İçeriğe atla

Ur Kraliyet Oyunu

Ur Kraliyet Oyunu
  • Yirmi Kare Oyunu
  • Ur Oyunu
Leonard Woolley tarafından Ur Kraliyet Mezarlığı'nda bulunan ve günümüzde British Museum'da sergilenen beş oyun tahtasından biri
Aktif yıllarıİlk tahtalar, Üçüncü Ur Hanedanı döneminde y. MÖ 2600 – y. MÖ 2400 tarihine gitmektedir. Orta Doğu'da Geç Antik Çağ boyunca ve Hindistan'ın Koçi şehrinde 1950 boyunca popüler olarak oynanmıştır.
Tür(leri)
Oyuncular2
Yükleme süresi10-30 saniye
Oyun süresigenellikle yaklaşık 30 dakika
Rastgele değişiklikOrta (zar atma)
Gerekli yetenekStrateji, taktik, sayma, olasılık

Ur Kraliyet Oyunu, bilinen diğer adıyla Yirmi Kare Oyunu ya da kısaca Ur Oyunu, ilk olarak MÖ 3.000'lerin başlarında antik Mezopotamya'da oynanan iki oyunculu strateji yarış türünde bir masa oyunudur. Döneminde Orta Doğu'da tüm sosyal statüdeki insanlar arasında popüler olmuş ve oyunun tahtaları, Girit ve Sri Lanka gibi Mezopotamya dışındaki yerlerde de bulunmuştur. Popülerliğinin zirvesindeyken manevi bir önem kazanmış ve oyundaki olayların bir oyuncunun geleceğini yansıttığına ve tanrılardan veya diğer doğaüstü varlıklardan mesajlar taşıdığına inanılmıştır. Ur Oyunu, Geç Antik Çağ'a kadar popülerliğini korumuş ve muhtemelen zamanla tavlanın ilk biçimlerinden birine dönüşmüş ya da yerini tavlaya bırakmıştır. Neticede Hindistan'ın Koçi kentindeki Yahudi nüfusu dışında her yerde unutulmuş ve bu halk, İsrail'e göç etmeye başladıkları 1950'lere kadar oyunun bir versiyonunu oynamaya devam etmiştir.

İngiliz arkeolog Leonard Woolley tarafından Ur'daki Kraliyet Mezarlığı'nda 1922-1934 yılları arasında yapılan kazılar sırasında keşfedilmesiyle şu anki adını almıştır. Oyunun kopyaları, o zamandan sonra Orta Doğu genelinde başka arkeologlar tarafından da bulunmuştur. MÖ 2. yüzyılda oynanan Ur Oyunu'nun kuralları, yazman İtti-Marduk-balāṭu tarafından yazılmış bir Babil kil tabletinde muhafaza edilmiştir. Bu tablete ve oyun tahtasının şekline dayanarak British Museum küratörü Irving Finkel, oyunun nasıl oynanmış olabileceğine dair temel kuralları yeniden oluşturmuştur. Oyunun amacı, tahtanın gidişatını yönetmek ve kişinin tüm taşlarını rakibinden önce almaktır. Modern tavlada olduğu gibi oyun, hem strateji hem de şans unsurlarını birleştirmektedir.

Tarihi

II. Sargon'un sarayında keşfedilen oyunun graffitosu, British Museum, Londra[1][2]

Ur Oyunu, Orta Doğu'da popüler olmuş[1][3] ve oyun tahtaları; İran, Suriye, Mısır, Lübnan, Sri Lanka, Kıbrıs ve Girit'te bulunmuştur.[1][3] Tutankhamun'un mezarında da Ur Kraliyet Oyunu'na çok benzeyen dört oyun tahtası bulunmuştur.[4] Bu tahtalar, zarları ve oyun parçalarını saklamak için küçük kutulara sahipti ve çoğunun arka taraflarında senet tahtaları mevcuttu. Böylece aynı tahta her iki oyunu oynamak için de kullanılabilmiş ve sadece tahtanın ters çevrilmesi gerekmiştir.[4] Oyun, tüm sosyal sınıflar arasında popüler hâle gelmiştir.[1] Oyunun keskin bir nesneyle, muhtemelen bir hançerle oyulmuş bir graffito versiyonu, II. Sargon'un Horsabad şehrinde yer alan sarayındaki insan başlı kanatlı boğa şeklindeki kapı nöbetçisi figürlerinden birinin üzerinde keşfedilmiştir.[1][2]

Senet ve Yirmi Kare oynamak için yapılan bir oyun kutusu (MÖ 1635-1458)

Ur Oyunu, zamanla batıl bir öneme sahip olmuş ve İtti-Marduk-balāṭu'nun tableti, oyuncuların belirli alanlara inmeleri hâlinde gelecekleri için belirsiz kehanetler öngörmektedir.[1][5] Bunlar arasında "bir arkadaş bulacaksın", "aslan gibi güçleneceksin" veya "güzel bira içeçeksin" gibi kehanetler yer almıştır.[1][5] İnsanlar, bir oyuncunun oyundaki başarısı ile gerçek hayattaki başarısı arasındaki ilişkiyi anlamıştır.[1][5] Belirli bir kareye inmek gibi rastgele görünen olaylar, tanrılardan, ölen ataların hayaletlerinden veya bir kişinin kendi ruhundan gelen mesajlar olarak yorumlanmıştır.[5]

Geç Antik Çağ'da Ur Oyunu'nun nihai düşüşüne neyin yol açtığı belirsizdir.[5] Bir teoriye göre tavlaya evrilmişken[5] başka bir teori, ilk tavla biçimlerinin popülerlik açısından Ur Oyunu'nu gölgede bırakmış ve zamanla oyuncular eski oyunu unutmuşlardır.[1][5] Oyun Orta Doğu'daki popülaritesini kaybetmeden önce belli bir yerde, görünüşe göre bir grup Yahudi tüccar tarafından Hindistan'ın Koçi kentinde, takdim edilmiştir.[1][5] Koçi'nin Yahudi nüfusu, II. Dünya Savaşı'ndan sonra 1950'lerde İsrail'e göç etmeye başladıklarında Aaşa adını verdikleri[6] Ur Oyunu'nun tanınabilir bir biçimini oynamaya devam etmişlerdir.[1][5] Oyunun Koçi versiyonunda orijinal Mezopotamya versiyonunda olduğu gibi yirmi kare mevcuttur; fakat her oyuncunun yedi yerine on iki taşı var ve yirmi karenin yerleşimi farklıdır.[1]

Modern keşfi

İngiliz arkeolog Leonard Woolley, 1922-1934 yılları arasında Ur'daki Kraliyet Mezarlığı'nda yaptığı kazı sırasında Ur Oyunu'na ait beş oyun tahtası keşfetmiştir.[3][4][5] Oyun ilk olarak Ur Kraliyet Mezarlığı'nda keşfedildiği için "Ur Kraliyet Oyunu" adıyla anılmış fakat daha sonradan arkeologlar, Orta Doğu'daki diğer yerlerde oyunun diğer kopyalarını ortaya çıkarmıştır.[5] Woolley tarafından keşfedilen tahtaların her biri, MÖ 3000 civarına tarihlenmektedir.[3][4] Beş tahtanın tamamı aynı tipte olmasına rağmen farklı malzemelerden yapılmış ve farklı süslemelere sahiptir.[3][4] Woolley, The First Phases (çev.'İlk Aşamalar') adlı 1949 tarihli kitabında bu tahtalardan ikisinin görüntüsünü yeniden çizmiştir.[3][4] Bunlardan biri, ahşap kaplı bitüm içinde mavi veya kırmızı merkezlere sahip deniz kabuğu disklerinden oluşan bir arka plandan oluşan nispeten basit bir settir.[3][4] Diğeri ise kırmızı kireç taşı ve lapis lazuli ile işlenmiş, tamamen kabuk plaklarla kaplı daha ayrıntılıdır.[3][4] Diğer oyun tahtalarına genellikle hayvan resimleri kazınmıştır.[1][3][4]

Oynanışı

Kuralların yeniden oluşturulması

Kurallar tableti
MÖ 177 tarihli kurallar tableti, British Museum, Londra

Ur Oyunu ilk keşfedildiğinde kimse nasıl oynandığını bilmiyordu.[3][4][5][7] Daha sonra, British Museum'da küratör olan Irving Finkel, MÖ 177 dolaylarında Babilli yazman İtti-Marduk-balāṭu tarafından yazılan ve o dönemde oyunun nasıl oynandığını anlatan bir kil tableti 1980'lerin başında tercüme etmiştir.[5][7] Tableti çevirirken İddin-Bēl adlı başka bir yazman tarafından kurallar hakkında daha önce yazılan bir açıklamasına dayanmıştır.[5][7] Bu tablet, Ur Oyunu'nun ilk oynandığı zamandan çok sonra[4] -Babil uygarlığının zayıfladığı dönemde- yazılmıştır.[5] 1880 yılında Babil harabelerinde keşfedilmiş ve British Museum'a satılmıştır.[7] Finkel ayrıca Kont Aymar de Liedekerke-Beaufort'un kişisel koleksiyonunda bulunan ancak I. Dünya Savaşı sırasında yok edilen başka bir tabletin fotoğraflarını da kullanmıştır.[7] Tarihsiz olan bu ikinci tablet de oyunun kuralları açıklıyordu.[7] Arkeologlar, bu ikinci tabletin İtti-Marduk-balāṭu tarafından yazılan tabletten birkaç yüzyıl önce yazıldığına ve kökeninin Uruk şehrinden geldiğine inanmıştır.[7] Her iki tabletin de arka yüzleri, hangi oyunu açıkladıklarını açıkça belirten oyun tahtasının diyagramlarını göstermektedir.[1][7] Finkel, bu kurallara ve oyun alanının şekline dayanarak oyunun nasıl oynanmış olabileceğini yeniden tasarlamıştır.[4][5][7]

Temel kuralları

Oyun yönünü gösteren oklarla tahtayı içeren diyagram
Mavi ile gösterilen "güvenli" alanlar ve yeşil renkte gösterilen "savaş" alanları ile oyuncuların taşlarını tahtadan çıkarmak için yarıştıkları en olası rotayı gösteren diyagram[4][7]
Daha düşük ihtimalle de olsa oyuncuların orta bölümdeki dört kareyi geri alarak oyunu daha uzun hale getirdiği olası rota

Ur Oyunu, bir yarış oyunudur[4][5][7] ve muhtemelen bugün hâlâ oynanan masa ya da tavla oyun ailesinin doğrudan atasıdır.[4][5] Piyon benzeri yedi oyun taşından oluşan iki set kullanılarak oynanır.[4] Bir taş parça seti, beş siyah noktalı beyazdan oluşurken diğer set ise beş beyaz noktalı siyahtan oluşur.[3][4] Oyun tahtası iki dikdörtgen kutu setinden oluşur ve biri, her biri dört kutudan oluşan üç sıra içerirken diğeri her biri iki kutudan oluşan üç sıra içerir.[7] Bunlar, iki kutudan oluşan "dar bir köprü" ile birbirine bağlanmıştır.[7] Oyun, hem şans hem de strateji unsurlarını içerir.[4] Hamleler; dört yüzlü, tetrahedron şeklindeki bir zarın yuvarlanmasıyla belirlenir.[3][4] Her zarın dört köşesinden ikisi işaretliyken diğer ikisi işaretli değildir ve bu durum, her zara işaretli veya işaretsiz köşe yukarı bakacak şekilde eşit gelme şansı verir.[3][4] Bir zar atıldıktan sonra yukarıya bakan işaretli kısımdaki sayı, bir oyuncunun o hamle sırasında kaç aralık hareket edebileceğini gösterir.[4] Oyunlar genellikle tahmin edilemezdir.[8]

Oyunun amacı, bir oyuncunun yedi taşının tümünü parkur boyunca (önerilen iki versiyonu sağdaki diyagramlarda gösterilmiştir) ve rakibinden önce tahtadan alabilmektir.[4] Günümüze ulaşan tüm oyun tahtalarında, tahtanın iki tarafı her daim birbiriyle aynıdır ve bu, tahtanın iki tarafının her bir oyuncuya ait olduğunu gösterir.[3] Bir taş, oyuncunun kendi karelerinden birinin üzerindeyse ele geçirilmeye karşı güvendedir fakat tahtanın ortasındaki sekiz kareden birinin üzerindeyse rakibin taşları aynı alana gelerek onu ele geçirebilir.[4] Taşın tahtadan geri çekilmesi durumunda rotanın baştan başlatılması gerekir.[4] Bu, altı "güvenli" kare ve sekiz "savaş" karesi olduğu anlamına gelir.[4] Her defasında tek bir karede birden fazla taş olamaz bu nedenle tahtada aynı anda çok fazla taş olması oyuncunun hareketliliğini engelleyebilir.[4]

Bir oyuncu zar atıp bir sayı elde ettiğinde taşlarından herhangi birini tahtaya taşımayı seçebilir veya oyuna henüz girmemiş taşları varsa tahtaya yeni bir taş eklemeyi seçebilir.[4] Oyuncunun her fırsat bulduğunda bir taşı ele geçirmesine gerek yoktur.[4] Bununla birlikte, oyuncular olumsuz bir sonuçla karşılaşsa bile ihtimal varsa taşı hareket ettirmeleri gerekir.[4] Günümüze ulaşan tüm oyun tahtaları, orta sıranın ortasında renkli bir rozete sahiptir.[3][7] Finkel'in rekonstrüksiyonuna göre, rozetli alana bir taş yerleştirilmişse ele geçirilmeye karşı güvendedir. Finkel ayrıca, üç rozetten herhangi birine bir taş konduğunda oyuncunun fazladan bir zar atma hakkı aldığını belirtir.[7] Tahtadan bir parça çıkarmak için oyuncunun parkurun sonuna kadar kalan boşluk sayısı artı bir tane sallaması gerekir.[4] Oyuncu bu sayıdan daha yüksek veya daha düşük bir sayı atarsa taşı tahtadan çıkaramaz.[4]

Kumar

Bir arkeolojik kazıda bir dizi Ur Oyunu'nun yanı sıra yirmi bir beyaz bilye çıkarılmıştır.[4] Bu bilyelerin muhtemelen bahis tutuşmak için kullanıldığı düşünülmüştür.[4] İtti-Marduk-balāṭu'nun tabletine göre, bir oyuncu rozetle işaretlenmiş kutulardan birini atladığında çanağa bir jeton yerleştirmelidir.[7] Bir oyuncu herhangi bir rozetin üzerine geldiğinde çanaktan bir jeton alabilmektedir.[7]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j k l m n Green, William (19 Haziran 2008). "Big Game Hunter". Time (İngilizce). Londra. ISSN 0040-781X. 25 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2020. 
  2. ^ a b Collon, Dominique (1 Temmuz 2011). "Assyrian guardian figure". BBC History (İngilizce). BBC. 13 Temmuz 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2019. 
  3. ^ a b c d e f g h i j k l m n o Bell, Robert Charles (1979) [1960]. Board and Table Games from Many Civilizations (Yenilenmiş bas.). New York: Dover Publications. ss. 16-17, 21, 25. ISBN 1306356377. OCLC 868966489. 
  4. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac ad ae af ag Botermans, Jack (2008). The Book of Games. Fankbonner, Edgar Loy. New York: Sterling. ss. 712-20. ISBN 9781402742217. OCLC 86069181. 
  5. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r Donovan, Tristan (2017). It's All a Game (1. bas.). New York: Thomas Dunne Books. ss. 13-16. ISBN 9781250082725. OCLC 960239246. 
  6. ^ S, Priyadershini (1 Ekim 2015). "Traditional board games: From Kochi to Iraq". The Hindu. 4 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi – www.thehindu.com vasıtasıyla. 
  7. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q Becker, Andrea (2007). "The Royal Game of Ur". Finkel, Irving (Ed.). Ancient Board Games in Perspective: Papers from the 1990 British Museum Colloquium, with Additional Contributions. Londra, İngiltere: British Museum Press. ss. 16. ISBN 9780714111537. OCLC 150371733. 
  8. ^ "Tom Scott vs Irving Finkel: The Royal Game of Ur | PLAYTHROUGH | International Tabletop Day 2017 - YouTube". www.youtube.com. 7 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2021. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Botermans, Jack (1988). Le Monde des jeux (Fransızca). Paris: Le Chêne. ISBN 978-2851085122. 
  • Finkel, Irving (1991). "La tablette des régles du jeu royal d'Ur". Jouer dans l'Antiquité, Catalogue de l'Exposition (Fransızca). Marsilya: Akdeniz Arkeoloji Müzesi. 24 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2020. 
  • Finkel, Irving (2005) [1995]. Games: Discover and Play Five Famous Ancient Games (İngilizce) (3. bas.). Londra: British Museum Press. ISBN 978-0714131122. 
  • Lhôte, Jean-Marie (1993). Histoire des jeux de société (Fransızca). Paris: Flammarion. ISBN 978-2080109293. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tavla</span> iki kişilik bir oyun

Tavla, özel bir platform üzerinde 2 zar ve 15 siyah, 15 beyaz tavla pulu ile oynanan iki kişilik bir oyundur. Tavla anlamında Osmanlıca ﻧﺮﺩ /nerd/ sözcüğü de kullanılırdı. Tavlanın eş anlamlısı olarak nert, nerttahta verilmektedir. Dünyadaki en eski oyunlardan birisidir ve mirası pek çok millet tarafından sahiplenilir. Oyunun ilk ortaya çıktığı devirde tavladaki zarlar ve taşların kemiklerden yapıldığı düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Satranç</span> İki oyuncu ile oynanan, turnuvaları düzenlenen ve birçok farklı türü olan zeka oyunu

Satranç, iki oyuncu arasında satranç tahtası ve taşları ile oynanan bir masa oyunudur. Dünya çapında turnuvaları düzenlenir ve bir spor dalı olarak kabul edilir.

Kale, satranç oyununda kullanılan vezirden sonra en güçlü satranç taşıdır. Bu taş satranç tahtası üzerinde uygun dizilişte en sağ ve en solda yer almak üzere bir oyuncuda iki tanedir. Maddi değeri 5 piyon birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Çaturanga</span>

Caturanga Sanskritçe'de catur ("dört") ve anga, anlamına gelir. Bilinen satrancın ilk atasıdır, 6. yüzyılda Hindistan’da ortaya çıkmıştır. Bazen "satrançın türevi" olarak tanımlansa da, icat tarihi itibari ile satranç, kural ve konseptini çaturangadan almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Şogi</span> oyun

Japon satrancı veya Kumandanlar Oyunu olarak da bilinen Şogi ya da Shōgi, Japonya kökenli, satrançla akraba iki kişilik soyut kombinatoryal ve eksiksiz enformasyonlu bir strateji oyunudur. Satranç ailesi içinde Japonya’da en yaygın oynanan çeşit olup 17 Kasım’da bayramı kutlanır. Shōgi, Japoncada kumandanın masa oyunu anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Senet (oyun)</span>

Senet, Antik Mısır döneminde oynanan ve geçmişi M.Ö. 5000 yıllarına dayanan, bilinen en eski masa oyunudur.

Puabi, Birinci Ur Hanedanı döneminde yaşayan ve hükümdarlar arasında önemli statüye sahip olan Sümer kadın. İngiliz arkeolog Leonard Woolley'in keşfettiği 16 kraliyet mezarının en mükemmeli Puabi'ye aittir.

<span class="mw-page-title-main">Satranç tahtası</span> Beyaz kareyle başlayan bölgede siyah takım beyaz kareyle başlayan bölgeyede siyah takım kullanılır 2. Dizeye piyonlar 1.dizeye kale ile başlanıp kale ile biter en orta kareye şah şahın bir yanında vezir bir yanında fil bulunur

Satranç tahtası, üzerinde 64 kare ile oynanan, kenarları birbirine eşit dört köşe bir alandır. Bu alanda açık ve koyu renkli her birine "kare" denilen kutucuklar vardır. Tahta üzerinde bulunan kareler satranç taşlarının hareket ettikleri "yolları" oluştururlar. Sağa-sola doğru olanlara yatay yol, yukarı aşağı olanlara dikey yol denir. Bu yolların dışında tahtanın üzerinde koyu renkli çapraz karelerden oluşan siyah çapraz yollar, açık renk çapraz karelerden oluşan beyaz çapraz yollar da bulunur. Satranç tahtasında sekiz yatay yol vardır ve cebirle gösterimde bu yollar 1-8 arası rakamlar ile gösterilir. Aynı şekilde tahtanın üzerinde bulunan sekiz adet dikey yol da soldan başlayarak a, b, c, d, e, f, g, h harflerini alır.

Şah, satranç oyunundaki en önemli taştır. Şah taşının rakip tarafından kıpırdayamayacak şekilde tehdit edilmesine şah mat denir ve oyunun sona erdiği anlamına gelir. Fakat eğer şah tehdit altında değilse, başka bir yere oynayamıyorsa ve oyuncunun oynatacak başka taşı yoksa bu duruma da Pat denir. Satranç tahtasında kendi rengi dışındaki diğer renkteki karede, yani esas kurallara göre beyaz şah e1, siyah şah e8 karesinde oyuna başlar. Şah ayrıca, bir piyonun rakibin son karesine geldiğinde terfi edemeyeceği tek taştır.

<span class="mw-page-title-main">Ludus duodecim scriptorum</span>

Ludus duodecim scriptorum veya XII scripta Roma İmparatorluğu'nda popüler olan tavla benzeri bir oyundur. Anlamı "12 işaret oyunu"dur. Bizans'ta oynanan tabula ile birlikte Avrupa'da modern tavlaya en yakın örneklerden birini teşkil eder. Kimi Avrupalı tarihçiler tarafından Eski Mısır'daki senet oyunundan geldiği düşünülse de, iki oyun arasında benzerlikleri dışında herhangi bir bağlantı yoktur. Bir diğer nokta da bilinen son senet tahtasının ilk XII tahtasından beş asır önce bulunmuş olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Satranç türevi</span>

Bir satranç türevi, satranç oyunundan türetilmiş, bu oyunla ilgili ya da bu oyuna benzer bir oyundur.

<span class="mw-page-title-main">Reversi</span>

Reversi ya da Othello 8x8 karelik tek renkli bir tahtada iki oyuncuyla oynanan oyun.

<span class="mw-page-title-main">Monopoly</span> emlak ticareti masa oyunu

Monopoly, çok oyunculu ekonomi temalı bir masa oyunudur. Oyunda oyuncular iki zar atarak oyun tahtasında hareket eder, mülk satın alır, takas eder ve bunları evler ve otellerle geliştirir. Oyuncular rakiplerinden kira toplar ve onları iflasa sürüklemeyi hedefler. Şans ve Topluluk Sandığı kartları ve vergi kareleri aracılığıyla da para kazanılabilir veya kaybedilebilir. Oyuncular her başlangıç noktasından geçtiklerinde bir maaş alırlar ve üç koşuldan birini yerine getirene kadar çıkamayacakları hapse girebilirler. Oyunun ev kuralları, yüzlerce farklı sürümü, birçok yan ürünü ve ilgili medyası mevcuttur. Monopoly, 103'ten fazla ülkede yerel olarak lisanslanmış ve 37'den fazla dilde basılmış olmasıyla uluslararası popüler kültürün bir parçası haline gelmiştir. 2015 yılı itibarıyla oyunun dünya çapında 275 milyon kopya sattığı tahmin edilmektedir. Orijinal oyun, Ventnor, New Jersey'de bulunan Marvin Gardens haricinde Atlantic City, New Jersey, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yerlere dayanıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Masa oyunu</span> genellikle düz bir zeminde oyun taşlarını veya pullarını belirli kurallar çerçevesinde hareket ettirerek oynanan oyunlar

Masa oyunu ya da kutu oyunu ya da tahta oyunu, genellikle düz bir zemin ya da karton, tahta, plastik gibi malzemelerden yapılmış düzlemler üzerinde, oyun taşlarını veya pullarını belirli kurallar çerçevesinde hareket ettirmek suretiyle oynanan oyunlara verilen genel ad. Oyunun oynandığı düzlem genellikle önceden resim, geometrik şekiller veya yazılarla hazırlanmış olur. Senet, Ur Kraliyet Oyunu, Go, Liubo, Patolli bilinen en eski tahta oyunlarından bazılarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kızma birader</span> Alman masa oyunu

Kızma birader 2 ila 4 oyuncu ile oynanan bir masa oyunudur. Alman klasik masa oyunlarindan sayilan bu oyun bir Hint masa oyunu olan Peçiç ile benzerlikler gösterir. Avrupa ülkelerinde '' Ludo '' olarak bilinir.

San Marco oyunu, 3-4 kişilik böl-seç mekaniğinde bolca strateji kısmen şans içeren, politik alan hakimiyeti temalı bir kutu (masa) oyunudur. Oyunun amacı oyuncuların taktik becerilerini kullanarak Venedik şehrinin altı bölgesinde çoğunluğu ele geçirerek en fazla prestij puanı toplamaktır. 10 yaş üzeri için uygundur.

<span class="mw-page-title-main">Ur Kraliyet Mezarlığı</span> arkeolojik sit

Ur Kraliyet Mezarlığı, Güney Irak'ın Zi Kar Valiliği'nde bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. Ur'daki ilk kazılar, 1922-1934 yılları arasında, Leonard Woolley'in yönetiminde Londra'daki British Museum ile Philadelphia, Pennsylvania'daki Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi tarafından gerçekleştirildi. Buluntuların çoğu özellikle Irak, Bağdat ile British Museum olmak üzere çeşitli müzelerde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Irving Finkel</span> arkeolog

Irving Leonard Finkel, İngiliz filolog ve Asurolog.

<span class="mw-page-title-main">Brezilya daması</span>

Brezilya daması, damanın bir çeşididir. Brezilya daması, uluslararası dama ile aynı kural ve gelenekleri takip eder, tek fark daha küçük oyun tahtasıdır ve oyuncu başına daha az pul vardır.

<span class="mw-page-title-main">Dörtlü satranç</span>

Dörtlü Satranç, dört kişi tarafından, ikişerli eşler biçiminde oynanan bir tür satranç.