Ulusal Faşist Parti
Ulusal Faşist Parti Partito Nazionale Fascista | |
---|---|
Kısaltma | PNF |
Genel başkan | Benito Mussolini |
Kurucu | Benito Mussolini |
Slogan(lar) | "Credere, Obbedire, Combattere" (İnan, İtaat Et, Dövüş) |
Kuruluş tarihi | 9 Kasım 1921 |
Kapanış tarihi | 27 Temmuz 1943 |
Birleşme | İtalyan Milliyetçi Derneği (1923) |
Önceli | Faşist Mücadele Birliklerinin İttifakı |
Ardılı | Cumhuriyetçi Faşist Parti |
Merkez | Palazzo della Farnesina Via della Lungara, 230 Roma, İtalya |
Gazete(ler) | Il Popolo d'Italia |
Öğrenci kolu | Gruppi Universitari Fascisti |
Gençlik kolu | Opera Nazionale Balilla Gioventù Italiana del Littorio Öncü Faşist Gençlik |
Silahlı kanadı | Milizia Volontaria per la Sicurezza Nazionale |
Sendika kolu | Opera Nazionale Dopolavoro Confederazione Generale del Lavoro |
Kadın kolu | Faşist Kadınlar |
Üyelik (1939) | 6.000.000 |
İdeoloji | İtalyan faşizmi |
Siyasi pozisyon | Aşırı sağ |
Ulusal üyelik | Blocchi Nazionali (1921) Lista Nazionale (1924) |
Resmî renkler | Siyah |
Parti bayrağı | |
Ulusal Faşist Parti (İtalyanca: Partito Nazionale Fascista), Benito Mussolini'nin faşizmin politik ifadesi olarak 9 Kasım 1921 tarihinde Roma'da kurduğu siyâsî parti. Faşizmi bu zamandan önce Faşist Mücadele Birliklerinin İttifakı isimli teşkilata bağlı Fasci olarak bilinen gruplar temsil ediyordu. Partinin temel politikaları, milliyetçilik, vatanseverlik, cumhuriyetçilik, korporatizm ve popülizm üzerine kuruluydu. Cumhuriyetçi Faşist Parti ile birlikte şu anda İtalya'da anayasa tarafından yeniden kurulması yasaklanan iki partiden biridir.
İdeoloji
Parti politikaları
Kuruluş döneminde parti, cumhuriyetçi değerleri sahiplenen, devletçilik ve aşırı anti-komünizm propagandası ile birlikte "milliyetçi" bir politika izledi. Partinin otoriter kanadı "İtalyan Milliyetçi Derneği"nden devralınan siyasi fikir ve görüşler büyük ölçüde olduğu gibi benimsendi. Parti, iktidara gelebilmek için monarşiye destek verdi ve parti üyelerinin çoğu cumhuriyetçi değerleri terk etti. 1943'te kurulan Cumhuriyetçi Faşist Parti ile cumhuriyetçi fikirler yeniden parti politikası olarak benimseyen ikinci bir parti kurulmuş oldu.
Mussolini, iktidara geldikten sonra, Katolik kesimin desteğini alabilmek amacıyla, din karşıtı politikaları terk ederek partinin Vatikan ve İtalya arasındaki ilişkilerini normale çevirdi. Faşist Parti, coşkulu nümâyişler düzenleyerek İtalyan halkını etkilemeye çalışıordu. Bu amaçla, bizzat Mussolini tarafından örgütlenen "Kara Gömlekliler" komünist çetelerle çatışıyor ve kendilesine karşı gelenleri sindiriyordu.
Ekonomi politikaları
Faşist Parti'nin ekonomi görüşü korporatizm denilen ve kapitalizm ile sosyalizm arasında, bir "üçüncü yol" olarak addedilen bir ekonomik yapı öngörüyordu. Teorik olarak, sendikalar ve iş ücretleri, iş gücü saatleri ve diğer konularda birlik kurmak için bir kooperatifte birleşecekti. Korporatizm uygulamaya konduğunda ufak tefek eleştiriler aldıysa da bu ekonomi sisteminin faydası görülmüştü. Bu başarılı ekonomi politikasından sonra İtalya'da işsizlik düşmüştü, bunda Confederazione Generale del Lavoro (Genel İşçi Konfederasyonu) gibi faşist sendikaların da payı vardı.
Tarihi
1921 yılının mayıs ayında parlamento seçimlerinde Benito Mussolini, Liberal Parti lideri Giovanni Collitti'yi destekliyordu. Giovanni Coliitti o zamanlar İtalya Başbakanı idi. Bu destek sayesinde yeniden zafer kazanan liberaller, Mussolini'ye jest yapıp ona destek çıktılar. Öyle ki, Mussolini başta olmak üzere 35 faşist milletvekili İtalya Parlamentosu'nda temsil hakkı kazandı. Aynı yılın 9 Kasım tarihinde Faşist Mücadele Birliklerinin İttifakı adlı örgüt resmen Ulusal Faşist Parti'ye dönüştü.
Bu arada ülkede sağ ve sol eksenli partiler arasında yaşanan siyasi mücadele bazen silahlı çatışmalara yol açıyordu. Faşistlerin anti-demokratik, terörist eylemlerine karşı 1921 yazında İtalya'nın birçok şehrinde "Halk Cesurları" adlı kurumlar oluşmaya başladı. Bu örgütler faşistlere karşı çıkıyor, emekçilerin gösteri ve tatil haklarını savunuyorlardı.
1921 yılının ağustos ayında Ulusal Faşist Partisi ve İtalyan Sosyalist Partisi'nin liderleri arasında "Sakinleştirme Paktı" imzalandı. Her iki taraf kendi üzerine birbirine karşı düşmanca hareketlerinden kaçınmak yükümlülüğü alıyordu. Dolayısıyla İtalya'da anti-faşist birliğinin oluşturulması düşüncesine ulaşamadılar.
Ülke nüfusunun büyük bir bölümü İtalya'nın savaşın sonucunda istediklerini elde edememesinden dolayı kırgın idi. Bu yüzden de 1922 yılının ekim ayında Napoli'deki faşistler toplanarak Roma'ya yürüyüş ilan etti. Mussolini hükûmete başkanlık etmek için Kral III. Vittorio Emanuele tarafından Roma'ya davet edildi. Bu daveti kabul eden Mussolini, silahdaşları ile beraber trenle Roma'ya geldi. Böylelikle ülkede kansız devrim faşistlerin tam olarak başa geçmesi ile sona geldi.
Faşist Parti iktidara geldikten hemen sonra saldırgan ve iddialı bir politika izlemeye başladı. Mussolini Akdeniz'in bir "İtalyan gölü" olacağını ve Roma İmparatorluğu'nun yeniden canlanacağını söylüyordu. İktidar olduğunda önceleri liberallerin desteğini alan Mussolini, diktatörlüğün koyu ve keskin uygulamalarını birer birer hayata geçirmeye başlamıştı. Kısa bir süre sonra da Mussolini liberallerin desteğine rağmen anti-liberal politikaları hayata geçirdi, bunlar devletin birey üzerindeki mutlak hakimiyeti ve liberal ekonomi yerine uygulanan korporatist ekonomi modeliydi. İtalya kısa zamanda bir polis devleti haline getirildi. Kitap ve gazetelere getirilen sansür, seçim sisteminde yapılan düzenlemeler ve Faşist Parti dışındaki diğer partilerin kapanması gibi uygulamalar gerçekleştirildi. Mussolini, sendika hareketlerini de kanun dışı ilan etti ve eğitimi kontrol altına aldı. Ayrıca ekonominin faşistleştirilmesi amacıyla da tüm ülkeyi tren rayları ve otobanlarla kaplayan Mussolini, çiftçileri sürekli teşvik ederek tarım ve endüstrinin canlanmasını sağladı. Gerçekleştirdiği bu değişiklikler ve yeni uygulamalarla İtalya'da işsizlik azalmıştı ve bu da Mussolini'nin popülaritesinin artmasına neden oldu. 1922 yılının bazı dönemlerinde ülkenin iç ve dış işlerinden, kolonilerden ve kamu çalışmalarından sorumlu olan Mussolini, aynı zamanda orduyu da idare ediyordu. Tüm bakanlıkların görevlerini kendisi üstlenmişti. Bu şekilde tüm gücü elinde tuttuğuna inanan Mussolini, rekabet yaratacak herhangi bir durumun da önüne geçmiş oluyordu. Ancak bu durum kurduğu rejimin daha verimli çalışmasını engelliyor ve sıkıntı yaratıyordu.
Diktatörlük altındaki İtalya'da kanunlar yeniden yazılmış, üniversitedeki öğretim görevlileri faşist rejimi savunacaklarına dair yemin etmek zorunda bırakılmışlardı. Gazete editörleri Mussolini tarafından özel olarak seçiliyor ve Faşist Parti'den sertifikası olmayan hiç kimse gazeteci olamıyordu. Amaç tüm İtalyan halkını, şirketleri ve dernekleri kontrol altında tutmaktı. Mussolini'nin dış politikada amacı ise pasifist anti-emperyalizmin yerine agresif milliyetçilik getirmekti. Bunun ilk örneği 1923'te Corfu'nun bombalanması sırasında olmuştu. Ardından Arnavutluk'un kukla rejimine geçmesi ve Libya'nın yeniden fethi geldi. 1934'te Libya işgal edildi ve kolonileştirildi. 1935'te ise Habeşistan işgal edildi ve o da kolonileştirildi. 1936'da ise Almanya ile Berlin-Roma Mihveri kuruldu. II. Dünya Savaşı sırasında İtalyan Ordusu Kuzey Afrika ve Balkanlar'da Müttefikler'e karşı mağlup oldu. İtalya Almanya'dan aldığı destek ile işgal ettiği bölgelerde direndi ancak İtalya'da gücünü kaybetmeye başladı. Komünistler önderliğindeki direnişçilerin ülkede etkili olması ve müttefiklerin 1943'te Sicilya'ya çıkartma yapmasının ardından Kral III. Victor Emmanuel, Mussolini'yi görevden aldı. Almanya; Kuzey İtalya'yı işgal etti ve Alman paraşütçüleri Mussolini'yi 12 Eylül 1943'te Gran Sasso'da tutuklu bulunduğu otelden kurtararak uçakla Viyana'ya kaçırdı. Mussolini Cumhuriyetçi Faşist Parti'yle beraber İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'ni kurdu ve kendine bağlı birliklerle mücadeleyi sürdürdü.
Mussolini, Nisan, savaşın son günlerinin yaşandığı 1945'te kılık değiştirip Alman askerî üniformasıyla kaçmaya çalışırken İtalyan direnişine mensup partizanlar tarafından yakalandı ve göğsünden vurularak öldürüldü.
Makale serilerinden |
Ertesi gün Mussolini'nin, sevgilisinin ve birkaç yandaşının cesedi Milano'da Loreto Meydanı'nda baş aşağı sallandırıldı.
Seçim sonuçları
İtalyan Parlamentosu
Temsilciler Meclisi | |||||
---|---|---|---|---|---|
Seçim | Oy | % | Sandalye | +/– | Lider |
1921 | 1,260,007 (#3) | 19.1 | 37 / 535 | – | Benito Mussolini |
1924 | 4,653,488 (#1) | 64.9 | 375 / 535 | 338 | Benito Mussolini |
1929 | 8,517,838 (#1) | 98.4 | 400 / 400 | 25 | Benito Mussolini |
1934 | 10,045,477 (#1) | 99.8 | 400 / 400 | – | Benito Mussolini |
Parti sembolleri
- Mussolini'nin hükûmet sancağı
- Faşist Parti'ye mensup kişilerin üniformalarında bulunan kartal motifi