İçeriğe atla

Uyku döngüsü

NREM'den REM'e kadar olan bir uyku döngüsünü (gecenin ilk döngüsünü) gösteren örnek hipnogram

Uyku döngüsü, uykunun yavaş dalga ve REM arasındaki (paradoksal) fazları arasındaki bir salınımdır. Bazen uyku ve uyanıklık arasındaki sirkadiyen dönüşümden ayırt etmek için ultradian uyku döngüsü, uyku-rüya döngüsü veya REM-NREM döngüsü olarak adlandırılır. İnsanlarda bu döngü 1-2 saat sürer. İnsanlar genellikle gece 01:00 ile 15:00 arasında büyürler.

Özellikleri

Elektroensefalografi, REM ve REM dışı uyku sırasında ortaya çıkan beyin dalgalarındaki belirgin ayrım nedeniyle uyku döngülerinin zamanlamasını gösterir. Yavaş dalga (derin) uyku ile ilişkili olan delta dalga aktivitesi, özellikle iyi bir gece uykusu boyunca düzenli salınımlar gösterir. Renin, büyüme hormonu ve prolaktin dahil olmak üzere çeşitli hormonların salgıları, delta dalgası aktivitesi ile doğru, tiroid uyarıcı hormonun salgılanması ise ters orantılıdır.[1] REM sırasında arttığı iyi bilinen kalp hızı değişkenliği, tahminen ~90 dakikalık döngü boyunca delta dalga salınımları ile ters orantılıdır.[2]

Uykunun hangi uyku evresinde olduğunu belirlemek için elektroensefalografi bu farklılaşma için kullanılan diğer cihazlarla birleştirilir. EMG (elektromiyografi) uyku fazlarını ayırt etmek için çok önemli bir yöntemdir: örneğin, genel olarak kas tonusunun azalması, uyku modundan uyanma moduna geçişin karakteristiğidir (Kleitman, 1963;[3] Chase & Morales, 1990[4]) ve REM uykusu sırasında EMG'de sinyal yokluğu ile sonuçlanan bir kas atonisi durumu vardır.

Göz hareketinin ölçüsü olan EOG (elektrookülografi), uyku mimarisi ölçümünde kullanılan üçüncü yöntemdir;[5] örneğin, REM uykusu, adından da anlaşılacağı gibi, EOG sayesinde görülebilen hızlı bir göz hareketi modeli ile karakterizedir.[6]

Dahası, yukarıda belirtilen diğer ölçümlerle (elektroensefalografi, elektrookülografi ve elektromiyografi gibi) ilişkili olmaları durumunda, kardiyovrespiratri parametrelerine dayanan yöntemler de uyku mimarisinin analizinde etkilidir.[7]

Homeostatik fonksiyonlar, özellikle termoregülasyon, REM dışı uyku sırasında normal olarak ortaya çıkar, ancak REM uykusu sırasında gerçekleşmez. Bu nedenle, REM uykusu sırasında, vücut sıcaklığı ortalama seviyesinden uzaklaşır ve REM olmayan uyku sırasında normale döner. Bu nedenle aşamalar arasındaki değişim vücut sıcaklığını kabul edilebilir bir aralıkta tutar.[8]

İnsanlarda REM olmayan ve REM arasındaki geçiş anidir; diğer hayvanlarda, daha az ani bir şekilde gerçekleşir.[9]

Araştırmacılar, REM ve NREM uykusunun düzenli olarak değişmesiyle sonuçlanan şüphesiz kompleks olan elektrokimyasal süreçlerin ritmini açıklığa kavuşturmak için farklı modeller önerdiler. Monoaminler NREM'ler sırasında aktiftir, ancak REM'lerde değildir, asetilkolin REM'ler sırasında daha aktiftir. 1970'lerde önerilen karşılıklı etkileşim modeli, bu iki sistem arasında döngüsel bir verme ve almayı önerdi. 2000'li yıllarda önerilen "flip-flop" modeli gibi daha yeni teoriler, inhibitör nörotransmitter gama-aminobutirik asidin (GABA) düzenleyici rolünü içerir.[10]

Uyanış

Provoke edilmemiş (doğal) uyanma en çok vücut ısısı yükseldikçe, REM uykusu döneminde veya sonrasında görülür.[11]

Uyanıklık sırasında devam

Ernest Hartmann, 1968'de insanların uykuda ya da uyanık olmalarına rağmen 24 saat boyunca yaklaşık 90 dakikalık bir ultradian ritmine devam ettiklerini buldu. Bu hipoteze göre, REM'e karşılık gelen bu döngü döneminde insanlar daha fazla hayal kurmaya ve daha az kas tonusu göstermeye eğilimlidir.[12] Kleitman ve onu izleyen diğerleri, bu ritime "uyku döngüsü"nün bir tezahür edeceği temel dinlenme-aktivite döngüsü olarak değindiler.[13][14] Bu teori için bir zorluk, REM olmayan uzun bir fazın, bir insanın ne zaman uykuya daldığına bakılmaksızın, neredeyse her zaman REM'den önce gelmesidir.

Kaynakça

  1. ^ Gronfier (1999). "Neuroendocrine Processes Underlying Ultradian Sleep Regulation in Man". Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism. 84: 2686-2690.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  2. ^ Brandenberger (2001). "Inverse coupling between ultradian oscillations in delta wave activity and heart rate variability during sleep" (PDF). Clinical Neurophysiology. 112: 992-996. 4 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 27 Haziran 2020. 
  3. ^ Kleitman, N. (1963). Sleep and Wakefulness Chicago, Univ. Chicago Jfress
  4. ^ Chase (1990). "The atonia and myoclonia of active (REM) sleep". Annual Review of Psychology. 41 (1): 557-584. 
  5. ^ Berry, R. B., & Wagner, M. H. (2014). Sleep Medicine Pearls E-Book. Elsevier Health Sciences.
  6. ^ ber C., Ancoli-Israel S., Chesson A., and Quan SF. in The AASM Manual for the Scoring of Sleep and Associated Events: Rules, Terminology and Technical Specifications, 1st. Ed.: Westchester, Illinois: American Academy of Sleep Medicine; 2007.
  7. ^ Tataraidze, A., Korostovtseva, L., Anishchenko, L., Bochkarev, M., & Sviryaev, Y. (2016,). Sleep architecture measurement based on cardiorespiratory parameters.
  8. ^ Pier Luigi Parmeggiani, "Modulation of body core temperature in NREM sleep and REM sleep"; in Mallick et al. (2011).
  9. ^ McCarley (2007). "Neurobiology of REM and NREM sleep". Sleep Medicine. 8: 302-330. 
  10. ^ James T. McKenna, Lichao Chen, & Robert McCarley, "Neuronal models of REM-sleep control: evolving concepts"; in Mallick et al. (2011).
  11. ^ Åkerstedt (2002). "Awakening from sleep". Sleep Medicine Reviews. 6: 267-286.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  12. ^ Ekkehard Othmer, Mary P. Hayden, and Robert Segelbaum, "Encephalic Cycles during Sleep and Wakefulness in Humans: a 24-Hour Pattern" (JSTOR 5 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.); Science 164(3878), 25 April 1969.
  13. ^ Feinberg (1979). "Systematic Trends Across the Night in Human Sleep Cycles". Psychophysiology. 16 (3): 283-291. 3 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2020. 
  14. ^ Kleitman (1982). "Basic Rest-Activity Cycle—22 Years Later". Sleep. 5: 311-317. 27 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Haziran 2020. 

Bibliyografya

    • Mallick, B. N.; S. R. Pandi-Perumal; Robert W. McCarley; and Adrian R. Morrison (2011). Rapid Eye Movement Sleep: Regulation and Function. Cambridge University Press. 978-0-521-11680-0ISBN 978-0-521-11680-0
    • Nir, and Tononi, "Dreaming and the Brain: from Phenomenology to Neurophsiology." Trends in Cognitive Sciences, vol. 14, no. 2, 2010, pp. 88–100.
    • Varela, F., Engel, J., Wallace, B., & Thupten Jinpa. (1997). Sleeping, dreaming, and dying: An exploration of consciousness with the Dalai Lama.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Uyku</span> doğal dinlenme biçimi

Uyku, bilincin değiştiği ve duyusal etkinliğin belirli bir dereceye kadar azaldığı, bilinçli zihinsel etkinliğin durduğu bir haldir. Uykuda kas ve çevre ile etkileşim azalır. Uyku, uyaranlara tepki verme yeteneği açısından uyanıklıktan farklı olsa da aktif beyin kalıplarını içerir ve bu da onu koma veya bilinç bozukluklarından daha duyarlı yapar.

<span class="mw-page-title-main">Ultrasonografi</span> ultrason kullanılarak elde edilen görüntüler

Ultrasonografi veya ekografi, ultrason kullanımına dayanan tıbbi görüntüleme ve tıbbi prosedür yöntemidir. Perfloropentan ve kükürt hekzaflorür gibi kontrast maddeler kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Rüya</span> diğer adıyla düş, uykunun genel bir özelliği olup, uykunun REM evresi ile yakından ilgili, görsel ve işitsel algı ve duyulardır

Rüya ya da düş, uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biri olup, uykunun hızlı göz hareketi (REM) adlı evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel ve işitsel algı ve duygulardır. Rüyaların biyolojik içeriği, işleyişi ve maksatları tümüyle anlaşılmış değildir. Rüyalara “duyusuz algı”nın bir türü veya nesnesiz algı olarak da bakılabilir. Çeşitli inanışlara ve tahminlere de neden olan rüyalar, her zaman için ilginç ve yoruma açık bir konu oluşturmuşlardır. Farklı psikoloji ekollerinin, parapsikologların ve deneysel spiritüalistlerin rüyaları farklı biçimlerde açıklama çabaları olmuştur. Rüyaların işleyişinin açıklanması bilimsel topluluğun genel kabulüne göre varsayımlar düzeyinden öteye pek gidememiş olup, rüyalar hâlen esrarını korumakta olan bir inceleme alanını oluşturmaktadır. Rüyaların bilimsel incelenmesi oneiroloji adını alır.

<span class="mw-page-title-main">Hızlı göz hareketi</span>

Hızlı göz hareketi diğer adlarıyla paradoksal uyku ya da desenkronize uyku, uykunun rüya görülen evresidir. Adını, bu esnada gözlerin hızlı hızlı hareket etmesinden alır.

<span class="mw-page-title-main">Uyku felci</span> Uyku felci ölümle sonuçlanmaz (verilen bilgilere göre)

Uyku felci, uyandıktan hemen sonra veya seyrek olarak, uykuya dalmadan hemen önce, bedenin geçici olarak hareket edememesi ile karakterize edilen bir durumdur.

<span class="mw-page-title-main">Elektroensefalografi</span> beynin elektriksel aktivitesini kaydetmek için elektrofizyolojik izleme yöntemi

Elektroensefalografi (EEG) veya beyin çizgesi yöntemi, beyin dalgaları aktivitesinin elektriksel yöntemle izlenmesini ölçen yöntemdir. Hastaya elektrik akımı verilmediğinden ağrı ya da acı hissedilmez.

<span class="mw-page-title-main">Melatonin</span> Melatonin, genellikle geceleri epifiz bezi tarafından salgılanan bir hormondur ve uzun süredir uyku-uyanıklık döngüsünün kontrolü ile ilişkilendirilmektedir.

Melatonin, genellikle geceleri epifiz bezi tarafından salgılanan bir hormondur ve uzun süredir uyku-uyanıklık döngüsünün kontrolü ile ilişkilendirilmektedir. Bir besin takviyesi olarak, genellikle jet lag veya vardiyalı çalışma gibi kısa süreli uykusuzluk tedavisi için kullanılır ve genellikle ağızdan alınır. Bununla birlikte, bu amaçla kullanım için faydalı olup olmadığı kesin olarak kanıtlanmamıştır. 2017'de yapılan bir araştırmada melatonin kullanımıyla uyku başlangıcının altı dakika daha çabuk gerçekleştiğini, ancak toplam uyku süresinde hiçbir değişiklik olmadığı tespit edildi.

Uyku-uyanıklık arası, tam uyanmadan önceki (hipnopompik) ve aynı zamanda, uykuya dalmadan önceki (hipnogojik) yarı uyku hali olup, ayırt edici özellikleri, beyindeki neo-korteks tabakalarının etkin olmaması, yani duyu organlarından bilgi gelmemesi ve beynin alfa dalgaları yayınlamasıdır. Halk arasında tavşan uykusu olarak da bilinir.

Çok fazlı uyku, Da Vinci uykusu veya süper insan uykusu günlük uyku süresini 2-5 saate düşürmeyi amaçlayan bir uyku modeli. Uykunun gün içinde 20-25 dakikalık kısa parçalara bölünmesiyle gerçekleştirilmektedir.

Narkolepsi, gündüz aşırı uyku eğilimi - Excessive Daytime Sleepiness (EDS) - ile karakterize edilen nöropsikiyatrik bir durumdur. Uyku felci, katapleksi ve hipnogojik halüsinasyonlar ise bu hastalığın uzantısında ortaya çıkan diğer bozukluklardır.

<span class="mw-page-title-main">Güç uykusu</span>

Güç uykusu, öğle şekerlemesi veya İslamî terminolojiye göre kaylûle, SWS olarak bilinen yavaş dalga uykusu veya derin uyku başlamadan önce sona eren kısa uykuya verilen bilimsel addır. Türk-İslam kültüründe, özellikle 20. yüzyılın başlarına dek kaylûle olarak adlandırılmış ve dinî bir kimlik taşımıştır. Yine bu uykuya mecazi olarak şekerleme adı da verilmiştir. Uyku, vücut zindeliğinin yenilenmesi amacını taşır. Bu nedene bağlı olarak Cornell Üniversitesi sosyal psikologlarından James Maas tarafından "power nap" yani "güç uykusu" olarak adlandırılmıştır.

Uyku hijyeni, kişinin uyku kalitesini artırmak amacıyla önerilen davranışlar ve çevresel etmenlerin tümüdür. Hafif ve orta düzey insomnia bozukluğu yaşayan insanlara yardım etmek için 1970'li yılların sonunda ortaya çıkmış bir yöntemdir ancak 2014'ten beri araştırmalar, verilen önerilerin etkili olup olmadığı konusunda yeterli kanıt olmadığı ve daha çok çalışma yapılmaya ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Klinisyenler insomnia ve depresyon gibi uyku problemi belirtisi gösteren bozukluklarda kişinin uyku hijyenini değerlendirir ve bu değerlendirmeye göre kişiye uyku kalitesini artırmak için öneriler vermektedir. Uyku hijyeninin arttırılmasına yönelik uygulamalar şunları içerir: Düzenli bir uyku vakti belirleme, gündüz uykularının vakti ve süresi konusunda dikkatli olma, uyku saatine yakın fiziksel ve zihinsel yorucu faaliyetlerden kaçınma, kaygıyı azaltma, uykudan önceki saatlerde ışığa daha az maruz kalma, uyuyamadığında yataktan kalkma, yatakta yalnızca uyku ve seks için bulunma, yatma vaktine yakın bir zamanda alkol, nikotin, kafein ve diğer uyarıcıları tüketmeme ve uyku için güvenli, rahat ve karanlık bir çevre oluşturmaktır.

Fizyolojik psikoloji, kontrollü deneylerde insan dışı hayvan deneklerin beyinlerinin doğrudan manipülasyonu yoluyla sinirsel algı ve davranış mekanizmalarını inceleyen davranışsal sinirbilimin bir alt bölümüdür. Bu psikoloji alanı beyin ve insan davranışlarını incelerken ampirik ve pratik bir yaklaşım gerektirir. Bu alandaki çoğu bilim insanı, zihnin sinir sisteminden kaynaklanan bir fenomen olduğuna inanmaktadır. Fizyolojik psikologlar sinir sisteminin mekanizmaları hakkında çalışarak ve bilgi edinerek insan davranışı hakkında birçok gerçeği ortaya çıkarabilirler. Biyolojik psikolojideki diğer alt bölümlerin aksine, psikolojik araştırmanın ana odağı beyin-davranış ilişkilerini tanımlayan teorilerin geliştirilmesidir.

Psikofizyoloji psikolojinin psikolojik süreçlerin fizyolojik temelleri ile ilgilenen dalıdır. Psikofizyoloji 1960'larda ve 1970'lerde genel bir araştırma alanı iken, şimdi oldukça özelleşmiş ve sosyal psikofizyoloji, kardiyovasküler psikofizyoloji, bilişsel psikofizyoloji ve bilişsel sinirbilim gibi alt uzmanlıklara dallanmıştır.

Aktigrafi, insan dinlenme / aktivite döngülerini izlemenin invazif olmayan bir yöntemidir. Kaba motor aktivitesini ölçmek için akimetri sensörü olarak da adlandırılan küçük bir aktigraf ünitesi bir hafta veya daha uzun süre giyilir. Ünite genellikle bilekte takılan kol saati benzeri bir pakette bulunur. Aktigraf ünitesinin maruz kaldığı hareketler sürekli olarak kaydedilir ve bazı birimler ışığa maruz kalmayı da ölçer. Veriler daha sonra bir bilgisayara iletilebilir ve çevrimdışı analiz edilebilir; bazı sensör markalarında veriler gerçek zamanlı olarak iletilir ve analiz edilir.

Nathaniel Kleitman Amerikalı fizyolog ve uyku araştırmacısı. University of Chicago'da Fizyoloji bölümünde Emeritus Profesördür. Uyku çalışmaları yapmış ve 1939'da Sleep and Wakefulness adlı kitabı yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hipersomniya</span>

Hipersomniya, aşırı uyku veya gündüzleri aşırı uykulu olma ile kendini gösteren nörolojik bir bozukluktur. Pek çok olası nedeni olabilir. ve gündelik hayatta sorunlara neden olabilir. Ruhsal Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabının (DSM-5) beşinci baskısında, birkaç alt tipi olan hipersomnolans, uyku-uyanıklık bozuklukları altında ele alınmaktadır.

Pek çok hipotez, insanlarda uyku ve öğrenme arasındaki olası ilişkileri açıklar. Araştırmalar, uykunun beynin dinlenmesine imkan tanımaktan daha fazlasını yaptığını belirtiyor. Uyku, aynı zamanda uzun süreli belleğin pekiştirilmesine de yardımcı olabilir.

Parasomniler uykuya dalarken, uyurken, uyku aşamaları arasında veya uykudan uyanma sırasında ortaya çıkan anormal hareketler, davranışlar, duygular, algılar ve rüyaları içeren bir uyku bozuklukları kategorisidir. Parasomniler uyanıklık, NREM uykusu ve REM uykusu arasındaki geçişler ve bunların kombinasyonları sırasında kısmi uyarılmalar olan uyku durumlarıdır.

Uyku seksi olarak da bilinen sekssomni, parasomninin farklı bir şeklidir veya kişi uykudayken meydana gelen anormal bir aktivitedir. Sekssomni, bireyin hızlı olmayan göz hareketi (NREM) uykusu sırasında cinsel eylemlerde bulunmasıyla karakterize edilir. Sekssomniden kaynaklanan cinsel davranışlar, NREM uykusu sırasında meydana gelmeyen normal gece cinsel davranışlarıyla karıştırılmamalıdır. Uyku sırasında normal olarak görülen ve kapsamlı araştırma ve belgelerle desteklenen cinsel davranışlar arasında gece boşalmaları, gece ereksiyonları ve uykuda orgazmlar yer alır.