Bilgisayar, aritmetik veya mantıksal işlem dizilerini (berim) otomatik olarak yürütmek üzere programlanabilen dijital bir elektronik makinedir. Çağdaş bilgisayarlar, programlar olarak bilinen genel işlem kümelerini gerçekleştirebilir. Bu programlar, bilgisayarların çeşitli görevleri gerçekleştirmesini sağlar. Ayrıca bir bilgisayar sisteminin tam verimle çalışabilmesi için donanım, işletim sistemi ve çevresel cihazlara sahip olması gerekmektedir. Bu terim aynı zamanda bir bilgisayar ağı veya bilgisayar kümesi gibi birbirine bağlı ve birlikte çalışan bir grup bilgisayar anlamına da gelebilir.
Astronomi, gök bilimi ya da gökbilim gök cisimlerinin kökenlerini, evrimlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini açıklamaya çalışan doğa bilimi dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir. Astronomi daha açık bir deyişle, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, kutup ışıkları, gökadalar ve kozmik mikrodalga arkaalan ışınımı gibi gözlemlenebilir tüm olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır.
İbn Sînâ veya Ebu Ali Sînâ ya da Batılıların söyleyişiyle Avicenna, İslam'ın Altın Çağı döneminin en önemli doktorlarından, astronomlarından, düşünürlerinden, yazarlarından ve bilginlerinden biri olarak kabul edilen Fars polimat ve "polimerik erken tıbbın babası" olarak bilinen tabiptir.
Gazzâlî, yaygın adıyla Îmam-ı Gazzâlî, Ortaçağ Avrupası'nda Latinize edilmiş haliyle Algazelus ya da Algazel, İranlı, Sünni İslam âlimi, mutasavvıfı, müderrisidir. İslam düşünce tarihindeki en önemli ve en etkili fakih, müftü, filozof, teolog, mantıkçı ve mistiklerden birisi olarak kabul edilmektedir. XI. yüzyıl'ın müceddidi olarak nitelendirilmektedir. Gazzali'nin çalışmaları çağdaşları tarafından büyük bir önem ve övgüyle karşılanmış ve "İslam'ın delili" anlamına gelen Hüccetülislam unvanını almıştır.
Nasîrüddin Tûsî, Horasan Selçuklu Devletine mensup olan ve edebiyat dili gerekçesiyle Farsça eserli bir Türk bilim insanı ve Şii İslam'ın Batınî/Tasavvuf filozofu. Söz konusu dönem, Moğol istilası sebebiyle Bağdat'ta, bir yandan karanlık bir dönem, bir yandan da önemli düşünce okullarının kurulduğu ve İslam bilim kurumlarının açıldığı bir dönem oldu. Nasîrüddin Tûsî de bu dönemde yetişmiş İslam dünyasının tanınmış bir bilgesi olmuştur. Azerbaycanlı halk bilimci Memmedhüseyn Tehmasib'a göre efsanevi bir kişilik olan Nasreddin Hoca gerçekte Tûsî'dir.
Sadreddin Konevî, Fars sufi. Malatya'da doğmuştur.
İslam'ın Altın Çağı dönemi bilim insanları listesi, İslam'ın Altın Çağı'nda İslam coğrafyası içerisinde çalışmalarını yürüten bilim insanlarının listesidir. Formal bilimler, fiziksel bilimler, doğa bilimleri, sosyal bilimler, uygulamalı bilimler ve disiplinlerarası bilimler üzerine çalışan Müslüman bilim insanları, 8. yüzyılın ortalarından 15. yüzyılın sonlarına kadar uzanan dönemde çalışmalarını yürütmüşlerdir. İslam'ın Altın Çağı döneminde Müslüman bilim insanları içerisinde Arap, Fars, Türk, Kürt olduğu gibi, İslamiyet'i kabul edip Müslüman olan Çinli, Hintli, Yunanlı gibi çok değişik milletlere mensup bilim insanları da mevcuttur.
İslam'ın Altın Çağı veya İslam Rönesansı, tarihsel olarak Orta Çağ'da, Abbâsîler döneminde 8. yüzyılın ortalarında başlayan ve 15. yüzyılın sonlarına kadar devam eden, İslâm dünyasının çoğunun bilimsel, ekonomik, kültürel, sanatsal, siyasi ve dinî yönlerden zirvede olduğu dönemi ifade eder. Abbâsîler devrinde, Hârûnürreşîd tarafından Bağdat'ta Beytülhikme adında büyük bir bilim merkezinin kurulması ile başlayan bu dönemin, Moğolların 1258'de Bağdat'ı kuşatıp yağmalaması ve böylelikle Abbâsî Hâlifeliği'nin yıkılması ile son bulduğu şeklinde genel bir kabul vardır. Ancak bazı kaynaklarda bu dönemin 14. yüzyıla kadar, bazı kaynaklarda da 15. yüzyıla, hatta 16. yüzyıla kadar sürdüğü ifade edilir.
Ali İbnü'l-Esîr, İbnü'l-Esîr ailesinden üç erkek kardeşlerden ortancasıdır. Tam ismi 1160 ila 1233 yılları arasında yaşamış olan Arap kökenli İslam tarihçisi.
Ahmed bin Musa sistem mühendisliği ve sibernetik ilminin öncülerinden aynı zamanda matematik ve astronomi alanında eserler veren Müslüman Fars âlim.
Ebu el-Abbas Ahmed bin Muhammed bin Kesir el-Fergani Batı'da Alfraganus olarak da bilinen Türk Müslüman astronom ve 9. yüzyıl'da yetişmiş en ünlü astronomlardan biridir. Ay'daki "Alfraganus" kraterinin ismi O'na ithafen verilmiştir.
Beytülhikme veya Bilgelik Evi, aynı zamanda Büyük Bağdat Kütüphanesi olarak da bilinen, ya büyük bir Abbasi devlet akademisini ve Bağdat'taki entelektüel merkezini ya da İslam'ın Altın Çağı sırasında Abbasi halifelerine ait büyük bir özel kitaplığı belirtir. Bilgelik Evi, Abbasi Halifeliğinin çöküşünün ardından fiziksel kanıt eksikliği ve bir anlatı oluşturmak için edebi kaynakların doğrulanmasına güvenerek, resmi bir akademi olarak işlevlerine ve varlığına ilişkin aktif bir tartışmanın konusudur. Bilgelik Evi, 8. yüzyılın sonlarında Halife Harun Reşid'in koleksiyonları için bir kütüphane olarak veya el-Mansur (754-775) tarafından hem Arapça hem de Farsça nadir kitaplara ve şiir koleksiyonlarına ev sahipliği yapmak üzere oluşturulan özel bir koleksiyon olarak kuruldu.
Kutbüddin Şirazî, İranlı din ve astronomi bilgini. Tam adı 'Kutbeddin Mahmud İbn Mes'ud İbn Muslih eş-Şirazî' olan alim, hicri 634 (1236) yılında güzümüzde İran sınırları içinde bulunan Şiraz şehrinde dünyaya gelmiştir. İlk eğitiminin ardından Anadolu'ya geçerek Sivas ve Malatya kadılıklarında bulunmuştur. Ardından Şam'a gitmiş sonra ise Tebriz'e yerleşmiş ve hicri 710 (1310) yılında Tebriz'de, ölmüştür. Şafiî mezhebinden olan Kutbeddin Şirazî, Sadreddin Konevî'nin derslerinde bulunmuş ve Feth'ül Mennân isimli büyük bir tefsir yazmıştır. Tefsir, havass, felsefe ve astronomiye dair eserleri bulunmaktadır.
Orta Çağ İslam dünyasında bilim, İslam'ın Altın Çağı adı verilen ve 8. yüzyıl ile 14. yüzyıl-15. yüzyıl arasında İslam dünyasında geliştirilen ve uygulanan bilim. Bu dönemde Hint, Fars, Sabii ve özellikle Yunan uygarlıklarına ait eserler Arapçaya tercüme edildi. Bu çeviriler tüm bir Orta Çağ boyunca İslam uygarlığında yaşayan bilim insanlarının bilimsel gelişmelerde bulunmalarına ve bu gelişmeleri sonraki yüzyıllara taşımalarına olanak sağladı.
İslam astronomisi, özellikle İslam'ın Altın Çağı sırasında, İslam dünyasında yapılan astronomik gelişmeleri kapsar ve çoğunlukla Arapça yazılmış eserlerden oluşur. Bu gelişmeler özellikle Uzak Doğu ve Hindistan'da daha sonra Orta Doğu, Orta Asya, Endülüs ve Kuzey Afrika'da gerçekleşti. Orta Çağ İslam astronomisi, yabancı dildeki kaynakların özümsenmesi ve bu kaynakların birbiriyle benzeşmeyen unsurlarının İslami özelliklere sahip bir bilim yaratmak için birleştirilmesi gibi yönleri nedeniyle diğer İslami bilimlerin doğuşuyla paralellik gösterir. Bu kaynaklar özellikle Arapça diline tercüme edilmiş ve üzerine çalışmalar gerçekleştirilmiş Yunan, Sasani ve Hint eserlerinden oluşuyordu.
Mısır astronomisi, tarih öncesi zamanlarda, Predinastik Dönem'de gelişmeye başladı. M.Ö. 5. binyılda yapılan Nabta Playa'daki taş dairelerin tasarımında astronomik hizalamalardan esinlenilmiş olabilir. Tarihi Hanedan Dönemi M.Ö. 3. binyılda başladığında, 365 günlük periyot sistemi zaten Mısır takviminde kullanılıyordu ve Nil'in yıllık su baskınlarının belirlenmesinde yıldız gözlemi önemli bir yer tutuyordu.
Muhyîl‐Millet ved‐Dîn Yahyâ Ebû Abdullah ibn Muhammed ibn Ebî El‐Şükr el‐Mağribî el‐Endelüsî ya da kısaca Muhyiddin el-Mağribî, İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış Endülüslü bir astronom, astrolog ve matematikçidir. Meraga Rasathanesi'nde çalışan ve en meşhurları Nasîrüddin Tûsî olan bir grup astronomdan biriydi. Muhyiddin, astronomi alanında geniş çaplı ve sistematik bir gezegen gözlemi projesi yürüttü ki bunlar sayesinde yeni astronomik parametreler geliştirilmiştir.
Zic Güneş, Ay, yıldızlar ve gezegenlerin konumlarının astronomik hesaplamaları için kullanılan parametreleri tablolaştıran İslami astronomi kitabıdır.
Zīj-i Īlkhānī veya İlhanlı Tabloları (kelime çeviri: " İlhan Yıldızları", o dönemde yazarın hamisi olan İlhan Hülâgû'nün ismini alan gezegen hareketlerinin astronomik tablolarını içeren bir Zic kitabıdır. Müslüman astronom Nasîrüddin Tûsî tarafından Meraga Gözlemevi'ndeki astronomlardan oluşan araştırma ekibiyle işbirliği içinde derlenmiştir. Farsça yazılmış ve daha sonra Arapçaya çevrilmiştir.
Abu-Abdullah Muhammed ibn İsa Māhānī Mahan'da doğan ve Abbasi Halifeliği Bağdat'ta aktif olan İranlı matematikçi ve astronomdur. Bilinen matematiksel çalışmaları arasında Öklid'in Elementleri, Arşimet'in Küre ve Silindir Üzerine ve İskenderiyeli Menelaus'un Sphaerica üzerine yorumları ve iki bağımsız inceleme yer alır. Arşimet'in ortaya koyduğu, bir küreyi belirli bir oranda iki cilde bölme sorununu çözmeye çalıştı, bu daha sonra 10. yüzyıl matematikçisi Ebu Ca'fer el-Hazin tarafından çözüldü. Astronomi üzerine hayatta kalan tek çalışması azimutların hesaplanması üzerineydi. Ayrıca astronomik gözlemler yaptığı biliniyordu ve arka arkaya üç ay tutulmasının başlangıç zamanlarına ilişkin tahminlerinin yarım saat içinde doğru olduğunu iddia etti.