İçeriğe atla

Urartuca

Urartuca
Ana dili olanlarUrartular
TarihMÖ 9.-6. yüzyıllar
BölgeDoğu Anadolu Bölgesi
Dil ailesi
Hurri-Urartu
  • Urartuca
Yazı sistemiÇivi yazısı, hiyeroglif
Dil kodları
ISO 639-3xur

Urartuca, günümüzde Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Ermeni Yaylası adıyla da bilinen coğrafî bölgede,[1] Van Gölü çevresinde yerleşmiş ve başkenti günümüz Van şehrinin yakınlarında kurulmuş Urartu Krallığı'nda yaşayanlar tarafından konuşulan dil.[2] Ne coğrafi kökeni ne de çoğunluk dili olarak konuşulduğu bölge kesin olarak belirlenememekle birlikte muhtemelen Van Gölü çevresi ve Yukarı Zap Suyu Vadisi'nin yakınlarında baskın olarak konuşulmuştur.[3]

En eski Urartuca metinlere MÖ 9. yüzyıla tarihlenen yeni Asur çivi yazısı ile yazılmış taş yazıtlarda rastlanmaktadır. Hurriceyle akraba olup onun gibi bitişken bir dil olan Urartuca, Hurrice kadar geniş bir alana yayılmamıştır.

Tarihçe

Yazı, Anadolu'nun doğu coğrafyasına Urartular ile birlikte girmiştir. Komşularına göre oldukça geç tarihlerde yazıyla tanışan bölge halkı arasında yazma geleneği yaygınlaşamamış, sayıca az olan Urartuca metinlerde de Mezopotamya halklarının aksine günlük yaşama, sıradan insanların hayatlarına ve mitolojik öykülere rastlanmamaktadır. Sınırlı bir coğrafyada sınırlı konularla ilgili metinler çoğunlukla kitâbe, sınır taşları ve bronzdan imal edilen küçük buluntulardan ibarettir. Hükümdarların ağzından buyurgan ve sert bir üslupla yazılan bu metinlerin içerikleri de hükümdarların işleri, seferler ve dinî sorumlulukları üzerinedir.

Urartular, yazıyla ilk tanıştıklarında metinleri Asurca olarak yazmaktayken zamanla çivi yazısı sembollerini kendi dillerine uyarlayarak Urartuca metinler ortaya koymaya başlamışlar, kendi dillerini anıtsal yapılar ve dinî bronz eşyalarda kullanmışlardır. Daha az olarak çivi yazılı silindir mühürlere ve hiyeroglifli çanak-çömleklere rastlanmaktadır.

Urartuların yazı tarihi üç aşamalı olarak gerçekleşmiştir. Asurlulardan öğrenilerek Asurcayla yazılan yazı ilk dönemi oluşturmaktadır. Urartulara en erken yazı örnekleri Asur çivi yazısı kullanılarak Asurca kaleme alınmıştır. İkinci dönemde çivi yazısının Urartucaya uyumlu hâle getirilme çabaları görülür. Bu aşamada yazı yerel dile adapte edilirken metinler hem Urartuca hem de Asurca olarak yazılır. Üçüncü ve son aşamada ise Urartucanın çivi yazısı ile yazımı konusunda büyük ilerlemeler sağlanmış ve metinler yalnızca Urartuca olarak yazılır olmuştur. Bu noktadan itibaren çivi yazısı karakterlerine Urartucanın ihtiyaçları doğrultusunda fonetik işaretlerle eklemeler yapıldığı görülür.

Yazı dili olarak kullanılan Urartuca oldukça standart ve birbirini tekrarlayan ezber metinler şeklindedir. Her zaman için Tanrı'nın adını anarak başlanır ve kralın faaliyetlerinden bahsedilir.

Erebuni Kalesi'nde çivi yazısı ile Urartuca yazılan kitâbe.

Sınıflama

Günümüzde Urartucanın hangi dil ailesine mensup olduğu tespit edilemese de MÖ 2. binyılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Kuzey Suriye’de yaygın olarak konuşulan Hurrice ile akraba olduğu kabul edilmektedir. Buna karşın Hurrice etkisiyle gelişmediği de belirtilmektedir.

Yaşayan diller arasındaki akrabalık derecesi de aynı şekilde tartışmalı olup Kafkas dilleri ile yakınlığı bulunmaktadır. Hem Urartucada hem de bazı Kafkas dillerinde geçişsiz fiillerle kurulan cümlelerde özne yalın hâldedir. Geçişli fiillerle kurulan cümlelerde ise nesne yalın hâldeyken özne ergatif hâldedir. Buna dayanarak Dargi-Lezgi, Laki, Avar-And, Çeçen-İnguş dilleriyle Urartucanın yakın olduğu ortaya koyulmuştur.

Yazı sistemi

Urartulardan günümüze gelen metinlerin büyük kısmı yazıt türünde olup bu yazıtların ise çoğu kaya yazıtı şeklindedir. Saptanan Urartu yazılı belgeleri 1700 adet civarındadır. Bunlardan 300 tanesi içerik bakımından zengin ve kapsamlı yazıtlardır. Bunun dışındaki yazıtlar yaklaşık 30 adet kil tabletten ve geri kalanı ise bir iki satırlık metinlerden veya kişi adlarından oluşur. Bu tür kısa yazıtlar daha çok bronzdan yapılmış kraliyete ait adak eşyaları üzerinde ve yine kraliyet ailesinin kişisel eşyaları üzerinde tespit edilmiştir.

Urartularda çift dilli yazıtlar konusunda fazla örnek bırakmamışlardır. Başlıca örnekler arasında Topzava ve Kelişin stelleri ile yine Kevenli köyünde bulunan bir yazıttır. Urartu yazı karakteri göz önüne alındığında, Urartu yazısının işlevsel kullanımının yanı sıra, yapı cephelerinde hiç kabartma kullanmayan Urartular için yazının dekoratif bir unsur olarak da ön plana çıktığı düşünülmektedir.

Günümüze ulaşmış Urartuca eserler

Kaynakça

  1. ^ Taştan, Zeki; Duman, Zeki; Yılmaz, Güler (Eylül 2019). Sosyal Bilimlerde Akademik Araştırmalar. Hiperlink Yayınları. s. 342. ISBN 9786052814475. 
  2. ^ Laessøe, Jørgen (1963). People of Ancient Assyria: Their Inscriptions and Correspondence. Leigh-Browne, F.S. tarafından çevrildi. Routledge & Kegan Paul. s. 89. Only in the mountain regions that were the original home of the Hurrians, around Lake Van in the highlands of Armenia,...The kingdom of Urartu that was established here...The Urartian language spoken by the population of this mountain kingdom 
  3. ^ Wilhelm, Gernot (2008). "Urartian". Woodard, Roger D (Ed.). The Ancient Languages of Asia Minor. s. 105. Neither its geographical origin can be conclusively determined, nor the area where Urartian was spoken by a majority of the population. It was probably dominant in the mountainous areas along the upper Zab Valley and around Lake Van. 
  • Alp, Sedat (2005). Hitit Çağında Anadolu: Çiviyazılı ve Hiyeroglif Yazılı Kaynaklar (5 bas.). Ankara: TÜBİTAK Yayınları. ISBN 9789754032055. 
  • Konyar, Erkan. "Urartu Dili ve Yazısı". istanbul.edu.tr. 19 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hititler</span> Tunç Çağında Anadolu yarımadasının büyük çoğunluğunu egemenliği altına alan bir Hint-Avrupa kavmi

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.

<span class="mw-page-title-main">Urartular</span> Van Gölü civarında kurulmuş Demir Çağ krallığı

Urartular, başkenti Tuşpa (Van) olan tarihi krallık. Urartu Devleti en güçlü döneminde, günümüzdeki Doğu Anadolu Bölgesi, Kuzeybatı İran, Irak'ın küçük bir bölümü ile kuzeyde Aras Vadisi'ne egemendi.

Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hurriler</span> Güneybatı Asyanın tarihi etnik grubu

Hurriler veya Hurri Devleti, MÖ 3. binyıldan itibaren, Sümer, Akkad, Hitit, Ugarit ve Mısır kaynaklarında hakkında bilgiler bulunan, Mezopotamya ve Yukarı Dicle bölgelerinde hüküm süren, konuştukları dil itibarıyla (Hurrice) Asya kökenli olduğunu kabul edilen ve MÖ 7. yüzyıla kadar varlığını sürdüren devlet.

<span class="mw-page-title-main">Luvice</span>

Luvice veya Luvi dili Anadolu dillerine mensup bir dildir. Aynı zamanda Hititlerin de hiyeroglif yazılarında kullandıkları dildir. Mısır ve Girit hiyeroglif yazısından farklı olan bu hiyeroglif yazısı, daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hititçe</span> Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil

Hititçe veya Hitit dili, Tunç Çağı'nda Anadolu'da yaşamış Hititlerin veya dillerinde kendilerine verdikleri isimleri ile Neşalıların konuşmuş olduğu, Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil. Dil, diğer Anadolu dilleri olan Luvice ve Palaca ile yakından ilişkilidir. Tarihte belgelenmiş en eski Hint-Avrupa dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Manna Krallığı</span> Mannalar

Manna devleti, , Minni veya Manas — MÖ IX yüzyıldan MÖ VI yüzyıla kadar tarihi Azerbaycan topraklarında, günümüz Güney Azerbaycan'ın kuzeybatısında Urmiye Gölü'nün kıyısında kurulmuş eski bir devlettir. Manna, yazılı kaynaklarda bahsedilen ilk merkezi devlet olarak kabul edilir. Başkenti İzirtu şehridir. Manna devleti, eski geleneklere sahip bir bölgede, eski tarihin çok geniş bir döneminde ekonomik ve kültürel açıdan önde gelen bir bölgede ortaya çıkmıştı. Manna, MÖ III-II binyıllarda bu bölgede var olmuş Kuti, Lullubi, Turukki kabilelerinin ve diğer kabilelerin doğrudan mirasçısıydı. Manna devleti MÖ. 615-613 yılları arasında Medya Devleti'ne katılmıştır.

Hurrice veya Mitannice, MÖ 3. ve 2. binyıllar arasında Anadolu ve Kuzey Mezopotamya'da hüküm süren Hurriler tarafından konuşulmuş bir dildir. Genellikle bu dili konuşanların Ermeni Dağlık Bölgesi'nden gelip MÖ 2. binyıl'ın başlarında güneydoğu Anadolu ve kuzey Mezopotamya'ya yayıldıklarına inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu dilleri</span>

Anadolu dilleri, Hint-Avrupa dil ailesine ait soyu tükenmiş bir dil grubudur. Terim bazen Anadolu'da konuşulmuş ancak bu gruba ait olmayan tarihî dillere atıfta bulunmak için de kullanılabilir. Anadolu dilleri, M.Ö. 2. ve 1. binyıllarda, Asur ticaret kolonileri ile Roma İmparatorluğu'nun 2.-3. yüzyıl arasındaki döneme tarihlenebilir. M.S. 4.-5. yüzyıllar, Anadolu dillerinin son evresi olarak kabul edilir. Tüm Anadolu dilleri, bir proto dil olan ve yazılı örneği bulunmayan farazî Proto Anadolu dilinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tuşpa</span> Urartuların başkenti olan antik şehir

Tuşpa, MÖ 9. yüzyıldan yıkılışına kadar Urartular'ın başkentliğini yapan şehir. Şehrin antik kalıntıları; Van ilinde, Van Gölü'nün doğu kıyısında, Van'ın batısında bulunmaktadır. Dünya'nın hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu hiyeroglifleri</span>

Anadolu hiyeroglifleri, yaklaşık 500 işaretten oluşan bir logografik yazı biçimi. Önceleri Hitit hiyeroglifleri olarak biliniyorlardı fakat kullanıldığı dilin Hititçe değil Luvice olduğu kanıtlandı ve ardından bazı İngilizce kaynaklarda Luvi hiyeroglifi olarak anılmaya başlandı. Son zamanlarda ise bu yazı sistemi kullanılarak daha başka dillerde yazılmış yazıtlar ortaya çıkınca bu tanım yerine, coğrafyayı işaret edecek şekilde "Anadolu Hiyeroglifi" kullanımı kabul görmeye başladı. Tipolojik olarak Mısır hiyeroglifleri'ne benzeseler de grafiksel olarak bir ilişkileri yoktur. Mısır hiyeroglifleri'ne benzer bir şekilde bu Hiyeroglif yazı biçiminin de kutsal bir rol oynadığı kesinlik kazanmamıştır. Hitit çivi yazısı ile kanıtlanabilir bir bağlantısı yoktur.

Menua, Doğu Anadolu'daki Urartuların bilinen beşinci kralıdır. Yaklaşık olarak MÖ 810-786 yılları arasında hüküm sürmüştür. Yaptığı fetihlerden çok inşa ettirdiği yapılar ve kentlerle ülkenin gelişmesini sağlamış, ülkenin refah seviyesini yükseltmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Urartu Dini</span>

Urartu Dini; Van / Mehr Kapısı (Mağara Tapınağı) anıtındaki yazıta göre, Urartuların inandığı, kutsadığı ve adlarına belirli dönemlerde kurban kestiği 79 tanrı, tanrıça ve tanrısal özellik bulunmaktadır. Bunlardan ilk üç sırayı Haldi, Teişeba ve Şivini paylaşır. Haldi - Urartuların baştanrısı idi. İsim olarak kökeni MÖ 13. yüzyıl Asur yazıtlarına kadar inmektedir. En büyük tapınağı Musaşirin'de idi. Teişeba Hurri kökenlidir ve Hititlerde Teşup ile aynı tanrı olmalıdır. Şivini de olup Hurri kökenlidir. Hititler'deki Şimegi'nin karşılığıdır. Urartular büyük merkezlerde tanrıları için kule tipi tapınaklar ve açık alanlardaki kayalara kapı görünümlü kutsal nişler yapmışlardı.

Sümerogram, Asurologların çivi yazılı metinleri yorumlarken kullandıkları bir terimdir. Buna göre Sümerce dışında kullanılan çivi yazısı işaretleri sümerogram olarak adlandırılır. Sümerogramlar, Akadca, Elamca, Hurrice, Urartuca ve Hititçe gibi dillerde kullanılmışlardır.

Eski Farsça, Avestaca ile beraber kayıt altına alınmış iki Eski İran dilinden biridir. Eski Farsça, başlıca Ahameniş dönemi yazıtlarında, kil tabletlerinde ve mühürlerinde görülür.

<span class="mw-page-title-main">Nairi</span>

Nairi, MÖ 14 ve 10. yüzyıllar arasında Ermeni Yayları olarak adlandırılan bölgede veya (kuzey Mezopotamya bölgelerinde yaşamış, farklı kimlik ve dillere sahip kabile ve aşiret topluluklarından oluşan, bir konfederasyon ve bölgenin adıdır, daha sonraki Asur metinlerinde Van Gölü' için “Nairi ülkesi denizi” denir.

<span class="mw-page-title-main">Hurri-Urartu dilleri</span>

Hurri-Urartu dilleri; sadece Hurrice ve Urartuca olmak üzere, bilinen iki dilden oluşan, Antik Yakın Doğu'nun soyu tükenmiş bir dil ailesidir.

<span class="mw-page-title-main">Ana Ermenice</span>

Ana Ermenice, Ön-Ermenice veya Proto-Ermenice) Ermenice: նախահայերեն

<span class="mw-page-title-main">Arinçkus Argişti Steli</span>

Arinçkus Argisti Steli; Urartu Kralı I. Argişti'ye ait olan, MÖ 785 ile MÖ 756 yılları arasında tarihlendirilen ve üzerinde çivi yazısıyla yazılmış Urartuca bir metne sahip olan steldir.

<span class="mw-page-title-main">Serhas Yazıtı</span>

Serhas Yazıtı, Ahameniş Kralı I. Serhas'a ait soldan sağa yazılmış üç-dilli bir çivi yazısıdır. Bu yazıt Elamca, Akadca ve Eski Farsça dilleriyle yazılmış olup Van Gölü’nün yanında bulunan Van Kalesi’nin bitişiğinde bulunan dağın güney yamacında yer almaktadır. Yerden yaklaşık 20 metre bulunan yazıt; Van Kalesi’nin yakınında bulunan bir kayanın düzleştirilmiş yüzüne yazılmış olup kimsenin ulaşamayacağı bir kayanın orta kısmındadır. İskit ve Med akınlarıyla zayıflayan Urartulardan sonra bölgeye egemen olan Ermeni Orontid Hanedanı’nın sonrasında Tuşpa’da kontrolü ele geçiren Farslar savaş sonrası bu yazıtı yazdırmıştır. Aslında bu eser Kserkses’in babası Kral Darius tarafından oyulmuş olmasına rağmen, Kral Darius kayanın yüzeyini boş bırakmıştır.