
Tepecik ya da stigma, pistilin çiçek tozlarının ulaşıp tutunduğu genişlemiş üst kısmı.

Fallop tüpleri ya da yumurta kanalı (Oviduct), yumurtalıkları rahme bağlayan iki uzun ince tüp. Yumurtalar yumurtalıklardan fallop tüplerinden uterusa geçer. Dişi üreme sistemi'nde, rahmin her iki yanında bir yumurtalık ve bir fallop tüpü vardır.

Rahim, dölyatağı veya uterus, memelilerde gebelik organıdır. İnsanlarda ve memelilerin çoğunda üreme sisteminin kadınlık hormonuna duyarlı, ikincil cinsel organıdır.

İdrar kesesi, sidik torbası veya mesane, insan'da ve diğer omurgalılarda, işeme ile idrar dışarı atılmadan önce böbreklerdeki idrarı depolayan organ’dır. İnsanlarda mesane, pelvik taban üzerinde oturan ve genişleyebilen bir organdır. İdrar mesaneye üreter yoluyla girer ve üretra yoluyla çıkar.
Doğum kontrolü, geçici veya kalıcı olarak hamileliği engellemek ya da hamile kalma olasılığını azaltmak amacıyla çeşitli yöntemlerin, araç-gereçlerin ya da ilaçların kullanılmasıdır.

Rahim ağzı veya serviks, kadın üreme sisteminde bulunan rahmin alt bölümüne verilen ad. Genellikle silindir şeklinde ve 2–3 cm uzunluğundaki serviks hamilelik ile birlikte şekil ve boyut değiştirebilir. Dar ve merkezinde bulunan servikal kanal rahim ağzının içinden geçerek vajinayı rahim boşluğuna bağlar. Serviksin rahime açılan kısmına internal os, vajinaya açılan kısmına ise eksternal os denir. Rahim boynuzları, rahim ve fallop tüplerinin birleştiği noktalardır. Serviksin supravajinal kısmı önden fibröz doku ile mesaneden ayrılır. Rahim ağzı anatomik açıdan yaklaşık 2,000 yıldır, Hipokrat'ın yaşadığı zamanlardan beri bilinmektedir.

Ağrılı adet veya adet krampları olarak da bilinen dismenore, günlük aktiviteleri engelleyecek düzeyde ağrılı âdet görme olarak tanımlanan jinekolojik bir hastalıktır. Adetin başladığı zaman civarında ortaya çıkar. Ağrı; aralıklı, kramp tarzı, suprapubik bölgede yoğunlaşmış, zaman zaman bulantı, kusma ve ishalle birlikte görülür. Belirtiler tipik olarak üç günden az sürer.

Rahim kanseri, kadın genital sisteminde rahim içini döşeyen endometriyumdan kaynaklanan bir kanserdir. Kanser, vücudun diğer bölümlerine yayılma veya dağılma yeteneğine sahip hücre'lerin anormal büyümesinin sonucudur.
Endometrioma, çikolata kisti endometriosis hastalığının yumurtalıklarda oluşturduğu kistik yapıya verilen isimdir.

Endometrial polip veya uterin polip, rahmin iç astarında bulunan bir kitle’dir. Endometriyal polip, rahimin iç yüzeyinde dokudan kaynaklı olan iyi huylu bir et parçası veya et beni olarak bilinir.

Miyom, rahmin adale tabakasından çıkan urlara verilen addır. Rahimde mevcut olan miyomlar genelde iyi huylu tümörlerdir. Genellikle rahmin kendi dokusundan kaynaklanarak ortaya çıkmaktadır. Bu tümörlerin çapları 1–15 cm büyüklüğündedir; rahim ağzında ve rahim gövdesinde gelişebilmektedir. Ekseriyetle rahmin içerisinde bulunurlar. Rahimde mevcut olan bu miyomlara fibroidler, leyomiyomata, leyomiyom ve fibromiyom gibi çeşitli isimler verilebilir.

Gluteus maximus veya büyük ilye, kıç bölgesinde kas. Bölgenin en büyük kası olma özelliğiyle diğer ilye kaslarının çoğunun üzerinde yer alır.

Willis poligonu veya çemberi, beyin ve çevresindeki dokulara kan sağlayan bir anastomoz. İngiliz hekim Thomas Willis'e (1621-1675) atfen isimlendirilmiştir.

Anterior inferior serebellar arter (AICA) beyinciği besleyen 3 atardamardan biridir. Baziller arterin beyin sapı ile pons bileşkesi hizasında her iki taraftan çıkar. Seyri değişiklik göstermekle birlikte beyinciğin üst alt kısmına doğru dallar verir ve burada vertebral arterin dalı olan posterior inferior serebellar arter (PICA) ile anastomoz yapar. İnsanların çoğunda Labirintin arter AICA'nın dalı olsa da baziler arterden de çıkabilir. AICA'nın beslediği alanlar PICA'nın baskınlığına göre değişebilir. Sıklıkla beslediği alanlar beyincik ön-alt kısmı, flokkulus, orta serebellar pedinkül ce ponsun alt-dış kısmını besler.

Posterior komünikan arterler (PcomA) ya da arka iletici atardamarı beyin tabanında, iki taraflı olarak internal karotid arter ve Posterior serebral arter arasında bağlantı sağlayan bir arterdir. Willis poligonunun yapısına katılır. Beyin temel olarak internal karotid arter ve dallarının oluşturduğu ön dolaşım ve Posterior serebral arter ve dallarının oluşturduğu arka dolaşım sistemleriyle beslenir. PcomA ise bu iki sistemi birbirine bağlar. Herhangi bir şekilde bu sistemlerden birinde problem olduğu zaman beyin dolaşımının sürdürülmesi için diğer sistemden kollateral bağlantı sağlanmış olur.

Anterior serebral arter (ACA) ya da ön beyin atardamarı beynin frontal loblarının ve parietal lobunun ön üst orta kısmının ve her iki lobun dış korkelsinin orta hatta yakın bölümlerini besler. ACA Willis poligonunu oluşturan arterlerden biridir ve önde anterior komünikan arter ile her iki ACA bağlantı halindedir. ACA tıkanıklığına bağlı inme bu alanın beslediği alanlardaki fonklsiyonların kaybına bağlı tipik bulgular verir. Tıkanan ACA'nın karşı tarafında bacakta kuvetsizlik ve bilişsel fonksiyonlarda değişiklikler görünür.

Serebral dolaşım kalpten pompalanan kanın beyin içerisindeki damar ağında dolaşımını ifade etmektedir. Bu dolaşım miktarı dakikada ortalama 750 ml'dir ve kardiyak çıkışın % 15'tir. Kalpten çıkan oksijenlenmiş kan, arterler ile beyne gelir, bu esnada glikoz ve diğer metabolitlerde beyne taşınır. Metabolizma ürünleri ve oksijeni azalmış kan ise venler ile toplanarak kalbin sağ kulakçığına getirilir. Beyne gelen kan miktarı bazı faktörler ile değişir ve bu değişimleri hızlı şekilde dengelemek için beynin otoregülasyon mekanizmaları vardır.

Kavernöz sinus dural venöz sinuslerden biridir. Sella turcicanın yanında, sfenoid kemik ve temporal kemik arasında, lateral sellar kompartman olarak tanımlanan alan içerisinde bulunur.

Hemotoraks plevral boşluk içinde kan birikmesidir. Hemotoraksın belirtileri göğüs ağrısı ve nefes almada zorluk olabilirken, klinik bulgular etkilenen tarafta solunum seslerinin azalması ve kalp hızında artış olabilir. Hemotoraks genellikle bir yaralanmadan kaynaklanır, ancak plevral boşluğu işgal eden kanserlere bağlı, kan pıhtılaşma bozukluklarının bir sonucu olarak, endometriozisin sık görülmeyen bir klinik görünümü şeklinde, sönmüş bir akciğere bağlı veya nadiren başka durumlarla ilişkili gelişebilir.

Rahim içi kontraseptif cihaz veya spiral olarak da bilinen rahim içi araç (RİA), hamileliği önlemek için rahim içine yerleştirilen küçük, genellikle T şeklinde bir doğum kontrol cihazıdır. RİA'lar, uzun etkili geri dönüşümlü doğum kontrolünün bir şeklidir. Bir araştırma, kadın aile planlaması sağlayıcılarının uzun etkili geri dönüşümlü doğum kontrolününyöntemlerini (%41,7) genel halktan (%12,1) daha sık seçtiklerini buldu. Doğum kontrol yöntemleri arasında, RİA'lar, diğer kontraseptif implantlarla birlikte, kullanıcılar arasında en büyük memnuniyetle sonuçlanır.