Vergi hukuku
Vergi hukuku, kamu hukuku içinde yer alan ve devletin mali faaliyetlerinin hukuki yönünü inceleyen mali hukukun bir alt dalıdır. Mali hukuk; vergi (gelir) hukuku, harcama (gider) hukuku ve bütçe hukuku olmak üzere üç alt sınıflandırmaya tabidir. Vergi hukuku, devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği kamu gelirlerinin hukuki rejimini inceler.[1]
Vergi hukukunun kapsamı
Karşılıksız olan ve gerektiğinde zor kullanılarak alınan; harç, resim, fon, prim, aidat vb. adlar altındaki tüm kamu gelirleri nitelik itibarı ile vergi hukuku kapsamına girer.
Vergi hukukunun kaynakları
Bağlayıcı (Asli) kaynaklar
Vergi hukukunun bağlayıcı nitelikteki kaynakları; Anayasa, Kanun, Kanun Hükmünde Kararnameler, Uluslararası Vergi Anlaşmaları, Bakanlar Kurulu Kararları, Düzenleyici Genel Tebliğler, Tüzükler, Yönetmelikler, Anayasa Mahkemesi Kararları ve İçtihadı Birleştirme Kararlarından oluşmaktadır. Bu kaynaklar aracılığıyla, vergileme alanında uyulması gereken temel ilke, kural, usul ve esaslar belirlenmekte veya vergi uygulamalarının bunlara uygunluğu denetlenmektedir.
Yardımcı (Tali) kaynaklar
Vergi hukukunun yardımcı nitelikteki kaynakları ise yalnızca mevcut düzenlemelerin açıklaması niteliğinde olan kaynaklardır. Bu kaynaklar arasında; Açıklayıcı Genel Tebliğler, Örf ve Adetler, Muktezalar (Özelgeler), Genelge ve Genel Yazılar, Yargı Kararları ve Bilimsel Öğreti (Doktrin) sayılabilir. Sirküler de toplulaştırılmış mukteza niteliği ile yardımcı kaynaklar arasına dâhil edilebilir. Yardımcı nitelikteki kaynaklar, vergileme alanında yeni bir hüküm getirmezler, sadece geçerli bir hukuk kuralının tespit ve yorumlanmasında kendilerinden yararlanılabilir.
Vergi hukukunun alacaklısı
Verginin alacaklısı devlettir ancak, toplama yetkisini yerel yönetimler (belediyeler, il özel idareleri) ve diğer kamu tüzel kişilerine devredebilmektedir. Emekli sandığı,Sosyal Sigortalar Kurumu(SSK), Bağkur vb.
Vergi ödevi
Vergi Ödevi Anayasa madde 73'te düzenlenmiştir. Madde hükmü şöyledir; "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür." Bu hükümde herkes denilerek vergiyi genelleştirilmektedir. Yani vergi geneldir, herkes vergi ödemekle yükümlüdür. Verginin genelliği bağımsız bir ilke olmayıp, verginin yasallığı ilkesi içinde yer almaktadır. Yine bu hükümde mali güç kavramı geçmektedir. Mali güç vergi hukukçuları tarafından gelir, servet ve harcama olarak kabul edilmektedir.
Vergilendirmede genellik ilkesi
Ödeme gücü olan herkes, mali gücünün gelirine göre vergi öder buna göre bu kişilerin vergi dışı bırakılması Anayasa'ya aykırıdır.
Vergi hukukunda ekonomik yaklaşım ilkesi
Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin "İspat" başlıklı B fıkrasında yer alan, "Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır" hükmü gerçekte bir ispat kuralından çok vergi hukukunda ekonomik yaklaşıma ilişkin kural öngörmektedir. Bundan kasıt vergi hukukunda yorum yöntemlerine yer verildiğidir.
Vergi hukukunun ceza hukuku ile ilişkisi
Devletin tek taraflı olarak getirdiği vergi yükümlülüğünü, ceza yaptırımı uygulayarak yerine getirmesidir (ayni olarak).
Vergi süreci
Vergi Süreci "4T" olarak da bilinir:
- Tarh: Vergi Tutarının tespit edilmesi,
- Tebliğ: Tutarın mükellefe bildirilmesi
- Tahakkuk: Verginin ödenmesi gereken aşamaya gelmesi
- Tahsil: Verginin fiilen alınması
Matrah: Üzerinden vergi alınacak tutar. Matrah ile vergi oranı çarpılarak ödenecek vergi bulunur.
Dipnotlar
- ^ Öncel, Mualla; Kumrulu, Ahmet; Çağan, Nami (2016). Vergi Hukuku. Ankara: Turhan Kitabevi. s. 3. ISBN 9789757425861.
Kaynakça
- Gelir Vergisi Kanunu (193 Sayılı)
- Vergi Usul Kanunu (213 Sayılı)
- Kurumlar Vergisi Kanunu (5520 Sayılı)
- Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (7338 Sayılı)
- Doğan ŞENYÜZ/Mehmet YÜCE/Adnan GERÇEK, Vergi Hukuku Genel Hükümler, Ekin Yayınevi, Bursa 2016
- Yusuf KARAKOÇ, Genel Vergi Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 200
Dış bağlantılar
- Türk Vergi Kanunları25 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.