Astronomi, gök bilimi ya da gökbilim gök cisimlerinin kökenlerini, evrimlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini açıklamaya çalışan doğa bilimi dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir. Astronomi daha açık bir deyişle, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, kutup ışıkları, gökadalar ve kozmik mikrodalga arkaalan ışınımı gibi gözlemlenebilir tüm olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır.
Ceres, Güneş'e en yakın cüce gezegen ve Mars ile Jüpiter arasında yer alan ana asteroit kuşağındaki en büyük gök cismidir.
Gözlemsel astronomi astronomi bilimlerinin, teorik astrofizikten farklı olarak veri almayla ilgilenen bir dalıdır. Ana olarak fiziksel modellerin ölçülebilir içeriklerini bulmaya dayanır. Uygulama olarak, Teleskop ve diğer astronomi araç gereçleri kullanılarak gökcisimlerinin gözlenmesidir.
Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Güneş merkezli ve kabaca Jüpiter ile Mars gezegenlerinin yörüngeleri arasındaki uzayı kaplayan torus şeklinde bir bölgedir. Bu bölgede asteroit veya küçük gezegen olarak adlandırılan çok sayıda katı ve düzensiz şekillerde gök cisimleri bulunur. Tanımlanan nesneler çok farklı boyutlarda olabilir, fakat gezegenlerden çok daha küçüklerdir ve birbirlerinden ortalama olarak bir milyon kilometre uzaklıklarda bulunurlar. Bu asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'ndeki diğer asteroit popülasyonlarından ayırt edilebilmesi için ana asteroit kuşağı veya ana kuşak olarak da adlandırılır.
Kızılötesi, görünür ışıktan daha uzun ancak mikrodalgalardan daha kısa dalga boylarına sahip elektromanyetik radyasyondur (EMR). Kızılötesi spektral bant, kırmızı ışığınkinden biraz daha uzun dalgalarla başlar, bu nedenle IR insan gözü için görünmezdir. IR'nin genellikle yaklaşık 750 nm (400 THz) ila 1 mm (300 GHz) arasındaki dalga boylarını içerdiği anlaşılmaktadır.
Spitzer Uzay Teleskobu (SST), 2003 yılında uzaya gönderilen ve 30 Ocak 2020'de kullanım dışı bırakılan bir kızılötesi uzay teleskopuydu.
Zeta Reticuli, Ağcık takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 39 ışık yılı uzaklıkta yer alan ikili yıldız sistemidir. Çok karanlık bir gecede sadece güney-yarıküreden çıplak gözle iki yıldız da görülebilir. Türkiye'den gözlemlenebilir bir konumda değildir. Zeta2 Reticuli'nin yörüngesinde yıldızı çevreleyen bir enkaz diski bulunmaktadır. Her iki yıldız da Güneş ile benzer özellikleri paylaşan solar analog yıldızlardır. Ortak bir kökene ait yıldızların oluşturduğu Zeta Herculis Hareketli Grubu üyesidirler.
Galaktik astronomi, esas olarak gökadamız Samanyolu'nu ve içerdiği her şeyi inceleyen bir astronomi dalıdır. Bu, diğer tüm gökadalar da dahil olmak üzere gökadamızın dışındaki her şeyin incelenmesi olan ekstragalaktik astronominin tersidir.
Herschel Uzay Gözlemevi, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından yapılmış ve işletilmiş bir uzay gözlemeviydi. 2009'dan 2013'e kadar faal olmuştur ve 2021'de James Webb Uzay Teleskobu'nun fırlatılışına kadar uzaya fırlatılan en büyük kızılötesi teleskoptu. 3,5 metrelik bir ayna ve uzak kızılötesi ve milimetre altı dalga boylarına (55–672 µm) hassas araçlar taşımıştır. Herschel, Avrupa Uzay Ajansı'nın Horizon 2000 programında SOHO/Cluster II, XMM-Newton ve Rosetta'yı takip eden dördüncü ve sonuncu köşe taşı görevdir. Amerika Birleşik Devletleri, NASA ile programa katılmıştır.
Milimetre-altı astronomi, elektromanyetik spektrumdaki milimetre-altı dalga boyunda çalışmaların yapıldığı gözlemsel astonominin bir dalıdır. Gök bilimciler kızılötesi ve mikrodalga bandı arasındaki milimetre-altı dalgaboyunda, genellikle birkaç yüz mikrometre ve mikrodalga arasında çalışırlar. Milimetre-altı astronomide halen yaygın olarak dalga boyuna mikron ya da eski ismiyle mikrometre denmektedir.
James Clerk Maxwell Teleskobu (JCMT), Hawaii'deki Mauna Kea Gözlemevinde bulunan bulunan bir milimetre-altı dalga boyu teleskobudur. Teleskop, 4.092 metre yüksekliğindeki Mauna Kea'nın zirvesinin hemen yanına inşa edilmiştir. 15 metre genişliğinde ana bir aynaya sahip olan bu teleskop elektromanyetik spektrumların milimetre-altı dalga boylarını gözlemlemeye yarayan en büyük astronomik teleskop olma özelliğine sahiptir. Bilim insanları bu teleskopu Güneş Sistemi çalışmalarında, yıldızlararası toz ve gaz ve uzak galaksi çalışmalarında kullanmaktadır.
Doğu Anadolu Gözlemevi, Türkiye'nin Erzurum ilinde yer alan astronomik gözlemevidir. Palandöken ilçesine bağlı Konaklı Mahallesi'ndeki 3.170 metre (10.400 ft) yüksekliğe sahip bir tepede 2012'de inşa edilmeye başladı. Atatürk Üniversitesi bünyesinde hayata geçirilen gözlemevi, 4 metre (13 ft) çapıyla Türkiye'nin en büyük ve ilk kızılötesi teleskobuna ev sahipliği yapacaktır. Teleskobun testlerinin Lecco, İtalya'da yapıldığı ve Ekim 2019 itibarıyla tamamlanacağı duyuruldu.
Kızılötesi astronomi, kızılötesi radyasyon ile görüntülenebilen astronomik nesnelerin incelendiği astronomi dalıdır. Kızılötesi ışığın dalga boyu 0.75 ile 300 mikrometre arasında değişir. Kızılötesi, 380 ila 750 nanometre arasında değişen görünür radyasyon ile milimetre altı dalgalar arasında yer alır.
Aktif asteroitler, asteroit benzeri yörüngelere sahiptir ancak kuyruklu yıldız benzeri görsel özellikler gösteren küçük Güneş Sistemi cisimleridir. Yani, koma, kuyruk veya kütle kaybının diğer görsel kanıtlarını gösterirler, ancak yörüngeleri Jüpiter'in yörüngesi içinde kalır. Bu cisimler ilk olarak 2006 yılında astronomlar David Jewitt ve Henry Hsieh tarafından ana kuşak kuyruklu yıldızları (MBC'ler) olarak adlandırılmıştı, ancak bu isim onların bir kuyruklu yıldız gibi zorunlu olarak buzlu olduklarını ve yalnızca ana kuşakta var olduklarını, oysa artan nüfus Aktif asteroitlerin sayısı bunun her zaman böyle olmadığını gösterir.
Geniş Alan Kızılötesi Araştırma Gezgini, Explorers Programındaki bir NASA kızılötesi astronomi uzay teleskobudur. 14 Aralık 2009'da uzaya fırlatılmıştır. Planlanan görev süresinin dolması nedeniyle Şubat 2011'de hazırda bekleme moduna alınmış ancak 2013'te yeniden etkinleştirilmiştir. İkinci etkinleştirme Near-Earth Object Wide-field Infrared Survey Explorer, Dünya Yakını Objeler Geniş Alan Kızılötesi Araştırma Gezgini (NEOWISE) olarak yeniden adlandırılmaktadır. WISE bugüne kadar binlerce küçük gezegen ve çok sayıda yıldız kümesi keşfetti. Gözlemleri ayrıca ilk Y tipi kahverengi cücenin ve Dünya truva asteroidinin keşfini de destekledi.
Kızılötesi ısıtıcı veya ısı lambası, enerjiyi elektromanyetik radyasyon yoluyla daha soğuk bir nesneye aktaran yüksek sıcaklık yayıcı içeren bir ısıtma cihazıdır. Vericinin sıcaklığına bağlı olarak, kızılötesi radyasyon tepe noktasının dalga boyu 750 nm ila 1 mm arasında değişir. Enerji transferi için ısı yayıcı (ing:emitter) ile soğuk nesne arasında herhangi bir temas veya ortam gerekli değildir. Kızılötesi ısıtıcı, vakum veya atmosferde ısıtabilir.
Kızılötesi teleskop, gök cisimlerini kızılötesi ışık kullanarak tespit eden bir tür teleskoptur. Kızılötesi ışık elektromanyetik spektrumda görünür hale gelen birkaç radyasyon tipinden biridir.
Caltech Milimetre-altı Gözlemevi, Mauna Kea Gözlemevleri'ndeki 15 metrelik (49 ft) James Clerk Maxwell Teleskobu'nun (JCMT) yanında yer alan 10,4 metre (34 ft) çapındaki bir milimetre-altı dalga boyu teleskobuydu. CSO, terahertz radyasyon bandının milimetre-altı astronomisiyle ilgiliydi. 1985 yılında inşa edilen teleskop, 18 Eylül 2015 tarihinde kapatıldı.
OTS 44, Bukalemun takımyıldızında IC 2631 yansı bulutsusunun yakınlarında, Dünya'dan yaklaşık olarak 550 ışık yılı (170 pc) uzaklıkta serbest dolaşan gezegen kütleli bir cisim veya kahverengi cücedir. Jüpiter'in kütlesinin yaklaşık 11,5 katı kütlesiyle en düşük kütleli serbest dolaşan yıldızaltı cisimlerden biridir. Yarıçapı tam olarak bilinmemekle birlikte Güneş'in yarıçapının %23-57'si arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Lyman kesiği gökadaları, Lyman sınırının konumuna bağlı olarak çeşitli görüntüleme filtrelerinde farklı görünümler sergileyen, yüksek kırmızıya kaymalı ve yıldız oluşumu aktif olan gökadalardır. Bu teknik, esas olarak z = 3–4 kırmızıya kayma aralığındaki gökadaları seçmek için ultraviyole ve optik filtrelerle kullanılmıştır. Bununla birlikte, ultraviyole astronomisi ve kızılötesi astronomisindeki ilerlemeler, bu tekniğin daha düşük ve daha yüksek kırmızıya kayma aralıklarında, ultraviyole ve yakın kızılötesi filtreler kullanılarak uygulanmasına olanak sağlamıştır.