İçeriğe atla

Viktorya mimarisi

Kontrol Edilmiş

Viktorya mimarisi, 19. yüzyılın ortalarından sonlarına uzanan bir mimari tarz dizisidir. Adını, Victoria devrinde 1837-1901 yılları arasında Britanya İmparatorluğu'na hükmeden kraliçe I. Victoria'dan alır.

Viktorya Mimarisi'nden bazı örnekler

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya mimarisi</span>

Mezopotamya sözcüğü Grekçe Potamos (nehirler) ve Mezos (arası)sözcüklerinin birleşiminden doğmuştur ve bu yeni sözcük genel anlamda Fırat ve Dicle nehirlerinin Anadolu'yu terk ettiği bölgeden başlayıp iki nehrin birleşerek Basra körfezine döküldüğü noktaya dek uzanan nehirler arasındaki geniş alanı kapsar.

Gotik, kendine has özelliği olan bir sanat anlayışı ve yazı şekli. Gotik yazılar ilk baskı denemelerinde denenmiş, çoğunlukla Almanlar tarafından kullanılan bir yazı stilidir. Gotik sanatı 12. yüzyılın ikinci yarısında Romanesk sanatının değişmesiyle, Latin sanatına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Orta Çağı kapatan, Rönesansı başlatan akımdır. Gotik tarzı, yalnız mimarlıkta tesirli olmayıp; heykelcilik, resim, yazı, süs ve hatta gündelik eşyada da etkili olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Art deco</span> özellikle 1920 ve 1930larda Fransada yaygınlaşan akım

Art deco Fransa kökenli sanat akımıdır. 1920'li yıllardan sonra, özellikle mimari alanında görülmüştür. Adını 1925 yılında yapılan Exposition Internationale des Arts Décoratifs et Industriels Modernes sergisinden almıştır. Art nouveau'nun hemen ardından gelen bu akım, ondan farklı olarak el emeğine değil, sanayiye dayalıdır. Desenleri geometriktir. Art nouveau'da olduğu gibi Gotik süsleme öğelerinden yararlanılır. 1930'lardan sonra, mimarların mimariyi süsten ayırmak istemeleri ve süslemeyi değil işlevselliği savunmalarıyla son bulmuş; fakat 1960'lı yıllarda yeniden saygı görmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Versay Sarayı</span> Paris civarındaki Fransız sarayı

Versay Sarayı ya da Versailles Sarayı, tarihi bir Fransız şatosudur. Sarayın ilk binasının yapımına 1661'de başlanmıştır, daha sonra değişik zamanlarda genişletilmiştir. Saray, günümüzde müze olarak kullanılır. Versailles sarayı çok geniş planlanmış olması yönüyle tipik Fransızdır. Roma İmparatorluğu'ndan sonra ilk kez bu sarayda büyük ölçüler kullanılmıştır. Bunun nedeni ise zengin ve merkezi krallık yönetimiydi. İtalya, Almanya ve İngiltere'de siyasi ortamlar farklı olduğu için Versailles sarayı gibi saraylar uzun süre yapılamadı.

<span class="mw-page-title-main">Fransa mimarisi</span>

Fransız mimarisi veya Fransa mimarisi, Fransız ve yabancı asıllı mimarların Fransa Cumhuriyeti coğrafi sınırları içinde tasarladığı veya inşa ettiği mimari eserlere verilen genel isimdir.

Filippo Brunelleschi,, Floransalı sanatçı ve İtalyan rönesans temsilcilerinden.

<span class="mw-page-title-main">Bourges Katedrali</span>

Bourges San Etienne Katedrali, Fransa Bourges'ta bulunan ve Aziz Stephen'a adanmış bir Roma Katolik katedralidir. Katedral 1992 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine eklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Apsis (mimarlık)</span>

Apsis, Hristiyanlığın dini mabetleri olan kiliselerin sunak odasını kapsayan, çoğunlukla yarım daire ya da çokgen, çok nadir durumlarda dikdörtgen planlı bir yapı unsurudur. Apsisler antik döneme ait bazilikalarda yaygın olarak da mimari öğe olarak kullanılmıştır. Apsisler, yapının cephesinde dışa doğru göbekli bir yapı olabildiği gibi, bina içlerinde ya da dikdörtgen planlı duvarlarla da sarılı olabilir. Apsislerin çatısı çoğunlukla yarım kubbe biçiminde olur, ancak düz çatılı apsisler de mümkündür. Çoğunlukla kiliselerin yan neflerinden, yan şapellerinden veya apsislerinden açılan küçük apsislere ise, mimarlıkta apsidiyol denir.

Bozkır dönemi Türk mimarisi, bozkır yaşam biçimini benimsemiş Türklerde görülen mimaridir. Türkler tamamen göçebe yaşam değil, yarı-göçebe bir yaşam da sürmekteydiler.

<span class="mw-page-title-main">Gotik kurgu</span>

'Gotik kurgu; kasvet, ölüm gibi unsurları korku/gerilim teması ile birleştiren, kimi zaman romantizm unsurlarını da kapsayan ve tüm bunları karanlık bir atmofer içinde kurgulayan bir edebiyat ve film türüdür. Yirminci yüzyılda Gotik korku olarak anıldığı da görülür. İngiliz yazar Horace Walpole’un ‘Gotik Bir Hikaye’ alt başlığıyla yayınlanan ‘Otranto Şatosu adlı romanından türetildiği söylenir. Katkıda ilk bulunanlar arasında Clara Reeve, Ann Radcliffe, William Thomas Beckford ve Matthew Lewis gibi yazarlar vardır.

<span class="mw-page-title-main">Brütalist mimari</span>

Brütalist mimari, 1950'lerde Birleşik Krallık'ta savaş sonrası yeniden yapılanma projeleri arasında ortaya çıkan bir mimari tarzdır. Brütalist binalar, dekoratif tasarımın üzerine yapı malzemeleri ve yapısal unsurları öne çıkaran minimalist yapılarla karakterizedir. Bu tarz, genellikle boyasız beton veya tuğla, açısal geometrik şekiller ve ağırlıklı olarak tek renkli bir renk paleti kullanır; çelik, ahşap ve cam gibi diğer malzemeler de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Bedesten (Lefkoşa)</span>

Bedesten, Lefkoşa'nın kuzeyinde, Selimiye Camii'nin hemen yanında yer alan tarihi bir yapıdır. Yapının bin yıldan uzun bir geçmişi vardır. Aslen 6. yüzyıl civarında arazisine bir kilise yapılmış, bunun yerine daha büyük bir kilise olarak günümüzdeki Bedesten binası 12.-16. yüzyıllar arasında inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde bedesten olarak kullanılmaya başlanmıştır. Şu anda kültür merkezi olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Cinnah 19</span> Ankarada bir apartman

Cinnah 19; Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan bir apartmandır.

Muhtarov Sarayı ya da Muxtarov'un evi - milyoner Murtuza Muhtarov, 1911 - 1912'de, Güney Osetya kökenli Yelezaveta hanımı Tuganov'un eşi için inşa ettiği saraydır Sarayın mimarı, mimar Iosif Ploshko'dur.

<span class="mw-page-title-main">Alman mimarisi</span>

Alman Mimarisi, Almanya'da kullanılmış uzun bir geçmişi olan çeşitli ve zengin bir mimari stildir. Avrupa'da kullanılmış Roma mimarisinden postmodern mimarisine tüm büyük mimari akımlar Almanya mimarisi üzerinde kendisini göstermiştir. Karolenj, Romanesk, Gotik, Rönesans, Barok, Klasik, Modern, Postmodern ve Uluslararası mimarileri içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">İtalyan mimarisi</span>

İtalya, 1861 yılına kadar çeşitli küçük devletlere bölünmesi nedeniyle, döneme veya bölgeye göre basitçe sınıflandırılamayacak kadar geniş ve çeşitli bir mimari tarza sahiptir. Bu, mimari tasarımlarda oldukça çeşitli ve eklektik bir yelpaze yaratmıştır. İtalya, antik Roma döneminde su kemerleri, tapınaklar ve benzeri yapıların inşası, 14. yüzyılın sonlarından 16. yüzyıla kadar Rönesans mimari hareketinin kurulması; Neoklasik mimari gibi hareketlere ilham veren 17. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında başta Birleşik Krallık, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm dünyada soyluların kır evlerini inşa ettikleri tasarımları etkileyen bir inşaat tarzı olan Palladyanizm'in anavatanı olması gibi önemli mimari başarıları ile tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Danimarka mimarisi</span>

Danimarka mimarisi, arkeolojik buluntularla zengin bir şekilde ortaya çıkarılan Viking dönemine dayanan bir geçmişe sahiptir. Orta Çağ'da, ülke genelinde önce Romanesk, ardından Gotik kiliseler ve katedrallerin ortaya çıkmasıyla mimarinin temelleri sağlam bir şekilde atılmıştır. Taşa erişimin az olması nedeniyle, tuğla sadece kiliseler için değil, aynı zamanda surlar ve kaleler için de tercih edilen inşaat malzemesi haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Gürcistan mimarisi</span> gürcistan mimarisine genel bakış

Gürcistan mimarisi, Gürcistan'da bulunan mimari tarzları ifade eder. Ülke mimari anıtlar açısından son derece zengindir. Gürcü mimarisinin karakteristik özellikleri, anıtsallık, net kompozisyon, katı orantılar, makul derecede dekorasyon kullanımı ve hepsinden önemlisi doğa ile uyumlu etkileşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Tudor mimarisi</span> Mimari Tarz

Tudor mimari tarzı, İngiltere ve Galler'de, Tudor döneminde ve hatta sonrasında ortaçağ mimarisinin son gelişimi ve aynı zamanda Rönesans mimarisinin Britanya'ya geçici olarak tanıtılmasıdır. Geç Gotik Dikey tarzı takip etti ve yavaş yavaş, kıtada halihazırda hareket halinde olan trendlerle daha tutarlı bir estetiğe dönüştü; bu, diğer ulusların Kuzey Rönesans'ı halihazırda başlatmış olduğu İtalya ve özellikle Fransa'nın mimarlık ve düşünce olarak zaten sanatta devrimini tamamlamış olmasıyla kanıtlanmıştır. Tudor mimarisinin bir alt türü, yaklaşık 1560'tan 1600'e kadar olan ve erken Stuart dönemindeki sonraki Jacobean mimarisiyle sürekliliğe sahip olan Elizabeth mimarisidir.

<span class="mw-page-title-main">Klasik mimarlık</span>

Klasik mimarlık, genellikle klasik antik Yunan ve Roma mimarisinin ilkelerinden veya bazen daha spesifik olarak Romalı mimar Vitruvius'un De architectura eserinden az çok bilinçli bir şekilde türetilen mimariyi ifade eder. Karolenj Rönesansı'ndan beri farklı klasik mimari stilleri var olmuştur ve İtalyan Rönesansı'ndan beri belirgin bir şekilde var olmuştur. Klasik mimari stilleri büyük ölçüde değişebilse de, genel olarak hepsinin dekoratif ve yapıcı unsurların ortak bir "kelime dağarcığından" yararlandığı söylenebilir. Batı dünyasının çoğunda, farklı klasik mimari stilleri Rönesans'tan II. Dünya Savaşı'na kadar mimarlık tarihine hakim olmuştur. Klasik mimari birçok mimarı bilgilendirmeye devam etmektedir.