Ogg ya da bir diğer yazılışıyla OGG, Xiph.org Vakfı tarafından geliştirilen açık ve özgür bir çokluortam dosya biçimidir. Yazılım patentlerinin tehdidi altında olmayan bu dosya biçimi, akışkan video için optimize edilmiş yüksek kalitede çokluortam gerçeklemeleri için geliştirilmiştir.
Modem veya çevirge, tanım olarak "Modülator" ve "Demodülator" kelimelerinin birleşiminden üretilmiştir. Modem, bilgisayarların genel ağa bağlantısını sağlayan ve bir bilgisayarı uzak yerlerdeki bilgisayar(lara) bağlayan aygıttır. Modem, verileri ses sinyallerine ses sinyallerini verilere dönüştürerek verileri taşır. Geniş ağ kurmak için mutlaka bulunması gereken ağ elemanıdır.
Oturum başlatma Protokolü (SIP), ses, video ve mesajlaşma uygulamalarını içeren gerçek zamanlı oturumları başlatmak, sürdürmek ve sonlandırmak için kullanılan bir sinyal protokolüdür. VoIP gibi IP üzerinden üzerinden ses, görüntü ve anlık mesaj iletişimi yanı sıra LTE (VoLTE) üzerinden cep telefonu araması için multimedya iletişim oturumlarını sinyalize etmek ve kontrol etmek için kullanılır. Günümüz IP Telefonlarının çoğunluğu SIP Protokolü ile çalışmaktadır. Cisco gibi bazı üreticiler SIP kullanmakla beraber bazı telefon modellerinde SCCP tercih etmektedir.
Bant genişliği, bir iletim ortamının ya da haberleşme kanalının kapasitesini ifade etmek için kullanılır. Başka bir deyişle bir kanal üzerinde taşınabilecek en fazla frekansa sahip sinyal, kanalın band genişliğidir. Bant genişliği ne kadar büyükse, belli bir süre içinde aktarılabilecek verinin hacmi de o kadar büyük olur.
Analog veri, zamana göre değişen başka bir türden niceliği temsil edip kendisi de zaman göre değişen ve sürekli bir özellik gösteren veridir. Farklı bilimlerde de köken olarak farklı olmakla birlikte aynı işlevi gören ve birbirine karşılık gelen yapılardan her birine verilen isim olan analog kelimesi burada da aynı şekilde büyüklük değişimleri açısından başka bir sinyalin eşdeğeri olan sinyallere verilen isimdir. Böylece bir ortamdaki veri başka bir ortamda temsil edilebilir ve işlenebilir hale gelir. Örneğin analog bir ses sinyali, ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetini elektrik ortamında gerilim ile eşleştirerek temsil edilebilmesini sağlar. Analog ses sinyalinde gerilim değeri zamana göre sürekli bir değişiklik gösterir ve bu değişiklik orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetinin değişimine paralellik gösterir. Yani diğer bir deyişle analog bir ses sinyalinde gerilim değeri orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının basınç kuvveti büyüklüğüne endekslenmiştir. Sayısal veya dijital veriler ise orijinal verinin değerlerinin belirli zaman aralıklarıyla örneklenmesi sonucu elde edilen sayı değerlerinin sıralanmasıyla oluşan veridir. Dolayısıyla analog veriler gibi orijinal veriyle sürekli eşleşme özelliğine sahip değildir çünkü zamanın sadece belli noktalarında örneklenerek oluşturulmuştur.
Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.
Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.
Kablo TV, dijital veya analog yayın yapan çok sayıda yerli ve yabancı televizyon ve radyo kanalını, fiberoptik ve koaksiyel kablo şebekeleri üzerinden yüksek görüntü ve ses kalitesinde ileten çok kanallı bir TV sistemi.
DVB-T.
Baud, uzak iletişim ve elektronikte kullanılıp, saniyedeki atım oranını veren ve "Bd" ile gösterilen birimdir. Sinyal ögelerinin saniyedeki devinimleriyle ilintilidir. Baud, bir sembol oranı birimidir, ayrıca baud oranı veya geçiş derecesi olarak da bilinmektedir. Bir satır kod veya bir sayısal geçiş sinyalinin saniyedeki orta dereceli bir iletimi farklı bir sinyal sembolüyle nitelendirilmektedir. Baud oranı bununla ilişkilidir ancak bu, bit/s kavramına ait olan brüt bit oranı ile karıştırılmamalıdır.
Bilişimde karakter kodlaması kavramı bir çeşit kodlama sistemi kullanılarak kodlanmış karakter gruplarını temsil etmektedir. Soyutlama düzeyi ve kullanıldığı bağlama bağlı olarak karakterlere karşılık gelen kod noktaları ve bunların oluşturdukları kod alanı, bit örüntüleri, oktetler, doğal sayılar, elektrik sinyalleri vb. şeklinde algılanabilir. Metinsel verilerin işlenmesi, depolanması ve iletimi esnasında karakter kodlamaları kullanılır. Karakter seti, karakter eşlem veya kod sayfası gibi ifadeler karakter kodlaması kavramıyla eş anlamlıymış gibi kullanılsa da aralarında bazı anlam farkları bulunmaktadır.
Karakter kodlaması terminolojisinde, kod noktası veya kod konumu kod uzayını oluşturan sayısal değerlerin her birine verilen isimdir. Kod noktalarının karşılık geldiği karakterler genelde çizgisel karakterler olsa da zaman zaman biçimlendirme karakterleri de olabilmektedir.
Darbe kod modülasyonu, dijital olarak örneklenmiş analog sinyalleri temsil etmek için kullanılan bir yöntemdir. Bilgisayarlarda dijital ses, kompakt diskler, dijital telefon ve diğer dijital ses uygulamalarında standart şekildir.
Enkoder, standardizasyon, hız ya da sıkıştırma amacıyla bilgileri bir biçimden veya koddan diğerine dönüştüren bir cihaz, devre, dönüştürücü, yazılım programı, algoritmadır.
Dolby TrueHD, Blu-ray Disc oynatıcılar ve A/V alıcıları gibi ev eğlence cihazlarında kullanılan Dolby Laboratories tarafından geliştirilen kayıpsız, çok kanallı bir ses çözücüdür. DVD-Video formatı için ses standardı olarak kullanılan Dolby Digital (AC-3) surround ses çözücü bileşeninin ardıllarından biridir. Bu uygulamada, Dolby TrueHD, DTS'nin kayıpsız bir çözücü bileşeni olan DTS-HD Master Audio ile rekabet eder.
Kanal erişim yöntemi veya çoklu erişim yöntemi telekomünikasyon ve bilgisayar ağlarında, verinin aynı iletim ortamına bağlı ikiden fazla terminalin üzerinde iletilmesini ve terminallerin kapasitesini paylaşmasını sağlar. Paylaşılan fiziksel ortam örnekleri, kablosuz ağlar, veri yolu ağları, halka ağlar ve yarı çift yönlü kipte çalışan noktadan noktaya bağlantılardır.
Dijital televizyon (DTV), analog sinyalleri kullanan önceki analog televizyon teknolojisinin aksine, dijital kodlama kullanarak televizyon görsel-işitsel sinyallerinin iletilmesidir. Geliştirildiği sırada yenilikçi bir gelişme olarak kabul edildi. 1950'lerde siyah-beyaz ve renkli televizyondan bu yana televizyon teknolojisindeki ilk önemli evrimi temsil etti. Modern dijital televizyon, analog TV'den daha yüksek çözünürlüklü (HDTV) aktarılır. Analog TV'nin daha dar formatının aksine tipik olarak geniş ekran en boy oranı (genellikle 16: 9) kullanır. Kıt radyo spektrumu alanını daha ekonomik kullanır; tek bir analog kanal ile aynı bant genişliğinde yedi kanala kadar iletebilir ve analog televizyonun yapamadığı birçok yeni özellik sağlar. Analogdan dijitale geçiş 2000'li yıllarda başladı.
Kodlama teorisi, kodların özelliklerinin ve bunların belirli uygulamalar için uygunluğunun incelenmesini sağlayan bir teoridir. Kodlar, veri sıkıştırma, kriptografi, hata algılama ve düzeltme, veri iletimi ve veri depolama için kullanılabilir. Kodlar, verimli ve güvenilir veri aktarım yöntemlerinin tasarlanması amacıyla bilgi teorisi, elektrik mühendisliği, matematik, dilbilim ve bilgisayar bilimi gibi çeşitli bilimsel disiplinler tarafından incelenir. Bu genellikle fazlalığın kaldırılmasını ve iletilen verilerdeki hataların düzeltilmesini veya tespit edilmesini içerir.
Telekomünikasyonda, bir transponder, bir sinyal aldığında yanıt olarak farklı bir sinyal yayan bir cihazdır. Terim, verici ve yanıtlayıcının bir karışımıdır.
μ-kanunu algoritması, öncelikle Kuzey Amerika ve Japonya'daki 8 bitlik PCM dijital telekomünikasyon sistemlerinde kullanılan bir sıkıştırma algoritmasıdır. ITU-T'nin G.711 standardında yer alan iki sıkıştırma algoritmasından biridir, zaten diğeri ise benzer A kanunudur. A-kanunu, Avrupa gibi dijital telekomünikasyon sinyallerinin E-1 devreleri üzerinde taşındığı bölgelerde kullanılmaktadır.