İçeriğe atla

Utpaladeva

Utpaladeva (yaklaşık M.S. 900-950) Keşmirli Hint bir filozof ve ilahiyatçıydı. Trika Şayva geleneğine mensuptu ve Pratyabicna monist idealizm okulunun en önemli düşünürüydü[1] Onun Īśvarapratyabhijñā-Kārikā (Tanrı'nın Tanınmasına İlişkin Mısralar) adlı eseri Pratyabicna okulunun en önemli ve temel metnidir.[1] Utpaladeva, çalışmaları daha sonra Utpaladeva'nın kendi eserlerini bile gölgede bırakacak olan büyük tefsirci Abinavagupta üzerinde büyük bir etkiye sahip olmuştur.[1] Ancak Hindolog Raffaele Torella'ya göre "Abinavagupta'nın fikirlerinin çoğu, sadece, Utpaladeva'nın daha önce açıklamış olduğu fikirlerin gelişmiş halidir."[2]

Felsefesi

Torella, Utpaladeva'nın felsefesini " epistemoloji, metafizik, dini deneyim, dil felsefesi ve estetik üzerine spekülasyonun benzersiz bir birleşimi" olarak nitelendirmektedir.[3]

Teolojisi

Utpaladeva'ya göre yüce gerçeklik Şiva, "mutlak bir ben", atman, tekil bir özne veya bilinçtir.[4] Torella'nın da belirttiği gibi, Utpaladeva, Budistlerin aksine, "gerçekliğin süreksizliğini birleştiren ve onu canlandıran, aynı zamanda günlük yaşamın her biçimi ve etkinliğinin yanı sıra her sınırlı konunun da temelini oluşturan tek, dinamik bir öznenin varlığını kanıtlamak için sürekli çalışır".[4]

Utpaladeva Tanrı hakkındaki görüşünü Īśvarapratyabhijñā-Kārikā'da şöyle belirtmiştir:

Yalnızca bir tane Büyük Kutsallık vardır ve o, tüm yaratıkların en içsel Öz'üdür. Kendini evrendeki her şey olarak somutlaştırır ve üç türlü kesintisiz farkındalıkla doludur: "Ben", "bu" ve "Ben buyum."[5]

Torella'ya göre Utpaladeva'nın Keşmir Şivacılığı'na bir diğer önemli ve orijinal katkısı, her şeyin temeli olarak Şiva'nın nihai bilincinin ışıltılı tezahürlerini gören "abasa" (ışık, parlaklık, tezahür) doktrinidir. Her "tezahür" evrenseldir ve belli bir Sanskritçe kelimeyle bağlantılıdır. Torella ayrıca abasa teriminin yeni bir konsept olmadığını ve "Vedantik felsefe ile çeşitli Budist ekollerinde yaygın bir biçimde kullanıldığını" da belirtir.[6]

Utpaladeva ayrıca Tanrı'nın (İşvara) varlığına dair, kısmen Nyaya kaynaklarına da dayanan bir argüman sunmuştur. Isabelle Ratie'ye göre bu argüman, "evrenin, onun etkin nedeni olarak kabul edilen akıllı bir fail tarafından yaratılmış olması gereken belirli bir düzenlemeden oluşan bir sonuç olduğunu" belirtmektedir. Daha da önemlisi, Utpaladeva'ya göre evrenin karmaşıklığı ve buna rağmen uyum içinde olması göz önüne alındığında, bu yaratıcının her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten bir tanrı olması gerekir.[7]

Tanıma

Torella'ya göre, Utpaladeva'nın kurtuluş teolojisinin temel unsuru "tanınma" (pratyabicna) fikri ve bunun nasıl başarılacağıdır. Bu, kişinin kendisinin aslında yüce Şiva ile bir olduğunu tanıma eyleminden başka bir şey değildir.

Budizmin Utpaladeva üzerindeki etkisi

Utpaladeva'nın felsefesi geniş ölçüde hem Budist Vicnanavada pramana okulunun, özellikle de Darmakirti'nin çalışmalarına dayanır ve hem de aynı zamanda onları eleştirir.[8] Torella, "onlara yönelik yaptığı eleştirilerin Utpaladeva'ya Pratyabicna felsefesini oluşturma ve geliştirmede önemli bir katjısı olduğunu yazar.[9] Utpaladeva, Nyaya'ya yönelik Budist eleştirilerini kabul etse ve onların felsefi araçlarının çoğunu kullansa da, Budist sisteminin ""özgür ve "kişisel" bir bilincin her şeyi kapsayan dinamizmi" olan yüce efendi Şiva anlayışından yoksun olduğunu düşünür.[10]

Torella, Utpaladeva'nın Dignaga-Darmakirti Budist ekolüne yönelik yaptığı uzun incelemesi ve eleştirisinin, "onların öğretilerinin ve terminolojilerinin az çok bilinçli bir şekilde özümsenmesi ve bu sayede Pratyabicná'nın yapısında önemli bir iz bırakması gibi tuhaf bir sonuca yol açtığını" yazmaktadır.[11] Bu aynı zamanda Utpaladeva'nın saygın bir rakip ekolün bazı yöntemlerini benimseyerek kendi ekolünün prestijini artırmasının bir yolu olarak da görülebilir.[11] Utpaladeva tarafından ödünç alınan ve geliştirilen Budist fikirlerinden bazıları anupalabdi ve apoha teorileridir.[12]

Utpaladeva, aynı zamanda bilgi ve gerçekliğin dil tarafından tamamen sarıldığını düşünen dilbilgisi uzmanı Bartrhari'nin dil metafiziğinden de yararlanmıştır. Dolayısıyla Utpaladeva'ya göre nihai gerçeklik, doğası gereği dilsel olan özgür bir bilinçtir.[10] Torella'nın yazdığına göre, Utpaladeva "her bilişsel aktivitenin merkezinde dilin kaçınılmaz varlığını" görür.[13]

Utpaladeva'nın Īśvarapratyabhijñā-Kārikā'sının en ünlü dizelerinin birinde şöyle yazar:[14]

Işığın doğasının özü yansıtıcı farkındalıktır; aksi takdirde ışık, nesneler tarafından 'renklendirilmiş' olsa da, kristal ve benzerleri gibi duyarsız bir gerçekliğe benzer olacaktır. -IV11

Bilincin esas doğası yansıtıcı farkındalığa sahiptir; o, özgürce ortaya çıkan yüce Söz'dür. Bu, mutlak anlamda hürriyettir, yüce Benliğin egemenliğidir. -IV13

Diğer katkıları

Utpaladeva ayrıca genel olarak kutsal metinler ve din konusunda evrenselci bir görüşe sahipti. Torella'ya göre, Utpaladeva için Agama (kutsal metinler) sonuçta Şiva'nın sesiydi ve bunlarVişnuizm'den Budizme kadar mevcut tüm Agamaları kapsamaktaydı.[15]

Utpaladeva estetik konusu üzerine de kalem oynatmıştır. Torella'ya göre, "felsefi-dini yorumlara estetiğin girişini kesinlikle Utpaladeva'ya borçluyuz. Onun çamatkara (harikulade haz) kavramı, tezahür eden dünyanın gerçekliğini ve güzelliğini olduğu gibi tecrübe eden, daha yüksek bir deneyim düzeyine işaret eder, ancak aynı zamanda onu, merkezi Yüce Bilinç olan bir bütünlüğe de yansıtır."[3]

Kaynakça

  1. ^ a b c Torella, Raffaele (2021), Utpaladeva: Philosopher of Recognition, pp. 1-3. DK Printworld (P) Ltd,
  2. ^ Torella, Raffaele (2021), Utpaladeva: Philosopher of Recognition, p. 4. DK Printworld (P) Ltd,
  3. ^ a b Torella, Raffaele (2021), Utpaladeva: Philosopher of Recognition, p. 10. DK Printworld (P) Ltd,
  4. ^ a b Torella, Raffaelle (1994). The Ishvarapratyabhijnakarika of Utpaladeva with the Author's Vrtti: Critical edition and annotated translation. p. xxix. Istituto Italiano Per Il Medio Ed Estremo Oriente [Serie Orientale Roma LXXI].
  5. ^ Wallis, Christopher (2013). Tantra Illuminated, pp. 283-292.
  6. ^ Torella, Raffaelle (1994). The Ishvarapratyabhijnakarika of Utpaladeva with the Author's Vrtti: Critical edition and annotated translation. p. xxvii. Istituto Italiano Per Il Medio Ed Estremo Oriente [Serie Orientale Roma LXXI].
  7. ^ Isabelle Ratié, “Utpaladeva's Proof of God: on the Purpose of the Īśvarasiddhi”, in B. Bäumer & R. Torella (eds.), Utpaladeva, Philosopher of Recognition.
  8. ^ Torella, Raffaele. "The Pratyabhijñā and the logical-epistemological school of Buddhism" in Goudriaan ed. (1992) Ritual and Speculation in Early Tantrism: Studies in Honor of Andre Padoux pp. 327-346. SUNY Press.
  9. ^ Torella, Raffaele (2021), Utpaladeva: Philosopher of Recognition, p. 5. DK Printworld (P) Ltd,
  10. ^ a b Torella, Raffaele (2021), Utpaladeva: Philosopher of Recognition, p. 6. DK Printworld (P) Ltd.
  11. ^ a b Torella, Raffaelle (1994). The Ishvarapratyabhijnakarika of Utpaladeva with the Author's Vrtti: Critical edition and annotated translation. p. xxii. Istituto Italiano Per Il Medio Ed Estremo Oriente [Serie Orientale Roma LXXI].
  12. ^ “Studies in Utpaladeva’s Īśvarapratyabhijñā-vivṛti. Part I. Apoha and anupalabdhi in a Śaiva garb”. In: K. Preisendanz (ed.), Expanding and Merging Horizons. Contributions to South Asian and Cross-Cultural Studies in Commemoration of Wilhelm Halbfass, Vienna 2007, pp. 473-490.
  13. ^ Torella, Raffaelle (1994). The Ishvarapratyabhijnakarika of Utpaladeva with the Author's Vrtti: Critical edition and annotated translation. p. xxvi. Istituto Italiano Per Il Medio Ed Estremo Oriente [Serie Orientale Roma LXXI].
  14. ^ Torella, Raffaele (2021), Utpaladeva: Philosopher of Recognition, p. 7. DK Printworld (P) Ltd
  15. ^ Torella, Raffaele (2021), Utpaladeva: Philosopher of Recognition, p. 9. DK Printworld (P) Ltd

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İbn Sina</span> Fars tıp bilgini ve filozof (980–1037)

İbn Sînâ veya Ebu Ali Sînâ ya da Batılıların söyleyişiyle Avicenna, İslam'ın Altın Çağı döneminin en önemli doktorlarından, astronomlarından, düşünürlerinden, yazarlarından ve bilginlerinden biri olarak kabul edilen Fars polimat ve "polimerik erken tıbbın babası" olarak bilinen tabiptir.

<span class="mw-page-title-main">Frithjof Schuon</span>

Frithjof Schuon, Perennelialist veya Gelenekselci düşünce okuluna ait, Alman asıllı İsviçreli bir metafizikçiydi. Metafizik, maneviyat, dini fenomen, antropoloji ve sanat üzerine İngilizceye ve diğer birçok dile çevrilmiş yirmiden fazla Fransızca eserin yazarıydı. Aynı zamanda ressam ve şairdi.

<span class="mw-page-title-main">Demokritos</span> Antik Yunan filozofu, Leucippusun öğrencisi, atom teorisinin kurucusu

Demokritos, geliştirdiği atomcu evren teorisi formülasyonu ile tanınan Sokrates öncesi Antik Yunan filozof.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Tibet Budizmi</span> Budizmin Vajrayana kolundan Budist inanış

Tibet Budizmi. Tibet, Moğolistan ve Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta Asya Türklerinde takip edilen Budizm koludur. Kimi yerlerde Lamacılık olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılmaktadır. Budizmin Vajrayana koluna aittir.

<span class="mw-page-title-main">Ruh</span> yaşayan bir varlığın manevi özü

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Plotinos</span> Filozof

Plotinos, Neoplatonizmin kurucusu antik filozof. Plotinos hakkındaki bilgilerimizin çoğu, kendisi de filozof olan Porfirios'un Plotinos'un baş eseri Enneadlar'a yazdığı önsözden gelmektedir. Plotinos'un mistik felsefesi Yahudi, Hristiyan, gnostik ve Müslüman filozoflara ve mistiklere yüzyıllar boyunca esin kaynağı olmaya devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mantra</span>

Mantra, genellikle Sanskritçe olan dini hece veya şiirdir. Kullanımı mantra ile ilişkili ve okul ve felsefesine göre değişiklik gösterir. Esasen ruhani kanallar olarak kullanılırlar, kelimeler ve oluşan titreşimlerden faydalanarak kişinin daha yüksek bir bilince ulaşmasını amaçlar. Diğer amaçları, dini törenlerde bolluğa sahip olmak, tehlikeden uzak olmak veya düşmanları elemek içindir. Mantralar Hindistan'da Vedik Hinduizmi ile çıkmıştır ve daha sonra Budistler, Sikhler ve Jainler tarafından benimsenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Adi Şankara</span> 8. yüzyılda yaşamış Hint filozof ve teolog

Adi Şankara, Hint filozof, mistik ve teolog. Śaṅkara Bhagavatpādācārya ve Ādi Śaṅkarācārya adlarıyla bilinen Hint filozof Vedanta'nın bir alt kolu olan Advaita Vedanta öğretisinin tarihteki en ünlü temsilcilerinin başında gelir.

<span class="mw-page-title-main">Astana Mezarlığı</span>

Astana Mezarlığı, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde, Turfan'ın 37 kilometre (23 mi) güneydoğusunda, Karahoca antik kentinden kalma bir antik mezarlıktır. Özellikle 4. yüzyıldan 8. yüzyılın ilk yarısına kadar Karahoca'daki Çinli yerleşimcilerin torunları için mezarlık görevi gördü. Kompleks 10 kilometrekare (3,9 sq mi) alan kaplamaktadır ve 1.000'den fazla mezar içerir. Kurak ortamı nedeniyle mezarlardaki doğal mumyalar da dahil olmak üzere birçok önemli eser iyi korunmuştur.

Bhakti yoga, herhangi bir kişisel tanrıya karşı sevgi dolu adanmaya odaklanan Hinduizm içindeki ruhsal bir yol veya ruhsal uygulamadır. Hinduizmde Mokşa'ya giden birkaç yoldan biridir, diğer yollar Cnana yoga, Karma yoga ve Kriya yogadır.

Evlilik ittifakı olarak da bilinen heqin, Çin imparatorlarının, genellikle yönetici ailenin küçük dallarının üyeleri olan prensesleri komşu devletlerin yöneticileriyle evlendirmesinin tarihsel uygulamasına atıfta bulunur. Savaş alanında yenilgiye uğratılamayacak kadar güçlü bir düşman devlete karşı genellikle bir yatıştırma stratejisi olarak benimsendi. Politika her zaman etkili değildi. İmparator ve diğer devletin hükümdarı arasında eşit bir diplomatik statü anlamına geliyordu. Sonuç olarak, tartışmalıydı ve birçok eleştiriye maruz kalıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.

Doğanın felsefede birbiriyle ilişkili iki anlamı bulunmaktadır. Bir yandan, doğal olan veya doğal kanunların normal işleyişine tabi olan her şeyin toplamı anlamına gelirken, öte yandan, bireysel şeylerin temel özelliklerini ve nedenlerini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Salim bin Ziyâd</span> Emevî generali ve devlet adamı (ö.692)

Abū Ḥarb Salm ibn Ziyād ibn Abīhi, Emevî saflarına dönmeden önce İkinci Müslüman İç Savaşı sırasında Abdullah bin Zübeyr'in halifeliğine sığınan Emevî generali ve devlet adamıdır. Salim, Halife I. Yezîd tarafından 681'de Horasan ve Sistan valisi olarak atandı. Valiliği sırasında, Semerkant ve Harezm dahil olmak üzere Orta Asya'nın Mâverâünnehir bölgelerine birkaç sefer baskın düzenledi. Başarıları ve savaş ganimetinin Horasan Arap birlikleri arasında cömertçe dağıtılması, onlar arasında geniş bir popülerlik kazandı, ancak Yezîd öldükten sonra Salim, Emevîlere olan sadakatlerini uzun süre koruyamadı. Birlikleri ve seçilmiş halefi Abdullah bin Hâzim es-Sülemî, Abdullah bin Zübeyr'in rakip halifeliğine bağlılıklarını verdikten sonra Salim, Basra'ya gitti. Orada, sonunda bin Zübeyr'in kampına katıldı, ancak yine de bin Zübeyr tarafından Mekke'de hapsedildi. Büyük bir rüşvet ödedikten sonra serbest bırakıldı ve bin Zübeyr'in 692 sonlarında Emevîler tarafından öldürülmesinin ardından yeniden Horasan valiliğine atandı. Ancak görevine devam edemeden öldü.

<span class="mw-page-title-main">Klasik teizm</span> Tanrıyı Mutlak Varlık ve Mutlak Benlik olarak tanımlayan felsefe

Klasik teizm veya klasik tanrıcılık; Tanrı'nın diğer tüm varlıkların kaynağı ve kökeni olan tekil Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve Nihai Kişi olarak nitelendirildiği teizm biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Veretragna</span>

Veretragna veya Behram bir Zerdüşt tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">I. Dimitrios (Baktriya kralı)</span> MÖ 2. yüzyılda Greko-Baktriya ve Hint-Yunan kralı

I. Dimitrios Anicetus, Damaytra olarak da bilinir Grek-Baktriya ve daha sonra Hint-Grek kralıydı, Baktriya'dan eski kuzeybatı Hindistan. Greko-Baktriya Krallığı hükümdarı Euthydemus I'in oğluydu ve MÖ 200 civarında onun yerine geçti, ardından günümüzde Afganistan'ın güneyinde, İran'da, Pakistan'da ve Hindistan'da geniş alanları fethetti.