
Hayvan, canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır. Arapça "canlı varlık" anlamındaki ḥayevān sözcüğünden Türkçeye geçmiş olan "hayvan" sözcüğü, günlük kullanımda esasen insan dışı, nefes alan ve hareket eden canlıları ifade etmek için kullanılsa da, biyolojik bağlamda insanı da içerir. Anadolu ağızlarında hayvan anlamında bav, bobos, böçü, çer, çokgal, dölük, evcimen, evlük, karaböcü, karaltı, medek, tereke, töm gibi sözcükler kullanılmaktadır. Hayvan sözcüğünün eş anlamlısı döngül sözcüğüdür. Hayvanlar âleminin bilimsel ve Latince adı olan "Animalia" terimi ise yine Latince olan ve "yaşayan" ya da "ruh" anlamına gelen animadan türetilmiş animal sözcüğünün çoğuludur. Hayvanlar âlemini tanımlayan bir başka Yunanca bilimsel terim de metazoa'dır (μετάζωα).

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

Omurgalılar, hayvanlar aleminin kordalılar şubesine ait bir alt şubedir.
Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.

Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.

Deri, cilt veya ten, bazı hayvanların vücutlarını kaplayan en üst katman olup, altında barındırdığı kas ve organları koruyan doku tabakalarından oluşan bir örtü sistemi organıdır. Bu tabakanın altında yağ tabakası vardır. Yağ tabakası canlının vücudunu sıcak tutar ve darbelere karşı korur. Burada bulunan ter bezleri boşaltıma yardımcı olur. Deri solunumu nemli vücut yüzeyinde gerçekleşir. Hücrelerde oluşan (O2) oksijen difüzyonla atılır. CO2'de difüzyonla atılır. Bu canlıların gelişmiş organları yoktur. Dış ortamla gaz alışverişi nemli deriden difüzyonla geçer. Derinin nemli kalması mukus tabakası ile gerçekleşir.
Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Bazı organlar kendilerini farklı yollarda yenileyebilir. Birlikte çalışan organlar sistemleri oluşturur. Organ Latince organum sözcüğünden türemiştir. Organın Türkçe eş anlamlısı olarak örgen ve kılgan sözcükleri bulunmaktadır.

Merkezî sinir sistemi sinir sisteminin en büyük bölümünü teşkil eder. Beyin ve omurilikten oluşur. Bazı sınıflandırmalarda retina ve kraniyal sinirler de MSS'ye dâhil edilir. Çevresel sinir sistemi ile birlikte davranış kontrolünde temel bir göreve sahip olan merkezî sinir sistemini çevresel sinir sisteminden ayıran belirgin bir sınır olmayıp ayrım keyfîdir. MSS, vücut boşluğunda, kraniyal boşluktaki beyni ve spinal boşluktaki omuriliği kapsar. Omurgalılarda beyin kafatası ile korunurken, omurilik de omurga ile korunur. Bunların her ikisi de, meninskler ile çevrilmiştir. Şekilde kırmızı ile gösterilenler MSS'ye ait ana sinirlerdir.

Taraklılar (Ctenophora), çoğu serbest olarak denizlerde yüzen, bazıları sesil (sabit) yaşayan, vücudu ışıldayan ve jelatinimsi yapıda olan canlılar şubesidir.

İnsan vücudu bir insanın tüm yapısıdır. Birlikte dokular ve ardından organları ve sonra organ sistemlerini oluşturan birçok farklı hücre türünden oluşur. Bunlar insan vücudunun homeostazisini ve canlılığını sağlar.

Yassısolucanlar ya da Platyhelminthes, üç embriyonik tabakadan oluşmuş, bilateral simetrili, çoğunlukla yassı yapılı hayvanlar şubesidir.

Halkalı solucanlar (Annelida), segmentleri halkalar şeklinde olan ve dıştan belirgin olarak görülen bir omurgasız hayvanlar şubesidir.

İkincil ağızlılar, hayvanlar aleminin bir üst şubesidir. Bilateria kladının Protostomia'ya girmeyen hayvanlarını kapsar.

Sülükler ya da, halkalı solucanlar şubesine ait bir alt sınıftır.
Sölom, Yunanca "oyuk", "boşluk" anlamlarına gelen koilōma sözcüğü kaynaklı olan ve çok hücreli hayvanların çoğunda ana vücut boşluğu için kullanılan bir terimdir. Vücudun içine yer alır ve sindirim sistemi ile birlikte diğer organları çevreler. Gelişmiş hayvanlarda mezodermal epitel ile kaplıdır. İşlevsel olarak sölom bir şoku absorbe etmeye ve hidrostatik iskelet yapısına yardımcı olur. Ayrıca sölomun duvarına yapışık olarak duran ya da içinde serbestçe dolaşabilen sölomitler şeklinde bağışıklık sistemi desteğini de oluşturur.
Hayvan anatomisi veya Zootomi, anatominin hayvanlarla ilgilenen alt dalıdır.

Karın boşluğu, insanlarda ve diğer birçok hayvanda çok sayıda organ içeren büyük bir vücut boşluğudur. Abdominopelvik boşluğun bir parçası olan karın boşluğu, torasik boşluğun altında ve pelvik boşluğun üzerinde bulunur.

Seroza olarak da bilinen seröz membran veya seröz zar, seröz sıvı salgılayan iki mezotelyum tabakasından oluşan pürüzsüz bir zardır. Vücut boşluklarında yer alan iç organları örten seröz membrana viseral zar, vücut duvarını kaplayan ikinci tabakaya ise pariyetal zar denir. İki katman arasında, iki seröz zar tarafından salgılanan birkaç mililitre lik yağlayıcı seröz sıvı haricinde çoğunlukla boş olan potansiyel bir boşluk bulunur.

Periton boşluğu, parietal periton ile viseral periton arasındaki potansiyel boşluk oluşturur. Viseral ve parietal peritonlar aslında aynı yapı olmakla beraber konumları ve fonksiyonları nedeniyle ayrı ayrı isimlendirilmişlerdir. Periotenal boşluk aynı perikardiyal ve plevral boşluklar gibi intraembriyonik sölom boşluğundan gelişirler.
İnsan vücudu ve vücuttaki tüm sıvılar bile kavramsal olarak tam olarak anatomik kompartmanlar olmamalarına rağmen vücuttaki suyun, çözünmüş maddelerin ve asılı kalmış elementlerin nasıl kümelendiği anlamında gerçek bir dağılımı temsil eden çeşitli sıvı kompartmanlarına (bölüm) bölünebilir. Vücuttaki iki ana sıvı kompartmanı intraselüler ve ekstraselüler kompartmandır. İntraselüler kompartman, organizmanın hücrelerinin toplam hacmidir; ekstraselüler kompartmandan hücre zarlarıyla ayrılır.