İçeriğe atla

Utnapiştim

Utnapiştim, Babil'deki Gılgamış Destanı'na göre Sümer şehir devleti Şuruppak'ın kralı. Efsaneye göre karısıyla birlikte ki karısının ismi destanda yer almaz, tanrı Enlil tarafından gönderilen ve tüm canlıları yok etmeyi amaçlayan büyük Büyük Tufan'dan kurtulmuştur. Utnapiştim'in hikâyesinden Gılgamış Destanı'nın XI. tabletinde bahsedilir.[1]

Utnapiştim ve karısı Tufan'dan sağ çıkıp dünyadaki hayvan ve bitki yaşamını da Utnapiştim'im yaptığı gemi ile kurtarmayı başarınca, tanrı Enlil tarafından kendilerine tanrılık bahşedilir.[2] Gılgamış, Utnapiştim'den ölümsüzlüğün sırrını ister. Utnapiştim Gılgamış'ı bir bitkiyi bulmaya gönderir. Bu bitki ile gençleşmeyi ümit etmektedir. Gılgamış bitkiyi bulmasına rağmen bir yılan elinden alır ve sonuçta memleketine eli boş döner.[2]

Utnapiştim, Ziusudra ve Nuh

Utnapiştim'in Sümerlerdeki karşılığı Ziusudra, İbrahimi dinlerdeki karşılığı Nuh'tur.[1]

Mezopotamya efsaneleri ile Kitabı Mukaddes'te bahsedilen Tufan arasında büyük benzerlikler olmakla birlikte, Kitabı Mukaddes'teki hikâye İbrani bakış açısına göre yazılmıştır.[1] Babil efsanesinde felaketin nedeni tanrılar arasındaki bir anlaşmazlıktır; Tevrat'ın Çıkış kitabında ise insanoğlunun ahlaki çöküşüdür.[1] Mezopotamya'nın ilkel çok tanrılı dinlerinden esinlenen hikâye Tevrat'ta, her şeye gücü yeten, iyilik yanlısı bir tanrının varlığının kanıtına dönüşür.[1] Kurtuluştan sonra Ziusudra, Utnapiştim ve karısına tanrılık verilirken, Nuh ve karısına insanlık tarihini yeniden yazma görevi verilir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f "Noah." 19 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Britannica.com
  2. ^ a b "Utnapishtim." 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Britannica.com

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Babil</span> Mezopotamyada tarihi bölge ve devlet

Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.

<i>Gılgamış Destanı</i> tarihin en eski yazılı destanı

Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir. Gılgamış'ın yazınsal tarihi, Üçüncü Ur Hanedanlığı'ndan kalma Uruk Kralı Bilgamış hakkında yazılan beş Sümer şiiriyle başlar. Bu bağımsız hikâyeler, daha sonra Akadcada birleşik bir destan için kaynak olarak kullanılmıştır. "Eski Babilce" yorumu olarak bilinen bu birleşik destanın günümüze ulaşan ilk yorumu, MÖ 18. yüzyıla dayanır ve adını açılışından almıştır. Destanın sadece birkaç tableti günümüze ulaşmıştır. Sîn-lēqi-unninni tarafından derlenen daha sonraki Standart Babilce yorumu, MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır ve Sha naqba īmuru açılışına dayanır. Bunun yaklaşık üçte ikisi daha uzundur ve on iki tabletlik yorum kurtarılmıştır. En iyi kopyalardan bazıları, MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal'in kütüphane kalıntılarında keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış</span> Sümer şehir devleti Urukun tarihî kralı

Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Enlil</span> Antik Mezopotamya tanrısı

Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nuh</span> Peygamber

Nuh, İbrahimî dinlerde kendisinden söz edilen Tufan peygamberidir. Tevrat'ta Nuh'un 950 yıl yaşadığına işaret edilir. Kur'an'da ise kaç yıl yaşadığı bildirilmemiş, yalnızca kendisinin 950 yıl boyunca kavmi içinde yaşadığı belirtilmiştir. İnanışa göre Tufan'dan önce Allah'ın emriyle büyük bir gemi inşa etmiş ve bu gemiye "Nuh'un Gemisi" denmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Adapa</span>

Adapa ya da Adaba, Mezopotamya mitolojisinde yaratılmış ilk insandır. Adapa Sümer kralları listesi'nde ulusun ilk lideri olarak geçer. Farklı biçimlerinde Oanes ve Alulim olarak da anıldığı olmuştur. Akadca'da ismi adamu, erkek insan anlamına gelir. Öykü tevrat anlatılarında yer alan yasak meyveden yiyen Âdem ile Havva'nın cennetten atılması öyküsü ile ilişkilendirilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Enkidu</span> Gılgamışın yol arkadaşı

Enkidu (Sümerce: 𒂗𒆠𒄭 EN.KI.DU10), antik Mezopotamya mitolojisinde efsanevi bir figür ve Uruk kralı Gılgamış'ın savaş zamanındaki yoldaşı ve arkadaşıdır. İkisinin maceraları, Sümer edebiyatında ve M.Ö. 2. binyılda yazılan Akad destanı Gılgamış Destanında yer aldı. Enkidu, vahşi adamın en eski edebi temsili olarak, Mezopotamya'daki sanatsal temsillerde ve Antik Yakın Doğu edebiyatında sıkça rastlanan bir motif olarak öne çıkıyor. Enkidu'nun ilkel bir adam olarak belirmesi, M.Ö. 1300-1000 arasındaki Eski Babillilerin versiyonuyla potansiyel bir benzerlik taşıyor; bu versiyonda Enkidu, Sümerce şiirlerde bir hizmetkâr-savaşçı olarak tasvir edilmiştir.

Lugalbanda, Sümer mitolojisi ve edebiyatından bir karakterdir. Adı genç kral anlamına gelir. Sümer Kral Listesi'ne göre Uruk şehrinin üçüncü kralıdır. Eski Çağ Mezopotamya edebiyatında Gılgamış'ın babası olarak yer alır ve karısı tanrıça Ninsun'dur.

Babil ve Asur uygarlıkları, Mezopotamya'da, Fırat ve Dicle ırmakları arasındaki bölgede 5.000 yıl önce kurulan en büyük kentlerden Babil ve Asur çevresinde yaratılan uygarlıklardır. Bu kentler, Babil ve Asur ülkelerinin de merkeziydi. Yazı başta olmak üzere burada pek çok buluş gerçekleştirildi. Asur ve Babil'de ortaya çıkan uygarlık doğuda İran ve Hindistan'a; batıda ise Filistin, Yunanistan ve Roma'ya doğru yayıldı. Babil ve Asur böylece doğu ve batı uygarlıklarının da çıkış yeri oldu.

<span class="mw-page-title-main">Tufan</span>

Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh Tufanı'dır.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya mitolojisi</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında ki bölgede gelişen fikirler ya da öğretiler

Mezopotamya mitolojisi, Sümerlerin dini evrendeki güç, nesne ve varlıkları temsil eden Antropomorfik tanrı ve tanrıçalar içerirdi. Sümerlerin inanışına göre insanlar başta tanrılar tarafından hizmetçi, köle olarak yaratılmış fakat daha sonra özgürleştirilmiştirler.

<span class="mw-page-title-main">Uruk</span> Antik bir sümer şehri

Uruk, antik bir Sümer şehridir. Günümüzde Tel el-Varka adıyla bilinir. Kent, Fırat Nehri'nin bugünkü yatağının doğusunda, nehrin eskiden kurumuş bir kanalının üzerinde bulunmaktadır. Bugünkü Irak'ta Müsennainin başkenti Semave'nin 30 km doğusuna denk gelir. Uruk, Babil döneminde de varlığını korumuştur. Kitab-ı Mukaddes'te şehrin adı Erek olarak geçer.

<span class="mw-page-title-main">Ziusudra</span>

Ziusudra, Sümer mitolojisinde Tufandan kurtulan kişidir. Üç büyük dine göre Ziusudra'nın karşılığı Nuh Peygamberdir. Babilcede karşılığı Utnapiştim'dir. Ziusudra aslen Şuruppak Kralıdır, bu nedenle ismi başka yerlerde de geçer.

Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sümer edebiyatı</span> MÖ 18-17. yüzyıl yazıları

Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Mezopotamya dini</span> din

Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış tufan efsanesi</span> tufan efsanesi

Gılgamış tufan efsanesiGılgamış Destanı'nda geçen bir tufan efsanesidir. Birçok araştırmacı, destanın "standart sürümü"nün XI. tabletinde yer alan tufan efsanesinin destana Atrahasis Destanı'ndaki tuhaf hikâyesini kullanan bir düzeltmen tarafından eklendiği görüşündedir. Çok eski Sümer Gılgamış şiirlerinde tufan efsanesine kısa bir gönderme de mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Urşanabi</span>

Urşanabi, Mezopotamya mitolojisinde ölüm nehri olan Hubur'un kayıkçısıdır. Yunan mitolojisindeki karşılığı Kharoon'dur.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya tanrıları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Mezopotamya tanrıları, bölge halkları tarafından tapınım gören tanrılardır.