İçeriğe atla

Vasıta eki

Vasıta eki veya vasıta hâl eki, "ile" edatının kelimeye birleşik yazılan şeklidir. Kelimelerin araç (instrumental) hâlini belirtir. Ünsüz ile biten kelimelere -le şeklinde eklenir. Ünlü ile biten kelimelere eklendiğinde ise -yle hâline dönüşür. Vasıta eki başlıca olarak şu üç görevde kullanılır:

Birliktelik: Fiilin kim ile birlikte gerçekleştirildiğini belirtir.

Durum: Fiilin nasıl veya ne zaman gerçekleştiğini belirtir.

Vasıta: Bahsi geçen cismin bir araç olarak kullanıldığını belirtir.

  • İstanbul'a hızlı trenle gideceğim. (vasıta)
  • Küçük kardeşim renkli kalemlerle duvarları boyamış. (vasıta)
  • Müdür hızla odadan çıktı. (durum)
  • Sabahın ilk ışıklarıyla kenti terk ettik. (durum)
  • Yarın annemle alışverişe çıkacağız. (birliktelik)

Bazı kelimelerin vasıta hâli zarf şeklinde kalıplaşmıştır:

  • Öğretmen öğrencilerine sevgiyle bakıyordu. (zarf)

Vasıta eki sonu ünlüyle biten kelimelere eklendiğinde “i” düşer, “y” sesi türer.

  • Dallar, ilkbaharın tatlı rüzgârlarıyla kımıldıyordu.

İle bağlacı

Bazı kaynaklarda bağlaç olan ile kelimesinin bitişik yazılan hâli de vasıta eki kabul edilir, ancak genel kanı vasıta eki olmadığı yönündedir. Bağlaç olan "ile" kelimesi cümleye "ve" anlamı katar ve vasıta ekinin birliktelik hâli ile karıştırılmamalıdır:

  • Dayımla yengem bu akşam bize geliyorlarmış. (bağlaç. dayım "ve" yengem)
  • Geçtiğimiz hafta sonu arkadaşımla sinemaya gittim. (vasıta eki. "arkadaşım ile birlikte" anlamında)
  • Pazardan elmayla armut aldım. (bağlaç. elma ve armut)

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

Edat veya ilgeç; farklı tür ve görevdeki kelimeler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan yardımcı kelime. İlgeçlerin tek başına anlamı yoktur; diğer kelimelerle birlikte, cümle içinde görev kazanır.

Cümlenin ögeleri, cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri. Cümlenin ögeleri tek bir sözcükten veya sözcük grubundan oluşabilir. Ögeler anlamlı ve doğru cümleler kurulabilmesini sağlar. Türkçede cümlenin ögeleri şunlardır:

  1. Yüklemler
  2. Yapım ekleri
  3. Çekim ekleri
  4. Nesneler
  5. Bağlaçlar
  6. Dolaylı tümleçler
  7. Zarf tümleçleri
  8. Edat tümleçleri
  9. Özneler
  10. Noktalama işaretleri

Latince, fazlasıyla çekim içeren bir dil bilgisi yapısına sahiptir. Bu açıdan zaman zaman Türkçedeki çekim yapısını andırsa da, genel olarak çekim yapısı Türkçeden daha farklıdır. Her kitap, okul ve hattâ öğretmen, dil bilgisini farklı bir yöntem ve yapısal sıra ile öğretse de, Latince dil bilgisi genel olarak dokuz ana başlık altında incelenebilir:

Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne … ne …, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira vs. Bağlaçlar, ifadeleri ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olur.

Zarf veya belirteç; bir fiilin, fiilimsinin, sıfatın veya başka bir zarfın anlamını yer, zaman, durum ve miktar bakımından niteler. Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir.

Sıfat ya da ön ad; isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.

Türkçede ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılır. Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için ekler Türkçedeki en önemli dil yapılarındandır. Yabancı kökenli bazı sözcükler hariç, Türkçede ön ek bulunmaz. Türkçede sözcük köklerine getirilen ekler, cümlede sözcükler arasında geçici anlam ilişkileri kurmak veya yeni sözcükler türetmek amacıyla kullanılır.

Vurgu; dil biliminde, bazı hecelere veya sözcüklere daha fazla önem yüklemektir. Sözlü anlatımlarda vurgulanan hece ya da sözcük diğerlerinden farklı tonlanır.

Mari (Çirmiş) dili Ural Altay Dil Ailesinin Ural Koluna bağlı Fin/Ugor dilleri ana grubundandır ve 600.000 kişi tarafından konuşulur. Çirmiş dili; Rusya'ya bağlı Mari El Cumhuriyeti başta olmak üzere Rusya'da Tataristan, Udmurtya ve Perm bölgelerinde konuşulur. Etnik Çirmişler, çoğunlukla Ural Dağları'nın doğusunda Vyatka Nehri çevresinde yaşamaktadır.

Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan ekler. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler.

Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Şimdiki zaman</span> haber kipi

Şimdiki zaman, Türkçe dilbilgisinde şu an yaşanan veya süreklilik arzeden bir olayı veya durumu anlatan zaman yapısı. -yor ya da -mekte eki ile bir haber kipi olan şimdiki zaman kipi oluşturulur.

<span class="mw-page-title-main">Gelecek zaman</span> haber kipi

Gelecek zaman, dilbilgisinde şu andan sonraki bir zamanda gerçekleşen bir olayı veya durumu anlatan zaman yapısıdır.

Dilek kipleri veya tasarlama kipleri; Türkçede fiillerin gereklilik, istek, dilek, şart veya emir bildiren hallerinden her biri. Optatif olarak da bilinir. Bu kiplerde "zaman" ifadesi yoktur. Türkçede dört dilek kipi vardır:

İsim soylu kelimeler; cümlede isim gibi davranabilen, bazıları ismin hâllerini alabilen veya isim yerine kullanılan, fiil bildirmeyen kelimeler. Türkçedeki isim soylu kelimeler şunlardır:

Bildirme eki veya bildirme koşacı, Türkçede yükleme kesinlik, belirsizlik, ihtimal gibi anlamlar katan -dir eki. Türkçedeki dört ek-fiilden biridir. Eklendiği kelimedeki ses kurallarına uyarak -dır, -dur, -dür, -tir, -tır, -tur ve -tür hâllerine dönüşebilir:

Zarf-fiil, bağ-fiil, ulaç veya gerundium bir fiilin cümlede zarf (belirteç) görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillere -esiye, -ip, ıp, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir … -mez, -diğinde, -e … -e, -meksizin, -cesine eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler, Türkçedeki ses uyumlarına veya ağızlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Sorani dilbilgisi, Irak ve İran'da konuşulan bir Kürtçe lehçesi olan Soranicenin dilbilgisidir.

Esperanto dilbilgisi, kuralları aşırı şekilde düzenli olması için tasarlanmıştır. Eklemeli bir dil olan Esperanto'nun kelime dağarcığı Hint-Avrupa dil ailesi, özellikle de Latin, Slav ve Germen dilleri esas alınarak hazırlanmıştır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.