İçeriğe atla

Varegler

Varegler ya da Varyaglar (Rusça ve Ukraynaca: варяги/varyagi, varyahi), Orta Çağ'da Doğu Avrupa'da yaşamış bir halktır.

Varegler de Normanlar gibi Vikinglerin bir türevidir. İsveç kökenli oldukları için, Norveç kökenli Normanların aksine batıya değil doğuya doğru yayılabildiler.

Vareg muhafızları gösteren 11. yüzyıl tasviri

Ticaret

Baltık Denizi'nin doğu yakasına yerleşen Varegler, buradaki akarsuları takip ederek anakara içlerine ilerlediler. Deniz ve ırmak boylarında koloniler kurdular ve burada yaşayan ilkel Slavlarla ticarete başladılar. Slavlar, daha yüksek bir kültüre sahip olan Vareglerin güdümüne kolayca girdi.

Vareglerin denizcilikteki tecrübesi, bölgedeki ırmaklarda ticaret yapmalarını kolaylaştırdı ve kısa zamanda kontrolü ele geçirmelerini sağladı.

Bölgeye yerleşen Vareglere verilen "Rus" ismi, zamanla Slavlarla özdeşleşti.

Slavların iki büyük şehrinden biri olan Novgorod, Vareg lordlarından Rurik'i kendine lider seçti. Böylece erken Rus tarihinin ilk hanedanı kurulmuş oldu. Rurik bir ordu hazırladı ve ardılları, diğer büyük Slav şehri olan Kiev'i işgal etti. Bu sayede tüm Doğu Avrupa ticareti Vareglerin eline geçti.

Varegler, kuzey ormanlarındaki kürk, bal, balmumu, ahşap, silah gibi ürünleri güneye satarak oradan şarap, baharat, mücevher, cam ve kitap gibi ürünler getiriyordu. Baltık ve Karadeniz arasında aktif bir hat kurulmuş oldu.

Vareglerin başlıca ticaret yolları: Volga yolu (kırmızı), Vareg-Bizans hattı (mor). VIII.-XI.yüzyıllardaki diğer yollar turuncuyla gösterilmiştir.

Vareg tüccarlar Karadeniz kıyılarında da limanlar kurarak güneye indiler ve İstanbul'la yoğun bir ticaret ilişkisi kurdular. Bazıları İdil Nehri'ni takip ederek Hazar Denizi'ne indi ve Araplarla iletişime geçti. İskandinavya'da bulunan bir Buda heykeli, Vareglerin Asya içlerine dek sızdıklarını göstermektedir.

Korsanlık

Karadeniz'e indikleri zaman Varegler, korsanlık faaliyetleri için uygun bir yer bulmuş oldular. İpek Yolu'nun Trabzon'la İstanbul arasındaki deniz yolu kısmına saldırdılar ve Hazar Denizi'nde X.yüzyılın ilk yarısında korsanlık yaptılar.

Vareglerin asıl hedefi her zaman İstanbul oldu. Burası, kuzey ormanlarından gelen barbarlar için büyüleyici bir şehirdi. Ticaret bahanesiyle şehre giren ve tanıyan Varegler, 860'ta ilk ele geçirme denemesini yapıp başarısız oldular. Denizden yaptıkları saldırılar Rum ateşi yüzünden her seferinde başarısız oldu ve sonunda ticaretle yetinmek zorunda kalan Varegler, Bizansla bir antlaşma yaptı. Bizans, baskına uğramamak için, aynı anda şehirde bulunabilecek Vareg tüccarı sayısına bir üst sınır koymayı ihmal etmedi.

Paralı askerlik

Vareglerin savaşçılığı Bizans'ın dikkatini çekmişti. Entrikalar nedeniyle kendi askerlerine güvenemeyen Bizans imparatoru II. Basil, siyasetten uzak kalan Vareglerden kendine bir muhafız taburu kurdu.

Vareg Muhafızlar, Makedon Hanedanı iktidarı boyunca İstanbul'da kaldı ve imparatoru sadakatle korudu. Varegler paralı askerlik için çok uygundu, hem soyluların entrikalarıyla ilgilenmiyorlardı, hem de savaş alanındaki cesaretleri Bizanslıları hayran bırakıyordu. Çift yüzlü ağır baltaları İstanbul'da ünlü olmuştu. Tek olumsuz yanları ise içkiye fazla düşkün olup sarhoş olmalarıydı.

Vareg muhafızlar, özellikle Doğu Akdeniz'deki savaşlarda çok faydalı oldu. Girit'te ve Suriye'de Araplarla çarpıştılar. Güney İtalya'da, kuzenleri olan Normanlara karşı Bizans'ı korudular.

Vareg muhafızların şöhreti Avrupa'da yayıldıkça başka milletlerden paralı askerler de bu şemsiyenin altına sığındı. Normanların Britanya'yı istilasından sonra 5000'den fazla Anglosakson askeri, 235 gemiyle İstanbul'a gelip Bizans'ın hizmetine girdi. Zamanla muhafız taburuna "Anglo-Vareg" ismi verilecekti.

Makedon Hanedanı yıkıldıktan sonraki kargaşa ortamında Varegler imparatora olan sadakatlerini kaybederek siyasete karıştılar. 1071 yılında Malazgirt Meydan Muharebesi sonrası Romen Diyojen'e karşı yapılan saray darbesinde Varegler de yer aldı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Konuyla ilgili yayınlar

Birincil kaynaklar

Ek ikincil kaynaklar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bizans İmparatorluğu</span> Geç Antik Çağ ve Orta Çağ boyunca Roma İmparatorluğunun devamı şeklinde var olmuş devlet (395–1453)

Doğu Roma İmparatorluğu veya Bizans İmparatorluğu ya da kısaca Bizans, Geç Antik Çağ ve Orta Çağ boyunca Roma İmparatorluğu'nun devamı şeklinde var olan ve başkenti Konstantinopolis olan ülke. 5. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu'nun dağılışı ve çöküşü sürecinden sonra ayakta kalan imparatorluk, 1453'te Osmanlı'ya yenik düşünceye kadar yaklaşık bin yıl boyunca var olmaya devam etmiştir. Var olduğu sürenin başı ve ortalarını kapsayan çoğunda, Avrupa'da ekonomik, kültürel ve askerî bakımdan en güçlü ülkeydi. "Bizans İmparatorluğu" ve "Doğu Roma İmparatorluğu" terimleri ülkenin yıkılışından sonraki tarihçiler tarafından yaratılmış olup imparatorluk vatandaşları kendi ülkelerine Roma İmparatorluğu, veya Romania ; kendilerineyse "Romalılar" demekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Vikingler</span> Denizcilik, ticaret ve akıncılıkla uğraşan İskandinav kökenli kavim

Vikingler ya da Norslar, İskandinavyalı korsan ve tüccar kavimlerdir. Aslında "Viking" veya "Nors" bir millet adı değildir; Danlara, Norveçlilere, İsveçlilere ve diğer İskandinavlara kim olduklarına bakmaksızın verilen isimdir. Bu adlandırma Eski Norsçadaki Vikingr (yağmacı) sözcüğünden gelir ve Viking Çağı boyunca tüm Kuzey Cermenleri bu adla anılmıştır. Vikinglerin ataları antik Cermen halkları, konuştukları dil(ler) ise Cermen dil ailesine bağlı İskandinav dilleridir. Vikingler ömürlerinin büyük bir kısmını denizlerde geçirmiş olan savaşçı bir halktır. 8 - 11. yüzyıllar arasında kuzeybatı Avrupa'da birçok yeri ele geçirmişlerdir. Viking akınları ile birlikte birçok manastır yok olmuştur. Olaya tanıklık eden ve hayatta kalarak Avrupa'nın çeşitli bölgelerine dağılan keşişlerin dramatik ve trajik anlatımları, yüzyıllarca sürecek bir Viking korkusu ve düşmanlığı yaratmıştır. Vikingleri kaba, ilkel, medeniyetten uzak bir kavim olarak betimlemişlerdir. Bu anlatımların etkisiyle, Avrupalıların Viking kültürüne uzun süre kayıtsız kaldıkları anlaşılmaktadır. Göçebe ve savaşçı bir kavim olan Vikinglerin yazılı geleneği olmayışı, kültür izlerinin sürülmesini güçleştirmektedir. Yazılı kaynakların zayıflığına ve Batılı kaynaklardaki olumsuz Viking imajına karşılık, arkeolojik veriler, incelikli bir Viking maddi kültürünün varlığına işaret etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Saray</span>

Büyük Saray veya Kutsal Saray, Fatih yarımadasının güneydoğu ucunda kurulmuş, geniş Bizans İmparatorluğu'nun imparatorluk saray kompleksi. Bizans imparatorlarının kraliyet yerleşimi olarak 330 yılından 1081 yılına kadar hizmet etmiştir. 690 yıldan fazla imparatorluk yönetiminin merkezinde yer almıştır. Günümüze çok az kalıntısı kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sicilya Emirliği</span>

Sicilya Emirliği, 10. ve 11. yüzyılda 107 yıl süreyle Sicilya adasında hüküm sürmüş olan Müslüman bir devletti. Başkenti bu dönemde Müslüman dünyasının önemli bir kültürel ve politik merkezi haline gelen Palermo idi.

<span class="mw-page-title-main">III. Tiberios</span>

III. Tiberios, , 698 ile 705 döneminde Bizans imparatoru. Hanedansız imparator olarak Leontios'a karşı bir isyanla ile imparator olmuştur. On yıl önce bir isyanla tahttan indirilmiş Herakleios Hanedanı mensubu II. Justinianos, Justinianos'un Kırım'da sürgününden sonra ona destek veren bir Bulgar ordusunun yardımı ile Konstantinopolis'e gelip şehri ele geçirmesi ile tahttan indirilmiş ve idam edilerek öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">I. Basileios</span>

I. Basileios, Makedonyalı (Yunanca: Βασίλειος ὁ Μακεδῶν, Basileios ho Makedhon; Trakya'da doğup zorlu şartlarda Konstantinopolis'e gelerek imparatorlukta çeşitli görevler almış ve 867 ile 886 döneminde Bizans imparatoru olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">I. Simeon</span>

I. Simeon, lakabı Büyük Simeon,, Birinci Bulgaristan İmparatorluğu'nun 893-927 yılları arasında hüküm süren çarı. I. Boris'in oğluydu.

<span class="mw-page-title-main">I. Aleksios (Trabzon imparatoru)</span> İlk Trabzon İmparatoru

I. Aleksios Megas Komninos, 1204 yılından 1222 yılına kadar Trabzon İmparatorluğu'nun ilk imparatorudur. Manuil Komninos ile III. Giorgi'nin kızı Rusudan'ın en büyük oğludur. Böylece Bizans İmparatoru I. Andronikos'un torunudur. Andronikos tahtan indirilip, 1185 yılında öldürüldü. Manuil aynı zamanda kör edildi ve sonrasında tarihi kayıtlarda ismi geçmemesine istinaden muhtemelen öldürüldü. Geride iki çocuk bıraktı: Aleksios ve David. Anneleri Rusudan onları Gürcistan ya da Karadeniz'in güney sahillerine kaçırdı.

<span class="mw-page-title-main">Vareg Muhafızları</span>

Vareg Muhafızları, 10. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar Bizans imparatorlarının kişisel korumalığını yapan Bizans ordusunun seçkin birliğidir.

<span class="mw-page-title-main">Georgios Maniakes</span> Bizanslı general

Georgios Maniakes, 11. yüzyılda yaşamış etkili bir Bizans generalidir. 1042 yılında İtalya Katepanı oldu. İskandinav efsanelerinde Gyrgir olarak bilinir.

Anglo-Normanlar, kökeni genel olarak 1066 yılında William tarafından gerçekleştirilen İngiltere'nin fethiyle birlikte İngiltere'yi yöneten Normanlara dayananları tanımlar. Fetihten önce de az sayıda olmakla beraber Norman varlığı bulunmaktaydı. Ancak Hastings Muharebesi'ndeki zaferin ardından adaya doğru yaşanan yoğun Norman göçü ile özgün bir toplum oluşmuştur. Normanlar tüm İngiltere'nin yanı sıra, Galler'in bir kısmını ve 1169 yılından sonra İrlanda'ya hakim oldukları için zaman içinde özgün bir kültür oluşturmuşlardır. Özellikle dilleri Normandiya'daki eski Normancadan ayrılarak evrimleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İoannis Komnenos (şişman)</span> 31 Temmuz 1201de Konstantinopoliste bir darbeyle III. Aleksiostan imparatorluk tacını gasp etmeye teşebbüs etmiş Bizans soylusu

İoannis Komninos,, lakabı şişman'dı,, 31 Temmuz 1201 tarihinde Konstantinopolis'te bir darbeyle III. Aleksios'tan imparatorluk tacını gasp etmeye teşebbüs etmiş Bizans soylusu. Darbeyi, hüküm süren Angelos Hanedanı'nın yabancı düşmanlara karşı başarısızlıklarından memnun olmayan rakip soylu aileler ile sıradan insanlar beraber bu hanedana karşı yapmışlardı. O ana kadar sönük bir kişilik olan, İoannis şöhretli Komninos Hanedanı'dan gelen soyu ile imparatorluk kanı taşıması nedeniyle baş role yükseldi, fakat gücü gerçekte yöneten hırslı Aleksios Dukas Murzuphlus'du. Başkent nüfusunun desteği ile, komplocular Konstantinopolis'in güneydoğu ucunda bulunan Büyük Saray'ı ele geçirdiler, güruh yağmalamaya devam edip, İoannis Komnenos'a Ayasofya'da tac giydirdiler. III. Aleksios, bu arada şehrin kuzeybatısında bulunan Blaherne Sarayı'nda hanesini güvence altına alıp, Büyük Saray'ın bir kısmını elinde tutan kendisine bağlı Vareg Muhafızları'na denizden karaya kuvvet indirerek destek yolladı. Gece şehirli güruhun büyük kısmı dağıldı, Vareg Muhafızları büyük bir zorlukla karşılaşmadan cuntayı bastırdı. İoannis Komnenos ve birçok taraftarı tutuklanıp idam edildiler.

<span class="mw-page-title-main">Bizans ordusu</span> ordu

Bizans ordusu veya Doğu Roma ordusu, Bizans donanmasının yanında hizmet veren Bizans silahlı kuvvetlerinin başlıca askeri organıydı.

<span class="mw-page-title-main">Dirrahium Muharebesi (1081)</span>

Dirrahium Muharebesi, 18 Ekim 1081'de I. Aleksios komutasındaki Bizans İmparatorluğu ile Puglia ve Calabria Dükü Robert Guiscard komutasındaki Güney İtalya Normanları arasında gerçekleşen muharebe. İlirya'nın başkenti Dirrahium yakınlarında meydana geldi ve Norman zaferi ile sonuçlandı.

Nikiforos Paleologos 11. yüzyıl Bizanslı general.

<span class="mw-page-title-main">Komninos Restorasyonu</span>

Komninos restorasyonu Komninos Hanedanı yönetiminde Bizans İmparatorluğu'nun askeri, mali ve toprak olarak tekrar gelişmesine tarihçilerin verdiği terim. I. Aleksios'un tahta çıktığı 1081 yılında başlar, I. Andronikos'un öldüğü 1185 yılında biter. I. Aleksios Dönemi'nin başlangıcında, imparatorluk, Selçuklu Hanedanının 1071 yılında Malazgirt Meydan Muharebesi galibiyetiyle sarsılmıştı. İmparatorluk, Güney İtalya'daki üslerinden Balkanlar'ı istila eden Robert Guiscard'ın Normanları tarafından da tehdit ediliyordu. Bütün bunlar olurken imparatorluğun askeri kurumu kargaşa içinde ve paralı askerlere giderek daha fazla bağımlı hale geliyordu. Önceki imparatorlar, aynı zamanda, Konstantinopolis'in büyük altın birikimlerini de çarçur etmişlerdi, böylece imparatorluğun savunması bozulmuş ve boşlukları doldurmak için de az sayıda asker vardı.

İlk Vakayiname'ye göre, 907 yılında Oleg'in Konstantinopolis'e saldırısının sonucu olarak imzalanan ilk Bizans-Rus Antlaşması. Bilim insanları genellikle bu belgeyi 911 Rus-Bizans Anlaşması'nın ön hazırlığı olarak kabul ederler.

<span class="mw-page-title-main">Bizans-Rus Antlaşması (911)</span> 911 yılında yılında Bizans ile Rus arasında imzalanan Antlaşma

Bizans-Rus Antlaşması, 10. yüzyılda Bizans İmparatorluğu ile Kiev Rusları arasında yapılan en kapsamlı ve ayrıntılı antlaşmadır. Öncesinde 907 ön antlaşması vardır. Eski Rus Hukuku'nun en eski yazılı kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Vareglerden Yunanlara uzanan ticaret yolu</span>

Vareglerden Yunanlara uzanan ticaret yolu İskandinavya, Kiev Knezliği ve Bizans İmparatorluğu'nu birbirine bağlayan bir Orta Çağ ticaret yoluydu. Yol, tüccarların İmparatorluk ile doğrudan müreffeh bir ticaret kurmasına izin verdi ve bazılarını günümüz Belarus, Rusya ve Ukrayna bölgelerine yerleşmeye teşvik etti. Yolun çoğunluğu, Baltık Denizi, ona akan birkaç nehir ve Dinyeper nehir ve drenaj sistemi ile teknelerin karadan taşınması da içeren uzun mesafeli bir su yolundan oluşuyordu. Alternatif yol Dinyester boyunca Karadeniz'in batı kıyısında bitmekteydi. Bu daha özel alt yollara bazen sırasıyla Dinyeper ticaret yolu ve Dinyester ticaret yolu denirdi.

<span class="mw-page-title-main">Montemaggiore Muharebesi</span> İtalyada 1041de muharebe

Montemaggiore Muharebesi, 4 Mayıs 1041'de, Bizans İtalya'sında Cannae yakınlarındaki Ofanto nehrinde, Lombard - Norman isyancı kuvvetleri ile Bizans İmparatorluğu arasında yapılmıştır. Norman Guillaume de Hauteville, İtalya'nın Bizans Katepanı Mihail Dokeianos'a karşı daha büyük bir isyanın parçası olan saldırıya öncülük etmiştir. Muharebede ağır kayıplar veren Bizanslılar sonunda mağlup olmuş ve geri kalan kuvvetler Bari'ye çekilmiştir. Muharebe sonucunda Dokeianos değiştirilmiş ve Sicilya'ya nakledilmiştir. Zafer, Normanlar'a artan miktarda kaynak sağlamanın yanı sıra isyana katılan şövalyelerin ayakta kalmasını sağlamıştır.