736-0. 9 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2017. 
  48. ^ Larson, K (16 Nisan 1984). "Poet of Peasants". New York Magazine. 17 (16). New York: News Group Publications. s. 101. Erişim tarihi: 17 Nisan 2011. 
  49. ^ "Wheat Field with Reapers, Auvers" (PDF). Collection. Toledo Museum of Art. 10 Haziran 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2011. 
  50. ^ Edwards, C (1989). Van Gogh and God: A Creative Spiritual Quest. Chicago: Loyola Press. ss. 120-121. ISBN 0-8294-0621-2. 
  51. ^ Barr, A (1966) [1935]. Vincent van Gogh. ABD: Arno Press. s. 134. ISBN 0-7146-2039-4. 
  52. ^ Ross, B (208). Venturing Upon Dizzy Heights: Lectures and Essays on Philosophy, Literature and the Arts. New York: Peter Lang Publishing. s. 55. 
  53. ^ "Letter 216: To Theo van Gogh. The Hague, on or about Monday, 10 April 1882". Vincent van Gogh: The Letters. Note 2: Van Gogh Müzesi. 29 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2017. I thought: how much one can do with one single line! 
  54. ^ "Snow-covered Field with a Harrow (after Millet), 1890". Permanent Collection, Peasant Life. 2005–2011. 9 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  55. ^ Van Gogh, V; van Heugten, S; Pissarro, J; Stolwijk, C (2008). Van Gogh and the Colors of the Night. Brüksel: Mercatorfonds with Van Gogh Museum and Museum of Modern Art. s. 123. ISBN 978-0-87070-736-0. 
  56. ^ "Vincent van Gogh. Letter to Theo van Gogh. Written 3 May 1890 in Saint-Rémy". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2011. 
  57. ^ Sund, J (2000) Van Gogh Face to Face: The Portraits. Thames and Hudson, s. 198. ISBN 0-500-09290-7

Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh</span> Hollandalı ressam

Vincent Willem van Gogh, Hollandalı ard izlenimci ressamdır. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunmaktadır ve modern sanatın temelleri sayılan cüretkâr renkler ile canlı, fevrî ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt edilirler. 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan otuz saat sonra hayata veda etti.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh kronolojisi</span>

Ressam Vincent van Gogh'un kronolojisi mümkün olduğunca yazdığı mektuplar temel alınarak oluşturulmuştur. Ancak kronolojiyi tamamlamak ek kaynaklardan yararlanarak mümkün olmuştur. Ressamın mektuplarının çoğu tarihsizdir ve yalnızca 1973'te Jan Hulsker tarafından yeterli bir tarihlendirme yapılmış, bu çalışma Ronald Pickvance tarafından gözden geçirilmiş ve diğer yazarlar tarafından da kısmen düzeltilmiştir. Kronoloji içinde yer alan ilgili tarihlerin bir kısmı da kardeşi Theo'nun, amcası Cent'in, arkadaşları Émile Bernard ile Paul Gauguin ve diğerlerinin biyografilerinden alınmıştır.

<i>Vincent van Goghun Mektupları</i>

Vincent van Gogh'un Mektupları günümüze kadar gelebilmiş ve Vincent van Gogh'un yazdığı (820) ve ona yazılmış olan (83) 903 mektupluk bir koleksiyondur. Bu mektupların 650'den fazlası Vincent tarafından kardeşi Theo'ya yazılmıştır. Koleksiyonda ayrıca van Gogh'un kız kardeşi Wil ve diğer akrabalarına yazdıklarının yanı sıra Paul Gauguin, Anthon van Rappard ve Émile Bernard gibi ressamlara da yazılmış olan mektuplar da yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh'un ölümü</span>

Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh 29 Temmuz 1890 sabahı erken saatlerde, Fransa'nın kuzeyinde Auvers-sur-Oise köyünde Auberge Ravoux'daki odasında ölmüştür. 27 Temmuz 1890 günü van Gogh'un tarlalarda iken kendini tabanca ile vurduğuna genel olarak inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh'un ölümünden sonra ünlenmesi</span>

Vincent van Gogh'un ünü, yaşamının son yılında Fransa ve Belçika'ya, öldükten hemen sonra da Hollanda ve Almanya'ya yayılmaya başlamıştır. Küçük kardeşi Theo ile olan arkadaşlıkları 1872 Ağustos'undan beri yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir. Bu mektuplar Theo'nun eşi Johanna van Gogh-Bonger tarafından 1914'te üç cilt olarak yayımlanmıştır. Vincent'ın ve eşinin ölümünden sonra van Gogh'un tabloları kendisine miras kalan Johanna, bunları ödünç vererek ilk van Gogh sergilerinin düzenlenmesini desteklemiştir. Mektupların yayımlanması, kendini resme adamış, sanatı için cefa çekmiş ve genç yaşta ölmüş olan Vincent van Gogh'un çok etkili ve çekici gizeminin Avrupa'ya ve oradan da dünyaya yayılmasında yardımcı olmuştur.

<i>Van Goghun resimlerinde ailesi</i>

Van Gogh'un resimlerinde ailesi, Vincent van Gogh'un aile üyelerini resmettiği ya da onlar için yaptığı bir grup eseridir. Vincent 1881 yılında kendisi ile aynı ada sahip olan büyükbabasının ve kız kardeşi Wil'in portrelerini çizmiştir. Nuenen'de yaşarken, babasının 1885'te ölümünün sonrasında, onun anısına İncilli Natürmort tablosunu yapmıştır. Ayrıca 1884 ila 1885 yılları arasında yaptığı, ailesinin yaşadığı papaz evi, bahçesi ve kiliseyi konu alan çok sayıda resmi ve çizimi bulunur. Arles'te kariyerinin doruğunda iken annesinin portresini, annesi ve kız kardeşinin resmini ve kız kardeşi Wil olduğu sanılan Roman Okuyucu tablolarını yapmıştır.

<i>Köylü karakter çalışmaları</i> (Van Gogh serisi)

Köylü karakter çalışmaları Vincent van Gogh tarafından 1881 ile 1885 yılları arasında yapılmış bir dizi resimdir.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh'un otoportreleri</span> Vikimedya liste maddesi

Vincent van Gogh'un otoportreleri yaptığı resimler içinde önemli bir kısmı oluşturmaktadır. Otoportreleri yaparken muhtemelen ayna kullanan ressamın yüzü aynada göründüğü gibi resmedilmiştir, yani resimdeki yüzünün sağı aslında yüzünün soludur.

<i>Vincent van Goghun yaptığı portreler</i> Vikimedya liste maddesi

Vincent van Gogh, izlenimcilik akımının yayıldığı zamanlarda yaşamıştır. Fotoğrafın ortaya çıkmasından sonra ressamlar artık fiziksel formları taklit etmek yerine resmettikleri kişiler, mekânlar ve nesnelerin ardındaki duygu ve düşünceleri aktarma yoluna girmişlerdir. İzlenimci ressamlar buna kuvvetli fırça darbeleri kullanarak, bazı renk tonlarını vurgulayarak ve ışıklandırmaya dikkat ederek ulaşmaya çalışmışlardı. Vincent van Gogh, bu ideolojiyi resimlerinde kullandığı özne ve nesnelerle olan ilişkisini ve onlara karşı duyduğu hisleri tasvir edebilmek için kullandı. Van Gogh’un yaptığı portreler, ressamın portresini yaptığı kişilerle olan ilişkilerini ve bu öznelerin iç özelliklerini yansıtmak için renk ve fırça darbelerinin kullanımına odaklanır.

<i>Ağaç Kökleri</i> Vincent Van Goghun eseri

Ağaç Kökleri, Vincent van Gogh'un 1890 yılında Auvers-sur-Oise'da yaşarken yaptığı yağlı boya tablo. Tablo, ressamın son peyzajlarında uyguladığı çifte kare resmin örneklerindendir.

<i>Auversdeki Kilise</i>

Auvers'deki Kilise, Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh tarafından 1890'da yapılmış olup, şu anda Fransa'nın Paris şehrindeki Orsay Müzesi'nde sergilenen yağlı boya tablodur. Tabloya konu olan kilise Fransa'da, Paris'in 27 kilometre (17 mi) kuzeybatısındaki Place de l'Église, Auvers-sur-Oise'dadır.

<i>İrisler</i> (tablo)

İrisler, Vincent van Gogh'a ait pek çok iris tablosundan ve 1890'daki ölümünden önceki yıl Saint-Rémy-de-Provence, Fransa'daki Saint Paul-de-Mausole Akıl Hastanesi'nde yaptığı bir dizi resimden biridir.

<i>Van Gogh otoportresi</i> (1889)

Otoportre, post-izlenimci sanatçı Vincent van Gogh tarafından yapılan 1889 tarihli bir yağlı boya çalışmasıdır. Van Gogh'un son otoportresi olmuş olan resim, o yılın eylül ayında, Fransa'nın güneyindeki Saint-Rémy-de-Provence'den ayrılmadan önce resmedildi.

<i>Ressamın Annesinin Portresi</i> (Van Gogh) 1888de Van Gogh tarafından çizilmiş resim

Ressamın Annesinin Portresi Vincent van Gogh'un annesi olan, Anna Carbentus van Gogh'un siyah beyaz fotoğrafına bakılarak 1888 yılında Vincent van Gogh tarafından çizilmiş resimdir. Van Gogh'un sanatla tanışması annesi aracılığıyla olmuştur, kendisi bir amatör artistti. Aile üyeleri ile geçirdiği sıkıntılı yıllardan sonra, Van Gogh annesinin çiçek ve doğal ortam içeren resimleri seveceğini düşündüğünden yaptığı resimlerin bazılarını annesiyle paylaştı. Bu resminde, Van Gogh annesinin ağırbaşlı ve gururlu doğasını resmeder.

<i>Auversdeki Evler</i>

Auvers'deki Evler, Vincent van Gogh tarafından yapılan bir yağlı boya resimdir. Paris'in kuzeybatısında yer alan Auvers-sur-Oise kasabasına taşındıktan kısa bir süre sonra, yani 1890 yılının mayıs sonu veya haziran başı gibi yapılmıştır.

<i>Kulübeler</i> (Van Gogh serisi) Vincent van Goghun resim dizisi

Kulübeler, Vincent van Gogh tarafından 1883 ile 1885 yılları arasında yapılmış bir dizi resim. Van Gogh, Köylü karakter çalışmaları ile aynı süre içerisinde bu resimleri yapmıştır.

<i>Sonsuzluğun Eşiğinde</i> Vincent van Gogh tarafından yapılmış bir yağlı boya resmi

Üzgün Yaşlı Adam Vincent van Gogh tarafından yapılmış bir yağlı boya resmidir. 1890'da Saint-Rémy-de-Provence'de erken bir litografi üzerine yaptığı eserdir. Resmi, mayıs ayının başlarında ciddi hastalığından iyileştiği zaman yaptı. Aynı zamanda genel olarak intihar olarak kabul edilen ölümünden iki ay önce yaptı.

<i>Ağaçlar ve çalılıklar</i>

Agaçlar ve Çalılıklar Vincent van Gogh'un 1887'den 1890'a kadar Paris, Saint-Rémy ve Auvers'da yaptığı tabloların konusudur. Van Gogh, birçok çalı resmi yapmıştır. "Sous-bois" adı verilen bu tür, Barbizon ekolü ve İzlenimciler tarafından ön plana çıkarılmıştır. Bu serideki eserler orman veya bahçe iç mekanlarındaki renk ve ışık tonlarını başarılı bir şekilde kullanmaktadır. Van Gogh, 1890 yılında Brüksel'deki Les XX sergisi için Saint-Rémy resimlerinden Ivy'i (F609) seçti.

<span class="mw-page-title-main">Vincent van Gogh'un natürmort resimleri (Paris)</span>

Vincent van Gogh'un natürmort resimleri (Paris), çizdiği birçok çizim, eskiz ve tabloya konu olan; 1886 ve 1887'de Vincent van Gogh'un, Hollanda'dan; Paris'te Montmartre'ye taşınmasından sonra gerçekleştirdiği çalışmalardır. Paris'teyken Van Gogh, natürmort resimlerinde kullandığı konuları, renkleri ve teknikleri değiştirdi.

<i>Zeytin Ağaçları</i> (Van Gogh serisi)

Vincent van Gogh, çoğu 1889'da Saint-Rémy-de-Provence'da olmak üzere en az 15 zeytin ağacı resmetti. 1889 yılı Mayıs ayından 1890 yılı Mayıs ayına dek kendi isteğiyle burada bulunan bir akıl hastanesine yattı; burada hastanenin bahçesini ve duvarlarının dışına çıkma izni olduğunda, yakındaki zeytin ağaçları, selviler ve buğday tarlalarını resmetti.