
Sanskrit, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı bir dildir. Sanskrit ve lehçeleri, Antik Hindistan'da lingua franca statüsüne sahip olmuştur. Dil aynı zamanda Hititçe ve Miken Grekçesinden sonra kaydedilmiş en eski Hint-Avrupa dili olmaktadır.

Urduca, Hindustani dilinin Pakistan'da kullanılan standart biçimine verilen isim. Pakistan'ın iki resmî dilinden biridir. Hindistan'ın bazı bölgelerinde de resmî dilidir. Hintçe ve Urdu Hindustani adlı dilin iki ayrı standart biçimi olarak kabul edilmekle beraber Urduca özellikle Pakistan ve Hindistan'ın kuzeyinde Müslümanların daha yoğun olduğu yerlerde konuşulmakta ve Hintçeye kıyasla daha fazla Farsça aktarma sözcük içermektedir.

Hintçe, ağırlıklı olarak Hindistan'ın kuzey, merkez ve batısında konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir Hint-Aryan dilidir. Pakistan'ın resmî dili olan Urduca ile beraber Hindustânî dilinin iki standart yazılı formundan birini oluşturur. İngilizce ile birlikte Hindistan'ın iki resmî dilinden biridir. Hindistan'da Devanāgarī yazı sistemi; Pakistan'da ise Arap alfabesi kullanılmaktadır.

Yazı sistemi, bir dildeki unsurları ve tarif edilebilir durumları temsil etmek için kullanılan bir çeşit semboller sistemidir.

Peştuca ya da Afganca, Afganistan’da ve Pakistan’ın batı kesiminde yaşayan Peştunların konuştuğu dil. Hint-Avrupa dillerinin Hint-İran dilleri öbeğine bağlıdır. Kırk beş harfli bir alfabesi vardır. Bazı sesler Sanskritçede de bulunur.

Bengalce veya Bengal Dili, bir doğu Hint-Ari dilidir.

Sadu veya Sadhu, Hinduizm ve Caynacılık'ta çileci bir yaşam sürüp sadaklarla hayatını idame eden, kendini dünya nimetlerinden uzaklaştırmış kişilerdir. Kendilerine ayrıca jogi, sannyasi veya vairagi biçiminde de hitap edilmektedir.

Aryan, antik Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dilleri konuşmuş halkların kendilerini tanımlamak ve bölgedeki diğer halklardan ayırt etmek için kullanmış oldukları bir terimdir. Vedik döneminde Hindistan’ın Āryāvarta olarak adlandırılan bölgesine yerleşmiş, Hint-Aryan dilleri koluna dahil diller konuşan Hint-Aryan etnik grubu ve bu bölgeyi tanımlamak için günümüzde kullanılan bir ifadedir. Bu topluluklar yüzyıllarca bölge toplumları üzerinde aristokratik bir sınıf olarak hüküm sürmüşlerdir. Etnik olarak yakın topluluklardan olan Antik İran halkları, Avesta’da kendilerini tanımlamak için bu etnik tanımı kullandılar. Günümüzde İran adının Aryan sözcüğünden türediği ileri sürülür.

Nepalce, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-Aryan koluna ait bir Doğu Pahāṛi dili. Dil, Nepal'in resmî dili olup, aynı zamanda Hindistan'daki 22 tanınan dilden biridir. Nepalce Devanagari alfabesi ile yazılır.

Marathice veya Maratice, Hindistan'daki Marathi halkının konuştuğu bir Hint-Aryan dilidir. Hindistanın Maharaştra ve Goa eyaletlerinin resmî dilidir. Devanagari ile yazılır. Farsçadan ve Hintçeden türetilen kelimeler içerir. Hindistan ve İsrail'de yaşayan Bene Israel üyeleri, bu dilin bir lehçesi olan Yahudi Marathicesini konuşurlar.

Devanagari Hindistan ve Nepal'de kullanılan bir alfabetik hece yazısıdır. Alfabe Brahmaputra civarlarında doğdu. Sanskrit, Nepali, Marathi, Hintçe ve Nepal Bhasa bu alfabeyle yazılır.

Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.
Hindoloji, bir bilim dalıdır. Hintçe dilin, edebiyat, tarih, din ve Hint toplumların manevi, maddi kültürünü sistematik şekilde toplar ve araştırır. Geçmiş ve günümüz Hintçesi ve Hint toplumları ana konusunu oluşturur.
Keşmirce, Hint Avrupa ve Hint İran dil ailelerinin Dard dilleri grubunda yer alan, Hindistan ve Pakistan sınırındaki Keşmir bölgesinde konuşulan bir dildir. 7,1 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Hindistan'ın 22 resmi dilinden biridir. Yazımında Devanagari ve Arap alfabesi kullanılmaktadır.

Hint-Aryan dilleri, Hint-Avrupa dil ailesinin, Hint-İran kolunun bir alt ailesini oluşturur. Dünyada bilinen 219 Hint-Aryan dili var olup, ağırlıklı olarak Kuzey ve Orta Hindistan, Pakistan, Afganistan, Bangladeş, Nepal, Sri Lanka ve Maldivler olarak yaklaşık bir milyar konuşmacıya sahiptir. En önemli Hint-Aryan dilleri arasında Hintçe, Urduca, Bengalce ve Sanskritçe gibi klasik dillerdir.

Aruna, Hinduizm'de de Surya'nın 'nın arabacısının adıdır. Yükselen Güneş'in kırmızımsı parlaklığının canlı örneğidir.
Maithili Hint alt kıtasına özgü bir Hint-Aryan dilidir ve çoğunlukla Hindistan ve Nepal'de konuşulur. Hindistan'da, Bihar ve Jharkhand eyaletlerinde konuşulmaktadır ve 22 tanınmış Hint dilinden biridir. Nepal'de doğu Terai'de konuşulur ve Nepal'in en yaygın ikinci dilidir. Tirhuta eskiden yazılı Maithili'nin ana alfabesiydi. Daha az yaygın olarak, Kaithi'nin yerel varyantında da yazılmıştır. Bugün Devanagari alfabesinde yazılmıştır.

1860 yılında Oxford Üniversitesi'nde Boden Sanskritçe Profesörlüğü için yapılan seçim, Sanskritçe bilimine farklı yaklaşımlar sunan iki aday arasında bir yarışa sahne oldu. Adaylardan biri, 14 yılını Britanya Doğu Hindistan Şirketi için Britanya Hindistanı'nda çalışmaya hazırlananlara Sanskritçe öğreterek geçirmiş, Oxford mezunu bir İngiliz olan Monier Williams'tı. Diğeri, Max Müller, Oxford'da karşılaştırmalı filoloji, yani dil bilimi konusunda uzmanlaşmış, Almanya doğumlu bir öğretim görevlisiydi. Uzun yıllarını Rig Veda'nın bir baskısı üzerinde çalışarak geçirmiş ve bilimsel çalışmalarıyla uluslararası bir ün kazanmıştı. Williams ise daha geç dönem materyalleri üzerinde çalışıyordu ve Müller'in örneklediği "kıtasal" Sanskritçe ekolüne ayıracak pek zamanı yoktu. Williams Sanskritçe çalışmayı bir amaca, yani Hindistan'ın Hristiyanlığa geçmesine yönelik bir araç olarak görüyordu. Müller'e göre, kendi çalışmaları misyonerlere yardımcı olacak olsa da, kendi başına bir amaç olarak da değerliydi.

İşvara Hinduizmde Mutlak Varlık, Mutlak Benlik; Yüce Tanrı'dır. Hindu felsefesinde İşvara; Yüce Benlik, Hükümdar, Rab, kral, kraliçe veya koca anlamına gelebilir. Orta Çağ Hindu metinlerinde, Hinduizm ekolüne bağlı olarak İşvara; Tanrı, Yüce Varlık, kişisel Tanrı veya özel Benlik anlamına gelir.

Şakti, Hinduizmin önemli bir teolojik geleneği olan Şaktizm içindeki temel kozmik enerji tanrıçasıdır. Şakti, kadınsı enerjiyi bünyesinde barındırır ve genellikle Shiva'nın eşi olarak tasvir edilir. Bu gelenekte, Tanrıça Devi, Yüce Brahman'ın kendisi olarak kabul edilir, diğer tüm ilahi formlar onun tezahürleri olarak görülür. Shakti'ye ibadet, her biri gücünün benzersiz yönlerini temsil eden Durga, Kali, Parvati ve Tripura Sundari dahil olmak üzere çeşitli tanrıçaları içerir.