Nevşehirli Damad İbrahim Paşa, III. Ahmed saltanatında, 9 Nisan 1718 - 1 Ekim 1730 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Türk asıllı Osmanlı devlet adamı. Oğuzlar'ın Beydilli boyuna mensup Boynuinceli aşiretindendir. İsmi Lale Devri ve Nevşehir ile özdeşleşmiştir. Enderundan yetişen sadrazamların on üçüncüsü ve Osmanlı sadrazamlarının yüz otuzuncusudur.
Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona eren gerileme devri içinde yaşanmış bir ara dönemdir. Bu dönemin padişahı III. Ahmet, sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'dır.
Matbaacılık ya da basımcılık, metin ve görüntülerin genellikle kâğıt gibi yüzeyler üzerine basılarak çoğaltılma işidir.
Yirmisekizzade Mehmet Said Paşa veya diğer tanınan adıyla Mehmed Said Efendi, III. Osman saltanatında 25 Ekim 1755 - 1 Nisan 1756 tarihleri arasında beş ay yedi gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.
Mehmet Sait Galip Paşa, Osmanlı diplomatı, yerel idarecisi ve II. Mahmud saltanatında 13 Aralık 1823 - 14 Eylül 1824 tarihleri arasında dokuz ay iki gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Vakanüvis, Arapça vak'a ve Farsça nuvіs kelimelerinden gelen, zuhur eden olay, hadise ve durumları yazan manasına gelen ifadedir. Bazı söylem farklılıklarında ufak değişiklikle vākayinüvis olarak da geçer. Şehnâmeci ya da şehnâmenüvis de aynı manada kullanılan bir tabirken zamanla müesseseleşmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nda devrin olaylarını yazmakla görevlendirilen resmî devlet tarihçisine vakanüvis denmiştir.
İbrahim Müteferrika, Macar asıllı Osmanlı müteferrika, matbaacı, yayımcı, yazar ve çevirmen. Osmanlı Devletinde basımevi kurup Türkçe kitap yayımlayan ilk kişidir. IV. Mehmed ve II. Mustafa dönemlerinde yaşamıştır.
Ahmed Muhtar, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın Kafkasya cephesi komutanı, asker, gök bilimci, yazar, eğitimci ve devlet adamıydı. 1912 yılında kısa bir süreyle Osmanlı Devleti'nin sadrazamlığını da yapmıştır. Darüşşafaka Cemiyeti'nin kurucularındandır.
Sefaretnâme, özellikle Osmanlı Devleti döneminde, bir dış merkeze sefir (elçi) olarak atanan kişinin, döneminin siyaset ve diplomasisine ve bu arada da sefirlik görevinde bulunduğu şehrin ve ülkenin güncel hayatına ilişkin izlenim ve görüşlerini kitap şeklinde bir araya getirdiği eserdir.
Osmanlılarda tarih yazıcılığı, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşundan 100-150 yıl sonra başlamıştır. Osmanlı tarih yazıcılığının geç başlaması, Anadolu’da Osmanlılardan önce tarih yazıcılığının gelişmemesi ile bağlantılıdır.
Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.
Türkiye'de matbaacılık tarihi Osmanlı Devleti dönemine uzanır. Yusuf Agah Efendi ve İbrahim Müteferrika ilk Türk matbaasını kurmuşlardır.
Ekberilik, Muhyiddin İbn Arabi'nin temel kavramlarını geliştirdiği sufi metafiziğinin Vahdet-i Vücud denilen meşrep veya okuluna bağlı olan sufileri tanımlamakta kullanılan bir terim.
Darüttıbaa, Türkçe kitap ve gazete basmak amacıyla 1727'de kurulmuş olan ilk basımevidir.
Mustafa Naîmâ ya da tam adıyla Halepli Mustafa Naîmâ Efendi,, Osmanlı tarihçisi, ilk resmî Osmanlı vakanüvisi. 17. yüzyıl Osmanlı tarihini ele aldığı Târîh-i Naîmâ ile bilinir.
Pirizade Mehmed Sahib Efendi 64. Osmanlı şeyhülislamı ve 18. yüzyılın tanınmış alim ve şairlerindedir. İbn-i Haldun'un Mukaddimesini Türkçeye ilk çeviren kişi olarak tanınmıştır.
Vankulu Mehmed Efendi, Osmanlı devleti zamanında yaşamış din alimi ve yazar.
Mehmed Selahaddin Efendi, 33. Osmanlı padişahı V. Murad'in en büyük oğlu. 21. nesil Osmanlı şehzadesi. Babasının tahttan indirilmesinden sonra, henüz 15 yaşındayken ailenin diğer fertleri ve hane halkıyla birlikte gözetim altında yaşamak mecburiyetinde kalmıştır. V. Murad'ın 1904'teki ölümüne kadar süren 28 yıllık bu tecrit boyunca Selahaddin Efendi, zamanının önemli bir kısmını anı, düşünce ve duygularını kaleme almaya ayırmış. 29 Nisan 1915'te İstanbul'da vefat etti ve Yahya Efendi'nin türbesi yanında bulunan Şehzade Ahmed Kemaleddin Efendi Türbesi'ne defnedildi. 2 erkek 6 kızı olan Mehmed Selahaddin Efendi'nin 2 oğlu da Osmanlı Hanedan reisliği yapmıştır. Ayrıca küçük oğlu Osman Fuad Efendi Fenerbahçe Spor Kulübünün 6. başkanıdır.
Vankulu Lugatı, Osmanlı İmparatorluğu’nda, Müteferrika matbaasında basımı yapılan ilk eser. Sözlükçü el-Cevheri’ye ait olan eserin Vankulu Mehmed Efendi tarafından 1589 yılında tercümesi edilmişti. Eserin asıl adı Tâcü’l-luġa ve ṣıḥâḥu’l-ʿArabiyye idi ve Osmanlı’da Terceme-i Sıhah-ı Cevheri adıyla yayımlanmıştı. Vankulu Lugatı olarak ün kazanan eserin Müteferrika matbaasındaki basım tarihi ise 1729’dur. Eser ilk olarak 500 kadar basılmıştı ancak medrese öğrencileri ve müderrislerin mutlaka edindiği bir eser olması nedeniyle farklı tarihlerde üç kez daha basıldı. Kemal Beydilli ve Dr. Coşkun Yılmaz’ın eser üzerine çalışmaları mevcuttur.
Abdurrahim Muhib Efendi, Osmanlı Devleti'nin üçüncü Paris büyükelçisi.