Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Elam, İran'ın güneybatısında MÖ 3000'li yıllarda var olmuş antik bir medeniyet ve tarihsel bölge.
Hammurabi Kanunları, MÖ 1760 yılı civarında Mezopotamya'nın Babil ülkesinde ortaya çıkan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı yasalarından biridir. Bu dönemden önce toplanan yasa koleksiyonları arasında Ur kralı Ur-Nammu'nun yasa kitabı, Eşnunna yasa kitabı ve İsin'li Lipit-İştar'ın yasa kitabı yer alır.
Lugalbanda, Sümer mitolojisi ve edebiyatından bir karakterdir. Adı genç kral anlamına gelir. Sümer Kral Listesi'ne göre Uruk şehrinin üçüncü kralıdır. Eski Çağ Mezopotamya edebiyatında Gılgamış'ın babası olarak yer alır ve karısı tanrıça Ninsun'dur.
Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Genel veld Bailey, özel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır.
Akad İmparatorluğu veya Akkad İmparatorluğu, uzun ömürlü Sümer uygarlığından sonra Mezopotamya'nın ilk antik imparatorluğuydu. Merkezi, Akad şehri ve çevresindeydi. İmparatorluk, Mezopotamya, Levant ve Anadolu'da nüfuz sahibi oldu ve Arap Yarımadası'nda Dilmun ve Magan'a kadar güneye askerî seferler düzenledi.
Üçüncü Ur Hanedanı, Üçüncü Ur Sülalesi, III. Ur Hanedanlığı ve benzeri isimlerle anılan, Mezopotamya'da bir dönem egemen olmuş, Ur kenti temelli Sümer hanedanıdır. Bundan dolayı “Yeni Sümer Devleti” olarak da tanımlanmaktadır. Kısa bir dönem boyunca bölgesel bir siyasi güç olmuştur. Hanedan kısaca Ur III veya III. Ur olarak da anılmıştır.
Ur, Güney Irak'ta yer alan Zi Kar'daki Tel el Mukayyer bölgesinde bulunan antik Mezopotamya'ya ait önemli bir Sümer şehir devletidir. Ur, bir zamanlar Basra Körfezi'nde Fırat'ın ağzına yakın bir kıyı şehri olmasına rağmen kıyı şeridi değişmiş ve şehir, günümüzde oldukça iç kesimlerde Fırat'ın güney kıyısında kalmıştır. Günümüz modern Irak'ında yer alan Nasıriye'ye 16 kilometre uzaklıktadır.
Hammurabi, Amori kökenli Birinci Babil Hanedanlığı'nın altıncı kralıdır. Orta kronolojiye göre y. MÖ 1792'den y. MÖ 1750'ye kadar hüküm sürmüştür. Hammurabi'den önce, sağlığı bozulduğu için tahttan feragat eden babası Sin-Muballit hükümdarlık yapmıştır. Hammurabi, hükümdarlığı sırasında Elam bölgesiyle Larsa, Eşnunna ve Mari şehir devletlerini fethetmiştir. Asur Kralı I. İşme-Dagan'ı devirip İşme-Dagan'ın oğlu Mut-Aşkur'u haraç ödemeye zorlayarak neredeyse Mezopotamya'nın tamamını Babil egemenliği altına almıştır.
Yahudilikte evlilik, Tanrı'nın müdahil olduğu bir Yahudi erkek ve bir Yahudi kadın arasında yapılan birleşme anlaşmasının belgelenmesidir. Evliliğin tek koşulu çocuk yapmak olmamasına rağmen bu emrin yerine getirilmesi beklenir. Esas merkezi odak kadın ile erkeğin ilişkisidir. Ruhani anlamda evlilik, kadın ile erkeğin ruhlarının bir bütün olmasıdır. Bu sebeple evlenmemiş adam "tam" sayılmaz çünkü ruhu henüz tamamlanmamıştır ve yarımdır.
Gutiler, Güney Mezopotamya'da, Zagros Dağlarında yaşamış göçebe bir halk. Gutilerin yaşadıkları bölge Gutium olarak adlandırılmıştır.
Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.
Antik Yakın Doğu'da kil tablet özellikle Tunç Çağı ve Demir Çağı boyunca çivi yazısıyla yazmak için kullanılan bir yazı aracıdır.
Mesannepada, Mesh-Ane-pada ya da Mes-Anne-pada, Sümer kralları listesinde Birinci Ur Hanedanı için listelenen ilk kraldır. Uruk'lu Lugal-kitun'u devirerek 80 yıldır hüküm sürdüğü kaydedilmiştir: "Sonra Unug (Uruk) yenildi ve krallık Urim'e (Ur) alındı." Ur Kraliyet Mezarlığı'nda bulunan mühürlerinden birinde Kiş kralı olarak da tanımlanmaktadır.
Ur-Nammu, birkaç yüzyıllık Akad ve Guti egemenliğinin ardından Güney Mezopotamya'da Üçüncü Ur Hanedanı'nı kuran Sümer kralıdır. En önemli başarısı devleti yeniden yapılandırmasıdır ve günümüze ulaşan en eski yazılı hukuk örneği olan Ur-Nammu Kanunları ile tanınmaktadır. "Ur, Sümer ve Akad Kralı" unvanına sahip olmuştur.
Sümer ve Akad Kralı, antik Mezopotamya'daki Akad İmparatorluğu hükümdarlarının, sahip oldukları "Akad Kralı" yönetici ünvanıyla "Sümer Kralı" ünvanını birleştirmesiyle meydana gelen bir kraliyet ünvanıdır. Ünvan, Akad'lı Sargon tarafından kurulan antik imparatorluğun mirası ve ihtişamı üzerinde aynı anda bir hak iddia etmiş ve güneyde Sümer ve kuzeyde Akad bölgelerinden oluşan Aşağı Mezopotamya'nın tamamını yönetme iddiasını dile getirmiştir. "Sümer Kralı" ve "Akad Kralı" Ünvanlarının her ikisi de Akad kralları tarafından kullanılmasına rağmen ünvan, Yeni Sümer kralı Ur-Nammu'nun hükümdarlığına kadar birleşik haliyle takdim edilmemiştir. Ur-Nammu, bu ünvanı Aşağı Mezopotamya'nın güney ve kuzey kısımlarını kendi yönetimi altında birleştirme çabasıyla yaratmıştır. Daha önceki Akad kralları, Sümer ile Akad'ı bu şekilde birbiriyle bağlama aleyhinde olabilirler.
Akad İmparatorluğu, Mezopotamya'da "Akad Kralı" olarak bilinen bir kral tarafından yönetilen eski bir uygarlıktı. Akadlı Sargon'un hükümdarlığından Şar-Kali-Şarri'ye kadar Akad İmparatorluğu Mezopotamya'daki baskın güç ve bilinen ilk büyük imparatorluktu. Ancak imparatorluk, ilk beş kralının yönetiminden sonra iç istikrarsızlık ve yabancı istilalar nedeniyle çökmüş ve Mezopotamya'nın bağımsız şehir devletlerine bölünmesine yol açmıştır. Buna rağmen Akkad'ın mirası ve prestiji, Yeni Sümer İmparatorluğu'nu kuran ve Mezopotamya'nın büyük bölümünü yeniden birleştiren Urlu Ur-Nammu gibi daha sonraki hükümdarlar tarafından sahiplenilmeye devam etmiştir. "Sümer ve Akad Kralı" unvanı Ahameniş İmparatorluğu zamanına kadar kullanılmıştır.
Yazılı hukuk kuralları, eski Orta Doğu'nun hukuk sistemlerinin ortak bir özelliğiydi. Bunların çoğu çivi yazısı hukukunun örnekleridir. Sümer Ur-Nammu Kanunları, ardından Babil Hammurabi Kanunları, Bereketli Hilal'de ortaya çıkan en eski kanunlar arasındadır. Roma İmparatorluğu'nda, Roma hukukunun On İki Tablosu ve Justinianus Kanunu olarak da bilinen Justinianus'un Corpus Juris Civilis'i gibi bir dizi kodifikasyon geliştirilmiştir. Antik Çin'de ilk kapsamlı ceza kanunu, MS 624 yılında Tang Hanedanlığı döneminde oluşturulan Tang Kanunu'dur. Hindistan'da Ashoka Fermanları'nı Manu Kanunu takip etmiştir.
Çivi yazısı hukuku, eski Orta Doğu'da Sümerler, Babilliler, Asurlular, Elamlılar, Hurriler, Kassitler ve Hititler arasında geliştirilen ve kullanılan çivi yazısıyla yazılmış yasal kodlardan herhangi birini ifade eder. Hammurabi Kanunları çivi yazısı kanunlarının en iyi bilineni olmakla birlikte, bir dizi öncül kanun vardı.
Orta Asur Kanunları veya Asur Kanunları olarak da bilinen Asur hukuku, Orta Asur İmparatorluğu'nda MÖ 1450 ile 1250 yılları arasında geliştirilen eski bir hukuk sistemidir. Sümer ve Babil hukukuna çok benziyordu, ancak suçlar için verilen cezalar genellikle daha acımasızdı. Kanunun gün ışığına çıkan ilk kopyası, I. Tiglath-Pileser dönemine tarihlenmektedir. M.Ö. 1114-1076) dönemine tarihlenen ilk nüsha Alman Şarkiyat Cemiyeti (1903-1914) tarafından yapılan kazılar sırasında bulunmuştur. Bugüne kadar üç Asur kanun koleksiyonu bulunmuştur. Birkaç yüzyıl önce yazılmış olan Hammurabi Kanunlarında olduğu gibi kulak ve burun kesme gibi cezalar yaygındı. Cinayet, ailenin katil için ölüm cezasına karar vermesine izin verilerek cezalandırılırdı.