İçeriğe atla

Ulusal komünizm

Ulusal Komünizm veya diğer adıyla Galiyevizm, 1917 Ekim Devrimi'nde etkin bir rol oynayan Sultan Galiyev'in ideolojisidir.[1][2]

Temel felsefesi milliyetçilik, Turancılık ve sosyalizmdir. Müslümanlara yönelik sosyalist propaganda yaparken farklı yollara gidilmesini ve din karşıtı propaganda yapılmasına karşı çıkan Galiyev, sanılanın aksine Müslüman olmasına rağmen asla günümüzdeki dinci veya köktendinci muhafazakâr akımların tanımladığı şekilde İslâmcı biri olmamıştır. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nde hep Müslümanlara özgü görevler alması böyle zannedilmesine sebep olmuştur. Oysa Sultan Galiyev çoğu zaman ateizme kadar yaklaşan yorumlarıyla kendini "enerjetik materyalist" olarak tanımlamıştır. Müslüman kesim diye belirttiği ve haklarını savunduğu sınıfınsa; aslında İslâm dinini kabul edenleri değil, SSCB'de Müslüman tek halk olan Türkleri kastettiği çok açıktır. Hep Müslümanlara özgü görevleri almasının sebebi ise, çok muhafazakâr ve inancına sıkı sıkıya bağlı halkının haklarını savunmanın tek yolu olarak İslâm'ı görmesinden ötürüdür. Ulusal Komünizm dinlere karşı çıkmamaktadır ve Türk milliyetçiliğini savunmaktadır.[3]

Sultan Galiyev, sosyalizmin en çok ezilmiş ve sömürülmüş uygarlık olan Doğu'nun (Asya kıtası) işine yarayacağına, böylece Doğu'nun tüm emperyalist ve sömürgeci etkenlerden kurtulup zenginleşeceğine inanıyordu. Fakat Galiyev'e göre bu kurtuluş, milliyetçiliğin ve sosyalizmin birleşmesi ile olacaktı. Yani her halk, kendi sosyalizmi, kendi kurtuluşu için mücadele verecek, milliyetçilik sosyalizmi, sosyalizm ise milliyetçiliği tamamlayacaktı. Bu mücadeleler sonunda tüm halklar emperyalizmin etkilerinden kurtulacaktı. Ve böylece komünizm aşamasına geçilecekti. Ulusal Komünizme göre İslâm, Orta Asya halkının gördüğü belki de ilk sosyalist hareketti. Bu halk çoğu konuda hoşgörüyü bu dinde tanımış ve buna yüzyıllarca bağlılık göstermişlerdi. Bu yüzden Türkistan'da sosyalist propaganda yaparken din düşmanlığı yapılmaması hatta İslâm'la sosyalizmin aynı emelleri paylaştığının savunulmasını öneriyordu.

Temel ilkeleri

Ulusal komünizmin fikir babası ve kurucusu Sultan Galiyev

Sultan Galiyev, Sovyetler Birliği'nin kuruluşunda Rus olmayan, bu noktada Türk ve Müslüman unsurun ve tabi "gönüllü katılım" temsiliyetinin, katılımın şartlarını Rus olmayanın Rus ile eşit hukuku yönünde belirleme ve uygulamaya geçirme mücadelesi vermiş siyasi lideri ve kuramcısıdır.

Sultan Galiyev’in tek başına sömürge meselesi ve günümüzde adlandırıla geldiği gibi "Üçüncü Dünya" olgusunun kalıpları içinde yaptığı değerlendirmelerde daima önceliği ve hassasiyeti Türklük üzerinedir.

  • Avrupa'dan farklı toplumsal-ekonomik formasyona sahip ülkelerde, yani sömürgelerde kurtuluş mücadelesinin özgül koşulları üzerine düşünenlerin öncülerindendir. Fikirlerinin temeli olan düşüncesi şudur: Avrupa proletaryası kendi sömürgeci burjuvasıyla iş birliği yapmıştır. Sömürge kaynaklarını burjuvasıyla ortaklaşa paylaşmıştır. Dolayısı ile Avrupa solu, dünya sosyalizmine öncülük edemez, itici güç olamaz.
  • Henüz düşman sınıflara ayrılmamış olan pre-kapitalist Tatar toplumunda sosyalist sistemin inşası Rusya'dan ve diğer gelişmiş kapitalist ülkelerden farklı olacaktır; doğu halklarının bağımsızlık değeri ve gücü proletarya değil, doğu halklarının bağımsızlık arzusu, dini ve milli değerlerin emperyalizme karşı savaşılıp korunmasıdır. Böylece doğu uygarlığındaki her ırk, milli değerlerini koruyacak, milliyetçilik yerleşecekti.
  • Sosyalist devrimin başarısı ve doğuya yayılması İslam'ın kollanması ile mümkündür. İslam sosyalizminin özelliklerini vurgulayan ilk Asyalı sosyalizmdir. Marksizmi kendi ülkesinin toplumsal yapısına göre yorumlayarak özgün bir katkı getirmiştir. "Müslümanlara Yönelik Din Karşıtı Propaganda Metodları" adlı eserinde, İslamiyeti'n gerici olduğu şeklindeki düşünceleri reddetmekte ve İslamiyet'i insan ile toplum arasında dengeyi kuran bir örnek ve öğreti olarak değerlendirmekteydi. Yüz yıldır İslam dünyası batılı emperyalistler tarafından sömürülmekteydi ve İslam dini onlar tarafından bastırılıp ezilmişti. Bu sebepten İslam dini emperyalizme karşı bir din ve güç olabilirdi.
  • Komintern sosyalist devrimin sonraki basamağını batı proletaryasından değil, doğunun sömürülen milletlerinden beklemeli ve bu yönde çaba sarf etmelidir. Avrupa'da yaygın olan sınıf mücadelesi ile ilgili klasik marksist teoriyi değiştirmeye kalkan ve Üçüncü Dünya'ya önem veren toplumcu bir ideoloji gütmüştür. Dünya sömürü sisteminde az gelişmiş ülkelerin üretimlerini ve kimliklerini yok etmek için kültür istilası ve ulusal değerleri çürütme işlemlerinin sistemli olarak kullanıldığını ifade etmiş ve Üçüncü Dünya Ülkeleri'nde ulusal kimlikleri emekten bölüşümden yana bir düzene sokarak bu toplumlarda henüz gelişmemiş emekçi sınıfının iktidarını hazırlayacak bir mazlum milletler ittifakını savunmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Smith, S. A. (2017). The Oxford handbook of the history of communism. Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0198779414. 
  2. ^ Lovell, Stephen (2009). The Soviet Union: a very short introduction. Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0199238484. 
  3. ^ Breuilly, John (2013). The Oxford handbook of the history of nationalism (1. bas.). Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0198768203. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Mirsaid Sultangaliyev</span> Tatar devrimci ve teorisyen

Mirsaid Sultangaliyev, Orta Asya'daki Türk halklarını birleştirerek sosyalist bir Türkistan devleti kurmak istemiş Tatar lider ve düşünce adamı. Müslüman "ulusal komünizm"in kurucusudur.

Nasyonal sosyalizm ya da Nazizm, kökten Yahudi aleyhtarı, ırkçı, aşırı milliyetçi, völkisch, sosyal Darwinist, anti-komünist, anti-liberal ve anti-demokratik bir ideolojidir. İtalya'da Benito Mussolini önderliğinde kurulan faşizm akımından etkilenerek ortaya çıkmıştır. Meydana gelişi Almanya'da gerçekleşen ve temel ilkeleri Adolf Hitler tarafından ortaya konan nasyonal sosyalizm, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin 30 Ocak 1933'ten Almanya'nın II. Dünya Savaşı'nda teslim olduğu 8 Mayıs 1945 tarihine kadar, 12 yıl 3 ay iktidarda olduğu dönem boyunca Almanya'nın resmî ideolojisi olarak uygulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Faşizm</span> Aşırı sağcı, otoriter, aşırı milliyetçiliği savunan ideoloji

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Proleter enternasyonalizm</span>

Proleter enternasyonalizm, işçi sınıfına ait bütün dünyadaki insanların millete bakmaksızın dünya devrimini gerçekleştirmek için birlik içerisinde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Marksist sosyal sınıf teorisidir. Komünist Manifesto'nun son dizesi "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!", proleter enternasyonalizmin sloganıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hikmet Kıvılcımlı</span> Türk siyasetçi, yayıncı ve yazar

Hikmet Ali Kıvılcımlı, Türk Marksist-Leninist siyasetçi ve kuramcı, yazar, yayıncı ve çevirmen.

<span class="mw-page-title-main">Solculuk</span> toplumsal eşitliği ve eşitlikçiliği destekleyen siyasi ideolojiler, politik duruş

Solculuk, genellikle bir bütün olarak toplumsal hiyerarşiye veya belirli toplumsal hiyerarşilere karşı çıkarak, toplumsal eşitlik ve eşitlikçiliği destekleyen ve bunu sağlamaya çalışan siyasi ideolojiler yelpazesidir. Sol siyaset tipik olarak, taraftarlarının toplumda diğerlerine göre dezavantajlı olarak algıladıkları kişiler için endişe duymanın yanı sıra, uygulandıkları toplumun doğasını değiştiren radikal yollarla azaltılması veya ortadan kaldırılması gereken haksız eşitsizlikler olduğuna dair bir inancı da içerir.

<span class="mw-page-title-main">Türk milliyetçiliği</span> Türk halkını ulusal veya etnik tanımlarla yücelten ve teşvik eden bir siyasi ideoloji

Türk milliyetçiliği, ulusal veya etnik tanımlarla Türk milletinin ilerlemesini, gelişmesini amaçlayan siyasi bir görüştür. Türkçülük ile aynı olmayıp, içinde Türkçülük dahil olmak üzere çeşitli Türk milliyetçisi ideolojileri barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm-Leninizm</span> İdeoloji

Marksizm-Leninizm, adını Karl Marx ve Vladimir Lenin'den alan, 1920'li yıllarda komünist partiler arasında popülerlik kazanan ideolojik akım. Marksizm-Leninizm; Marx, Engels ve Lenin'in ortaya koyduğu temel öğretilere bağlı kalarak, değişen koşullara ve çağın gereklerine uygun bir biçimde sosyalist sistemde yeniden uygulanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Baasçılık</span> Pan-Arabist ve milliyetçi ideoloji

Baasçılık, ilerici bir devrimci hükûmet üzerinde öncü bir partinin liderliği aracılığıyla birleşik bir Arap devletinin gelişmesini ve yaratılmasını destekleyen bir Arap milliyetçiliği ideolojisidir. İdeoloji resmi olarak Suriyeli entelektüeller Mişel Eflak, Zeki el-Arsuzi ve Selahaddin el-Bitar'ın teorilerine dayanmaktadır. Modern çağın Baasçı liderleri arasında Irak'ın eski lideri Saddam Hüseyin ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad yer almaktadır.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

Sol milliyetçilik, eşitliğe, halk egemenliğine ve self determinasyona dayalı bir milliyetçilik akımıdır. Kökleri Fransız Devrimi'ndeki jakobenizme dayanır. Sol milliyetçilik anti emperyalizmi benimser. Sol milliyetçilik, etnik milliyetçiliği ve faşizmi reddeder; buna rağmen sol milliyetçiliğin bazı minör formları tahammülsüzlük ve ırksal önyargıyı içerisinde barındırır.

Ekonomik sistem, bir toplumda mal ve hizmetlerin üretimini, ticaretini, dağıtımını ve kaynakların üretime tahsis edilmesini düzenleyen, ayrıca üretimi kimlerin yapacağına karar veren uygulama ve ilkeler bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">İslami sosyalizm</span> Siyasi ideoloji

İslami sosyalizm, İslam ilkelerinin sosyalizm ilkeleri ile uyumlu olduğunu öngören bir görüştür. Terim olarak ilk defa, Müslüman liderler tarafından sosyalizmin dine uyarlanmış hâli olarak kullanıldı.

Dini milliyetçilik, milliyetçiliğin belli bir dini inanç veya dogma ile olan ilişkisidir. Bu ilişki iki yöne ayrılabilir: din siyaseti ve dinin siyaset üzerindeki etkisi. Paylaşılan bir din, ulus vatandaşları arasında ortak bir bağ olan birlik duygusuna katkıda bulunur. Dinin diğer bir siyasi yanı, paylaşılan etnisite, dil veya kültür gibi ulusal bir kimliğin desteklenmesidir. Dinin siyasette etkisi, dini fikirlerin günümüzde yorumlanmasının siyasi aktivizme ve harekete ilham veren daha ideolojik; Örneğin, daha katı dini bağlılığın sağlanması amacıyla kanunlar çıkarılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gulaş Komünizmi</span>

Gulaş Komünizmi veya Macar siyasetçi János Kádár'dan esinlenerek konulan ismiyle Kadarizm, Macaristan Halk Cumhuriyeti'nde, 1960'lı yıllardan, Orta Avrupa'da komünist rejimlerin çöktüğü 1980'lerin sonuna kadar uygulanmaya devam eden rejime verilen ad. Ekonomisinde barındırdığı serbest piyasa unsurları ve diğer Doğu Bloku ülkelerine nısbeten insan hakları karnesinin müspet görünümüyle, Macaristan'daki sosyalist uygulama, Sovyet Bloku ülkelerinden oldukça farklı tezahür ediyordu.

Dünya komünizmi, bütün dünya ülkelerini kapsayan uluslararası boyuttaki komünizm biçimidir.

Nasyonal sosyalizm ideolojisinde sosyalizmin ne anlama geldiği veya neden bu ismin tercih edildiği, Naziler hakkında yapılan tartışmalara konu olmuştur. Sık görülen bir düşünceye göre; amaç sadece o dönem sosyalizm sözcüğünün popülerliğinden, işçi sınıfını olumlu biçimde etkilemesinden ve alt sınıfı partiye kazandırma isteğinden dolayı ideolojiye ve partinin ismine sosyalizmin entegre edildiğidir.