İçeriğe atla

Vici sendromu

Vici sendromu
Diğer adlarDionisi–Vici–Sabetta–Gambarara sendromu

Vici sendromu, psikomotor gelişme geriliğinin yanı sıra göz, dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemindeki defektlerle karakterize, otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur.[1][2][3]

Normal kalp ve Dilate kardiyomyopati

Boy kısalığı genel gelişme geriliğinde bağlıdır. Mikrosefali ve hipertelorizm belirgindir. İki gözde katarakt ve nistagmus saptanır. Albinizm belirgindir (göz, deri ve saç pigmentasyonu çok azdır). İşitme sorunlarından yakınırlar. Altçene küçüktür (mikrognati); yarık dudak ve yarık damak saptanır.[2]

Kalp yetmezliğine dek gidebilen sol ventrikül hipertrofisi ve dilate kardiyomyopati vardır. Timus hipoplazisi nedeniyle CD4+ lenfositlerin sayısı çok düşüktür. Serum immunoglobulin düzeyleri normalin çok altındadır. Aşırı duyarlılık testlerine tepki görülmez. Bağışıklık sistemi sorunları nedeniyle, yineleyen solunum sistemi enfeksiyonları, deri ve mukozaların mantar enfeksiyonları (kronik mukokütane candidiasis) ve virüs enfeksiyonları çok sık görülür; bebeklerin bir bölümü bu nedenle kaybedilmektedir.[4]

Corpus callosum yokluğu, serebellum vermisinin yetersizliği, beynin nöronal migrasyon ve beyin kabuğunda (korteks) lamelleşme bozukluğu (schizencephaly)[5] gibi malformasyonların etkisiyle beliren psikomotor gerilik ve bu nedenle ortaya çıkan hipotoni, duruş bozuklukları ile kas güçsüzlüğü (myopati) saptanır.  Epileptik ataklar sıktır.[6]

Genetik

Kalıtım

Vici sendromu otozomal resesif bir kalıtım modeline sahiptir.

Vici sendromu otozomal resesif olarak kalıtılır.[7] Bu, hastalığa neden olan hatalı genin bir otozomda bulunduğu ve hastalığın ortaya çıkması için bu hatalı genin hem anneden hem de babadan birer tane olmak üzere iki kopyasının alınması gerektiği anlamına gelir. Otozomal resesif bir hastalığı olan bireylerin ebeveynleri, hatalı genin bir kopyasını taşır ancak genellikle hastalığın hiçbir belirti veya semptomunu göstermezler. Vici sendromunun bu şekilde kalıtıldığı fikri, 2002 yılında Chiyonobu ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada biri erkek biri kız iki yeni vaka ile güçlendirilmiştir.[8]

Gen

Vici sendromu, otofaji yolunun önemli bir düzenleyicisi olan EPG5 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır (OMIM # 615068). EPG5, lizozomların oluşumunda rol oynayan ektopik P-granül otofaji protein 5'i kodlar. EPG5, C.elegans epg5 geninin insan karşılığıdır. EPG5 geni, Nagase ve arkadaşları tarafından boyutlarına göre ayrılmış fetal beyin cDNA kütüphanesinden elde edilen klonların dizilenmesiyle ilk kez klonlanmış ve başlangıçta KIAA1632 olarak adlandırılmıştır.[9]

EPG5 insan geni, kromozom 18q12.3 üzerinde bulunur ve 119,67 kilobaz uzunluğundadır. Bu gen, 44 ekzon içerir ve genin okunması sentromerden telomere doğru gerçekleşir. Mesajcı RNA (mRNA) 12633 baz çifti uzunluğundadır ve 7740 baz çifti uzunluğunda bir kodlama bölgesi (CDS) içerir. Bu kodlama bölgesi, 2579 amino asit uzunluğunda ve yaklaşık 280 kilodalton ağırlığında bir proteine çevrilir. EPG5 proteini, öncelikle merkezi sinir sistemi, iskelet kası, kalp, timus, bağışıklık sistemi hücreleri, akciğerler ve böbreklerde eksprese edilir.[10]

EPG5 genindeki mutasyonlar otofaji sürecini bozar. Bu durum, otofagozom-lizozom birleşme mekanizmasında bir tıkanıklık nedeniyle meydana gelir.[11]

Tanı

Tanı sürecinde genellikle beyin MR'ı, EEG, göz muayenesi ve kalp ultrasonu yapılır. Kas biyopsisi - bu sık yapılan bir test değildir - anormal maddelerin depolanmasını ve kaslarda mitokondriyal sorunları gösterebilir. Kas biyopsisinde görülebilecek diğer özellikler arasında kas liflerinin boyutlarında değişiklik, hücre çekirdeklerinin artışı, bazı kas liflerinin normalden daha küçük olması, artmış glikojen depolanması ve mikroskop altında değişken boşluklar yer alır.

Tanı, EPG5 geninin dizilimi ile doğrulanır.

Ayırıcı tanı

Ayırıcı tanılar arasında Ataksi-Telanjiektazi, Chédiak–Higashi sendromu, DiGeorge sendromu, Griscelli sendromu ve Marinesco–Sjögren sendromu bulunur.

Tedavi

Bu hastalığın bilinen kesin bir tedavisi yoktur. İşitme cihazları ve katarakt ameliyatı faydalı olabilir. Nöbetlerin kontrol altına alınması, kalp yetmezliğinin tedavisi ve enfeksiyonların tedavisi önemlidir. Bazı durumlarda hastaların tüple beslenmesi gerekebilir.

Eponim

Vici sendromu, ilk olarak Carlo Dionisi-Vici ve ekibi tarafından 1988 yılında, daha önce bildirilmemiş bir hastalığı olan iki kardeşi tanımladıkları bir makalede açıklanmıştır.[12] O zamandan bu yana, birkaç makale aynı hastalığı bildirmiş ve bu hastalığa Vici sendromu adı verilmiştir.[13][7]

Yaklaşık 10 yıl sonra, del Campo ve ekibi, Dionisi-Vici tarafından bildirilen klinik özelliklere çok benzeyen 4 hastayı (2'si kardeş olan bir erkek ve bir kız) tanımladı.[14]

2007 yılında, renal tübüler asidoz, Vici sendromu olan iki kardeş hakkında yazılmış tek bir vaka raporunda tanımlanan bir diğer klinik komplikasyon olarak belirtildi.[15]

2010 ve 2012 yıllarında, bu sendromdan etkilenen hastalarda kas ve sinir sistemi problemlerinin de olduğu bildirilmiştir.[16][17]

2013 yılında, Vici sendromunun, lizozomların oluşumunda önemli bir rol oynayan EPG5 genindeki mutasyonlardan kaynaklandığı tespit edilmiştir.[18]

2014 yılında, Vici sendromunun gözle ilgili özellikleri detaylı olarak incelenmiştir.[19]

2015 yılında, Dr. Evangelos Axiotis'in Roma Üniversitesi "La Sapienza"da yazdığı "Vici Sendromunda Bağışıklık Disfonksiyonunun Mekanizmasını Çözmek" başlıklı doktora tezi, EPG5 genindeki mutasyonların moleküler mekanizmalarını ve bu mutasyonların Vici sendromlu hastalarda bağışıklık yetmezliğine neden olan rolünü açıklamaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Said E, Soler D, Sewry C. Vici syndrome -a rapidly progressive neurodegenerative disorder with hypopigmentation, immunodeficiency and myopathic changes on muscle biopsy. American Journal of Medical Genetics, 158A: 440-444, 2012
  2. ^ a b Ehmke N, Parvaneh N, Krawitz, P, et al. First description of a patient with Vici syndrome due to a mutation affecting the penultimate exon of EPG5 and review of the literature. American Journal of Medical Genetics, 164A: 3170-3175, 2014
  3. ^ Cullup T, Kho AL, Dionisi-Vici C, et al. Recessive mutations in EPG5 cause Vici syndrome, a multisystem disorder with defective autophagy. Nature Genetics, 45: 83-87, 2013
  4. ^ Finocchi A, Angelino G, Cantarutti N, et al. Immunodeficiency in Vici syndrome: a heterogeneous phenotype. American Journal of Medical Genetics, 158A: 434-439, 2012
  5. ^ Hiçdönmez T, Hamacıoğlu MK, Birgili B ve ark. Skizensefali ve Kitle Etkisi: Olgu Sunumu. Türk Nöroşirürji Dergisi, 14 (3): 178-180, 2004
  6. ^ Maillard C, Cavallin M, Piquand, K, et al. Prenatal and postnatal presentations of corpus callosum agenesis with polymicrogyria caused by EGP5 (sic) mutation. American Journal of Medical Genetics, 173A: 706-711, 2017
  7. ^ a b Chiyonobu T, Y. T.; Yoshihara, T.; Fukushima, Y.; Yamamoto, Y.; Tsunamoto, K.; Nishimura, Y.; Ishida, H.; Toda, T.; Kasubuchi, Y. (April 2002). "Sister and brother with Vici syndrome: Agenesis of the corpus callosum, albinism, and recurrent infections". American Journal of Medical Genetics. 109 (1). ss. 61–66. doi:10.1002/ajmg.10298. PMID 11932994. 
  8. ^ Chiyonobu T, Yoshihara T, Fukushima Y, Yamamoto Y, Tsunamoto K et al. (2002) "Sister and brother with Vici syndrome: agenesis of the corpus callosum, albinism, and recurrent infections". American Journal of Medical Genetics 109(1): 61-66.
  9. ^ Nagase T, Kikuno R, Nakayama M, Hirosawa M, Ohara O (2000) Prediction of the coding sequences of unidentified human genes. XVIII. The complete sequences of 100 new cDNA clones from brain which code for large proteins in vitro. DNA Res 7(4): 273-281.
  10. ^ Cullup T, Kho AL, Dionisi-Vici C, Brandmeier B, Smith F et al. (2013) Recessive mutations in EPG5 cause Vici syndrome, a multisystem disorder with defective autophagy. Nature genetics 45(1): 83-87
  11. ^ Hori I, Otomo T, Nakashima M, Miya F, Negishi Y, Shiraishi H, Nonoda Y, Magara S, Tohyama J, Okamoto N, Kumagai T, Shimoda K, Yukitake Y, Kajikawa D, Morio T, Hattori A, Nakagawa M, Ando N, Nishino I, Kato M, Tsunoda T, Saitsu H, Kanemura Y, Yamasaki M, Kosaki K, Matsumoto N, Yoshimori T, Saitoh S (2017) Defects in autophagosome-lysosome fusion underlie Vici syndrome, a neurodevelopmental disorder with multisystem involvement. Sci Rep 7(1):3552. doi: 10.1038/s41598-017-02840-8
  12. ^ Vici CD, Sabetta G, Gambarara M, ve diğerleri. (1988). "Agenesis of the corpus callosum, combined immunodeficiency, bilateral cataract, and hypopigmentation in two brothers". Am. J. Med. Genet. 29 (1). ss. 1–8. doi:10.1002/ajmg.1320290102. PMID 3344762. 
  13. ^ del Campo M, Hall BD, Aeby A, ve diğerleri. (1999). "Albinism and agenesis of the corpus callosum with profound developmental delay: Vici syndrome, evidence for autosomal recessive inheritance". Am. J. Med. Genet. 85 (5). ss. 479–485. doi:10.1002/(SICI)1096-8628(19990827)85:5<479::AID-AJMG9>3.0.CO;2-D. PMID 10405446. 
  14. ^ del Campo M, Hall BD, Aeby A, Nassogne MC, Verloes A et al. (1999) "Albinism and agenesis of the corpus callosum with profound developmental delay: Vici syndrome, evidence for autosomal recessive inheritance". American Journal of Medical Genetics 85(5): 479-485.
  15. ^ Miyata R, Hayashi M, Sato H, Sugawara Y, Yui T et al. (2007) "Sibling cases of Vici syndrome: sleep abnormalities and complications of renal tubular acidosis". Am J Med Genet A 143(2): 189-194.
  16. ^ Al-Owain M, Al-Hashem A, Al-Muhaizea M, Humaidan H, Al-Hindi H et al. (2010) Vici syndrome associated with unilateral lung hypoplasia and myopathy. Am J Med Genet A 152A(7): 1849–1853.
  17. ^ McClelland V, Cullup T, Bodi I, Ruddy D, Buj-Bello A et al. (2010) Vici syndrome associated with sensorineural hearing loss and evidence of neuromuscular involvement on muscle biopsy. Am J Med Genet A 152A(3): 741-747.
  18. ^ Cullup T, Kho AL, Dionisi-Vici C, Brandmeier B, Smith F et al. (2013) "Recessive mutations in EPG5 cause Vici syndrome, a multisystem disorder with defective autophagy". Nature genetics 45(1): 83-87.
  19. ^ J Pediatr Ophthalmol Strabismus. 2014 July 1;51(4):214–20

İlgili Araştırma Makaleleri

Ağız-Yüz-Parmak sendromu , günümüze dek 16 fenotipi belirlenmiş olan bir sendromlar kümesidir. Bilinen fenotiplere yenileri eklenebilir. Ağız-Yüz-Parmak sendromunun OFD arasında en sık ratlanılanı OFP tip I temel bulguları içerir; sıkça rastlanan öteki fenotiplerde, tip I'e eklenen ya da çıkarılan yan bulgular vardır.

Ağız-Yüz-Parmak sendromu tip 1 , ektodermal displazi bulguları da içeren, X-kromozomu aracılığıyla dominant (XLD) geçen kalıtsal bir sendromdur. Simpson-Golabi-Behmel sendromu tip 2 ile alelik bağı olduğu belirlenmiştir. Kız çocuklarında görece sıktır. Erkek fetüsler, kalp ve beyin anomalilerinin neden olduğu intauterin ölümler nedeniyle kaybedilirler. Belirgin bir genel gelişme geriliği saptanır.

Frontonazal displazi, otosomal resesif yolla aktarılan, alın ve burun bölgelerinin malformasyonlarıyla karakterize kalıtsal bir sendromdur; ALX3 genindeki mutasyonun sonucudur. En önemli bulgu, frontal kemikte ve yüz kemik­lerinde orta çizgi yarıklarının bulunmasıdır ile bunun sonucunda ortaya çıkan nazofrontal ensefalosel’dir. Alın derisinde lipoma olabilir. Mikroftalmi saptanır, gözler birbirinden aşırı uzaktadır (hipertelorizm); ptozis, kapak bileşkelerinde anomaliler, katarakt ve epibulbar dermoidler belirlenir. Kulak kepçeleri aşağıdadır, işitme sorunları vardır. Burun kökü aşırı yayvandır; bu alanda saptanan malformasyonların en önemlisi yarıktır. Üstçenede, paranazal sinüslerde ve frontal sinüslerde hipoplazi izlenir. Kalpte Fallot tetralojisi saptanabilir. Pektoral kaslar hipoplazi ya da agenez olabilir. El parmakları kısa ve kıvrıktır. Beyinde Corpus callosum anomalileri saptanır, zeka geriliği vardır. Akromelik frontonazal disostoz fenotipindeki bulgular daha azdır.

Mikroftalmi sendromları, 18 fenotipi olan, etkilenen gen türüne göre farklı yollarla -otosomal dominant (AD), otosomal resesif (AR), X-kromozomu dominant (XLD), X-kromozomu resesif (XLR)- aktarılan kalıtsal patolojilerdir. Ortak bulgular yanı sıra farklı sistemlere özgü bulgularla da karşılaşılmaktadır. Ortak bulguların en büyük kümesi gözlerle ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Fryns sendromu</span>

Fryns sendromu, otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Fetüsün amnion sıvısı fazladır (polihidramnios) ve bebek iridir (makrosomi); yenidoğan ölümleri sıktır.

<span class="mw-page-title-main">Sotos sendromu</span>

Sotos sendromu, 3 fenotipi olan aşırı büyüme sendromlarından biridir. Sotos 1, serebral gigantizm olarak da bilinen, otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Sotos 2, Malan sendromu olarak da bilinir; olguların çoğu nedensiz (spontan) olarak ortaya çıkar, kalıtsal olan birkaç olgu vardır. Sotos 3, otosomal resesif yolla aktarılan, çok ender görülen kalıtsal bir fenotiptir.

<span class="mw-page-title-main">Mowat-Wilson sendromu</span>

Mowat-Wilson sendromu, otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Goldberg-Shprintzen sendromu ile çok sayıda ortak bulgusu vardır. Bunlar arasında mikrosefali, psikomotor gerilik, hipotoni, zeka geriliği ve epilepsi en önemlileridir.

<span class="mw-page-title-main">MVA sendromu</span>

MVA sendromu, otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. 3 fenotipi vardır; fenotip 1 en sık görülenidir. Anöploidi olarak niterlendirilen kromozom sayısı anomalisinden kökenlidir; kromozom eksikliği (monosomi) ya da fazlalığı (trisomi) vardır. Ancak, bazı hücrelerdeki kromozom sayısının normal olması nedeniyle “mozaisizm” grubu içinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Schinzel acrocallosal sendromu</span> Kalıtsal Sendrom

Schinzel acrocallosal sendromu, otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Joubert sendromunun önemli fenotiplerindendir. Santral sinir sisteminde corpus callosum yetersizliği ve zeka geriliği bulguları ile parmaklarda belirgin olan çok sayıda oluşum kusurları saptanır.

<span class="mw-page-title-main">Stromme sendromu</span>

Stromme sendromu otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Mikrosefalinin yanı sıra göz, sindirim sistemi, kardiyovasküler sistem ve üriner sistem malformasyonları vardır. Bebek ölümleri sık görülür.

<span class="mw-page-title-main">Toriello-Carey sendromu</span>

Toriello-Carey sendromu, otosomal resesif yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Doğum ölçümleri normaldir, ancak zamanla gelişme geriliği bulguları belirir.

<span class="mw-page-title-main">3MC sendromu</span>

3MC sendromu, otosomal resesif yolla aktarılan ya da spontan gen mutasyonu sonucu izole olgu olarak ortaya çıkan bir sendromdur. 3 fenotipi vardır. Önceleri Malpuech, Carnevale, Mingarelli ve Michels sendromları olarak bilinen sendromlar bu grup 3MC sendromu kapsamına alınmıştır. Göz kapakları malformasyonları, hipertelorizm, belirgin kaş çıkıntıları, kraniyofasiyal yarıklar, işitme sorunları ve algılamada güçlükler 3MC sendromunun fenotiplerinde çoğunlukla saptanan ortak bulgulardır.

<span class="mw-page-title-main">Bohring-Opitz sendromu</span>

Bohring-Opitz sendromu, otosomal dominant yolla aktarılan, gelişme ve zeka geriliği bulgularının ön planda olduğu, hastaların çoğunun çocukluk yaşlarında kaybedildiği bir sendromdur. C sendromu'nun fenotipi olarak benimsenir.

Delleman sendromu, spontan gen mutasyonu sonucu ortaya çıkan izole olgulardır.

<span class="mw-page-title-main">MEHMO sendromu</span>

MEHMO sendromu, X-kromozomu aracılığıyla resesif (XLR) yolla aktarılan bir sendromdur; 50'nin üzerindeki “zeka geriliği” sendromlar kümesinin bir elemanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Peters’ Plus sendromu</span>

Peters’ Plus sendromu , otosomal resesif yolla aktarılan, kalıtsal bir sendromdur. Genel gelişme geriliği nedeniyle boy kısadır. Boyun kalın, alın bombesi yüksektir. Yüz derisinde aşırı kıllanma (hipertrikoz) olabilir. Gözler birbirilerinden uzakçadır (hipertelorizm), göz kapaklarının açıklığı dardır. Görme sorunlarına neden olan Peters anomalisi, glokom, katarakt ve retinafs defektler (koloboma) vardır. İşitme sorunları saptanır; kulaklar küçük ve geridedir, kulak deliği önündeki deride çukurlar görülür. Üst dudak kabarıktır. Yarık dudak ve yarık damak saptanır. Altçene küçüktür (mikrognati). Üst yan kesici dişler eksiktir (hipodonti). Dili ağız tabanına bağlayan bağ kısadır (ankyloglossia).

<span class="mw-page-title-main">Sakoda kompleksi</span>

Sakoda kompleksi, üç temel bulgudan oluşan bir tablodur. Nedeni bilinmemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tetra-amelia sendromu</span>

Tetra-amelia sendromu, kol ve bacakların oluşamadığı, skapula ve klavikula malformasyonlarının saptandığı, otosomal resesif olarak (XLR) aktarılan bir sendromdur. Doğumdan sonraki ilk haftalarda ölüm riski çok yüksektir.

<span class="mw-page-title-main">Simpson-Golabi-Behmel sendromu</span>

Simpson-Golabi-Behmel sendromu, X-kromozomu aracılığıyla resesif olarak (XLR) aktarılan kalıtsal bir sendromdur; 2 fenotipi vardır.

Otofasiyoservikal sendrom (otofaciocervical sendrom), yüz ve iskelet malformasyonlarının ön planda olduğu, 2 fenotipi saptanan bir sendromdur. Fenotiplerde genler farklıdır; biri otosomal dominant, öteki otosomal resesif yolla aktarılır. BOR sendromu ile aleldir.