İçeriğe atla

Vasili Blohin

Vasili Blohin
Doğum7 Ocak 1895(1895-01-07)
Suzdal, Guberniya, Rus İmparatorluğu
Ölüm3 Şubat 1955 (60 yaşında)
Moskova, Sovyetler Birliği
BağlılığıRus İmparatorluğu Rus İmparatorluğu
Sovyetler Birliği Sovyetler Birliği
Hizmet yılları1914-1953
Rütbesi
General-mayor
General-mayor
BirimiKommandatura Bölümü, NKVD
ÖdülleriLenin Nişanı Kızıl Bayrak İşçi Nişanı Onur Rozeti Nişanı Vatanseverlik Savaşı Madalyası (1. sınıf) Kızıl Yıldız Nişanı Kızıl Ordu 20. Yıl Madalyası

Vasili Mihayloviç Blohin (Rusça : Васи́лий Миха́йлович Блохи́н; 7 Ocak 1895 - 3 Şubat 1955), Sovyet generali, stalinist NKVD’de, Genrih Yagoda, Nikolay Yejov ve Lavrenti Beriya’nın komutası altında baş infazcı olarak hizmet görmüştür.

Stalin tarafından titizlikle, 1926 yılında seçilen Blohin, Stalin rejimi sırasında infazların çoğunu yerine getiren infazcılar takımının liderliğini yapmıştır. (çoğunlukla da Büyük Temizlikler sırasında) Sovyet Hükümeti tarafından Stalin rejimi sırasında yapılan infazlara ilişkin verilen resmi sayı 828.000′dir[1] ve Blohin 26 yıllık dönemde bizzat on binlerce kişiyi –uzun süren bir kitle infazıyla öldürülen 7.000 Polonya subayı da dahil– infaz etmiştir.[1][2] 1937′de Liyakat Nişanıyla, 1941′de de Kızıl Bayrak Nişanıyla ödüllendirilmiştir.[3]

Hayatı

Blohin, Rusya’da, 7 Ocak 1895'te bir köylü ailesinde doğdu. I. Dünya Savaşı'nda Çarlık Ordusu'nda hizmet gördü ve 1921 yılının Mart ayında Çeka’ya girdi.[4] Tutanakların son derece yetersiz olmasına rağmen, sertliği ve Stalin’in deyimiyle “karanlık işler” denen, suikast, işkence, baskı ve gizlice yerine getirilen infazlarda son derece usta olduğu kanıtlanmıştır. Önce Stalin’in gözüne çarpmış, hızla terfi etmiş ve NKVD’nin Üst Yönetimi'nin, bu tür amaçlar için kurulmuş "Kommandatura" bölümünün başkanı olmuştur. Bu bölüm, Stalin tarafından, özel olarak “karanlık işlerin” yerine getirilmesi amacıyla kurulmuş oldukça geniş bir yapıdır.[5] Karargâhı, Moskova’daki Lubyanka cezaevi'nde olan bu bölüm, Stalin’in onayı altında çalışmış, emirlerini doğrudan doğruya ondan almış ve NKVD içindeki üç kanlı tasfiyeye rağmen bu birim ömrünü sürdürmüştür. Baş infazcı Blohin’in, Lubyanka iç hapishanesindeki resmi görevi kumandanlıktı ve gerçek görevini denetimsiz şekilde ve resmi kayıtlar olmaksızın sürdürmekteydi.

Sıradan infazların çoğu, yerel çekistler ya da onun biriminden daha alt infazcılar tarafından yapılmışsa da, üst düzeydekilerin infazını bizzat Blohin yerine getirmiştir.[6] Örneğin Moskova Gösteri Mahkemeleri'nde mahkûm edilen eski Bolşevikler ve NKVD’nin üç şefinden gözden düşen ikisinin (1938′de Yezhov’un emriyle Yagoda’yı, 1940'ta Beria’nın emriyle de Yezhov’u, aynı yöntemle, önce soyup bayıltıncaya kadar döverek, sonra da vurarak öldürmüştür) infazları onun tarafından yerine getirilmiştir.[7]

Polonyalı subayların infazı

Blohin'in en fazla dikkat çeken fiili, 1940 Nisan'ında Sovyetlerin Polonya İstilası sırasında, Ostaşkov Subay kampındaki 7 bin Polonyalı subayın infaz edildiği Katyn Ormanı Katliamı'dır. Bu katliam, 4 Nisan’da Stalin'in, NKVD Şefi Lavrenti Beria’ya verdiği talimatla (kesa NKVD’nin 00485 nolu emri) gerçekleşmiştir. İnfazlar birbiri ardına 28 gecede tamamlanmıştır. Kalinin’deki (şimdiki Tver) NKVD karargahında özel olarak inşa edilmiş bodrumdaki infaz bölümünde infazlar doğrudan NKVD’nin resmi infazcısı Blohin tarafından yerine getirilmiştir.

Blohin, gecede 300 infazın gerçekleştirilmesine karar vermiş ve bunun için, mahkûmların küçük bir bölüme tek başlarına getirilerek öldürüldüğü etkili bir sistem planlamıştır. “Leninist oda” adı verilen bu odaya getirilen mahkûmlar, yandaki odada elleri çözülmeden çabuk ve üstünkörü bir kimlik sorgulamasına tabi tutuluyor ve bundan sonra infaz odasına sokuluyorlardı. Kırmızıya boyalı odanın duvarları ses geçirmeyecek biçimde özel olarak yapılmıştı, betondan yapılan zemin eğimliydi ve su akma kanalıyla hortum bulunuyordu. Mahkûmun sırtını dayayacağı bir kütük yer alıyordu içeride. Deri kasap önlüğü, şapka ve dirseklere kadar eldiven giyen Blohin, böylece üniformasını kan lekelerinden korumuş oluyordu. Blohin, mahkûmu kütüğün önüne itekliyor ve Alman Walther marka 2.25 ACP tabancasını kurbanın kafatasına doğrultarak ateşliyordu.[8][9][10] Walther marka tabancalarla dolu çantasını daima yanında getiriyordu, çünkü Sovyet TT-30 tabancalarına güveni yoktu, hele böyle ağır bir işte. Genellikle Alman gizli servis mensuplarınca kullanılan Alman tabancalarının kullanılmasının bir diğer sebebi de, günün birinde cesetler bulunursa, infazların Sovyetler tarafından yapıldığını inkâr edebilmekti.

20 ila 30 kadar yerel NKVD ajanı mahkûmları infaz odasına götürüyor, kimliklerini soruyor, infazdan sonra cesetleri alıp götürüyor ve hortumla zemini yıkayarak kanları temizliyorlardı. Bazı infazlar Devlet Güvenlik kıdemli yarbayı Andrey M. Rubanov tarafından yerine getirilse de baş infazcı Blohin’di ve ününü kesintisiz bir şekilde ve hızla yerine getirmesiyle yapmıştı. NKVD’nin politikasına ve operasyonun karanlık doğasına uygun olarak infazlar gece yapılıyor ve karanlığın bastırmasından şafak sökene kadar devam ediyordu. Belirlenen 300 infaz kotası Blohin tarafından ilk geceden sonra 250′ye indirildi, çünkü infazların tam karanlıkta yapılmasına karar verilmişti. İnfaz odasından çıkarılan cesetler kara kapı denen yerden çıkarılıp kamyonlara balık istifi yığılıyor ve iki gecede bir Mednoye denilen mevkiye taşınıyorlardı. Blohin burada iki buldozer ayarlamıştı. Buldozerler cesetleri kazılan çukurlara döküyor ve üstünü kapatıyorlardı. Her gece 8-10 metre derinliğinde 20-25 çukur kazılıyor ve bunlar sabaha kadar doluyordu. Blohin ve takımı gece boyunca on saat durmaksızın çalışıyordu, Blohin’in her mahkûm için harcadığı zaman ortalama 3 dakikaydı. Blohin, iş bittikten sonra personeline votka ikram ediyordu.[11]

27 Nisan 1941′de, Blohin’e gizlice Kızıl Bayrak Nişanı verildi ve kendisine, Stalin’den, “özel görevleri etkili bir şekilde örgütlediği ve büyük beceri gösterdiği” için aylık ikramiye bağlandı.[12][13] 28 günde 7000 infaz yerine getirerek kitle katliamında en büyük rakamı yakalamış kişi olduğu muhakkaktır.[2]

Ölümü

Her ne kadar Lavrenti Beria, giderayak onun “kusursuz hizmetlerini” övmüşse de, Stalin’in ölümünden sonra zorla emekli edilmiştir.[3] Beria’nın tasfiyesinden sonra, Nikita Kruşçev tarafından yürütülen destalinizasyon kampanyası sırasında rütbeleri geri alınmıştır. Söylentiye göre, alkolizme batmış, aklını kaçırmış ve 1955 yılı 3 Şubat’ında “intihar” ederek öldüğü duyurulmuştur.[10][14][15][16]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b Parrish 1996, p. 324.
  2. ^ a b Montefiore 2005, pp. 197–8, 332–4.
  3. ^ a b Parrish 1996, pp. 324–5.
  4. ^ Montefiore 2005, p. 198
  5. ^ Montefiore 2005, p. 325
  6. ^ Rayfield 2005, p. 324.
  7. ^ Rayfield 2005, p. 338.
  8. ^ Remnick 1994, p. 5.
  9. ^ Sanford 2005, p. 102.
  10. ^ a b Roman Brackman (1 Mayıs 2003). The Secret File of Joseph Stalin: A Hidden Life. Taylor & Francis. ss. 287-. ISBN 978-0-7146-8402-4. 11 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2012. 
  11. ^ George Sanford (21 Ekim 2005). Katyn And The Soviet Massacre Of 1940: Truth, Justice And Memory. Psychology Press. ss. 103-. ISBN 978-0-415-33873-8. 11 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2012. 
  12. ^ Michael Parrish (1996). The Lesser Terror: Soviet State Security, 1939-1953. Greenwood Publishing Group. ss. 57-. ISBN 978-0-275-95113-9. 5 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2012. 
  13. ^ Sanford 2005, p. 113.
  14. ^ David Remnick (1994). Lenin's Tomb: The Last Days of the Soviet Empire. Random House Digital, Inc. ss. 6-7. ISBN 978-0-679-75125-0. 11 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2012. 
  15. ^ Simon Sebag Montefiore (13 Eylül 2005). Stalin: The Court Of The Red Tsar. Random House Digital, Inc. ss. 198-. ISBN 978-1-4000-7678-9. 11 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2012. 
  16. ^ Palet, Laura Secorun (25 Ocak 2015). "History's Most Prolific Executioner". OZY. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Josef Stalin</span> Sovyetler Birliği lideri (1924–1953)

Josef Stalin, Gürcü asıllı Sovyet devlet adamı ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri (1922-1953). Sovyetler Birliği'ni 1924'ten ölümüne kadar diktatörlük rejimi ile yönetti. Stalin; Sovyetler Birliği'ni endüstriyel ve askerî bir süper güce dönüştürdü, fakat bunu gerçekleştirirken totaliter politikalar uyguladı ve milyonlarca Sovyet vatandaşı diktatörlüğü sırasında hayatını kaybetti. Stalin döneminde; 3 ila 20 milyon arasında insan çalışma kampları, zorunlu kolektivizasyon, kıtlık ve yargısız infazlardan dolayı ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Mihail Tuhaçevski</span> Sovyet Mareşal

Mihail Tuhaçevski görevini 1918 ila 1937 sürdürmüş, Kızıl Napolyon lakaplı Sovyet mareşal ve teorisyen

<span class="mw-page-title-main">Katyn Katliamı</span>

Katyn Katliamı veya Katyn Ormanı Katliamı, 1940 yılında yaklaşık 22.000 Polonyalı subay, sivil ve aydınların başlarına birer kurşun sıkılarak gerçekleştirilen toplu infaz. Sovyetler Birliği hükûmeti uzun yıllar bu olayda kendisinin sorumlu olmadığını açıkladı, olayın Nazi Almanyası tarafından gerçekleştirildiğini savundu. Ancak 1990 yılında Mihail Gorbaçov yaşananların Sovyetler tarafından gerçekleştirildiğini kabul etti. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1992 yılında Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Polonya Devlet Başkanı Lech Walesa'ya infaza dair Josef Stalin'in imzaladığı emrin orijinal belgelerini verdi. Ayrıca 2010 yılında, dönemin Rusya başbakanı Dmitri Medvedev, 22.000 bin kişinin infaz edildiği bu katliam hakkındaki Sovyet belgelerinin çevrimiçi olarak yayınlanmasını emretmiştir. Bunun üzerine Rusya, hükûmete ait bir web sitesinde Katyn'deki Polonyalı mahkûmların katliamına ilişkin belgeleri yayınladı.

<span class="mw-page-title-main">Nikolay Yejov</span>

Nikolay İvanoviç Yejov Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'nin gizli polis memuru. Büyük Tasfiye sırasında kitlesel tutuklamalar, işkenceler ve infazlar düzenledi, ancak Stalin'in gözünden düşerek tutuklandı ve beraberinde bir dizi itirafta bulundu. Tasfiye sırasında "asılsız tutuklamalar" da dahil olmak üzere bir dizi Sovyet karşıtı faaliyette bulunduğunu kabul etti. 1940'ta Tasfiye'den sorumlu tutulan diğer kişilerle birlikte idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Lavrenti Beriya</span>

Lavrenti Beriya, Sovyet politikacı, Sovyet Güvenlik Sekreteri ve Sovyet Gizli Polisi şefi.

<span class="mw-page-title-main">Sovyet savaş suçları</span> Sovyetler Birliğinin gerçekleştirdiği katliamlar

Sovyet savaş suçları, 1919 ve 1991 arasında Kızıl Ordu ve NKVD tarafından işlenen savaş suçlarını ifade eder. Bazı durumlarda, bu suçlar, Sovyet lideri Josef Stalin'in emriyle işlendi. Diğer durumlarda ise, savaş esirlerine ve sivillere karşı partizan savaşı veya diğer ülkelerin SSCB ile silahlı çatışmaları sırasında Sovyet birlikleri tarafından herhangi bir emir alınmadan işlendi.

<span class="mw-page-title-main">Grigori Kulik</span>

Grigori İvanoviç Kulik, Kızıl Ordu'nun komutanlarından biri, Sovyetler Birliği Mareşali.

<span class="mw-page-title-main">1907 Tiflis banka soygunu</span>

1907 Tiflis Banka Soygunu 26 Haziran 1907 tarihinde Gürcistan'ın günümüzde başkenti olan Tiflis şehrinde gerçekleşmiş silahlı bir soygundur. Sevk edilmekte olan yüklü miktarda nakit para, Bolşevikler tarafından devrimci faaliyetlerine kaynak oluşturmak üzere çalındı. Soyguncular, posta ofisinden Rus İmparatorluğu Devlet Bankası'nın Tiflis şubesine gitmekte olan posta arabası ve korumalarına Erivan Meydanı'nda bomba ve silahlarla saldırdı. Resmi kaynaklara göre saldırı sonucu kırk kişi hayatını kaybetti ve elli kişi yaralandı. Soyguncular, 341.000 ruble ile birlikte kaçtı.

<span class="mw-page-title-main">Tahran Konferansı</span>

Tahran Konferansı, 28 Kasım - 1 Aralık 1943 tarihleri arasında, Müttefik liderler, Joseph Stalin, Franklin D. Roosevelt ve Winston Churchill katılımıyla, SSCB'nin Tahran Büyükelçiliği'nde gerçekleşen ve o ana dek ilk kez tüm Müttefik liderlerin katıldığı bir strateji toplantısı idi. 22-26 Kasım 1943 tarihlerinde yapılan Kahire Konferansı'ndan hemen sonra yapılan bu liderler zirvesini, 1945 yılında yapılan Yalta Konferansı ve Potsdam Konferansları takip etti. Üç lider, toplantıya ajandalarındaki farklı gündemlerle başlamış olmakla birlikte, Nazi Almanyası'na karşı yeni bir cephe açılması konusunda oy birliği ile aldıkları bir kararla toplantıyı sonlandırdılar. Müttefiklerin Türkiye ve İran'la olan ilişkileri, Yugoslavya'daki operasyon, Japonya'nın durumu ve savaştan sonra yapılacaklar, Konferans'ta ele alınan diğer konulardı. İran'ın bağımsızlığının, müttefiklerin üç büyük üyesince tanındığına dair ayrı bir protokol de imza altına alındı.

Yirminci yüzyılda proletarya diktatörlüğünü uygulayan rejimler altında katliamlar yapılmıştır. Tahmin etmekte kullanılan yönteme göre katliamlarda ölenlerin sayısı oldukça büyük farklılıklar göstermektedir. Akademik araştırmalar tek bir toplum içinde katliamların nedeni üzerine odaklaşır ancak katliamların bazı ortak sebepleri olduğuna dair iddialar da bulunmaktadır. Katliamlarda ölenlerin sayısının yüksek olduğu tahminler yalnızca siyasi rakiplerin yok edilmesi, iç savaşlar, terör seferberlikleri ve toprak reformları sırasında gerçekleşen katliam ve idamları değil aynı zamanda savaş, kıtlık, hastalık ve çalışma kamplarında tükenme sonucu olan ölümleri de hesaplamalarına dahil etmektedir. Bu facialara hükûmet politikalarının ve idarede yapılan yanlışlıkların neden olduğuna inanan ve dolayısıyla da çeşitli terimlerle tanımlanan farklı ölüm nedenlerini de bir arada değerlendiren akademisyenler vardır. Bu akademisyenlere göre tanımlandığında toplam ölü sayısı onlarca milyonu aşar ancak bu yaklaşımın geçerliliğini kabul etmeyen akademisyenler de bulunmaktadır. Komünizmin Kara Kitabı'nda yer alan tahminlerin özetinde Martin Malia ölü sayısını 85 ila 100 milyon olarak önerir.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in ölümü</span> Adolf Hitlerin ölümüne genel bakış

Adolf Hitler, 1921'den 1945'e kadar Nazi Partisinin lideri, 1933'ten 1945'e kadar Almanya Şansölyesi ve 1934'ten 1945'e kadar Nazi Almanyası'nın Führer'i ('Lider') olan Avusturyalı-Alman bir politikacıydı. Adolf Hitler, 30 Nisan 1945'te Berlin'deki yer altı sığınağı Führerbunker'de kendini vurarak intihar etti. Kendisiyle birlikte eşi Eva Braun da siyanür alarak kendini öldürdü. Hitler'in daha önceden vermiş olduğu talimatlar doğrultusunda cesetleri, aynı gün öğleden sonra sığınağın acil çıkışının merdivenlerinden dışarı çıkarıldı ve Reichskanzlei'nin bahçesinde üzerine benzin dökülerek ateşe verildi. Sovyet arşivlerindeki kayıtlar, yanmış kalıntıların 1946 yılına kadar toparlandığını ve birbirini takip eden yerlere defnedildiğini göstermektedir. 1970 yılında yeniden mezardan çıkarılıp yakıldı ve külleri dağıtıldı.

Elena Moiseevna Rzhevskaya, Sovyet yazar ve SMERSH adlı istihbarat örgütü adına çalışan savaş araştırmacısı eski gizli ajandır. Nisan ve Mayıs 1945'te Berlin Savaşı'na katıldı. İngilizce 'Savaş Zamanı Çevirmen Anıları' adlı anılarına göre, Reich Şansölyesi'nin yıkıntılarında Adolf Hitler'i arayan Sovyet birliğinin üyesiydi. Führer'in cesedi, kendi sözlerine göre, asker Ivan Churakov tarafından 4 Mayıs 1945'te bulundu. Dört gün sonra, Albay Vassily Gorbushin, 8 Mayıs'ta Hitler'in şahin kemiklerini içerdiği iddia edilen küçük bir kutu verdi. Ceset tespiti sırasında Sovyet ekibi çok gizli koşullarda çalıştı. Üç kişiden oluşuyordu, Rzhevskaya bunlardan biri. O ve Gorbushin'in, Hitler'in kişisel diş hekimi Hugo Blaschke'nin asistanı Käthe Heusermann'ı Berlin'de bulmayı başardığı iddia ediliyor. Nazi liderinin kimliğini doğruladı. Bununla birlikte, bilgi daha sonra Joseph Stalin tarafından bastırıldı. Joseph Stalin, daha sonra, gerçeklerin kamuoyuna açıklanmamasını emretti.

Sovyet gizli servislerinin zehir laboratuvarları ya da bilinen diğer adlarıyla Laboratuvar 1, Laboratuvar 12 ve Kamera, Sovyet gizli polis teşkilatlarının gizli bir araştırma ve geliştirme tesisiydi, 90'lı yılların sonlarında yeniden başlatıldığı bildirildi.

<span class="mw-page-title-main">Ahıska Türkleri Sürgünü</span>

Ahıska Türkleri sürgünü Sovyet hükûmetinin Ahıska Türklerine karşı gerçekleştirdiği zorunlu tehcir. 14 Kasım 1944 tarihinde gerçekleşen tehcirde 212 köyde yaşayan 92.307 ila 94.955 Ahıska Türkü zorla Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlı Mesheti bölgesinden Orta Asya'ya sürgün edilmiştir. Sığır vagonlarına doldurulan Ahıska Türklerinin çoğu Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne gönderilmiştir. Operasyon sırasında Kürtler, Hemşinliler ve Lazlar da dahil olmak üzere toplamda yaklaşık 115.000 kişi sürgün edilmiştir. Sürgün edilenler zorla çalıştırılmak üzere görevlendirildikleri özel birimlere yerleştirildiler. Sürgün ve sert koşullar, en az 12.589 ila 14.895 arasında insanın ölümüne sebep oldu.

Sabotajcı Doktorlar veya Katil Doktorlar olarak da bilinen Doktorlar Komplosu, Sovyetler Birliği'nde dönemin bazı tanınmış Sovyet doktorlarının bir dizi Sovyet liderlerine komplo düzenlemek ve öldürmekle suçlandığı ceza davalarıdır. SSCB Devlet Güvenlik Bakanlığı'nın Siyonist komplo olarak tanımladığı bu olaylar bütünü kimi kaynaklarca antisemitizm dalgası olarak geçer. 1951–1953'te, Moskova'dan ağırlıklı olarak Yahudi bir grup doktor Sovyet liderlerine suikast düzenlemek için bir komplo kurmakla suçlandı. Buna daha sonra Siyonizm'in tehditlerinden bahseden ve medyada antisemitik karakter yayınları eşlik etti. Yahudiler ve Yahudi olmayanlar gibi birçok doktor, memur ve diğerleri işlerinden derhal görevden alındı ve tutuklandı. Stalin'in ölümünden birkaç hafta sonra, yeni Sovyet liderliği kanıt eksikliği olduğunu ve davanın düştüğünü söyledi. Kısa süre sonra olayın yalan olduğu ve aslında üretildiği açıklandı.

Mikhail Dmitriyeviç Ryumin 1952-1953'te "Doktorlar Komplosu" nu tasarlayan Sovyet MGB Başkan Yardımcısıydı ; Stalin'in ölümü üzerine dava reddedildi ve Ryumin tutuklandı ve infaz edildi

<span class="mw-page-title-main">Josef Stalin'in ölümü ve devlet cenaze töreni</span>

Sovyetler Birliği'nin ikinci lideri Josef Stalin, 5 Mart 1953'te 74 yaşında, Kuntsevo Dacha'da felç geçirdikten sonra öldü. Dört günlük ulusal yas ilan edildikten sonra bir devlet cenazesi töreni yapıldı. Vücudu daha sonra mumyalandı ve 1961'e kadar Lenin ve Stalin'in Mozolesi'ne defnedildi. Nikita Kruşçev, Georgi Malenkov, Vyaçeslav Molotov ve Lavrenti Beriya, cenazeyi organize etmekten sorumluydular.

1937-1938'de NKVD'nin Polonya Operasyonu, Büyük Temizlik döneminde Sovyetler Birliği'nde Polonyalılara karşı yürütülen NKVD'nin Polonya karşıtı kitlesel etnik temizlik operasyonuydu. Operasyon sözde "Polonyalı casuslara" karşı Komünist Parti Politbürosu tarafından emredildi ancak NKVD yetkilileri tarafından "tüm Polonyalılara" karşı uygulandı. Sovyetler Birliği'nde veya yakınında yaşayan 139.835 kişinin cezalandırılması ve 111.091 Polonyalının yargısız infazıyla sonuçlandı. Operasyon, Nikolay Yejov tarafından imzalanan NKVD Emri No. 00485'e göre uygulandı. Ateş edilen kurbanların çoğunluğu etnik olarak Polonyalıydı, ama hepsi değil, bazıları Kresy makro bölgesinden çeşitli azınlık gruplarına, örneğin Rutenlerdi; Sovyet dünya görüşüne göre bu gruplar, Polonya kültürünün veya mirasının bazı özelliklerine sahipti ve bu nedenle aynı zamanda "Polonyalı" olarak kabul ediliyorlardı. Geri kalanların, daha fazla araştırma yapılmadan Polonyalı olduklarından 'şüphelenildi' veya muhtemelen Polonya yanlısı sempatiye sahip olarak sınıflandırıldı. Süreci hızlandırmak için, NKVD personeli yerel telefon rehberlerini gözden geçirdi ve isimleri Lehçe gibi görünen kişileri tutukladı.

<span class="mw-page-title-main">Aleksandr Novikov</span>

Aleksandr Aleksandroviç Novikov ;, İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet Hava Kuvvetleri'nde havacılık baş mareşalidir. "Karanlık günlerden günümüze ilgi odağı haline gelen Kızıl Hava Kuvvetleri'ne pilotluk yapan adam" ve "taktik hava gücünün ustası" lakabıyla övüldü. Kendisine iki kez Sovyetler Birliği Kahramanı unvanı ve bir dizi başka Sovyet nişanları verildi.

<span class="mw-page-title-main">Nestor Lakoba</span>

Nestor Lakoba Abhaz komünist bir liderdi. Lakoba, Rus Devrimi'nin ardından Abhazya'da Bolşevik iktidarının kurulmasına yardımcı oldu ve 1921'de Kızıl Ordu tarafından fethedildikten sonra Abhazya'nın başkanı olarak görev yaptı. Lakoba iktidardayken Abhazya'ya başlangıçta SSCB içinde Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olarak ayrı bir statü verildiğini gördü. Nominal olarak Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin özel bir "birlik cumhuriyeti" statüsüne sahip bir parçası olmasına rağmen, Abhaz SSC, Lakoba'nın Stalin ile yakın ilişkisi sayesinde fiilen ayrı bir cumhuriyetti. Lakoba, Abhazya'nın kolektifleştirilmesinin genişletilmesine başarılı bir şekilde karşı çıktı, ancak karşılığında Lakoba, Abhazya'nın statüsünün Gürcistan SSC içinde özerk bir cumhuriyete indirilmesini kabul etmek zorunda kaldı.