İççi, koruyucu ruh. Eski inanışlara göre, her bir dağın, akarsuyun ve ormanın kendi koruyucusu vardır. Aslında sahipler (İyeler) sistemiyle bir çizgide birleşen bu ruhlar iyiliksever olup insanlara yardım ederler. Karşılığında da onlara karşı saygılı davranılmasını isterler. Saygısızlık gördükleri zaman da o insana zarar verebilirler. Bulundukları yerin temizlik ve güvenliğine çok önem verirler, hatta insanlara örnek olsun diye bunları bazen kendileri gerçekleştirirler.
Papay, Türk, Altay ve İskit mitolojilerinde Yıldırım Tanrısı.
Alığ Han - Türk ve Altay mitolojisinde Körler Tanrısıdır. Bir dağ ruhudur. Kör bir ihtiyardır. Alı Han (Alı Xan) veya Alu Han (Alu Xan) olarak da bilinir.
Ardov, Türk mitolojisinde su cini. Ardoy, Erdov veya Erdoy olarak da bilinir. İnsana zararı yoktur. Bu varlığın uzaklaşması için, ölü gömüldüğünde mezarın başında üç gün ışık yakılır. Geceleri atları kaçırır ve sabaha kadar koşturup kan ter içinde bırakır. Uzun boylu, sarışın ve çok güzel bir kadındır. Su kaynaklarında yaşadığına inanılır. Köşeye sıkışınca bir kuyuya veya dereye girip kaybolur. Çuvaş mitolojisindeki Vudaş (Vutaş) ile büyük benzerlikler gösterir.
Asar - Türk, Altay, Moğol ve Tibet mitolojilerinde Tanrılar Yurdu. Azar olarak da söylenir. Tanrıların yaşadığı Gökyüzü demektir. Aynı sözcük ilah anlamına da gelir. Azeri ulus adının buradan türediğini ileri süren bazı görüşlerde mevcuttur. Tibet ve Moğol metinlerinde de yer alan, hatta İskandinav mitolojilerinde dahi benzer bir sözcükle “Aesir” şeklinde Tanrılar topluluğunu ifade eden ortak bir unsurdur. Asarı sözcüğü de Tibetçede Göksel Tanrıları tanımlamakta kullanılır. Moğolcada asar çadır demektir. Türklerde göğün büyük bir çadır olarak algılanması fikrinin bir başka örneğidir. Çok Tanrılı dinlerin neredeyse tamamında Tanrılar topluluğunun insanlardan uzak bir yerde yaşadığı inancı yaygındır.
Aza - Türk, Altay, Yakut, Çuvaş ve Moğol mitolojisinde kötü ruh. Asa şeklinde de söylenir. Moğollar Ada derler. Azalar biçiminde çoğul olarak kullanılır.
Azna Han - Türk ve Altay mitolojisinde Fesat Tanrısı. Yaygın olarak Ayna Han adıyla da bilinir. Adna Han da denir. Yeryüzünde kargaşa çıkarır. Kötülüğe dair tüm nitelikleri bünyesinde barındırır. Fırsat bulduğunda İnsanlara ve yeryüzüne zarar verir. Yeraltında yaşar. Ayna Han'a bağlı kötü ruhlar vardır ve onlar da Aynalar (Aznalar) adıyla anılır. Yeryüzünde kötülük çıkarmak istediği zaman bu ruhları gönderir. Aynalar bu anlamda şeytan kavramı ile özdeşleşmişlerdir. İnsanların ruhlarını çalıp götürerek hastalık verirler. Bazen Ayna Han, çocukları çalar ve kaçırır. Bazı Türk boylarında Cuma veya Perşembe gününe Ayna Gün adı verilmiştir. Burada bu günlere yüklenen olumsuz bir anlamdan daha çok, yeraltındaki ruhların sadece o gün izin verilerek dünyadaki evlerini görmelerine izin verildiği için bu adı taşıdığı anlaşılmaktadır. Bazen destanlarda Ayına Hotun adlı dişi bir karaktere de rastlanır.
Bergü - Türk halk inanışında Vahiy veya İlham anlamına gelir. Esin almak demektir. Bergi veya Vergi de denir.
Çor - Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe Cin demektir. Çer, Çur, Şor, Şar, Çora, Çura şeklinde de ifade edilir. Moğolcada Çotgor, Çutgur, Çutkur, Çetger, Çetker, Çidkür, Südkür, Sötkör olarak söylenir. Gözle görülemeyen, ateşten yaratılmış varlık.

Azmıç - Türk ve Balkar mitolojisinde Kayıp Ruhu veya Yol İyesi. Aznıç veya Azıtkı (Azıktı) olarak da bilinir. Karaçay - Balkarların inançlarına göre Şeytani bir ruh. Belli bir görüntüsü yoktur. İnsanlara düşmandır, kurbanları tek başına yola çıkan insanlardır. Azmıç bu insanları onu tanıyan birisinin sesiyle çağırır. İnsan dönüp cevap verirse Azmıç'ın buyruğu altına girer. Azmıç da bu insanı kayalıklardan aşağı atar.Tek başına yola çıkan insanları kandırıp götüren ve kaybeden kötü ruhtur. Tanıdığı birisinin sesiyle bu insana seslenir. Eğer bu sesi duyan kişi geriye dönüp bakarsa onu alır götürür ve kaybeder. Kılıktan kılığa girer. Bir insana en sevdiği kişi gibi gözükebilir. Böylece insanları peşine takıp azıtarak, dağa, uçuruma, ırmağa götürüp buralara düşürerek ölmesine neden olur. Congolos'a benzer.
Ulu Ana - Türk ve Altay mitolojisinde Yaratıcı Tanrıça. Büyük Yaratıcı gücü ifade eder. Uluğ Ene olarak da bilinir.
Ulu Ata - Türk ve Altay mitolojisinde Yaratıcı Tanrı. Uluğ Ede olarak da bilinir. Ulu Toyun veya Ulu Tüyer olarak da anılır.
Yel Ana - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde Rüzgâr Tanrıça. Cel Ana da denir. Macarlar Szélanya adı da verirler.
Yel Ata - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde rüzgâr tanrısı. Cel (Çel, Şil, Cil) Ata da denir. Macarlar Szel Atya (Yel Ata) veya Szel Kraly (Yel Kralı) adı da verirler.
Arank - Türk ve Tatar mitolojisinde Su Cini. Arang (Arañ) veya Anank olarak da söylenir. “Aranklar” şeklinde çoğul olarak anılırlar. Sayıları çok fazladır. Suyun içinde olduğu kadar su dışında da yaşarlar ve her taraf onlarla doludur. Suların akışına hükmederler; sular onların müdahalesiyle hızlı veya yavaş akar. İyicil varlıklardır, nadiren kötü davranırlar. İnsanları korurlar. Bazı kutlu kişiler onları egemenlikleri altına alabilirler. Çölde susuz kalıp ölme noktasına gelen kişilere yardım ederler. “Eren” sözcüğü ile bağlantılı görünmektedir. Türk halk kültüründe çölde susuz yolculuk yapan veya suya ihtiyaç duymadan çölde yaşayan evliya kıssaları anlatılır. Suların akışına hükmederler. Yaran adı verilen bir türlerinin bulunduğu da söylenir veya bu kelime bazen eşanlamlı olarak da kullanılır.

Yel İyesi - Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde Rüzgâr Ruhu. Çel İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da bilinir. Moğollar Salhın (Halhın) Ezen derler.
Karakuş Han, Türk ve Altay mitolojisinde Kuşlar Tanrısı. Karaguş veya Harahus olarak da anılır. Karağuş şeklinde de söylenir.
Yılgayak – Türk ve Altay halk kültüründe yeni yıl başlangıcı. Nevruz. Nevruzla eşanlamlı olarak kullanılsa da Yılgayak kavramının Nevruzdan en önemli farkı, sadece bir anlık olmasıdır. Cılgayak da denir.
Yelbis – Türk ve Altay mitolojisinde Dağ Kızları. Yelbiz de denir.

Yer Tanrı - Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde yeryüzü ilahıdır. Yertengri veya Certenger olarak da söylenir. Bazen kötülükleri ve insani ve nefsani oluşumları temsil eder. Gök Tanrı yanında ikinci planda kalır. İnsan biçimli olarak çok fazla tasvir edilmemiştir. Ancak çoğu zaman dişil bir varlık olarak algılanır. Yeryüzü veya Dünya “Yertinç / Yerdinç” olarak ifade edilir.