Vilcabamba
- Vilcabamba, Peru
- Vilcabamba, Ekvador
Vilcabamba, İnkaların, İspanyollar ülkelerini işgal ederken Peru'da sığındıkları şehirdir.
İnka medeniyeti, Güney Amerika'nın batı kıyısındaki And Dağları bölgesindeki Cuzco şehri civarında, efsanevi kralları ve ilk Sapa Inca olan Manco Capac'ın 11. yüzyılda Cuzco Krallığı'nı kurmasıyla başlamıştır. Manco Capac'ın soyunun egemenliğinde Krallık bölgedeki diğer Andlı topluluklar gibi büyümeye devam etmiş ve 1438 yılında adının birebir çevirideki anlamı yer sallayan olan Pachacutec liderliğindeki İnkalar sınırlarını genişleterek diğer Andlı toplulukları egemenlikleri altına almaya başlamışlardır. Böylece, Pachacutec Amerika kıtasında Kolomb öncesi var olan en büyük imparatorluk olan İnka İmparatorluğu'nu (Tawantinsuyu) kurmuştur.
İnka İmparatorluğu, Kolomb öncesi Amerika'nın en büyük imparatorluğudur. İnka terimi, yarı efsanevi kurucu Manco Capac'tan 1532'de İspanyollara yenik düşmüş Atahualpa'ya dek toplam 13 imparatordan oluşan bir hanedanın hükmettiği Kolomb öncesi Güney Amerika halklarının tarihi ve uygarlığına ilişkin her türlü olayı kapsayan bir ifadedir.
Govenia Orchidaceae familyasına bağlı bir bitki cinsidir.
Salcantay, Salkantay veya Sallqantay Peru And Dağları'nın bir parçası olan Vilcabamba sıradağlarının en yüksek zirvesidir. And Dağları'ndaki en yüksek 38. ve Peru'daki en yüksek 12. zirvedir. Bununla birlikte, derin bir şekilde oyulmuş arazide bir menzil yüksek noktası olarak, Huascarán'dan sonra ülkedeki topografik olarak en belirgin 2. zirvedir.
Kayıp şehir, son derece gerileyen ve büyük ölçüde ya da tamamen ıssızlaşan, bunun sonucunda da eski önemi artık daha geniş bir dünya tarafından bilinmeyen bir şehir yerleşimidir. Birçok kayıp şehrin yeri unutulmuştur, ancak bazıları yeniden keşfedilmiş ve bilim insanları tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Yakın zamanda terk edilmiş ya da yerleri hiçbir zaman sorgulanmamış şehirler harabe ya da hayalet kasaba olarak adlandırılabilmektedir. Daha küçük yerleşim yerleri ise terk edilmiş köyler olarak adlandırılabilir. Avrupalı kaşiflerin ve maceraperestlerin 15. yüzyıldan itibaren Afrika, Amerika ve Güneydoğu Asya'da bu tür kayıp şehirleri araması, sonunda arkeolojinin gelişmesine yol açmıştır.