Şiir, sözcüklerin düz anlamlarına ek olmak üzere ya da bunların yerine başka anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmi ve ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini kullanan bir edebiyat türüdür. Müellif İsmail Durmuş İslam ansiklopedisinde “mübalağa sanatı”nın şiirin temel karakteristiği olduğu üzerinde durmaktadır.
Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

Koşma, coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından:

Vidin, Bulgaristan'ın kuzeybatı ucunda Tuna nehri kıyısında yer alan bir şehirdir.
Muhsinzade Mehmed Paşa III. Mustafa saltanatında 28 Mart 1765 - 7 Ağustos 1768 ve 11 Aralık 1771 - 4 Ağustos 1774 tarihleri arasında iki kez 3 yıl altı ay yirmi üç gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.
Kethüda Çerkes Meyyit Hasan Paşa veya Cenaze Hasan Paşa III. Selim saltanatında 7 Haziran 1789 - 3 Aralık 1789 tarihleri arasında beş ay yirmi altı gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. "Meyyit" ölü, cenaze demektir.
Şu destanı, MÖ 330-MÖ 327 yıllarındaki olaylarla bağlantılı olan eski bir Türk destanıdır.

Oğuz Kağan Destanı Türk destanlarından, Hun-Oğuz destanları grubundandır. Oğuz Kağan Destanı'nın dört ayrı yazması vardır. Çağatayca, Farsça ve Uygurca yazmalardaki Oğuz Kağan Destanı; Oğuz boyları, Türk dili, edebiyatı, folkloru, târihi ve kültürü hakkında bilgi verir. Destan Türklerin atası olduğu varsayılan Oğuz Kağan'ın hayatını anlatır.
Kafiye ya da uyak, şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğidir. Şiirde uyak, dize sonlarında bulunan farklı görevlerdeki ekler veya anlamları ayrı sözcükler arasında görülür. Dize sonlarında yinelenen aynı görevdeki ekler ya da sözcükler uyak değildir. Bunlara redif denir.
Destanların nazım şekli ve türünü, hem Halk Edebiyatı hem de Âşık Edebiyatı bünyesinde bulmak mümkündür.
Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatının Bektaşî koluna bağlı halk ozanı. Şairin doğum ve ölümüyle ilgili net bilgiler bulunmamakla beraber; 17. yüzyıl ozanı olduğu belirlenebilmiştir. Kimi kaynaklarca 1658'de öldüğü rivayet edilmektedir. Ancak bu iddianın tersi olarak 1659'dan sonra öldüğünü savunan araştırmalar da vardır. Edebiyatçı Ahmet Kabaklı ise Kayıkçı Kul Mustafa'nın ölümünün 1646'dan sonra gerçekleştiğini söylemektedir.
Aşık Fakiri Sındı, Rusçuk doğumlu şair, destancı.
Nazım biçimleri, dize ve uyakların belli bir düzene göre sıralanmasıyla oluşur. Hiçbir manzumeye bağlı olmayan tek başına bir dize en küçük nazım şeklidir, buna azade mısra denir.
Ankara Marşı, Ankara'yı konu alan marş. Güftesi Mehmet Ali Ertekin'e, bestesi Halil Bediî Yönetken'e aittir.
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı M.Ö 4000'li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıla kadar sürmektedir. Bu dönem edebiyatı genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur ve yazılı ürünler yok denecek kadar azdır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında M.S VI. yüzyıla kadar olan dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılırken, ilk yazılı eserlerin verilmeye başlamasından sonra yazılı edebiyat dönemi başlamıştır. Eski Türklere ait olan en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtları'dır Bu yazıtlar Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Genel olarak Orhun Yazıtları'ndan önceki dönem sözlü edebiyat, sonrası ise yazılı edebiyat olarak nitelendirilmiştir.

Keşanlı Ali Destanı, Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini üstlendiği 1964 yapımı Türk filmidir. Haldun Taner'in aynı adlı oyunundan uyarlanan yapımın başrollerini Fikret Hakan ve Fatma Girik paylaşmaktadır.İstanbul'da bulunan Kuştepe ve Hacı Hüsrev mahallerinde çekilen Keşanlı Ali Destanı 2. Antalya Film Şenliği'nde "En İyi Yönetmen", "En İyi Erkek Oyuncu" ve "En İyi Kadın Oyuncu" dallarında ödüle değer görülmüştür.

Vidin Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir sancağı. Merkezi, günümüzde Bulgaristan sınırlarında bulunan Vidin idi.
Türk edebiyatında destan, efsaneden sonra ortaya çıkmış bir edebî türdür. Türk milletinin bir bütün olarak zamanımıza ulaşmış büyük destanları olmasa da yabancı kaynaklarda yer alan bazı parçaları mevcuttur. Türk destanlarına ait çeşitli parçalar Çin, Fars, Moğol ve Arap kaynaklarında bulunmaktadır. Bilinen Türk destanları arasında en eskisi Yaratılış Destanı’dır. Bu destan, Altay Türkleri arasında anlatılagelmiştir. Rus Türkolog Vasili Radlof tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. İslâmiyet'ten önceki döneme ait en eski destanlar Saka Türkleri'ne aittir. Bu destan zinciri içinde Alp Er Tunga ve Şu Destanı parçaları bulunur. Bunlar Kaşgarlı Mahmut'un Divân-ı Lügati't-Türk adlı eserinde yer almaktadır.

Destan, Bozdağ Film imzalı, ilk bölümü 23 Kasım 2021 tarihinde yayınlanan, yönetmenliğini ilk olarak Emir Khalilzadeh, sonrasında Fethi Bayram ile Metin Günay, final bölümünde ise Ali Aytaç Sakal'ın üstlendiği, senaristliğini ise Nehir Erdem, Ayşe Ferda Eryılmaz, İhsan Yıldırım, Eda Karakoç, Mustafa Dinç ve Nermin Aslan'ın yaptığı Türk yapımı tarihî ve kurgu türündeki televizyon dizisi. Dizinin başrollerinde Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar yer almaktadır. Dizi, tarihsel gerçeklikten ziyade bazı destanlardan esinlenip kurgusal olarak oluşturulmuştur. Dizinin danışmanları Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Akdeniz Üniversitesi Felsefe Bölümü Bilim Tarihi ve Felsefesi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Doğrucan, Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Göksu'dur. 2 sezondan oluşan dizi, 15 Eylül 2022 tarihinde yayınlanan 28. bölümüyle final yaparak sona erdi.
Destan, Âşık edebiyatında bir nazım şeklidir. Kökeninin Farsça "dâstân" kelimesi olduğu düşünülmektedir. Destan “hikâye, masal, sergüzeşt, manzum hikâye (kıssa), vak‘a, tarih, roman ve hayvan masalı (fabl)” gibi anlamlara da gelmektedir. Destan, şekil itibarıyla koşmaya benzemektedir. Ancak ezgisel olarak farklılık gösterebilir. 40 dörtükten, 100 dörtlüğe kadar örnekleri görülmektedir.