İçeriğe atla

Veganlık

Madrid'de veganlık yanlısı sticker: Vücudum yemek değil!

Veganlık veya veganizm, bazı nedenlerle hayvan kökenli gıdaları ve diğer hayvansal ürünleri kullanmayı reddetmektir.[1] Vegan kişiler, vejetaryen'lerden farklı, hayvan kullanımı yoluyla elde edilen gıdaları, giyecekleri ve yumurta, süt, bal, yün gibi diğer tüm yan ürünleri kullanmayı reddeder.[2]

1944 yılında, The Vegan Society'nin kurucularından Donald Watson veganlığı şu şekilde tanımladı:[3] “Veganlık hayvanlar alemine dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yoludur. Et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini dışlayıp bitkiler aleminin ürünleriyle yaşamak ve tamamen ya da kısmen hayvanlardan üretilen tüm ticari malların alternatiflerini kullanmak şeklinde pratiğe dökülür."

Vegan diyetleri, diyet lifi, magnezyum, folik asit, C vitamini, E vitamini, demir açısından daha yüksek ve diyet enerji kaynağı, doymuş yağ, kolesterol, omega-3 yağ asitleri, D vitamini, kalsiyum, çinko ve B12 vitamini açısından daha düşük olma eğilimindedir.

Etimoloji

Veganizmi sembolize eden, çember içinde V harfi

Vegan kelimesi, ilk olarak 1944 yılında The Vegan Society'nin kurucularından Donald Watson tarafından ortaya atıldı.[3] Donald Watson veganlığı şu şekilde tanımlıyordu: “Veganlık hayvanlar alemine dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yoludur. Et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini dışlayıp bitkiler aleminin ürünleriyle yaşamayı ve tamamen ya da kısmen hayvanlardan üretilen tüm ticari malların alternatiflerini kullanmak şeklinde pratiğe dökülür."[4] Vegan kelimesinin Türkçede tespit edildiği ilk kaynak 1990 yılında Milliyet gazetesinin bir haberidir. Kelimenin Türkçeye İngilizceden geçtiği düşünülmektedir.[5]

Vegan terimi daha sonra 1979 yılında The Vegan Society tarafından şu şekilde tanımlandı: “[Veganlık] hayvanların gıda, giyim ya da başka amaçlarla maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden -uygulanabilir olan en mümkün mertebede- kaçınan ve buna ek olarak insanların, hayvanların ve çevrenin yararına, hayvan kullanımı içermeyen alternatiflerin geliştirilmesini ve kullanımını destekleyen felsefe ve yaşam biçimidir. Beslenme söz konusu olduğunda, hayvanlardan tamamen veya kısmi olarak elde edilen ürünlerin reddedilmesini ifade eder.”[6] Bu tanım halen derneğin belgelerinde resmi tanım olarak yerini korumaya devam etmektedir.

Tanımı

Veganlık, en basit tanımıyla, hayvan kullanımını ve hayvansal herhangi bir ürünü tüketmeyi reddetmektir. Veganlar, hayvanlardan türetilen, dolayısıyla üretilmesi için hayvanların kullanıldığı yiyecek ürünlerini tüketmediği gibi, yapımında deri, kürk, kemik, jelatin, yün (koyun yünü, kaşmir, angora), ipek gibi hayvansal maddelerin kullanıldığı yiyecek dışı maddeleri de kullanmaz, giyimlerinde pamuk ve keten gibi bitkisel ya da akrilik gibi sentetik kumaşları kullanırlar. Hayvanlar üzerinde test edilen ve lanolin, propolis gibi hayvansal ürünler içeren kozmetik ve ev temizliği ürünleri de bunlara dahildir. Bunlara ek olarak bazı veganlar, hayvanların kullanıldığı eğlence biçimlerine (sirk, boğa güreşi, hayvanat bahçesi, at yarışı vs.) katılmamaya da dikkat eder.

Veganlığın yaygınlaşması sonucu büyük metropollerde artık sadece vegan yemekler sunan restoranlar bulunabilmekte, menülerinde bazı yemeklerin vegan olduğunu belirten restoranların sayısı artmakta, vegan süpermarketler açılmaktadır.

Çeşitleri

Etik Veganlık

Etik veganlar, hayvanların insanlar tarafından kaynak olarak kullanılmasına karşı çıkarlar.

Veganlığın etik boyutu bireylere yalnızca tür mensupluğu üzerinden değer atamak anlamına gelen türcülük isimli ayrımcılık biçimi ile ilgilidir. Türcülüğe bakış açısı hayvan teorisindeki hayvan hakları paradigması ile faydacı yaklaşım arasındaki temel bir ayrım üzerine kuruludur. Hayvan hakları teorisyenlerinden biri olan Tom Regan, hayvanların 'bir yaşamın öznesi' olmalarından dolayı haklara sahip olduklarını, çünkü inançlara ve arzulara, duygusal bir hayata, hafızaya ve amaçlara yönelik eyleme geçme yetisine sahip olduklarını ve bu sebeple de kendi içlerinde başkaları için ifade ettikleri anlamın ötesinde bir anlamları olduğunu öne sürer. Regan'a göre bir yaşamın öznesi olmaktan kaynaklanan haklar başka geçerli sebepler söz konusu olduğunda çiğnenebilir ancak hayvansal ürünler tüketmek -yani keyif, alışkanlık ya da çiftçilerin ekonomik çıkarları- hayvanlara zarar vermek için yeterli bir sebep olamaz.[7]

Hayvan Haklarına Abolisyonist Yaklaşım'ın kurucu teorisyeni olan Gary L. Francione, "tüm hissedebilir canlıların bir temel hakkı bulunur -başkalarının mülkü olarak muamele görmeme hakkı" düşüncesini öne sürer ve insan harici hayvanların içkin değerleri olduğunu düşünen herkes için tartışılmaz etik zeminin veganlık olması gerektiğini savunur.[8] Francione'a göre, zorunda olmadığımız halde hayvanları zarar vermenin ve onları öldürmenin ahlaken yanlış olduğunu kabul ettiğimizde ve damak zevki, giyim kuşam anlayışı ya da alışkanlık gibi gerekçelerin de zorunluluk olarak sayılamayacağı da göz önünde bulundurulduğunda, veganlık bir tercih değil ahlaki bir yükümlülük teşkil etmektedir. Francione'a göre hayvan kullanımını tamamen ortadan kaldırma yönündeki bu yükümlülüğü yerine getirmek yerine hayvanlar için daha iyi koşulların tesis edilmesi yönündeki düşüncelere karşı çıkar, bu tarz girişimleri kurbanlarına işkence etmeden tecavüz edecek "bilinçli tecavüzcüler" için kampanya yapmaya benzetir. Francione'a göre hayvan refahı paradigması ya da faydacı yaklaşım, hayvanların mülk statüsünü sorgulamamakta, aksine insanların hayvanları tüketmek konusunda kendilerini daha iyi hissetmelerinin önünü açmaktadır.[9]

Faydacı yaklaşımın ya da hayvan refahının temsilcisi olan Peter Singer ise etik boyutta kararlar verirken hayvanların çektikleri acıyı göz ardı etmemiz için hiçbir mantıklı sebep olmadığını öne sürer, hissedebilirliğin "başkalarının çıkarlarını gözetirken göz önünde bulundurulabilecek tek kriter" olduğunu öne süren Singer, yaşamak için zorunlu olmadığı müddetçe hayvanların öldürülmesini reddetmemiz gerektiğini savunur.[10] Buna rağmen Singer "Paris İstisnası" olarak bilinen senaryoyu da destekler, buna göre eğer vegan yiyecek bulamadığınız bir restorandaysanız vejetaryen de beslenebilirsiniz.[11]

Singer'ın "Paris İstisnası" ismini taktığı senaryo, hayvan hareketinde Peter Singer ve PETA tarafından öncülüğü yapılan hayvan korumacılık ya yeni refahçılık olarak bilinen ve adım adım gerçekleştirilecek olan hayvan refahı reformlarını savunan hareketle, Tom Regan ve Francione tarafından savunulan ve hayvan refahı reformlarının yalnıza toplumu hayvan kullanımı konusunda iyi hissettirmeye yaradığını ve etik açıdan problemli olduğunu savunan abolisyonizm arasındaki bölünmenin de temelindeki görüş farklılığını yansıtır.[12] Farm Santuary derneğinin başında bulunan ve bir hayvan korumacı olan Bruce Friedrich, 2006 yılında veganlığın katı bir şekilde savunulmasına karşı insanları ellerinden geldiği kadarını yapmak konusunda cesaretlendirmemiz gerektiğini savunmuştur. Friedrich'e göre katı bir şekilde veganlığı savunmak kişisel ahlaki saflığa odaklanmak anlamına gelir ve bu veganlığa karşıdır; çünkü hayvanları incitir.[13] Bu yaklaşıma karşı çıkan Francione'a göre ise, bu insan hakları söz konusu olduğunda insanlara verilen zararlar tam olarak ortadan kaldırılamayacağı için, elimizden gelen durumlarda bile insan haklarını savunmaktan vazgeçmemiz gerektiğini öne sürmekten farksızdır. Karışıklık ya da rahatsızlık yaratmamak için bir şeyin hayvansal ürün içerip içermediğini sormaktan çekinmek, rahatımızın hayvanlarla ilgili etik yükümlülüğümüzden daha önemli olduğu görüşünü savunmaktır. Bu görüşünü hayvan korumacı görüşün kendi tezleriyle kendisini çürütmekte olduğunu öne sürerek nihayete eriştirir.[14]

Çevreci Veganlık

2009'da gerçekleşen bir iklim yürüyüşünde veganlığa çağrı yapan göstericiler.

Çevreci veganlık hayvan haklarından ziyade hayvansal ürünlerin üretiminin çevreye vermekte olduğu zararlar üzerine odaklanmakta olan veganlık biçimidir. Örneğin Sea Shepherd örgütünden Paul Watson 2010 yılında Sea Shepherd gemilerinde çevresel sebeplerle vegan yiyeceklerin servis edildiğini şu şekilde ifade eder: "Okyanuslarda yakalanan balıkların %40'ı başta endüstriyel olmak üzere hayvancılıkta besin olarak kullanılıyor -tavuklar ve domuzlar denizlerdeki bir numaralı yırtıcı hayvan haline geldi."[15]

Kasım 2006'da Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün raporunda hayvansal tarım ile çevresel yıkım arasında kurulan bağ ortaya konmuştur. Raporda, başta inek, tavuk ve domuz üretimi olmak üzere hayvancılığın hava, toprak, su, bioçeşitlilik ve iklim değişikliğine olumsuz etkileri olduğu ortaya konmuştur.[16] Rapora göre karbon dioksit salınımlarının %9'u, metan salınımının %37'si, nitrous oksit salınımının %65'i ve amonyak salınımının %68'i hayvancılık kaynaklıdır. 2010 Temmuz ayında Birleşmiş Milletler Çevre Programı, nüfus artışı tahmin edilen düzeyde sürerse 2050'de 9 milyar nüfusa sahip olacak Dünya'yı açlık ve iklim değişikliğinden korumak için hayvansal ürünlerden ve süt ürünlerinden uzaklaşan bir diyete geçişin gerekli olduğunu açıklamıştır.[17]

Bob Torres ve Jenna Torres, Vegan Freak isimli kitaplarında hayvan haklarındansa iklim değişikliği ve diğer çevresel sorunlara odaklanan veganları şu şekilde eleştirmektedir: "Yalnızca çevresel sebeplerle vegan olmak, Auscwitz'e giden trenler karbon salınımını arttırdığı için Yahudi Soykırımı'na karşı olmaya benzer. [...] Kişi her iki durumda da soykırıma karşıdır. Ancak çoğumuz soykırıma yalnızca çevresel sebeplerden karşı olan bir kişinin büyük meseleyi yani soykırımın tüm insanların sahip oldukları en temel hakları ihlal ediyor olmasındaki korkunçluğu ve dehşeti gözden kaçırdığını öne süreriz."[18]

Sağlık Amaçlı Vegan Beslenme

Hayvansal gıdaların aslında insan bünyesine uygun olmadığı, sadece bitkisel gıdaları tüketenlerin, et / süt / yumurta yiyenlerden daha sağlıklı oldukları yönünde fikirlere dayanarak veganların beslenme biçimini sağlık amaçlı olarak kendi hayatında uygulayan kişiler bulunmaktadır. Bu beslenme biçimine zaman zaman vegan beslenme ya da sağlık amaçlı veganlık gibi isimler takılıyor olsa da, veganlık tanımı gereği yalnızca beslenmeye dayalı bir düşünce ve pratik olmadığından bu tanım hatalı bir tanımdır. Bu beslenme biçimine bitkisel beslenme denmesi daha doğru olsa da, bu şekilde kullanımı toplum içinde yaygın hale gelmiştir.

Bu beslenme biçimi özellikle T. Colin Campell'ın The China Study isimli kitabı ve bu kitapla ilişkili olarak yayınlanmış olan Forks Over Knives isimli belgesel filmle popülerlik kazanmıştır. Türkiye'de de bu beslenme biçimini takip eden ve öneren tıpçılar mevcuttur.[19] Vegan beslenmenin tip 2 diyabete, yüksek tansiyona, obeziteye, kardiyovasküler hastalıklara ve kansere yönelik önleme ve tedavi çalışmalarında gösterdiği faydalara dair bilimsel veriler bulgulanmıştır.[20]

Salt bitkisel beslenmeye dayanan beslenme biçiminin, hayvansal gıdaları da içeren beslenmeden daha üstün olduğu ya da hayvansal gıdaların insan beslenmesine uygun olmadığı fikri bilimsel olarak kanıtlanmış bir fikir olmadığı gerekçesiyle eleştirilmektedir.[21] Bunlara ek olarak salt bitkisel beslenen kişilerin kemik dokusu zedelenmeleri açısından, vejetaryenlere, balık yiyenlere ve et yiyenlere oranla daha yüksek risk taşıdıklarına dair bulgulara rastlanılmıştır.[22]

Bu sebeple daha sağlıklı bir beslenme biçimi uygulamak amacıyla hayvansal gıdaları tüketmeyen kişiler arasında, bunu dönem dönem gerçekleştiren kişiler de bulunmaktadır. Dönem dönem vegan beslenme, insanın doğasında hayvansal ürünleri tüketmenin yeri olduğu, fakat günümüzde bunun aşırıya kaçtığı, halbuki doğal olanın uzun veganlık dönemlerinin çok kısa etobur rejim dönemleri ile bölünmesi olduğu düşüncesine dayalı yaklaşımdır. Bu yönde düşünenler modern hayatta insan bünyesinin B12 vitamini ihtiyacını sadece bitkisel gıdalardan (özellikle B12 vitamini içeren hayvan dışkıları bulaşmamışsa) sağlayamayacağını[23] bu fikrin doğruluğuna bir destek olgu olarak görürler. Hayvan evcilleştirme öncesi dönemlerde hayvani gıdalara ulaşmanın ancak kısa dönemlerde mümkün olabilmiş olma olasılığı da benzer bir destek olgudur.

Bunların yanı sıra çiğ beslenme akımına dahil olan bir bitkisel beslenme çeşidi de çiğ veganlık adı verilen şeklidir. Bu yaklaşımı uygulayanlar ateşin bile insanın evriminde göresi yeni bir gelişme olduğu ve insan bünyesinin bu göresi kısa süre içinde pişirilerek yenen gıdalara da tam evrimsel uyum sağlayamayacağı, dolayısıyla çiğ yenilebilen doğal gıdalardan başka her gıdanın bir sağlık riski olduğunu varsayarlar. Bu yaklaşım bilimsel araştırmalara konu olmuş ama henüz tüm boyutları anlaşılmamıştır.[24][25][26][27][28][29]

Vegan usullerine göre hazırlanmış bir yemek. Vegan yemeklerde hayvansal yağ, hayvansal süt ve süt ürünleri ya da hayvansal kaynaklı aroma gibi hiçbir hayvansal ürün kullanılmaz.

Beslenme

Veganlar, beslenmelerinde hayvan eti (kümes hayvanları ve balıklar dahil), inek, keçi veya diğer hayvanlardan elde edilen sütler, yumurtalar, bal ve diğer hayvansal yan ürünleri kullanmazlar. Veganlar, içerisinde şellak, karmin, balmumu, kemik kömürü, kazein, elastin, jelatin, isinglass, keratin, lanolin, rennet, retinol, donyağı, peynir altı suyu, peynir altı suyu tozu gibi hayvan bedenlerinden ya da beden çıktılarından elde edilen malzemeler bulunan ya da yapım aşamasında bu malzemelerin kullanıldığı ürünleri tüketmezler.

Vegan beslenme; sebzeler, baklagiller, mercimekler, meyveler, tahıllar, kuruyemişler ve mantarları içerir.

Besin Öğeleri

Amerikan Beslenme Derneği, 2009 yılında yayınlamış olduğu raporda, vegan beslenme de dahil olmak üzere bitkisel temelli beslenme biçimlerinin doğru bir biçimde düzenlendiklerinde bebeklik, ergenlik, hamilelik ve yaşlılık dahil olmak üzere her yaş grubu için yeterli olduğu kanısına vardıklarını açıklamıştır.[30] Buna ek olarak Avustralya Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Konseyi, Birleşik Krallık Beslenme Uzmanları Derneği, Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Hizmetleri, Kanada Beslenme Uzmanları doğru planlanmış bir vegan beslenmenin her yaş için uygun olacağını kabul etmiştir.[31]

Beslenme uzmanı Winston Craig ise vegan beslenme biçiminin diyet lifi, magnezyum, folik asit, C vitamini, E vitamini, demir ve fitokimyasal maddeler açısından zengin olduğunu, bununla birlikte, kalori, doymuş yağ, kolestrol, uzun zincirli Omega 3 yaş asitleri, D vitamini, kalsiyum, çinko ve B12 vitamini açısındansa zayıf olduğunu bulgulamıştır.[32]

Veganlar; hayvansal süt yerine soya, badem, fındık, yulaf, kenevir gibi bitkilerden elde edilen sütleri kullanırlar.

Protein

Proteinler, amino asitlerden oluşmaktadır. Vegan beslenmede tüm proteinler bitkilerden elde edilir. Bitkisel protein kaynakları mercimek çeşitleri, nohut, fasulye, soya fasulyesi gibi bakliyatlar, kuruyemişler, kinoa, mercimek, kara pirinç, buğday, mısır ya da arpa gibi hububatlardır. Örneğin pirinç ile fasulyelerin bir araya getirilmesi yüksek aminoasitli kombinasyonlar sağlamaktadır.[33] Soya fasulyesi ve kinoa insanların ihtiyaç duyduğu bütün temel amino asitleri içerdiğinden tamamlanmış protein kaynakları olarak bilinirler.[34] Amerikan Beslenme Derneği raporu, farklı protein kaynaklarının farklı öğünlerde tüketilmesinin gereken aminoasitlerin elde edilmesi için yeterli olduğunu bulgulamıştır.[30]

B12 Vitamini

Proteini, yüksek olan ve kolestrol içermeyen soya eti veya tekstüre soya, soya fasulyesinden elde edilir.

B12 vitamini hücre bölünmesi ve nörolojik işlevlerin yerine getirilmesi için gerekli bir vitamindir. Veganlar, çoğu zaman beslenmelerinden vücutları için gerekli B12 vitaminini alamazlar. Bitkiler ve hayvanlar kendi B12'lerini üretemezler. Bakteriyel bir vitamin olan B12, günümüzün hijyen koşullarında besinlerde yeterli miktarda bulunmamaktadır.[35] İnsanların sindirim sistemlerinde bulunan bakteriler B12 vitamini üretiyor olsalar da bu vücut tarafından kullanılamamaktadır.[36] Bu sebeple veganların B12 için ek besin desteği kullanması ya da B12 ile zenginleştirllmiş gıdaları tüketmeleri önerilmektedir.[37]

Kalsiyum

Kalsiyum, kemik sağlığı ve çeşitli metabolik faaliyetler için önemli bir besindir. Bitkisel kaynakları arasında çin lahanası, kara lahana, turp, brokoli, badem ve fındık bulunur. Bunun yanı sıra kalsiyum açısından zenginleştirilmiş soya sütü ya da tofu tüketimi de önerilir. Kalsiyumun iyi emilimi için yeterli miktarda D vitamini almış olmak gerekir.

D Vitamini

D vitamini kalsiyum emilimi ve çeşitli vücut fonksiyonlarında işlev gören bir vitamindir. Veganlar beslenmelerinden çok az D vitamini alırlar. Fakat güneş ışığına maruz kalan insan bedeni kendi D vitaminini üretebilme yetisine sahiptir. Bu sebeple, güneş koruyucu olmadan haftada en az iki kez 5 ila 30 dakikalığına güneşe maruz kalmak önerilmektedir.[38] D vitamini ayrıca zenginleştirilmiş besinlerde ve çeşitli mantarlarda bulunabileceği gibi ek besin desteği olarak dışarıdan da alınabilmektedir.

Demir

Vegan beslenme, vejetaryen ya da hepçil beslenmeler kadar demir içeren bir beslenme biçimidir. Soya fasulyesi, pekmez, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler, siyah fasulye, mercimek, nohut, ıspanak, tempe, tofu ve kuru fasulye bitkisel demir kaynaklarıdır.[39] Demir emilimini artırmak için, demir içeren besinlerin yanında C vitamini içeren besinlerin de tüketilmesi ve yemeklerle beraber çay ve kahve içilmemesi önerilmektedir.

Omega 3 Yağ asitleri

Bir Omega-3 yağ asiti olan Alfa-Linolenik Asit yeşil yapraklı sebzelerde, chia tohumunda, fındıkta ve kanola ya da keten tohumu yağı gibi bitkisel yağlarda bulunmaktadır.[40] Buna ek yemeklerde olarak zeytinyağı ve kanola gibi Omega 6 açısından düşük yağların kullanılması tavsiye edilmektedir.[41]

Kaynakça

  1. ^ "vegan." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.
  2. ^ "Veganlık." Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
  3. ^ a b Donald Watson, Vegan News, No. 1, November 1944; "Interview with Donald Watson", Vegetarians in Paradise, 11 August 2004; Leslie Cross, "Veganism Defined", The Vegetarian World Forum, 5(1), Spring 1951.
  4. ^ "INTERVIEW WITH DONALD WATSON ON SUNDAY 15 DECEMBER 2002" (PDF). 16 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Temmuz 2014. 
  5. ^ "vegan". Nişanyan Sözlük. 20 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2020. Milliyet, 1990: Veganlar ya da [tam] vejetaryenler etin yalnız kendisini değil, hayvansal ürünleri de yemezler. 
  6. ^ Definition of veganism 23 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The Vegan Society
  7. ^ Tom Regan, The Case for Animal Rights, University of California Press, 1983, pp. 243, 333–334, 394.
  8. ^ Francione, GL. 2010 Veganism: Just Another Way of Reducing Suffering or a Fundamental Principle of Justice & Nonviolence? 29 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe çeviri 29 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
  9. ^ Francione, GL. (2007) The Four Problems of Animal Welfare: In a Nutshell 14 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Türkçe çeviri 15 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
  10. ^ Peter Singer, Practical Ethics, Cambridge University Press, 1999, p. 50; Catherine Clyne, "Singer Says",Satya magazine, October 2006; Singer 1999, p. 60ff.
  11. ^ Peter Singer and Jim Mason, The Way We Eat, Rodale, 2006, pp. 282–283. The term "Paris exemption" was coined in 2004 by Daren Firestone, a Chicago law student; see Amanda Paulson, "One woman's quest to enjoy her dinner without guilt", Christian Science Monitor, 27 October 2004, p. 2.
  12. ^ Clyne, October 2006; Francione and Garner 2010, pp. 71–72.
  13. ^ Bruce Friedrich, "Personal Purity versus Effective Advocacy", PETA, 2006.
  14. ^ Francione and Garner 2010, The Animal Rights Debate. 72–73.
  15. ^ Michael Shapiro, "Sea Shepherd's Paul Watson: 'You don't watch whales die and hold signs and do nothing'", The Guardian, 21 September 2010; Matthew Cole, "Veganism," in Margaret Puskar-Pasewicz (ed.),Cultural Encyclopedia of Vegetarianism, ABC-Clio, 2010, p. 241.
  16. ^ Henning Steinfeld et al, Livestock's Long Shadow 26 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Food and Agriculture Organization of the United Nations, 2006, p. 3; "Inventory of U.S. greenhouse gas emissions and sinks: 1990–2009", United States Environmental Protection Agency, 2011.
  17. ^ Felicity Carus, "UN urges global move to meat and dairy-free diet 25 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", The Guardian, 2 June 2010; "Energy and Agriculture Top Resource Panel's Priority List for Sustainable 21st Century", United Nations Environment Programme (UNEP), Brussels, 2 June 2010.
  18. ^ Torres, Bob; Torres, Jenna. Vegan Freak: Being Vegan in a Non-Vegan World (İngilizce). s. 101. 8 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2020. 
  19. ^ Dr. Murat Kınıkoğlu, Vegan Beslenme, Oğlak Yayınları, İstanbul, 2015
  20. ^ Not:Kaynakların bir kısmında tamamen bitkisel beslenmeyi ifade etmek amacıyla vejetaryen kelimesi kullanılmıştır. Marian Glick-Bauer, Ming-Chin Yeh, "The Health Advantage of a Vegan Diet: Exploring the Gut Microbiota Connection", Nutrients, 6(11), November 2014, pp. 4822–4838. doi:10.3390/nu6114822 PMID 25365383 "Halt heart disease with a plant-based, oil-free diet",Harvard Heart Letter, 25 (2), 1 October 2014, p. 6. PMID 26027024 Gabrielle Turner-McGrievy, Metria Harris, "Key elements of plant-based diets associated with reduced risk of metabolic syndrome," Current Diabetes Reports, 14(9), August 2014, p. 524. doi:10.1007/s11892-014-0524-yPMID 25084991 Lap Tai Le, Joan Sabaté, "Beyond Meatless, the Health Effects of Vegan Diets: Findings from the Adventist Cohorts", Nutrients, 6(6), June 2014, pp. 2131–2147: doi:10.3390/nu6062131 PMID 24871675 Philip J. Tuso, et al., "Nutritional Update for Physicians: Plant-Based Diets", The Permanente Journal, 17(2), Spring 2013, pp. 61–66: doi:10.7812/TPP/12-085 PMID 23704846 Winston J. Craig, "Health effects of vegan diets", The American Journal of Clinical Nutrition, 89(5), May 2009 (pp. 1627S–1633S), p. 1627S: doi:10.3945/ajcn.2009.26736N PMID 19279075 Timothy J. Key, Paul N. Appleby, Magdalena S. Rosell, "Health effects of vegetarian and vegan diet," Proceedings of the Nutrition Society, 65(1), February 2006, pp. 35–41.doi:10.1079/PNS2005481 PMID 16441942 Claus Leitzmann, "Vegetarian Diets: What Are the Advantages?," Forum of Nutrition, 57, 2005, pp. 147–156: doi:10.1159/000083787 PMID 15702597
  21. ^ http://www.evrimagaci.org/makale/242 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (ve makalenin altında bulunan ilgili kaynaklar)
  22. ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2015. 
  23. ^ Mangels, Messina and Messina 2011, pp. 182–183 19 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. B12 desteği almayan modern veganların çoğu, uzun bir süre tutsa bile, B12 vitamini yetersizliği yaşayacaklardır.
  24. ^ Cunningham, Eleese (2004). "What is a raw foods diet and are there any risks or benefits associated with it?". Journal of the American Dietetic Association. 104 (10). s. 1623. doi:10.1016/j.jada.2004.08.016. PMID 15389429. 
  25. ^ Garcia, AL; Koebnick, C; Dagnelie, PC; Strassner, C; Elmadfa, I; Katz, N; Leitzmann, C; Hoffmann, I (2008). "Long-term strict raw food diet is associated with favourable plasma beta-carotene and low plasma lycopene concentrations in Germans". The British journal of nutrition. 99 (6). ss. 1293-300. doi:10.1017/S0007114507868486. PMID 18028575. 
  26. ^ Douglass, JM; Rasgon, IM; Fleiss, PM; Schmidt, RD; Peters, SN; Abelmann, EA (1985). "Effects of a raw food diet on hypertension and obesity". Southern Medical Journal. 78 (7). ss. 841-4. doi:10.1097/00007611-198507000-00017. PMID 4012382. 
  27. ^ Kaartinen K, Lammi K, Hypen M, Nenonen M, Hanninen O, Rauma AL (2000). "Vegan diet alleviates fibromyalgia symptoms". Scand. J. Rheumatol. 29 (5). ss. 308-13. doi:10.1080/030097400447697. PMID 11093597. 
  28. ^ Nenonen, MT; Helve, TA; Rauma, AL; Hänninen, OO (1998). "Uncooked, lactobacilli-rich, vegan food and rheumatoid arthritis". British journal of rheumatology. 37 (3). ss. 274-81. doi:10.1093/rheumatology/37.3.274. PMID 9566667. 
  29. ^ Adzersen, KH; Jess, P; Freivogel, KW; Gerhard, I; Bastert, G (2003). "Raw and cooked vegetables, fruits, selected micronutrients, and breast cancer risk: a case-control study in Germany". Nutrition and cancer. 46 (2). ss. 131-7. doi:10.1207/S15327914NC4602_05. PMID 14690788. 
  30. ^ a b Amerikan Beslenme Derneği, Vejetaryen ve Vegan Beslenme Raporu, Temmuz 2009 İngilizce özgün metin 13 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  31. ^ "Dietary Guidelines for Australia 12 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", National Health and Medical Research Council, p. 13; "Government recognises vegan diet as viable option for all Australians", MND Australia, 12 July 2013.
  32. ^ Winston J. Craig, "Health effects of vegan diets 13 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", The American Journal of Clinical Nutrition, 89(5), May 2009 (pp. 1627S–1633S), p. 1627S. doi:10.3945/ajcn.2009.26736N PMID 19279075
  33. ^ Mangels, Messina and Messina 2011, pp. 72, 78 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  34. ^ M. Messina and V. Messina, "The role of soy in vegetarian diets," Nutrients, 2(8), August 2010, pp. 855–888. doi:10.3390/nu2080855 PMID 22254060 A. Vega-Gálvez, et al., "Nutrition facts and functional potential of quinoa (Chenopodium quinoa willd.), an ancient Andean grain: a review," Journal of the Science of Food and Agriculture, 90(15), December 2010, pp. 2541–2547. doi:10.1002/jsfa.4158 PMID 20814881 L. E. James Abugoch, "Quinoa (Chenopodium quinoa Willd.): composition, chemistry, nutritional, and functional properties," Advances in Food and Nutrition Research, 58, 2009, pp. 1–31. doi:10.1016/S1043-4526(09)58001-1PMID 19878856 Joel Fuhrman, D. M. Ferreri, "Fueling the vegetarian (vegan) athlete," Current Sports Medicine Reports, 9(4), July–August 2010, pp. 233–241.doi:10.1249/JSR.0b013e3181e93a6f PMID 20622542
  35. ^ Mangels, Messina and Messina 2011, p. 192.
  36. ^
    Mangels, Messina and Messina 2011, p. 188 19 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  37. ^ What Every Vegan Should Know about Vitamin B12, An Open Letter from Health Professionals and Vegan Organizations 11 Ağustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Vegan Health.org Makalenin Türkçe çevirisi 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  38. ^ "Vitamin D 6 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", Office of Dietary Supplements, National Institutes of Health; Mangels et al. 2011, pp. 204–209;Ross et al. (Institute of Medicine) 2011, pp. 75–124.
  39. ^ Mangels, Messina and Messina 2011, p. 142; Reed Mangels, "Iron in the Vegan Diet 15 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", The Vegetarian Resources Group. Vegan Society, Iron 6 Ağustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  40. ^ "Omega-3 Fatty Acids and Health 28 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", Office of Dietary Supplements, National Institutes of Health. TheAdequate Intake for ALA is 1.1–1.6 g/day.
  41. ^ Jack Norris, "Omega-3 Fatty Acid Recommendations for Vegetarians 12 Ağustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", Vegan Outreach, accessed 4 February 2011.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Vitamin</span> canlıların az oranda gereksinim duyduğu besin

Vitamin, bir canlının metabolizmasının düzgün çalışması için küçük miktarlarda ihtiyaç duyduğu temel bir mikro besin olan organik bir moleküldür. Esansiyel besinler canlıda ya hiç sentezlenemez ya da yeterli miktarlarda sentezlenemez ve bu nedenle beslenme yoluyla alınması gerekir. C vitamini bazı türler tarafından sentezlenebilirken diğerleri tarafından sentezlenemez; ilk etapta bir vitamin değildir, ikinci sıradadır. Vitamin terimi diğer üç temel besin grubunu içermez: mineraller, esansiyel yağ asitleri ve esansiyel amino asitler. Çoğu vitamin tek bir molekül değil, vitaminler adı verilen ilgili molekül gruplarıdır. Örneğin, sekiz E vitamini vardır: dört tokoferol ve dört tokotrienol. Bazı kaynaklar kolin de dahil olmak üzere on dört vitamini listeler, ancak büyük sağlık kuruluşları on üç vitamini listeler: A vitamini, B1 vitamini (tiamin), B2 vitamini (riboflavin), B3 vitamini (niasin), B5 vitamini, B6 vitamini (piridoksin), B7 vitamini (biyotin), B9 vitamini, B12 vitamini (kobalaminler), C vitamini, D vitamini (kalsiferoller), E vitamini ve K vitamini.

<span class="mw-page-title-main">Karbonhidrat</span> sadece karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan organik bileşik

Karbonhidrat, karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O) atomlarından oluşan, genellikle hidrojen-oksijen atomu oranı (suda) 2:1 olan bir biyomoleküldür ve dolayısıyla ampirik (deneysel) formülü Cm(H2O)n şeklindedir. m, n'den farklı da olabilir olmaya da bilir. Ancak, tüm karbonhidratlar bu kesin stokiyometrik tanıma uymaz (örneğin üronik asitler, fukoz gibi deoksi şekerler) ve bu tanıma uyan tüm kimyasallar otomatik olarak karbonhidratlar (örneğin formaldehit ve asetik asit) olarak sınıflandırılmaz.

<span class="mw-page-title-main">Soya</span> bir baklagil türü

Soya, baklagiller (Fabaceae) familyasından 1 - 1,5 m boyunda, kısmen sarılıcı, dallanmış, tek yıllık Doğu Asya kökenli bir bitkidir. Bitki, yenilebilir fasulyesi için yetiştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Folik asit</span> kimyasal bileşik

Folik asit (Folat-polisin, C19H19N7O6) B grubundan bir vitamindir (B9). Yeşil yapraklarda yaygın olarak bulunduğundan bu ad verilmiştir. Çünkü Latincede folium yaprak manasındadır. Herschel K. Mitchell ve arkadaşları bu vitamini, 1941 yılında ıspanak yapraklarında keşfettiler.

<span class="mw-page-title-main">B12 vitamini</span>

B12 vitamini veya kobalamin suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan bir vitamindir. B12 vitamini bir hidrojen alıcısı olarak koenzim görevi yapar ve çeşitli metabolizma faaliyetlerini yürütür. En önemli işlevlerinden biri gen kopyalanmasında koenzim olarak görev yapmasıdır. Ayrıca protein sentezi, aneminin önlenmesi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için de gereklidir. En büyük ve kompleks yapıya sahip vitaminlerden biri olan B12 8 adet B vitamininden biridir. Siyanür zehirlenmelerinde bir antidot olarak kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Vejetaryenlik</span> Et içeren gıdaları kullanmayı reddeden yaşam tarzı

Vejetaryenlik ya da etyemezlik, çeşitli nedenlerle et, balık, deniz ürünleri, kümes hayvanları, çift toynaklılar tüketmemeye denir. Ayrıca, hayvan kesiminin tüm yan ürünlerini yemekten kaçınmayı da içerebilir. Et tüketmemenin yanında ayrıca hayvanların ürettiği yumurta, süt, bal vb. ürünleri de yemeyenlere ise veganlar denir. Vejetaryenlik ve veganlığın farkı; vejetaryenlikte bal ve kimine göre süt ile yumurta tüketilirken; veganlar, hiçbir hayvansal ürünü kullanmamaktadırlar. Bunlara istisnâ olarak süt ve süt ürünlerini kullanan lakto-ovo vejetaryenler, ilâveten yumurta yiyip süt ürünlerini tüketmeyen ovo vejetaryenler, diyet süt ürünlerini tüketen, ancak yumurtaları tüketmeyen lakto vejetaryenler vardır.

Hayvan hakları, insan harici hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunan fikirdir. Hayvan hakları kavramı, insan harici hayvanların insan amaçlarına uygun düştüğü biçimde kullanılabilecek birer eşya olmadığı, kendi arzuları ve ihtiyaçları olan bireyler olarak muamele görmeleri gerektiği anlamına gelir. Pratikte bu, hayvanların insancıl muamele görmelerinin gerekli olması anlamına gelebileceği gibi, hayvanların tibbi ve kozmetik deneylerde kullanılmasının, eti ya da derisi için öldürülmesinin, eğlence için avlanmasının ve hayvancılık sektöründe hammadde ya da kaynak olarak kullanılmalarının hayvan hakkı ihlalleri olarak tanımlanması anlamına gelecektir.

<span class="mw-page-title-main">Çiğ et diyeti</span>

Çiğ et diyeti evcil köpek ve kedileri pişmemiş et, yenilebilir kemik ve organlarla beslemeyi esas alan bir diyet çeşididir.

<span class="mw-page-title-main">Protein tozu</span>

Protein tozu, genellikle bir vücut geliştirme takviyesi olarak kullanılan konsantre edilmiş ve toz haline getirilmiş protein zengini supplement. Dünyada pek çok insan ve sporcu tarafından kullanılmaktadır. Genellikle kişilerin günlük protein ihtiyaçlarına erişmelerinde kolaylık sağlaması açısından kullanılan protein tozu ve benzer türevdeki protein takviyeleri, proteinlerin kas gelişimindeki etkisi yüzünden özellikle sporcular tarafından tercih edilmektedirler. Bunun yanı sıra ise, kanser hastaları, kas kaybına sebebiyet veren çeşitli hastalıklar vb. durumlarda da, hastaların beslenmelerine ek olarak destek vermesi açısından kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Paleolitik diyet</span>

Paleolitik diyet, modern yiyecekler dahilinde olmak üzere Paleolitik çağında yaşayan insanların yediği yabani bitkiler ve hayvanlar ile beslenmekten oluşur. Diyetin en önemli unsurlardan bir tanesi Paleolitik zamanında bulunmayan yiyeceklerden uzak durmaktır. Örneğin, işlenmiş hayvansal gıdalar, buğday ürünleri, baklagiller, rafine yağlar ve rafine şeker bunlardan bazılarıdır. Paleolitik diyeti 2010 yılından sonra, 21. yüzyılın moda diyeti haline gelmiştir. Ancak, her yeni çıkan diyet gibi Paleolitik diyeti de eleştiren diyetisyenler ve doktorlar var.

<span class="mw-page-title-main">Gary L. Francione</span> Amerikalı hukukçu

Gary Lawrence Francione hukuk alanında çalışan Amerikalı akademisyen. Francione, Newark'ta bulunan Rutgers Hukuk Okulu'nda seçkin profesör unvanını taşımaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Coca-Cola Light Plus</span>

Coca-Cola Light Plus,, The Coca-Cola Company tarafından sunulan vitaminler ve minerallerle takviye edilen Diyet Coca-Cola çeşitidir. ürün aspartam ve asesülfam potasyum karışımı ile tatlandırılmıştır.

Çiğ beslenme veya çiğ gıda diyeti, yalnızca veya çoğunlukla pişmemiş ve işlenmemiş yiyecekleri yemeyi kapsayan bir diyet uygulamasıdır. Felsefeye veya yaşam tarzına ve istenen sonuçlara bağlı olarak, çiğ gıda diyetleri bir dizi meyve, sebze, fındık, tohum, yumurta, balık, et ve süt ürünlerini içerebilir. Diyet ayrıca çeşitli filizlenmiş tohum, peynir ve yoğurt, kefir, kombuça veya lahana turşusunu da kapsayan fermente edilmiş yiyecekler gibi basit işlenmiş yiyecekleri içerebilir, fakat genellikle pastörize edilmiş, homojenize edilmiş veya sentetik böcek ilaçları, gübreler, çözücüler ve gıda katkı maddeleri kullanılarak üretilmiş gıdaları içermez

<span class="mw-page-title-main">Vejetaryen ve vegan köpek diyeti</span>

Veganlığın insan pratiği gibi, vegan köpek maması da, bir hayvanın herhangi bir bölümünü veya herhangi bir hayvan ürününü içeren, işlenmiş bileşenlerin hariç tutulmasıyla formüle edilen gıdalardır. Özel olarak Vegepet vegan hayvan maması vardır. Vegan köpek maması, meyve, sebze, tahıllar, baklagiller, fındık, bitkisel yağlar ve soyaların yanı sıra hayvansal olmayan diğer gıdaların kullanımını içerebilir. Hepçil evcil köpekler, karbonhidratları metabolize etmek ve proteinde daha düşük bir diyetle gelişmek için evrimleşmiştir. Bu nedenle, düzgün bir şekilde formüle edilmiş ve dengelenmişse vegan bir diyet önemli olabilir.

<i>Forks Over Knives</i>

Forks Over Knives, çeşitli kronik hastalıkları önlemenin veya tersine çevirmenin bir yolu olarak düşük yağlı beslenme, tam yiyecek ve vegan beslenmeyi savunan çıkar grubu kaynaklı 2011 ABD yapımı belgesel filmi. Film, rafine şekerler, beyazlatılmış unlar ve yağlar dahil aşırı rafine edilmiş ve işlenmiş gıdalardan kaçınmayı ve bunun yerine tam tahıllar, baklagiller, yumrulu yiyecekler, sebzeler ve meyveler yemeyi öneriyor.

Vegan karşıtlığı veya vegafobi, veganlara karşı olumsuz yargılara, tavırlara sahip olmaktır. Terminolojik olarak ilk defa 2010 yıllarında ortaya çıktı ve 2010'ların sonlarına doğru tesadüfi olarak veganizm yükselişe geçti. Yapılan bazı araştırmalarda nüfusun belirli oranlarında vegafobiye rastlandı. . Vegan karşıtlığı kendini veganlığı çilecilik olarak görmek, veganlarla dalga geçmek, veganlığın zor veya imkansız olduğunu düşünmek, veganlığı moda olarak görmek, veganları duygusal insanlar olarak tanımlamak veya veganları düşman olarak yaftalamak biçimlerinde ortaya çıkar.

Hayvansız tarım veya vegan çiftçilik, hayvanları veya hayvansal ürünleri kullanmayan çiftçilik yöntemlerinden oluşur. Hayvansız yetiştiriciler, evcil hayvanları tutmazlar ve ekinlerini gübrelemek için çiftlik hayvan gübresi veya hayvan parçaları gibi hayvansal ürünleri kullanmazlar. Bunun yerine yeşil gübre kullanılması vurgulanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hayvansal ürün</span>

Hayvansal ürün, bir hayvanın vücudundan elde edilen herhangi bir malzemedir. Örnekler, yağ, et, kan, süt, yumurta ve bunların yanında kurutulmuş balık mesanesi ve peynir mayası gibi daha az bilinen ürünlerdir.

Kobalamin eksikliği olarak da bilinen B12 vitamini eksikliği, B12 vitamininin kan ve doku düzeylerinin düşük olduğu bir durumdur. Hafif eksiklikte kişi kendini hâlsiz hissedebilir ve anemi olabilir. Orta derecede eksiklikte, Glossit dilde ağrı şeklinde bulgu verebilir ve karıncalanma hissi gibi uyuşukluk hissi de dahil olmak üzere nörolojik semptomların başlangıcı olabilir. Şiddetli eksiklik, azalmış kalp fonksiyonu semptomlarının yanı sıra reflekslerdeki değişiklikler, zayıf kas fonksiyonu, hafıza sorunları, tat almada azalma, stupor ve psikoz dahil olmak üzere daha ciddi nörolojik semptomları içerebilir. İnfertilite meydana gelebilir. Küçük çocuklarda semptomlar büyümeve gelişme geriliği ve hareket güçlüğünü içerir. Erken tedavi olmadan bazı değişiklikler kalıcı olabilir.

Akdeniz diyeti, Güney İspanya, Güney İtalya ve Girit'e özgü beslenme alışkanlıklarından ve geleneksel yemeklerden esinlenerek 1960'ların başında formüle edilen bir diyettir. Akdeniz ülkelerinin mutfaklarını kapsayan Akdeniz mutfağından ve kuzeybatı İspanya ve Portekiz'in Atlantik diyetinden farklıdır. Belirli bir zaman ve yerden esinlenmiş olsa da, “Akdeniz diyeti” daha sonra çok sayıda bilimsel çalışmanın sonuçlarına dayanarak rafine edilmiştir.