İçeriğe atla

Vergi mükellefi

Vergi mükellefi, vergiyi doğuran olayı gerçekleştiren ve bu suretle üzerine düşen vergi borcunu ödemekle yükümlü olan gerçek veya tüzel kişidir.

Toplumu oluşturan bireyler, ödeme güçlerinin belirli bir oranında devleti finanse ederler. Toplum üyelerinin vergi ödevi vergiyi doğuran olayla birlikte ortaya çıkar. Kişi, ortaya çıkan vergi borcunu ödemekle mükellef olduğundan, vergi mükellefi olarak adlandırılır.

Vergi mükellefiyeti için kanuni ehliyet şart değildir, hak ehliyeti yeterlidir. Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti kaldırmaz.[1] Vergi mükellefiyeti ancak yasadan doğabilir, sözleşme ile mükellefiyet tesis edilemeyeceği gibi mükellefiyet yer de değiştiremez.Yükümlülüğe ilişkin özel sözleşmeler vergi idaresine karşı ileri sürülemez.

Mükellef verginin ödenmesinden tüm malvarlığı ile kişisel olarak sorumludur.

Türleri

Mükellefiyet türleri yalnızca gelir üzerinden alınan vergilerde söz konusudur:

  • Tam mükellef; Gelir Vergisi Kanunu'na göre Türkiye'de ikamet eden kişiler ile yurt dışında Türk devleti adına çalışan kişi ve müesseselerdir. Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre; kanuni merkezi ya da iş merkezi Türkiye'de bulunan mükellefleri ifade etmektedir.
  • Dar mükellef; Gelir Vergisi Kanunu'na göre Türkiye'de ikamet etmeyip 6 aydan az Türkiye'de bulunan kişiler. Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre; hem kanuni merkezi hem de iş merkezi Türkiye'de bulunmayan mükellefleri ifade etmektedir.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 1 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Mayıs 2018. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Özel hukuk, toplumun birbiriyle eşit haklara sahip üyeleri arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk alanıdır. Medeni hukuk, ticaret hukuku, devletler özel hukuku ve borçlar hukukunu kapsar. Türkiye'de bu alanı düzenleyen başlıca yasalar Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'dur.

<span class="mw-page-title-main">Vergi</span>

Vergi, ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız devlete kaynak (para) olarak aktarılmasıdır. Kamu hizmeti yapmak durumunda olan devlet, bunu yaparken mal ve hizmet üretiminde bulunur. Gerekli üretim faktörlerini sağlarken kamu fonlarını kullanır. Bu fonlar içerisinde vergi gelirlerinin oranı yüksektir. Sanayileşmiş toplumlarda %100'e ulaşmaktadır. Devlet, belirtilen temel amaç dışında kamu faaliyetlerine paralel diğer bazı fonksiyonları da vergilere yükleyebilir. Bu arada gelir dağılımının kontrolü, piyasada fiyat istikrarının sağlanması gibi fonksiyonlar da kısmen vergiye yüklenebilir.

Varlık Vergisi, Türkiye'de 11 Kasım 1942 tarih ve 4305 sayılı kanunla konulan olağanüstü servet vergisinin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dava</span>

Dava, bir hakkın, devlet kanalıyla devletin organları olan mahkemeler vasıtasıyla kullanılmasıdır. Dava; asli ve feri olur. İhtilaflı ve ihtilafsız veya ceza davası, hukuk davası, idari dava, amme (kamu) davası, şahsi dava olarak da tarif edilir. Tek başına dava sözcüğü, sıklıkla hukuk davalarını işaret eder.

Medeni hukuk, kişilerin birbiriyle ya da belirli ölçülerde kişilerle devletin doğrudan veya dolaylı özel ilişkilerinin kamu hukuku gibi başka bir hukuk dalının konusuna girmeyen hukuk dalına verilen addır. Temeli Roma hukukuna dayanır ve Cermen halkları tarafından geliştirilmiştir. Tüm Kara Avrupası'nda ve onlardan etkilenen birçok ülkede uygulanan bir hukuk dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Borç</span> geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey

Borç, geniş anlamda, bir borç ilişkisini, dar anlamda ise borçlu tarafın ödemekle yükümlü olduğu parasal değeri ya da yerine getirme taahhüdünde olduğu edimi ifade eder. Hukuki alanda kullanılışı, geniş anlamıdır. Borç ilişkisi, borçlu ve alacaklı olmak üzere iki taraf arasında bir edimin yerine getirilmesine dayanan hukuki bağdır. Edim, borçlu açısından bakıldığında borç, alacaklı açısından bakıldığında ise alacaktır. İki farklı kelime aynı davranışın iki farklı açıdan bakılması ile oluşturulmuş adlandırmalardır. Edim fiili, yapma, yapmama veyâ verme olarak üç şekilde tezâhür edebilir.

Kurumlar vergisi (KV), kurum kazançları üzerinden alınan doğrudan/dolaysız bir vergi türüdür. Gelir üzerinden alınan vergiler kategorisindedir. Ancak gelir vergisi gibi subjektif değil, objektif nitelikte bir vergidir; bu nedenle artan oranlı tarife yapısına değil, düz/sabit oranlı tarife yapısına sahiptir.

Vergi hukuku, kamu hukuku içinde yer alan ve devletin mali faaliyetlerinin hukuki yönünü inceleyen mali hukukun bir alt dalıdır. Mali hukuk; vergi (gelir) hukuku, harcama (gider) hukuku ve bütçe hukuku olmak üzere üç alt sınıflandırmaya tabidir. Vergi hukuku, devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği kamu gelirlerinin hukuki rejimini inceler.

Katma Değer Vergisi veya kısaca KDV, yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal ve hizmeti teslim edenin ödediği ancak teslim alana yüklenen bir harcama vergisidir. %1'den %20'ye kadar değişmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Devlet bütçesi</span> kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belge

Devlet bütçesi, kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belgedir. Bir başka deyişle kamu kaynaklarının toplanması ve harcamaların yapılması için hükûmetin, ulusal egemenliği temsil eden parlamentodan aldığı bir yetkidir; bu bağlamda toplum ile siyasi iktidar arasında kaynakların kullanımı konusunda yapılan bir sözleşme olarak görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hak</span> Kişinin hukuken korunan ve kendisine bu korumadan yararlanma yetkisi veren menfaat

Hak, kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatleridir. Kişilerin lehlerine olan bir durumun kanunlar tarafından korunması, bu korumaya uymayan kişilere karşı ise kanuni girişimlerde bulunulması gibi yetkiler verir. Esasen Arapçada hukuk kelimesinin tekil hâli olan bu kelime, zamanla kişilerin hukuken korunan menfaatlerini tanımlamak için kullanılırken, hakların oluşturduğu düzene ise hukuk adı verilmiştir.

Damga vergisi, her türlü sözleşmeden doğan ve devlet tarafından alınan bir vergi çeşididir.

Serbest meslek; (İngilizce terim olarak; Freelance) veya serbest meslek sahibi iş, işyeri ve çalışma koşulu anlamıyla ilgili resmi kanunlara göre sözleşme şartları ve koşulları gerek kalmayan durumlar için yasal olarak kayıt dışı istihdam anlamında işin işyeri dışında iş yapan kişinin kendi çalışma alanında kişisel çalışma olarak tamamlayan çalışanlara verilen genel addır.

Motorlu taşıtlar vergisi, Karayolları Trafik Kanunu'na göre trafik şube veya bürolarına kayıt ve tescil edilmiş bulunan motorlu kara taşıtları; Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne kayıt ve tescil edilmiş olan uçak ve helikopterler, liman veya belediye siciline kayıt ve tescil edilmiş olan motorlu deniz taşıtlarının tabi olduğu vergilendirmedir.

Vergilendirme Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye'nin GSYİH'ye oranı %41,65'tir (2021). Vergiler genelde hükûmet tarafından alınır, ancak bazı özel vergiler belediyeler aracılığıyla alınmaktadır.

Türkiye'deki vergi mükellefiyeti, Türk vergi sisteminde yer alan vergi mükellefiyeti kavramını inceler.

Türkiye'deki vergi daireleri, mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairelerdir.

Belli bir ülkede belli bir dönemde uygulanan vergilerin bütününe ilişkin hukuki rejim vergi sistemi olarak nitelendirilir. Türk vergi sistemi ise, Türkiye'de belli bir dönemde uygulanan vergileri inceler. Türkiye'de şu an çok vergili sistem geçerli olup, birden fazla kaynak üzerinden alınan birden fazla vergi bulunmaktadır.

Vergi yoklaması, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddî olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etme amacıyla yapılan bir vergi denetim aracıdır.

Çifte Vergilendirme, Vergiyi doğuran olayın tek olmasına rağmen çeşitli kurumlarca veya otorilerce bu olayı birden fazla vergi işlemine tabi tutulmasıdır.