Bilge Karasu, Türk öykü, roman, deneme yazarıdır. Aynı zamanda felsefeci yanı olan Karasu, metinlerinde felsefi sorunları işlemiş ya da onun metinleri felsefi incelemenin konusu olarak görülmüştür. Postmodern romanın Türkiye'deki önemli isimleri arasında değerlendirilmektedir.
İhsan Oktay Anar, Türk roman ve hikâye yazarıdır.

Behçet Çelik, modern Türk yazar.

Peyami Safa, Türk yazar ve gazeteci. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu ve Yalnızız gibi psikolojik türdeki eserleriyle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında ön plana çıktı. Yaşamı ve fikrî hayatındaki değişimlerini eserlerine de yansıttı. Server Bedi takma adıyla birçok roman kaleme aldı. Cingöz Recai tiplemesini Fransız yazar Maurice Leblanc'ın Arsen Lüpen karakterinden esinlenerek yarattı. Aynı zamanda çeşitli kurumlarda gazetecilik mesleğini sürdürdü ve ağabeyi İlhami Safa ile birlikte Kültür Haftası gibi çeşitli dergiler çıkardı.

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

Puslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar'ın yayımlanmış ilk romanıdır. Mayıs 2014'te 50. baskısı yapılan kitap, ilk kez Ocak 1995 tarihinde İletişim Yayınları tarafından basıldı. Yayımlandığı andan itibaren hem içerik hem biçim olarak ilgi gördü. Birçok yeni baskısı yapıldı ve eleştirmenler tarafından olumlu değerlendirmelere tabi tutuldu.
Ejderha Mızrağı Destanı, Margaret Weis ve Tracy Hickman tarafından yazılmış kitap serisi. Seri aslında arabayla TSR ile olan iş görüşmelerine giderken Laura ve Tracy Hickman tarafından yaratılmıştır. Serinin orijinal dili olan İngilizcede basılmış 190'dan fazla kitabı vardır. Ejderha Mızrağı dünyasının asıl yaratıcıları Margaret Weis ve Tracy Hickman olsa da birçok yazar yaratılan dünyaya ve kurallarına sadık kalıp onları kullanarak Ejderha Mızrağı dünyasıyla ilgili pek çok kitap yazmıştır. Öyle ki serinin kitaplarının büyük bir kısmının yazarları farklıdır. Aslen üç kitap olup, sonradan karakter derinleştirmeleri, yan hikâyeler, geçmiş ve gelecek eklemeleriyle büyümüş ve büyümeye devam etmektedir.

Korkuyu Beklerken, Oğuz Atay'ın hikâyelerini yayınladığı eseridir. Kitaba adını veren "Korkuyu Beklerken" ve "Beyaz Mantolu Adam" adlı hikâyeleri bu derlemede önemli yer tutar. İlk baskısı May Yayınları tarafından 1975'te yapılmış olup, son baskısı İletişim Yayınları'nın "Oğuz Atay Bütün Eserleri" dizisi kapsamında yapılmıştır. Oğuz Atay'ın yayımladığı tek öykü kitabıdır.

Ahmed Midhat, Türk yazar, gazeteci ve yayıncı. Tanzimat dönemi yazarlarındandır. Türk edebiyatının gerçek anlamda ilk popüler yazarıdır. 1870'te Devir (Çağ) adıyla bir gazete çıkardı ancak ilk sayıda kapandı. Çok kısa zaman sonra Bedir adıyla çıktı. 1878'de çıkarmaya başladığı ve yayın hayatını 1921'e kadar sürdürmüş olan Tercüman-ı Hakikat gazetesi Osmanlı basın tarihinin en uzun ömürlü ve etkili yayınlarından biri olmuştur. Kabri Fatih Camii içinde II. Mehmed'in türbesinin de bulunduğu ayrı kısımdadır.

Sami Paşazade Sezai, Türk gerçekçi öykücü, romancı. Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından birisi olma özelliğiyle edebiyat tarihinde büyük önem taşıyan Sergüzeşt adlı romanın yazarıdır. 1892'de yazdığı Küçük Şeyler ile Türk edebiyatında modern öykücülüğün kurucularındandır.
Sabahattin Engin, Türk eğitimci ve oyun yazarı. Hisarcılar akımının temsilcilerinden biridir.

Galiz Kahraman, İhsan Oktay Anar'ın 17 Ocak 2014 tarihinde İletişim Yayınlarında çıkan fantastik kurgu türü kitabı.
Kemal Varol Türkçe yazan Kürt şair, deneme ve roman yazarı.

Derek Parfit, Britanyalı filozof ve yazardır. 1960'larda kaleme aldığı birçok kitabı mezun olduğu Oxford Üniversitesi yayınevinden çıkmıştır.
Türk edebiyatı'nda hem sözlü hem yazılı, manzum ve mensur hikâye geleneğine sahip olmasına rağmen Tanzimat'tan sonra farklı yapısal özellikler taşıyan bir anlatı türü olarak yeni bir hikâye tarzı oluşmuştur. Giritli Ali Aziz Efendi tarafından 1796-97'de yazılan ve ilk defa 1852 tarihinde basılan Muhayyelât, Batı tesiri olmadan gerçekçi anlatıma olan yakınlığı noktasında modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Bunun dışında, XIX. yüzyılda basımları yapılarak yaygınlık kazanmış olan meddah hikâyeleri "yeni hikâyeye" zemin hazırlayan eserler olarak görülmektedir. 1875-1890 yılları arasında Ahmed Midhat Efendi'nin devam eden Letâif-i Rivâyât serisinin dışında Mehmet Celal'in Venüs, Cemile gibi uzun hikâyeleri ile Nabizâde Nâzım'ın ilk dönem hikâyeleri bulunmaktadır. Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseri Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Halid Ziya Uşaklıgil'in 1888'de yazdığı Bir Muhtıranın Son Yaprakları ile Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası adlı çalışmaları Avrupaî tarzda ilk hikâyeler kabul edilmektedir.

Muhayyelât, Muhayyelât-ı Ledünni-i İlahi-i Giridî Ali Aziz Efendi ya da Muhayyelât-ı Aziz Efendi, Giritli Ali Aziz Efendi'nin 18. yüzyıl sonunda yazdığı ve ilk baskısı 1852 yılında yapılan fantastik bir eser.

Müsâmeretnâme, Emin Nihat Bey tarafından yazılmış ve Türk hikâyeciliğinin ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen eserdir. 1871-1875 yılları arasında yayımlanan ve toplamda yedi hikâyeden oluşan eser, kış gecelerinde bir araya gelen dostların iyi vakit geçirmek ve eğlenmek üzere gençliklerinde başlarından geçenlerle ilgili anlatımlarına dayanmaktadır. Müsâmeretnâme hakkında ilk değerlendirmeleri Ahmet Hamdi Tanpınar XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı çalışmasında yapmıştır. Mustafa Uzun eseri sadeleştirerek Gece Hikâyeleri: Müsâmeretnâme adıyla günümüz Türkçesine çevirmiştir; bugüne kadar yeni harflere birden fazla aktarımı yapılmıştır. Çerçeve anlatının kullanıldığı Müsâmeretnâme'de Decameron ile Binbir Gece Masalları'ndan izler mevcuttur.

Küçük Şeyler, Samipaşazade Sezai'nin 1891'de yayımlanan hikâye kitabıdır. Kısa hikâyenin, Batı edebiyatındaki hikâyelerle benzer özellikler gösteren Türk edebiyatındaki ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Edebiyat tarihçilerinin kısa değerlendirmeleri dışında pek fazla dikkat çekmemiş, ilk baskısından sonra bir daha basılma imkânı bulamamıştır. Yeni harflerle de ayrı bir basımı yapılmamış, yazarın bütün eserlerini bir araya toplayan Zeynep Kerman tarafından okuyucuya ulaştırılmıştır. Günümüzde farklı yayınevleri tarafından günümüz Türkçesiyle Küçük Şeyler adıyla yayımlanmaktadır. Eserin 1891 tarihli Matbaa-i Ebüzziya basımı nüshası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı'nda yer almaktadır.

Ottopunk ya da ottomanpunk, bilimkurgunun bir alt kültürüdür. İsim, kökünü Osmanlı kelimesinin İngilizcesi olan Ottoman kelimesinin kısaltılmışından alır. Ottopunk, diğer alt dallardan daha yenidir ve son yıllarda ortaya çıkmış bir akımdır. Steampunk akımı ile teknolojik özellikler ve geçtiği zaman açısından benzerlikler bulunur. Akımın genel özelliği zaman dilimi olarak 18'inci yüzyılın sonu ve 19'uncu yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Anadolu ve Türk kültüründen esintiler taşıyan yer yer fantastik ögeler içerebilen retrofütüristik bir devri anlatmasıdır. Akımdan esinlenen eserlerde konum genellikle İstanbul şehridir ve eserler kurgusal bir Osmanlı dönemi manzarası sunar. Türün belirgin temsilcileri olarak edebiyat dünyasında Devrim Kunter'in Seyfettin Efendi adlı çizgi romanı, İhsan Oktay Anar tarafından yazılan Puslu Kıtalar Atlası ve Erim Şişman'ın yazmış olduğu Ottomania adlı roman örnek gösterilebilir.