Ekim, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 10. ayı olup 31 gün çeker.

Ağaç, botanikte çoğu türünde dalları ve yaprakları destekleyen uzun bir sürgüne ya da gövdeye sahip çok yıllık bir bitkidir. Ağaç tanımı, bazı kullanımlarda sadece ikincil büyüme gösteren odunsu bitkileri, kereste olarak kullanılabilen bitkileri ya da belirli bir yüksekliğin üzerindeki bitkileri kapsayacak şekilde daha dar olabilir. Daha geniş tanımlarda ise uzun palmiyeler, eğrelti ağaçları, muz ağaçları ve bambular da birer ağaç olarak kabul edilir. Ağaçlar taksonomik bir grup değildir ancak güneş ışığı için rekabet etmek adına diğer bitkilerden daha fazla yükseğe çıkmanın bir yolu olarak birbirinden bağımsız şekilde evrimleşip gövde ve dalları olan çeşitli bitki türlerini içermektedir. Ağaçlar uzun ömürlü olma eğilimindedir ve bazıları birkaç bin yıl yaşar. Ağaçlar 370 milyon yıldır dünya üzerindeki varlığını sürdürmektedir. Dünyada yaklaşık üç trilyon olgunluğa erişmiş ağacın olduğu tahmin edilmektedir.

Fotoğraf, “ışık “, “aydınlık“ ve Yunanca: γράφειν (grafein), “çizmek“, “kazımak“, “resim yapmak“, "yazmak" kelimeleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Osmanlı döneminde fotoğraftan bahsedilirken ilk olarak "ateş yazması" şeklinde bir tanımla adlandırıldığı belirtilmektedir. Halk dilinde fotoğraf anlamında kılık sözcüğü tespit edilmiştir. Fotoğraf anlamında yaygın bir kullanımı bulunmamakla birlikte yaçın sözcüğü de mevcuttur. Fotoğraf, cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler meydana getiren dalga boylarıyla olan fotoğraflardır.

Yeşil renk elektromanyetik tayf'ın insan gözüyle görülebilen renklerinden biridir. Turuncu ve mor ile birlikte ara renklerden birini oluşturur. Dalgaboyu 550 nanometre kadardır. Karşıt rengi kırmızı'dır.
Resfebe, kelimelerin alışılmış şekilleri dışında yazılarla, sembollerle ya da resimlerle belirtilmesi ya da bu şekildeki bulmacalardır. İngilizcede rebus kelimesiyle ifade edilen bu terime Köksal Karakuş tarafından resim ve alfabe kelimelerini birleştirerek bu oyunlara Türkçe resfebe karşılığı bulunmuştur. Bu ad "resimli alfabe" öbeğinden türetilmiştir.

Bronz ya da tunç, bakırın önemli bir alaşımıdır. Tarihi bağlamda bakır ile kalay ve/veya arsenik'den oluşan bakır alaşımlarına tunç denir. Bununla birlikte günümüzde bronz kavramı çağdaş kullanımda bakırın bakır-nikel, bakır-berilyum ve bakır-çinko (pirinç) alaşımı dışındaki bütün alaşımları için kullanılmaktadır. Pirinç bakırın çinkoyla yaptığı alaşımdır. %10 çinko bulunduran pirince ticari bronz da denilmektedir.

Tuğra, padişahın ismi ve lakabı bulunan alâmet, imza. Tuğra, hat sanatının bir kolu halinde yüzyıllar boyunca usta hattatlar eliyle yazılmıştır.

Kitap ya da betik, bir kenarından birleştirilerek dışına kapak takılmış, yani ciltlenmiş kâğıt, parşömen, vb. malzemeden üretilmiş üzeri baskılı sayfaların bir araya gelmesiyle oluşan okumalıktır.

Kâğıt, çoğunlukla yazma işlemlerinde kullanılan, üzerine baskı ya da çizim yapılabilen veya ambalaj amacıyla kullanılan ince malzemedir.

Limon, yıl boyunca büyümeyi sürdüren, küçük bir ağaç türü ve bu ağacın meyvesidir. Halk dilinde suluzırtlak, cıcık ve zıvrak da denilmektedir.

Felemenk veya Flandre, Kuzeybatı Avrupa'da Ren Irmağı deltası çevresindeki Alçak Ülkeler veya Aşağı Ülkeler denilen alanda günümüzde Hollanda ile Belçika'nın yer aldığı bölgeye verilmiş olan addır. 1830 yılına kadar bu coğrafyada siyasi olarak çeşitli kontluk ve dukalıklar varlık sürdürmüştür.

Sadrazam ya da vezîr-i âzam, Osmanlı İmparatorluğu'nda padişah adına devlet işlerini yöneten en yüksek derecedeki devlet adamı.
Varaka bin Nevfel veya tam adıyla Varakah ibn Navfal ibn Asad ibn Abd-al-Uzza ibn Kusay Al-Kurayşi, Muhammed'in ilk karısı Hatice'nin baba tarafından kuzeni olmuş Süryani Nasturi rahibiydi. Muhammed'in Hatice ile olan evliliğinde şahitlik etmişti.

Şerbet, şekerli, ballı, güllü, baharatlı veya meyve aromalı ferahlatıcı içecek veya tatlı yapımında kullanılan şekerli sıvı.
Türkçede ismin hâlleri ; kelimeleri belirtme (yükleme), yönelme, bulunma ve ayrılma açısından tanımlayan, sözcüğün yalın hâl ile hâl eki almış durumlarından her biridir. Türkçede ismin beş farklı hâlleri vardır:
- Yalın hâli
- -e hâli (yönelme)
- -i hâli (belirtme)
- -de hâli (bulunma)
- -den hâli (ayrılma/çıkma)
Türkçedeki alıntı sözcüklerin değiştirilmesi, Atatürk'ün Türkleştirme politikasının bir parçasıdır. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçadan birçok alıntı sözcüğe sahipti, aynı zamanda Fransızca, Yunanca ve İtalyanca gibi Avrupa dillerinden bulunan diğer alıntı sözcükler de resmî olarak Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından önerilen Türkçe karşılıkları ile değiştirildi. Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin (alıntı) Türkçeleştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk Devrimlerinin daha geniş çerçevesindeki kültürel reformların bir parçasıdır.

Lakerda uzun süreli saklanmak üzere özel şekilde hazırlanmış balık etidir. Esasen torik, günümüzde torik az bulunduğu için palamut balıklarının temizlenmiş takoz etleri serin, tuzlu, baskılı, defne yapraklı istiflenmiş şekilde haftalarca dinlendirilerek üretilir. tuzu durulanıp, soğan, karabiber, zeytinyağı ve limonla salata gibi servis edilir.

İmam, İslâm dinine ait bir terimdir. Genel anlamda önder, lider, devlet başkanı anlamlarına gelir. İslami bir terim olarak ise cemaate namaz kıldıran ve diğer dinî görevleri yerine getiren kişileri ifade eder. İmamlık görevini yerine getirmeye ise 'imamet' denmektedir.

Tamal veya çoğul kullanımıyla tamales, Amerika kıtasında yaygın olarak tüketilen, içinde çeşitli malzemeler olan hamurun, mısır veya muz yaprağına sarılarak pişirilmesiyle hazırlanan yiyecek. Yenilmeden önce bu sarılan yaprak, esas yemekten ayrılmaktadır. Mezoamerika kökenli bir yiyecek olup, geçmişi MÖ 8000 ile 5000 yıl öncesine kadar uzanır.

Sırt sepeti, sırt üstü taşınan bir sepet türüdür. Çay, mısır, fındık, yaprak ve elle toplanabilen ürünlerin yaygın olduğu yerlerde günümüzde de kullanılmaktadır.