Türkiye'de her yıl yaklaşık 300 TWsa elektrik üretilmektedir. Burada en önemli santraller listelenmiştir.

Hidroelektrik santrali, barajda biriken su yer çekimi potansiyel enerjisi içermektedir. Su, belli bir yükseklikten düşerken, enerjinin dönüşümü prensibine göre Yerçekimi Potansiyel Enerjisi önce kinetik enerjiye daha sonra da türbin çarkına bağlı jeneratör motorunun dönmesi vasıtasıyla potansiyel elektrik enerjisine dönüşür. Buna da yenilenebilir enerji sınıfına giren hidroelektrik enerji santrali denir. Fizikten bilindiği gibi 1 kg'lık bir kütle, 1 m yükseklikten düştüğünde:

Elektrik Üretim Anonim Şirketi, (EÜAŞ); Türkiye'nin genel enerji ve ekonomi politikasına uygun olarak, elektrik üretim faaliyetlerinde bulunmak amacıyla teşkil edilen kamu kuruluşu niteliğindeki, %100 hissesi hazineye ait bir şirkettir. Türkiye'deki elektrik üretiminin büyük bir kısmını karşılamaktadır.

Elektrik santralı, elektrik üretecek bir fabrikayı meydana getiren tesislerin tümü.
Elektrik santralinin net kapasite faktörü (KF), santralin belli bir periyotta ürettiği toplam enerjinin tam kapasitede üretebileceği enerjiye bölümüdür. Kapasite faktörü kullanılan yakıt türüne ve santralin tasarımına bağlı olarak aşırı derecede değişir. Kapasite faktörü, uygunluk faktörü veya verimlilik ile karıştırılmamalıdır.

Türkiye'de şu an nükleer enerji santrali yapılma aşamasındadır. 1970 yılından itibaren nükleer santral kurulma girişimlerinde bulunuldu fakat bu girişimlerin çoğu sonuçsuz kalmış, 2004'te nükleer enerji santrali konusu yeniden gündeme gelmiş ve toplamda üç santralden biri için yapıma aşamasına gelinmiştir. İki santral daha planlama aşamasındadır.
Gerze Enerji Santrali, Sinop ilinin Gerze ilçesindeki Yaykıl köyü civarında kurulması planlanan enerji santralidir.
Sumgayıt Termik Santrali, Azerbaycan'ın Sumgayıt şehrinde bulunan gaz-buhar türbin tipi bir termik santraldir. Santral bir kamu kuruluşu olan AzerEnerji şirketi tarafından işletilmektedir. 2009 yılından beri elektrik üreten santral 525 MW'lık kapasiteye sahiptir. Yıllık elektrik üretimi 4,150 milyar kW·h'tir.

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.

Yatağan Termik Santrali, Muğla ili Yatağan ilçesinde bulunan termik santraldir. 4.500 GWH yıllık enerji üretimi kapasitesinin yanında 630 MWe kurulu güce sahip olan santral 20.11.1982 tarihinde ilk defa faaliyete geçmiştir.

Türkiye her yıl birincil enerjisi 6 exajoule tüketiyor, kişi başı 20 megawatt saat (MW/s)'ten fazla. Türkiye'de enerji beşte dört'ten fazla fosil yakıtan: %31 petrol, %28 doğalgaz ve %27 kömür(2016 itibarıyla). Türkiye'nin enerji politikası fosil yakıtın ithalatını küçültmek ister, çünkü onlar ithalatın ödemelerinden dörtte biri kapsamaktadır.. Enerjisi kaynaklarının fosil yakıt olması yüzünden Türkiye’den sera gazı emisyonları dünyada ortalama kişi başından daha büyük, yılda kişi başına 6 ton'dan fazla gelmektedir.

Pompaj Depolamalı Hidroelektrik (PDH) yük dengesi oluşturmak amacıyla yapılan hidroelektrik enerji depolama sisteminin bir türüdür.

Türkiye'de her yıl yaklaşık 300 TWs elektriği, yani Türkiye'nin birincil enerjisinin miktar karşı beşte bir, kullanılır. Türkiye'de elektriği çok kömür yakıyor, hem yerel hem ital. O yüzden Türkiye'nin sera gaz emisyonlarının en büyük kaynağı Türkiye'nin kömür yakan termik santralleri. Onlar'dan çok hükûmet sübvansiyon veriyor.

Türkiye'deki kömür yakıtlı elektrik santralleri listesi, Türkiye'de kömürden elektrik enerjisi üreten bütün tesisleri listelemektedir. Türkiye'de 2020'den bu yana elektrik üreten bütün kömür yakıtlı termik santraller aşağıda listelenmiştir.

Akıllı şebekeler, içlerinde çeşitli işlemlerin yürütüldüğü, akıllı sayaçlar ile enerji ölçümlerinin yapıldığı ve yenilenebilir enerji kaynakları ile birlikte diğer verimli enerji kaynaklarının bulunduğu bir çeşit elektrik şebekeleridir. Elektriksel gücü düzenleme, kontrolü ve dağıtımı akıllı şebekelerin önemli özelliklerindendir.
Azerbaycan'da enerji, Azerbaycan'daki enerji ve elektrik üretim, tüketim ve ihracatı açıklar.
Sırbistan'da enerji, Sırbistan'daki enerji ve elektrik üretimi, tüketimi ve ithalatını açıklar.

Arnavutluk'ta yenilenebilir enerji, biyokütle, jeotermal, hidrolik güç, güneş ve rüzgâr enerjisini kapsamaktadır. Arnavutluk çoğunlukla hidroelektrik kaynaklara güvenmektedir, bu nedenle su seviyeleri düşük olduğunda zorlanmaktadır. Arnavutluk'ta iklim Akdeniz'dir, bu nedenle güneş enerjisi üretimi için önemli bir potansiyele sahiptir. Dağ kotları rüzgâr projeleri için iyi alanlar sağlar. Arnavutluk'ta doğal kuyular olduğu için potansiyel olarak kullanılabilir jeotermal enerji de vardır.
Itaipu Barajı Brezilya ile Paraguay arasındaki sınırda bulunan Paraná Nehri üzerinde bulunan bir hidroelektrik barajdır. Barajın inşasına ilk olarak Arjantin itiraz etmiş, ancak müzakereler ve Arjantin-Brezilya entegrasyonu ile anlaşmazlığın çözümü sağlanmıştır.