İçeriğe atla

Vajrayana

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt (Çince: 金剛乘, jīngāngshèng, Japonca: 金剛乗, kongōjō, 密教 Mikkyō ) adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.[1]

Vajrayana, zaman zaman Theravada ve Mahayana'nın ardından, Budizmin üçüncü Yanası (veya 'taşıtı') olarak kabul edilir. Bu görüşe göre 'dharma çarkının üç devri'[2] vardır. Dharma çarkının ilk dönüşünde Gautama Buddha Varanasi'de Dört Yüce Gerçek gibi dharmaları öğretmiş, sonucunda günümüze bir tek Theravada'nın ulaştığı Hinayana okulları ortaya çıkmıştır. İkinci dönüşünde ise Bilgeliğin mükemmelleştirilmesi sutralarının Rajgir bölgesinde öğretilmesiyle Mahayana okulları doğmuştur. Dharma çarkının üçüncü devirinde oluşan öğretiler ise Shravasti'de öğretilmiş ve tüm varlıklarda bulunan Buda-doğasını açıklamıştır. Vajrayana da bu üçüncü evreden ilham almıştır.

Etmoloji

Sanskrit: Mantrayana, Vajrayana,
Tibetçe: rdo rje theg pa
Japonca: mikkyō
Korece: milgyo
Moğolca: очирт хөлгөн, тарнийн ёс, vcirtu kölgen, tarni yin yosu
Vietnamca: mật tông
Türkçe: Elmas Yol, Yıkılmaz Yol, Mantra Metodu,

"Vajra" aslen yıldırım anlamına gelir, her tür engeli perdeyi aşan, yok edilemez bir öz, adamantin'den yapılmış efsanevi bir silah, ilahi bir semboldür. İkincil anlam olarak yokedilemez öz anlamına gelir; bu nedenle de kimi zaman "adamantin" veya "elmas" olarak çevrilir.

Vajra aynı zamanda küçük bir asa şeklindeki bir ritüel aracıdır. Vajra sık sık tantrik ritüellerde bir çan ile birlikte kullanılır; sembolik olarak vajra metodu, çan ise bilgeliği temsil eder. Ayrıca Vajra'nın antik Hindu tanrısı İndra'nın silahı olduğuna inanılır.

Mantrayana ve Tantrayana isimleri ise Vajrayana Budizminin tantraya olan yakınlığından dolayı verilmiştir.

Lama, Yidam ve Khandro

Lama, Yidam ve Khandro, Vajrayana için oldukça önemlidir. Budizm’de önemli bir kavram olan “Sığınmanın” maddeleri de Vajrayana’da önemli bir yer tutar. Sanskritçede Lama “Guru”, Yidam “Meditasyon tanrısı”, Khandro ise “Dakini” anlamlarına gelmektedir.

Lama

Vajrayana içerisinde Lama’ya önemli bir anlam yüklenmektedir. Budizm’in bu biçimi 17. yüzyılın Mançurya dili hâkimiyetinde türeyen bir tanım olarak Lamaizm (lamajiao) ismiyle adlandırılır. Maneviyat öğretmenlerinde doğru bir anlayış ve uygun bir güven duygusunun olması Vajrayana’ya giden yolda önemlidir. Buradan çıkışla kişinin öğretmen seçiminde çok özentili bir yol izlemesi ve öğretmeni ile olacak bu önemli buluşmada aceleci olmaması gerekmektedir. İyi bir maneviyat öğretmeni davranışlarda diğerkâmlığı daima odak noktası haline getirmeli ve asla bencilce davranışlara yol açmamalıdır. Tantra’nın içindeki yanılsama (illüzyon) tuzağı, istikrarlı, sessiz, akıllı, sabırlı, dürüst, şeffaf, hilesiz ve riyasız bir kişi anlamına gelmektedir. Ayrıca bu kişi, gizemli Tantra’nın ve Mantra’nın uygulamalarını bilir, Buda’nın vizyonunu simgeleyen işaretlerin faaliyetlerini kullanır, on maddelik ilkelerde kabiliyetlidir. Bütün bunların yanı sıra bütün canlılara güven verir ve büyük araçlara da (Vajrayana, Mahayana, Theravada) yoldaşlık eder. Böyle bir kişi nihayetinde üstat olarak tanımlanır.

Vajrayana’da ön planda olan husus, öğrencilerin özgürlüğüdür. Bundan dolayı öğrencilerin bağımlılık konusundaki bütün eğilimleri baştan engellenmelidir. Bunun sonucu olarak öğrenciler gerekli donanımlara sahip olacaklardır. Tarafsızlık, doğru ve yanlış bilgiyi birbirinden ayıran akıl (feraset) ve Bodhicitta(Mahayana Budizm’inde insanlara yardım ederek onları aydınlatan, Buda gibi görülen kimse[3])’nın sabit zihniyeti öğrencide bulunması gereken unsurlardır. Öğrencinin kalbini açtığı Lama, öğrenciye gerçekten esin kaynağı olmalı ve onun kalbinin derinliklerine özenle temas etmelidir.

Lama konu başlığı için resmi hiçbir sınıflandırma yoktur. Lama’nın diğerlerinden farkı Budizm bilginlerini (üstatlarını) mecburi olarak tanımlamak zorunda olmamasıdır.

Yidam

Vajrayana’da Meditasyon tanrıları, Avrupa bağlamına uygun olarak uygulamadan bağımsız hakikatlerin ya da yaratıcının/yaratıcıların yanlış anlaşılmalarına izin vermemektedirler. Ayrıca bu tanrıların Hindistan geleneğinin cismani tanrılarından (Devas) farklarının da ortaya çıkarılması gerekmektedir. Burada daha çok mutluluğun vücudu anlamına gelen Sambhogakaya biçimi maddeleşmiş varlıklar söz konusudur. Meditasyon ve bu tanrılar ile bağlantıda olan görselleştirme uygulamalarının yardımı ile uygulayıcılar, içlerindeki aydınlanmış doğayı uyandırırlar.

Khandro

Tibetçe çevirisi Khandro olan bu kelime yerine çoğunlukla Sanskritçesi Dakini kullanılır. Kelime olarak Khandroma gökyüzü gezginleri anlamına gelmektedir. İlk olarak ortaya çıkan Shakyaminus efsanelerinin bulunduğu Jatakas’ın içinde bile canlılar grubu hakkında bilgiler vardır. Dakiniler genellikle doğaüstü yeteneklere ve güçlere sahip olan perimsi varlıklar olarak tanımlanır. Dakiniler, bir yandan uygulayıcıları ruhsal bilgeliğe ulaştırırken diğer yandan onu aydınlanma yolunda desteklerler.

Keşişler ve din adamları topluluğu

Vajrayana okullarında keşişler topluluğunun yanında din adamları topluluğu da yoga uygulamalarında bulunmaktadır. Bu nedenle keşiş okulundan gelme birçok bilgin üstadın yanı sıra büyük bir miktar da önemli üstatlar bulunmaktadır. Bununla da kalmayıp aydınlanmış, özel güçlere sahip, yoga yolunda ilerleyen kişiler de (Siddhas) vardır. Hindistan’daki Vajrayana uygulamalarının birçoğu başlangıçta yogaya komşu olan ülkelere yayıldı. Vajrayana’da önemli olan, kişinin keşiş (ya da rahibe) olarak görevlendirilmesi değildir. Aksine önemli olan, kişinin yanlış bir uygulama ile kendi ruhunun Samsara’ya sürekli bağlılığının devam edip etmediğidir. Vajrayana’da kadınların da aydınlanmayı tıpkı erkeklerde olduğu gibi büyük ölçüde başarabileceği kabul ediliyor. Günümüzde, Tibet Budizm’inin dört büyük okulu, erkeklere olduğu gibi kadınlara da açıktır. Yaşamları ile birçok Vajrayana uygulayıcısı için örnek olacak nitelikte büyük kadın üstatlar bulunmaktadır. Bu kadın üstatlar Nyingma okulunun kurucusu Guru Rinpoche’nin arkadaşları arasından Prenses Mandrava ve Prenses Yeshe Tsogyal bulunmaktadır.

Okullar

Tibet Budizmi

Vajrayana Budizm ilk defa 8. yüzyılda, Dharma Kralı Trisong Detsen'in teşvikiyle Śāntarakṣita'nın Hindistan'dan Tibet'e gelmesile Tibet'te kurulmuş oldu. Santaraksita Padmasambhava ile birlikte Nyingma okulunu kurdu. Bir tantrik Mahasiddha olan Padmasambhava'nın katkılarıyla Tibet Budizmi Vajrayana geleneğinin bir parçası haline gelmiştir. Vajrayana Budizm Tibet Budizminin tüm okullarının çekirdek unsurudur, ancak bu ikisi birebir özdeş sayılmazlar. Budist araştırmacı Alexander Berzin "Tibet Budizminin Mahayana ve Vajrayana gelenekleri"[4] terimini kullanır. Genellikle Vajrayana tekniklerinin ileri seviyedeki öğrenciler için Mahayana öğretilerine yardımcı 'ustalıklı araçlar' olarak düşünülür. Bu araçlar, Dzogchen (Tibetçe:maha-ati) ve Mahamudra (Tibetçe:Chagchen) gibi tantra teknikleridir.

Shingon Budizmi

Japonya'daki Shingon okulu Tibet Vajrayana Budizmine benzer ezoterik uygulamalar barındırmaktadır; bunlar Japonya'da Mikkyo olarak adlandırılır. Ancak Shingon Budizminin soyağacı Tibet Vajrayanasından tamamen farklıdır; Hindistan'dan Çin üzerinden Japonya'ya aktarılmıştır; Tibet'tinkilerden daha erken dönemlere ait Hint metinlerine dayandırılmaktadır. Sonuç olarak Shingon Tibet Budizmi ile ezoterik sutralar, mandala gibi pek çok kaynağı paylaşsa da uygulama farklıdır. Shingon Budizminin başlıca metinleri Mahavairocana Sutra ve Vajrasekhara sutra'dır. Kurucusu Kukai adında Çin'de öğrenim görmüş bir Japon rahiptir; 9. yüzyılda Tang Hanedanı döneminde Çin'de yaygın olan Vajrayana metinlerini, tekniklerini ve mandalaları Japonya'ya getirmiştir. Bu soyağacı Tang Hanedanlığının sonuna doğru Çin'de yokolmaya yüztutmuş; ancak Japonya'da korunmuş ve geliştirilmiştir. Shingon dünyada Sanskritçe'nin siddham yazısını kullanmaya devam eden çok az sayıdaki okuldan biridir.

Japon Tendai okulu da kimi ezoterik uygulamaları kullansa da, bu uygulamalar çok sınırlı olduğu için Tendai tam bir ezoterik okul kabul edilmez. Tendai Taimitsu öğretisinde Ennin adı verilen ezoterik ritüeller, Lotus Sutra'nın yaygın öğretilerine eş değer bir öneme sahiptir. Dolayısıyla Mantra okuyan, Mudra uygulayan ya da belli meditasyonları yapan bir kişi Buda'nın öğretilerinin duyusal deneyimler olduğunu, herkesin doğuştan aydınlanma yeteneğine sahip olduğunu, bu yaşamda aydınlanmaya ulaşabileceğini anlayabilir.

Mahayana ile bağlar

Tibet Budisti ve öğretmeni Tenzin Palmo'ya göre:

Vajrayana Mahayana ile aynı felsefeyi paylaşır. Vajrayana bir felsefe değildir. Bir uygulama tekniği, bir bakış açısı veya vizyondur. Felsefi duruşunu Mahayana'dan alır. Aslında Yogachara ve Madhyamaka bakış açılarının bir karışımı gibidir.[5]

Khenpo Palden Sherab'a göre, Vajrayana görüşünün temeli Prajnaparamita'ya dayanır.[6]

Her ne kadar Tantra ve ezoterizm Vajrayana Budizminin ayırdedici özelliği olsa da, Tibetan Budizmine göre, Buda'nın öğretilerine aynı felsefi yaklaşımı benimsediği için Mahayana Budizminin bir parçasıdır. Mahayana'da önemli olan Sutralar Vajrayana'da da önemli kabul edilir; ancak Vajrayana kimi ezoterik metni de önemliler arasında sayar. Bodhisattva'nın önemi ve Mahayana'daki ilahi varlıklar Vajrayana'da da kabul edilir; aynı şekilde Budizm perspektifi ve Budist ruhsal uygulamalar yalnızca rahipler için değil, sıradan halkın faydalanmasına açıktır.

Vajrayana'nın ayırdedici özellikleri

Ladakh'ta bir Budist tören.

Mahayana ve Vajrayana geleneklerinde ruhani uygulamanın amacı bodhisattva yolunu izleyerek Budalığa erişmektir. Buna karşılık Theravada uygulamasının amacı nirvana'ya ulaşarak yeniden doğum döngüsünden (samsara) kurtulmaktır. glenekler arasındaki farklar her zaman kesin sınırlarla belirtilemez. Örneğin Tibet Budizminin kutsal metinler derlemesinde genellikle tantrik olarak değerlendirilmeyen Elmas Sutra,[7] hatta Pali Derlemesi'nde yer alan bazı metinler.[8][9] gibi kimi materyaller tantralar arasında sayılmaktadır.

Mahayana'da olduğu gibi, motivasyon Vajrayana uygulamasında büyük önem taşır; bütün uygulamalar tüm duyarlı canlıların faydalanması için Budalığa erişmek amacıyla yapılır. XIV. Dalai Lama şöyle demiştir:

"Tantra, yalnızca şefkati Budalığa erişmek için vakit harcamaya dayanamayacak kadar büyük olan, bir an önce diğerleri için üstün yardım ve mutluluk kaynağı olmak isteyen kişilerce uygulanır."[10]

Vajrayana, Mahayana Budizminde formüle edildiği şekliyle 'marifetli araçlar' (Sanskrit: upaya) kavramını temel alır. Bu uygulama, inisiasyonla kabul edilen bir öğrenciye Vajra Ustasının belli bir 'marifetli aracının' gerçekleşiminin zihinsel akımını paylaştığı bir soyağacı sistemidir. Vajrayana da bu 'marifetli araçlar' başlıca Tantrik, Mahamudra veya Dzogchen pratikleriyle bağlantılıdır. Gelenekler ve soyağacına göre, Vajrayana teknikleri aydınlanmaya giden yolu ivmelendirir. Daha önceki Theravada ve Mahayana okulları Nirvanaya ulaşmak için birçok yaşam boyu sürebilecek bir yol sunarken, Vajrayana tekniklerinin aydınlanmaya (Budalığa) çok daha kısa bir sürede, hatta bir yaşam süresi içerisinde ulaşma imkânı sunduğu söylenir. Vajrayana Eğitmeni Tenzin Palmo, Budist pratiğe bu farklı yaklaşımları şöyle açıklıyor:

Hinayana Budizmi okuluna göre, bir şeyleri arzuladığımız ve bunlara sıkıca yapıştığımız için bu sonsuz doğum-ölüm-yeniden doğum çarkında hapis kalırız... Hinayana okulu arzularımızın en zayıf köklerini bile ortadan kaldırmamız gerektiğini vurgular. Mahayana okuluna göre, bu yeniden doğum çarkına hapsolmamızın nedeni cahilliğimiz, farkında olmayışımızdır... Farkında olmayan zihinde düşündüğümüz her şey nesnelerin doğası hakkındaki bu yanlış algılamamızı yansıtır. Bu nedenle yapmamız gereken bu cahilliğimizin köklerini kazıyacak bir "aşkın bilgelik" geliştirmektir. Vajrayana'ya göre, bu doğum-ölüm-yeniden doğum çarkında hapsolmamızın nedeni saf olmayan algılarımızdır. Gözümüzle gördüklerimizin; katı, sıradan, birbirinden farklı ve ayrı olduklarına inanırız. Buna karşı antidot "saf algı" geliştirmektir.[11]

Vajrayana Budistleri Theravada ya da Mahayana uygulamalarının geçersiz olduğunu iddia etmez; tam aksine, bu geleneklerdeki öğretilerin Vajrayana uygulamalarının inşası için temel teşkil ettiği söylenir. Vajrayana tekniklerinin etkili olabilmesi için bu öğretilerin üzerinde durulması gereklidir.

Meyvenin yolu

Vajrayana uygulamalarında İki gerçek öğretisi merkezi bir kavram, metodun felsefi dayanağıdır. İki gerçekle kastedilen 'uzlaşımsal gerçek' ve 'nihai gerçektir'. Uzlaşımsal gerçek, neyin var olup neyin var olmadığı konusunda konsensus realitesi veya sağduyu ile belirlenen gerçektir. Nihai gerçek ise, aydınlanmış olan zihnin gördüğü şekliyle realitedir. Mahayana'nın 'Sutrayana' uygulamalarında sebebin yolu seçilmiştir; uygulayıcı kendindeki potansiyel Buda-doğasından hareketle, onu sürekli besleyerek sonuca, Budalık meyvesine ulaşmaya çalışır. Vajrayana'da ise meyvenin yolunu seçilmiştir; uygulayıcı meyvelerin özünde var olan Buda-doğasını uygulama aracı olarak alır. Herkesin doğuştan aydınlanmış bir zihne sahip olduğu önermesinden hareketle, nihai gerçek gözüyle dünyaya bakma uygulamaları kendi Buda-doğamıza ulaşmaya yardımcı olabilir.[12]

Nihai gerçeğin deneyimlenmesi Vajrayana'da kullanılan bütün tantrik tekniklerde temel amaçtır. Aydınlanmış zihindeki boşluğun doğasının deneyimlenmesi için kullanılan Dzogchen ve Mahamudra ileri meditasyon teknikleri hariç, tüm uygulamalar bir şekilde saf olmayan algının temizlenmesi yoluyla uygulayıcının nihai gerçeği görmesini sağlamak amacını taşır. Bunlar ngondro veya başlangıç uygulamaları olabileceği gibi, tantrik sadhana'nın daha ileri teknikleri de olabilir.

Yeminler ve tavır

Genel olarak, Vajrayana uygulayıcıları tavırlarında bir takım yeminlere (samaya) uygun olarak hareket etmelidir. Alt seviyedeki tantralar için uyulması gereken kurallar Pratimoksha yeminleri ve Bodhisattva yeminleri temel alınarak hazırlanmıştır. Daha üst düzeydekiler için uygulamanın kendine has bir takım yeminler olabilir.

Ezoterik aktarım (inisiayon) ve gizlilik

Vajrayana Budizmi ezoteriktir; bu bağlamda ezoterizm, kimi hızlandırıcı faktörlerin yalnızca öğretmenden öğrenciye bir inisiasyon veya yetkilendirme ile doğrudan uygulanmasıdır, kitaplardan öğrenilemez. Çoğu teknik için gizli tanımı yapılır; ancak bazı Vajrayana öğretmenleri gizliliğin yalnızca bir gerçekliğin yan-etkisi olduğunu, çünkü tekniklerin öğretmen-öğrenci soyağacı dışında bir geçerliliği bulunmadığını vurgular.[13] Bu tekniklerin doğru uygulanmadığı takdirde uygulayıcılara fiziksel ve zihinsel olarak zarar verebileceği söylenir. Bu tehlikelerden kaçınılması için uygulama öğretmen/öğrenci ilişkisi dışında "gizli" tutulması gerekir. Gizlilik ve öğrencinin vajra guruya adanmışlığı samaya (Tib. damtsig) veya "kutsal bağın" özelliğidir; böylelikle hem uygulayıcı hem de öğretinin bütünlüğü korunmuş olur.

Öğretiler kişiye doğrudan söylense dahi, eğer bağlamı uygun değilse anlaşılamaz; bu nedenle öğretilerin "kendinden gizli" olduğu kabul edilir. Eğer kişi basit bir meraktan fazla ilgi gösteremiyorsa, öğreti onun zihninde hep "gizli" kalacaktır.[14][15]

Ezoterik aktarımın çerçevesi farklı formlar alabilir. Tibet Budizminin Nyingma okulu Dzogchen adı verilen metodu kullanır. Tibet Kagyu okulu ve Japonya Shingon okulu Mahamudra denilen alternatif bir metot kullanmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Ray, Reginald A. Secret of the Vajra World: The Tantric Buddhism of Tibet. Shambhala Publications, Boston: 2001
  2. ^ "The Three Vehicles of the Teachings of the Buddha - at the Karmapa website". 28 Eylül 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2008. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2010. 
  4. ^ Berzin Archives, http://www.berzinarchives.com/web/en/index.html 6 Eylül 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., erişim 2008-06-22
  5. ^ Palmo, Tenzin, Reflections on a Mountain Lake:Teachings on Practical Buddhism, Snow Lion Publications, 2002, sf.224, I-55939-175-8
  6. ^ Sherab, Khenpo Palden, Ceaseless Echoes of the Great Silence: A Commentary on the Heart Sutra, Prajnaparamita, Sky Dancer Press, 1999, sf. 35
  7. ^ Conze, The Prajnaparamita Literature
  8. ^ Skilling, Mahasutras, volume I, parts I & II, 1997, Pali Text Society, page 78, bazı Kangyur baskılarında kimi Sravakayana, Mahayana ve Vajrayana metinlerinin tantra olarak tanıtıldığını söyler
  9. ^ Peter Skilling, Mahasutras, volume I, 1994, Pali Text Society[1] 21 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Lancaster, page xxiv
  10. ^ aktaran Jeffrey Hopkins, Meditation on Emptiness, Wisdom Publication, 1996, s. 111'den alıntı.
  11. ^ Palmo, Tenzin, Reflections on a Mountain Lake:Teachings on Practical Buddhism, Snow Lion Publications, 2002, p.223
  12. ^ Palmo, Tenzin, a.g.e, Snow Lion Publications, 2002, p.224-5
  13. ^ Dhammasaavaka. The Buddhism Primer: An Introduction to Buddhism, p. 79. ISBN 1-4116-6334-9
  14. ^ Morreale, Don (1998) The Complete Guide to Buddhist America ISBN 1-57062-270-1 p.215
  15. ^ Trungpa, Chögyam and Chödzin, Sherab (1992) The Lion's Roar: An Introduction to Tantra ISBN 0-87773-654-5 p. 144

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tibet Budizmi</span> Budizmin Vajrayana kolundan Budist inanış

Tibet Budizmi. Tibet, Moğolistan ve Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta Asya Türklerinde takip edilen Budizm koludur. Kimi yerlerde Lamacılık olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılmaktadır. Budizmin Vajrayana koluna aittir.

<span class="mw-page-title-main">Zen</span> aydınlanmacı bir yaşam felsefesi

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.

Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

<span class="mw-page-title-main">Bodhisattva</span>

Bodhisattva, Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış kişidir. Sanskrit Bodhisattva kelimesi "aydınlanma ('bodhi') ve gerçek ('sattva')" kelimelerinden oluşmuştur.

Maitreya, Budizm'de dünyanın sonu ve öbür dünya hakkındaki görüşlere göre bu dünyanın gelecek Buddhasıdır. Kimi zaman Geleceğin Budası olarak da adlandırılır.

Amitābha ya da Sonsuz Işık Budası Budizmin Mahāyāna okuluna ait yazmalarda adı geçen Buda'lardan biridir. Doğu Asya'ya özgü Arık Ülke mezhebinde en önemli Buda olarak kabul edilir. Vajrayana'da ise, Amitābha uzun ömürlülüğü ile tanınır. Amitābha Dharmakāra adında bir bodhisattva olarak yaşadığı sayısız yaşamlar boyunca yaptığı iyiliklerden biriktirdiği sonsuz erdemlere sahiptir.

Üç Hazine, değişik kaynaklarda Üç değerli taş ya da Üç sığınak olarak da adlandırılır. Budistlerin bir tören ile rehberliğine sığındığı üç şeyi ifade eder. Bunlar:

Theravada ; kelime anlamı olarak, "Yaşlıların öğretisi" ya da "Eski öğreti") günümüze ulaşan en eski Budist okuldur. Kökeni, Buda’nın ilk mensubu olan keşişler (rahipler) topluluğuna dayanmaktadır. Mahayana (büyük taşıt) geleneğinden gelen Budistler tarafından küçük taşıt olarak da adlandırılır. Göreceli olarak daha tutucu ve genel olarak erken dönem Budizmine en yakınıdır. Yüzyıllardan beri Sri Lanka ve güneydoğu Asya'nın en yaygın dinidir. Aynı zamanda güneybatı Çin, Vietnam, Bangladeş, Malezya, Filipinler ve Endonezya'da kimi etnik gruplar tarafından izlenmektedir; Singapur ve Avustralya'da da gittikçe popülerlik kazanmaktadır. Günümüzde dünya çapında Theravada Budistlerin sayısı 100 milyonun üzerindedir. Ayrıca son yıllarda Theravada, Batı'da ve Hindistan'da da kök salmaya başlamıştır.

Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.

<span class="mw-page-title-main">Şingon Budizmi</span> Japonyada budizm ekolü

Şingon Budizmi Japonya'da önemli Budist okullardan biridir; "Japon ezoterik Budizmi" olarak da adlandırılır. Günümüzde Tibet Budizmi ile birlikte Vajrayana Budizminin önemli kollarından birini oluşturur. Şingon kelimesi oluşturan kanjiler, Çincede "zhen yan" şeklinde okunur ve mantra anlamında kullanılmaktadır.

Budizm’de etyemezlik üzerine görüşler farklı okullar arasında farklı yaklaşımlar mevcuttur. Mahayana okullarının çoğu etyemezliği savunurken, Theravada geleneğinde Buda’nın, hayvanların rahiplerin yemesi amacıyla öldürülmediği sürece, rahiplerinin bazı hayvanların etlerini yemelerine izin verdiği kabul edilmiştir. Yine Therevada’ya göre, Buda rahiplerin etyemezliği benimsemelerine izin vermiş, yalnızca insan, fil, at, köpek, yılan, aslan, kaplan, leopar, ayı ve sırtlan eti yemelerini yasaklamıştır.

Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Hinayana, Mahayana gibi Budizm'in iki ana kolundan biri.

<span class="mw-page-title-main">Dakini</span>

Dakini, mitolojide ölülerin ruhunun cennete götürüleceğine inanılan antik Hindistan ve İran'a ait tantrik (Tantra) bir ruhi varlıktır. Bu varlık Tibet Budizminin devamında Budist bir figür olarak ortaya çıkmıştır. Dakini'ler çoğunlukla değişebilen, kısmen de vahşi yaradılışlı dişil varlıklardır. Bu yaradılış ayrıca manevi varlıklar için ilham kaynağı olarak kullanılır. Dakini'ler barışçıl ve öfkeli ya da barışçıl-öfkeli karışık kişilikler olarak ortaya çıkarlar. Onlar manevi yol için cesareti ve ilhamı simgeleyerek aynı zamanda Dharma uygulayıcılarının manevi ilerleyişlerini takip ederler. Khechara, Dakini'lerin saf ülkesi olarak adlandırılır. Eril olan türlerine ise Sanskritçede Daka, Tibetçede Pawo adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Padmasambhava</span>

Padmasambhava Tibet kralı Thrisong Detsen zamanındaki Tibet Budizmi'nin kurucusu olarak kabul edilir.

Niçiren Budizmi Japon rahip Niçiren'in (1222–1282) öğretilerine dayanan bir Budist okuldur. Niçiren okulunun tarih boyunca Japonya'da Orta Çağ'daki Kyoto tüccarları, 2. Dünya Savaşı öncesi dönemdeki ultra-milliyetçiler gibi farklı gruplar üzerinde büyük etkisi olmuştur. Niçiren Budizmi Lotus Sutra'ya yaptığı vurguyla ve buna bağlı olarak her insanın doğuştan Buda-doğasına sahip olduğu, dolayısıyla herkesin bir gün aydınlanmaya ulaşacağına olan inancıyla ayırt edilir. Ayrıca Niçiren, ortodoks Mahayana anlayışından saptıkları iddiasıyla Japonya'daki Zen, Arık Ülke, Shingon gibi diğer okulların karşısında konumlanır.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.

<span class="mw-page-title-main">Nyingma</span> Tibet Budizminin büyük okullarından bir tanesi

Nyingma Tibet Budizmi'nin dört büyük okulundan biridir ve kelime olarak Tibetçe'de "eski okul" anlamına gelir. Ngangyur, yani "antik çeviri cemiyeti" olarak da bilinir. Nyingma okulu, sekizinci yüzyılda, Kral Trisong Detsen'in (710-755) hükümdarlığı sırasında, Budist kutsal metinlerinin ilk defa Sanskritçe'den Tibetçe'ye çevrilmesi ile kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Karmamudra</span>

Karmamudrā, fiziksel veya görselleştirilmiş bir eşle cinsel birlikteliği içsel ısı (tummo) uygulaması ile birlikte kullanan ve bu yolla ikili olmayan bir mutluluk durumuna ve boşluğa dair içgörüye ulaşmaya çabalayan bir Vajrayana Budist tekniğidir. Tibet Budizminde, tummo yoga tekniğinde yeterlilik genellikle karmamudrā uygulaması için bir ön koşul olarak görülür.