İçeriğe atla

Ural Han

Ural Han (Başkurtça: Урал батыр, Tatarca: Урал-батыр, Osmanlıca: اورال خان), Ural Batur veya Ural Batır, Türk, Başkurt ve Altay mitolojisindeki bir destanın ve bu destanın kahramanı olan söylencesel hakanın adı.

Başkurt Türklerinin ortaya çıkışını, Başkurtların tarih sahnesinde yer tutmaya başlayışını, yaşadıkları coğrafyayı düzenleyişlerini, kötülükle iyiliğin mücadelesini dile getiren, mitolojik ögelerin yoğun yer tuttuğu, kimi masalsı ögelerin de bulunduğu bir destandır.[1] Destandaki olaylar Ural Dağı, Ağızil, Nögöş, Yayık, Hakmar nehirleri ile Şülgen gölü civarında geçer.

Üç kuşağın hikâyesine yer verilen destanda Yanbirde ata ile Yanbike ananın, onların oğulları Ural ile Şülgen'in ve onların çocukları İzil, Hakmar, Nögoş ve Yayık'ın hikâyeleri anlatılır. Ural ile Şülgen babalarının isteğini yerine getirmek için ölümsüzlüğü bulmak üzere masalsı diyarlarda yolculuk yapar; maceralar yaşar ve sonunda birbirlerine karşı mücadeleye girişirler. Ölümsüzlük suyuna ulaşan Ural’ın bu suyu dağlara saçması ve arkasından ölmesiyle anlatım son bulur; onun bedeninin Ural Tav (Ural Dağ)'a dönüştüğü söylenir.

Destanı kendisi de bir sesen (ozan) olan Mohametşa Burangolov 1910 yılında Orenburg vilayeti Etkol ilçesi İdris köyünde derlemiştir.[2] 4576 manzum, 19 nesir satırından ibarettir.[3] Ural Han destanında yer alan bazı hikâye ve karakterlere başka Başkurt destanlarında da rastlanır.

Kutsal kitaplarda anlatılan kıssalarla (örneğin Adem ile Havva, Habil ve Kabil kıssaları), Sümerlerin Gılgamış destanı ile benzerlikler gösteren Ural Han destanında, yaratılış ve tufan mitlerine göndermeler yapılmaktadır. Ural ve Şülgen kardeşlerin karakteri "Manas destanını hatırlatır.[2] Ural Han'ın annesinin adı Yanbike (Yenbike) ve babasının adı da Yanbirde (Yenbirze) olarak geçer. Eski Başkurt dilinde Yan, ruh/can manası taşır. Yanbirde, "Can veren" demektir. Yanbike ise Can Ana anlamına gelir. "Birze/Birde" (Kral/Prens) ve "Bike/Büke" (Kraliçe/Prenses) sözcükleri ikinci kısımlarını oluşturur. Ural Batır, destanda Akbut (Akbuz)[4] (Tatarca: Акбүзат) adlı uçan ata biner. Karısı Humay Hanım kuş kılığına girebilir. Eceli yenip Bengüsu'yu bulmak için mücadele eder.[5] Destanın son bölümünde Ural'ın oğlu İzil bir dağı ikiye bölerek içinden bir ırmak çıkartır.[6]

Etimoloji

(Ur/Vur) kökünden türemiştir. Yiğitlik ve savaşçılık anlamları vardır. Ayrıca Ural dağlarıyla da bağlantılı görünmektedir.

Olay dizisi

Denizlerle çevrili ıssız bir kara parçasında Yenbirzi (Can Verdi) ile Yenbike (Can Ana) yaşar. Buraya ne zaman ve nereden geldiklerini bilmez; ölümün varlığından habersiz, çevrelerindeki hayvanlarla dost bir şekilde hayatlarını sürdürürler. Çiftin Şülgen ile Ural adlı iki çockları olur. Büyük çocukları Şülgen kötülüğe, Ural ise iyiliğe yatkın yaratılıştadır. Yenbirzi ile Yenbiki avcılıkla hayatlarını sürdürür. Erkek hayvanların başlarını, dişi olanların yüreklerini keserek yerler; gövdelerini de çocuklarına bırakırlar. Otçul hayvanların ise kanını içerler.

On iki yaşındaki Şülgen, on yaşındaki kardeşi Ural'ın uyarısına ve karşı çıkmasına rağmen bir gün Yenbirzi'nin koyduğu yasağı çiğner, su yerine küpteki hayvan kanını içer. Ural, Şülgen'i çok sert bir şekilde döven babasına dayak atmaya devam ederse onun ölümüne yol açacağını, bir süre sonra kendisinin yaşlanıp avlanamayacak duruma geldiğinde kendisine bakacak kimseyi bulamayacağını söyler. Bu olaydan sonra ölümün kendisine geleceği zamanın yaklaştığını düşünmeye başlayan Yenbirzi, ölümü öldürme arayışına girer. Av sırasında yakalayarak eve getirdikleri yaralı bir hüma kuşunun söz ettiği hayat suyunu aramaları, karşılaştıklarında ölümü öldürüp getirmeleri için Şülgen'le Ural'ı gönderir.

İki kardeş, bu arayış sırasında bir yol ayrımında yaşlı bir adamla karşılaşır. Adam, sola giderlerse kaygının, acının ve ölümün olmadığı bir yere; sağa giderlerse, baskının, kötülüğün olduğu kralın ülkesine ulaşacaklarını söyler. Kura çekerler. Kura sonucuna göre sola gitmesi gereken Ural, Şülgen'in isteğine boyun eğerek sağa gitmek zorunda kalır. Ural, güzel kızları kendine ayırdıktan sonra diğer insanları öldüren kralın ülkesine varır. Kralın kızı ile evlenir, çocuğu olur. Hayat suyunu aramaya devam eder. Onu kıskanan Şülgen’in engelleme çabasına ve önüne çıkan diğer engellere rağmen hayat suyunu bulur. Fakat karşılaştığı yaşlı birinin asıl ölümsüzlüğün iyilik yapmak olduğunu söylemesi üzerine suyu dağlara serper. Bunun üzerine otlar, ağaçlar yetişir.

Ural'ın ölümsüzlüğü ele geçiremediğini haber alan Şülgen, Ural’a karşı mücadele etmek için devleri ve yılanları bir gölde toplar. Bunların hepsiyle baş etmenin güçlüğünü gören Ural, gölü yutar. Devler ve yılanlar tarafından iç organları parçalanır ve ölür. Mezarının bulunduğu dağa insanlar yerleşir. Su yetişmemeye başlayınca çocukları dağları keserek dört nehrin ortaya çıkmasını sağlarlar.

Kaynakça

  1. ^ Cafer Gariper; Yasemin Küçükcoşkun. "Ural Batır Destanı'nın Metinlerarasılık Düzleminde Yenidenyazımı: Atilla Dirim'in Ural Batır Romanı". Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, Temmuz -Aralık 2016. Erişim tarihi: 22 Mart 2018. 
  2. ^ a b Sakaoğlu, Saim. "Dr. Metin Ergun'dan İki Destan". Selçuk Üniversitesi Sosyal Billimler Dergisi, Sayı 4, Yıl: 1999. 23 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2022. 
  3. ^ "Başkurt destanı 'Ural-Batır'". tr.sputniknews.com; 9 Nisan 2013. 22 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Mart 2018. 
  4. ^ "Kafkas Nart Destanlarında At Motifi, Ufuk Tavkul" (PDF). 12 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Aralık 2011. 
  5. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0) 7 Kasım 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ "Ural Batır Destanı Üzerine Bir Araştırma, Gülhan Atnur" (PDF). 31 Ekim 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2011. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ergenekon Destanı</span> Moğol ve Türk destanı

Ergenekon Efsanesi veya Ergenekon Destanı; kaynaklara göre Göktürklerin yeniden doğuşuna ilişkin hikâye.

<span class="mw-page-title-main">Bengi su</span>

Bengi su, âb-ı hayat, hayat suyu, dirilik suyu, aynü'l-hayat, nehrü'l-hayât, âb-ı câvidânî, âb-ı zindegî, hayat kaynağı, hayat çeşmesi, bazen de Hızır ve İskender'e atfen âb-ı Hızır veya âb-ı İskender vb. çeşitli isimlerle anılan, birçok söylencede adı geçen, içen kişiye ölümsüzlük kazandırdığına inanılan efsanevî su. Farklı Türk dillerinde bengüsub, mengüsuv olarak da söylenir. Bengü/Bengi/Mengü/Mengi sözcüklerinin tamamı Türkçede sonsuz demektir. Âb-ı hayat, bütün dünya mitolojilerinde mevcut bir kavramdır. Efsanelerin dışında, âb-ı hayâta İslam kitabı Kur'ân'da Musa ve Hızır kıssası anlatılırken dolaylı olarak temas edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Korkut Ata</span> Yarı efsanevî Türk bilgesi

Korkut Ata, Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabı’ndaki hikayelerin anlatıcısı ozandır.

<span class="mw-page-title-main">Nuh</span> Peygamber

Nuh, İbrahimî dinlerde kendisinden söz edilen Tufan peygamberidir. Tevrat'ta Nuh'un 950 yıl yaşadığına işaret edilir. Kur'an'da ise kaç yıl yaşadığı bildirilmemiş, yalnızca kendisinin 950 yıl boyunca kavmi içinde yaşadığı belirtilmiştir. İnanışa göre Tufan'dan önce Allah'ın emriyle büyük bir gemi inşa etmiş ve bu gemiye "Nuh'un Gemisi" denmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Enkidu</span> Gılgamışın yol arkadaşı

Enkidu (Sümerce: 𒂗𒆠𒄭 EN.KI.DU10), antik Mezopotamya mitolojisinde efsanevi bir figür ve Uruk kralı Gılgamış'ın savaş zamanındaki yoldaşı ve arkadaşıdır. İkisinin maceraları, Sümer edebiyatında ve M.Ö. 2. binyılda yazılan Akad destanı Gılgamış Destanında yer aldı. Enkidu, vahşi adamın en eski edebi temsili olarak, Mezopotamya'daki sanatsal temsillerde ve Antik Yakın Doğu edebiyatında sıkça rastlanan bir motif olarak öne çıkıyor. Enkidu'nun ilkel bir adam olarak belirmesi, M.Ö. 1300-1000 arasındaki Eski Babillilerin versiyonuyla potansiyel bir benzerlik taşıyor; bu versiyonda Enkidu, Sümerce şiirlerde bir hizmetkâr-savaşçı olarak tasvir edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Erlik</span> Türk-Altay mitolojisinde kötülük tanrısı

Erlik Han, Türk ve Altay mitolojisinde kötülük, yeraltı ve yıkım tanrısıdır. Erlik Han, Gök Tanrı'nın oğlu ve eski Türklerin inancı Tengricilik'te yer altı âleminin efendisidir.. Moğollar ise Erleg veya Yerleg derler. Macar mitolojisindeki Ördög ile eşdeğerdir. Ülgen'in kardeşidir. Yer Tengri'nin yeğeni ve Kayra Han'ın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Pers mitolojisi</span>

Pers mitolojisi, İran platosu ve onun sınır bölgeleri ile Karadeniz'den Hoten'e kadar uzanan Orta Asya bölgelerinde yaşamış ve birbirleriyle kültürel ve dilsel olarak ilişkili olan eski halkların inanç ve ibadet uygulamalarının bütününe verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Türk mitolojisi</span> altay türklerin oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bozkurt (mitoloji)</span> mitolojik sembol

Bozkurt, Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde kutsal hayvan ve ulusal sembol. Boskord ve Pusgurt olarak da söylenir. Bozkaskır, Çalkurd sözcükleri yine aynı anlama gelir. Moğollar, Börteçine derler. Gökkurt veya Gökbörü, Kökbörü betimlemesi de yine niteleyici olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yaşam ağacı</span> mit

Yaşam ağacı kavramın kökeni tarih-öncesi denilen devirlere kadar uzanan, başta Asya şamanist gelenekleri olmak üzere, pek çok gelenekte rastlanılan bir semboldür.

<span class="mw-page-title-main">Oğuz Han</span> Türk ve Altay mitolojisine göre Türklerin atası

Oğuz Kağan ya da Oğuz Han, Türk ve Altay mitolojisinde Oğuz Türklerinin atası. Uğuz Han, Uz Han veya Oğur Han olarak da bilinir. Dedesi Kabi Han, annesi Ay Kağan, babası Kara Han'dır. Oğuz Kağan Destanı'nın baş kahramanıdır. 24 Oğuz Boyu’nun ondan türediğine inanılır. Bazı kaynaklara göre destanda Asya Hun İmparatorluğu'nun hükümdarı Mete Han ile özdeşleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Demirci Kave Efsanesi</span> Efsanevi karakter

Demirci Kave Efsanesi, İran mitolojisinde acımasız yabancı hükümdar Zahhāk'a isyan eden mitolojik kahramanın öyküsüdür. Hikâye, Fars şair Firdevsî'nin en önemli eseri olan Şehnâme'de yer alır. Hikâyenin diğer ana karakteri olan Zahhāk veya Azhi Dahāka, Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Avesta'da ve antik dönem Fars mitolojisinde yarı şeytan bir Babil kralı olarak yer almıştır. Firdevsî, hikâyeyi yeniden yorumlayarak bu karakteri şeytani ve tiran bir Arap kral olarak betimlemiştir. Hikâye, Kürt mitolojisinde de yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Ramayana</span>

Ramayana, "Mahabbarata" ile birlikte Hint yarımadasında en çok bilinen iki destandan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Hızır</span> İslamda hürmet edilen bir kişi

Hıdır veya Hızır, Kur'an'da Allah'ın salih kulu, büyük hikmete veya mistik bilgiye sahip bir kimse olarak tarif edilen ancak adıyla anılmayan bir figürdür. Çeşitli söylencelerde o, İbrahim, İranlı mitolojik kral Feridun, Makedonyalı Büyük İskender veya Türk mitolojisinde olduğu gibi (hıdrellez) İlyas ile birlikte anılır. Ortak noktaları; ölmüş balığın dirilmesi, iki deniz veya nehrin birleştiği yer, gizli bilgiler (hikmet), ölümsüzlük sırrına ulaşmış karakterlerden oluşur.

Şülgen - Türk, Başkurt ve Altay mitolojilerinde adı geçen söylencesel bir kağandır. Sular Diyarının hakanıdır. Bazen Ural Han’ın kardeşi olarak gösterilir. Açgözlü ve hırslıdır. Kardeşi ise tokgözlü ve yardımseverdir. Kızının adı ise Nerkez’dir. Ural Batur destanına göre, anne ve babaları onları evde bırakıp gittiklerinde Şülgen kuralları çiğneyerek evdeki hayvanların kanını içer ve bunun üzerine lanetlenir. Kardeşini de bunu yapması için ikna etmeye çalışır ama o bunu reddeder. Bunun üzerine kendi kanını da içer. Eve dönen anne ve babası tarafından lânetlenerek evden kovulur. Anlatılan öykü kısmen Hâbil ve Kâbil arasındaki çekişmeyi anlatır ve Başkurtlara göre en az kutsal metinlerde anlatılan bu kıssa kadar eskidir ve kökeni târih öncesi çağlara dayanır. Başkurtya’da yer alan “Şulgan-Taş” Mağarası bu söylenceye dayalı bir halk inanışıyla bugün bile ziyâret edilir. Şülgen’in kızının adı ise Nerkez’dir.

<span class="mw-page-title-main">Gezer Han</span>

Gezer Han - Türk, Altay, Moğol ve Tibet efsanelerinde adı geçen söylencesel hakan. “Abay Geser” veya Geser Han olarak da anılır. Türk, Moğol ve Tibet, Tunguz efsane kahramanıdır. Moğol ve Tibet yönü ağır basar. Sezar, Kayzer isimleriyle benzerliği dikkat çekmiştir. Gerçekleştirdiği akınlar ve yaptığı kahramanlıklar uzun destanlarda işlenmiştir. Tarihsel bir kişilik olduğu iddia edilmiş fakat ispatlanamamıştır. Mucizevi bir doğumu olmuş, babasız dünyaya gelmiştir. Türk destanlarındaki gibi yeraltına iner. Geri dönmeyi başarır. Büke Beligte asıl adıdır. Gökyüzünden Tanrılar tarafından yeryüzüne gönderildiğine inanılır.

Temir Han - Türk ve Altay mitolojisinde Demir Tanrısı. Temür (Timür) Han olarak da bilinir. Moğollar Tömür Han derler.

<span class="mw-page-title-main">Kapova Mağarası</span>

Şulkan Daş (Rusça: Капова пещера, ayrıca Kapova mağarası, Belskaya - Rusya'ya bağlı Başkurdistan'da bulunan bir karst mağarası. Ağizel Nehri kıyısında, Şulkan Taş Koruma Alanı ile aynı adı taşıyan bölgede yer almaktadır. Mağara tarih öncesi dönemine ait kaya resimleri ile ünlüdür.

<span class="mw-page-title-main">Akbuzat</span>

Akbuzat, Başkurtların en ünlü destan şiiridir. Diğer destanlarla benzerlik gösterir.