İçeriğe atla

Ultrason

Ultrason muayenesi

Ultrason, 20 kilohertz'den daha yüksek frekanslara sahip sestir.[1] Bu frekans, sağlıklı genç yetişkinlerde insan işitmesinin yaklaşık üst duyulabilir sınırıdır. Akustik dalgaların fiziksel prensipleri, ultrason dahil olmak üzere herhangi bir frekans aralığına uygulanır. Ultrasonik cihazlar, 20 kHz'den birkaç gigahertz'e kadar frekanslarda çalışır.

Ultrason birçok farklı alanda kullanılır. Ultrasonik cihazlar nesneleri tespit etmek ve mesafeleri ölçmek için kullanılır. Ultrason görüntüleme veya sonografi genellikle tıpta kullanılır. Ürünlerin ve yapıların tahribatsız testinde, ultrason görünmez kusurları tespit etmek için kullanılır. Endüstriyel olarak, ultrason kimyasal süreçleri temizlemek, karıştırmak ve hızlandırmak için kullanılır. Yarasa ve yunus gibi hayvanlar avlarını ve engelleri bulmak için ultrason kullanır.[2]

Tıbbi ultrason görüntülemede lezyonların özellikleri.

Türkçeye Fransızca ultrason sözcüğünden geçmiştir.

Tarihçe

Galton düdüğü, ultrason üreten ilk cihazlardan biridir

Akustik, ses bilimi, MÖ 6. yüzyılda telli çalgıların matematiksel özellikleri hakkında yazan Pisagor'a kadar uzanır.

Yarasalarda yankılama, yarasaların görme yoluyla değil, duyulamayan ses yoluyla avlandığını ve yön bulduğunu gösteren Lazzaro Spallanzani tarafından 1794'te keşfedildi.

Francis Galton, 1893'te, insanların ve diğer hayvanların işitme aralığını ölçmek için kullandığı, ayarlı bir düdük olan Galton düdüğünü icat etti ve birçok hayvanın insanların işitme aralığının üzerindeki sesleri duyabildiğini gösterdi.

Ultrasonun tarihiyle ilgili ilk makale 1948'de yazılmıştır.[3] Yazarına göre, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Chilowski adlı bir Rus mühendis Fransız Hükûmetine denizaltı tespiti için bir fikir sundu. Hükûmet, o zamanlar Paris'teki Fizik ve Kimya Okulu Müdürü olan Paul Langevin'i bu fikri değerlendirmesi için davet etti. Chilowski'nin önerisi, yaklaşık 100 kHz'de yüksek frekanslı bir Poulsen arkı ile silindirik bir mika kondansatörünü uyarmak ve böylece su altındaki nesneleri tespit etmek için ultrason ışını oluşturmaktı. Su altı engellerini tespit etme fikri daha önce Titanic felaketinin ardından L. F. Richardson tarafından önerilmişti. Richardson, bir aynanın odağına yüksek frekanslı bir hidrolik düdük yerleştirmeyi ve ışını su altındaki seyir tehlikelerini tespit etmek için kullanmayı önermişti. Buhar türbininin mucidi Sir Charles Parsons tarafından bir prototip yapıldı, ancak cihazın bu amaç için uygun olmadığı görüldü. Langevin'in cihazı, Jacques ve Pierre Curie'nin laboratuvarında öğrenciyken aşina olduğu piezoelektrik etkiden yararlanıyordu.[4] Langevin, iki çelik levha arasına sıkıştırılmış ince kuvars bir levhadan oluşan bir ultrason dönüştürücüsü hesapladı ve yaptı. Langevin, ultrasondan kaynaklanan kavitasyonla ilgili biyolojik etkileri bildiren ilk kişiydi.[5]

Tanım

Bazı uygulamalar için ultrasonla ilgili yaklaşık frekans aralıkları

Ultrason, Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI/ASA S1.1-2013) tarafından "20 kHz'den daha yüksek frekanslardaki ses" olarak tanımlanır. Atmosferik basınçtaki havada, ultrasonik dalgaların dalga boyları 1,9 cm veya daha azdır.

Ses maddeler arası iletilen bir dalga türüdür ve cisimlerin titreşimi sonucunda meydana gelir. X ışınlarının tersine ses elektromanyetik değildir. Ultrases, katı, sıvı veya gaz ortamda akustik bir dalgadır. Ses dalgalarının yayılma hızı, ortamın yoğunluğuna bağlıdır.

Ses dalgaları üçe ayrılır.

  1. Sesötesi: Frekansı 20 Hertz veya altındaki sestir.
  2. İşitilebilir ses: Frekansı 20-20.000 Hertz arasında olan ve insanların işitilebildiği sestir.
  3. Ultrason: 20.000 Hertz üzerinde 2 ilâ 15 MHz frekansa sahip işitilemeyen sestir.

Dalga boyu ve hız

Ultrasonik frekanslarda belli bir ortamdaki ses hızı sabit olduğu için Hız = Frekans× Dalga boyu denklemine göre frekans artınca sesin dalga boyu kısalmaktadır. Aradaki ilişki ters orantılı olduğu için sert dokuda ses frekansı 888 MHz'den 3 MHz'ye çıkınca dalga boyu da 0,5 mm'den 1 mm'ye çıkar. Ses şiddeti Watt/cm² birimi ile ölçülür. Pratikte ses şiddeti Bel ile ölçülür (1 B = 10 dB).

MaddeYoğunlukSes hızı (m/s)
Hava0,001330
Kan1,01560
Kas1,061570
Kemik1,853360
Yağ0,931480

Ultrasonografi, yankı temeline dayanması nedeniyle röntgen, tomografi ve manyetik rezonansla aynıdır. Ultrason, farklı akustik yoğunluklu yumuşak doku yapıları arasındaki ara yüzeyleri ayırdedebilir. Yansıyan ekoların yoğunluğu akustik ara yüzeye ve ses demetinin çarptığı açıya bağlıdır. Ses demetinin geliş açısı dik açıya ne kadar yakın ise o kadar az ses yansıması olur. Dik açıdan üç dereceden fazla sapma olması durumunda algılayıcı sensör, yansıyan sesi yakalayamamaktadır.

Ultrason, organlardan ve yumuşak dokulardan iyi bir şekilde geçerken dalaktan ve gastrointestinal sistem gibi hava içeren organlarda da nakledilemez. Kemikler de ultrasonu geçirmediklerinden kemiklerin etrafında çevrelenen organlar ultrason ile incelenir. Ultrason dalgasının yoğunluğu absorbsiyon, refleksiyon ve dağılmayla azalır. Doku absorbsiyonu ultrason dalgasının frekansının artmasıyla artar. Ultrason demeti, belli akustik özellikli bir dokudan farklı akustik özellikli bir dokuya geçtiği zaman ses demetinin bir bölümü yansır. Refleksiyon açısı, genellikle gelme açısına eşittir. Yansıma, ses demetinin dalga boyundan daha büyük ve düz bir düzey gerektirmemelidir. Örneğin diyaframa damar duvarları ve birçok eşyaların sınırları bu özellikteki yüzeylerdir.

Kaynakça

  1. ^ Christofides, S.; Maidment, A.D.A.; McLean, I.D.; Ng, K.H., (Ed.) (2014). "12: Physics of Ultrasound". Diagnostic Radiology Physics: A Handbook for Teachers and Students. Viyana, Avusturya: Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu. s. 291. ISBN 978-92-0-131010-1. 26 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2024.  r |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  2. ^ Novelline, Robert (1997). Squire's Fundamentals of Radiology (5ci bas.). Harvard University Press. ss. 34-35. ISBN 978-0-674-83339-5. 
  3. ^ Klein E (1948). "Some background history of ultrasonics". Journal of the Acoustical Society of America. 20 (5). ss. 601-604. Bibcode:1948ASAJ...20..601K. doi:10.1121/1.1906413. 
  4. ^ Pollet B (2012). Power Ultrasound in Electrochemistry: From Versatile Laboratory Tool to Engineering Solution. Hoboken: Wiley. ISBN 978-1-119-96786-6. 
  5. ^ Postema M (2004). Medical Bubbles (Tez). Veenendaal: Universal Press. doi:10.5281/zenodo.4771630. ISBN 90-365-2037-1. 5 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Frekans</span> bir olayın birim zaman (genel olarak 1 saniye) içinde hangi sıklıkla, kaç defa tekrarlandığının ölçümü

Frekans veya titreşim sayısı bir olayın birim zaman içinde hangi sıklıkla, kaç defa tekrarlandığının ölçümüdür, matematiksel ifadeyle çarpmaya göre tersi ise periyot olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Ultrasonografi</span> ultrason kullanılarak elde edilen görüntüler

Ultrasonografi veya ekografi, ultrason kullanımına dayanan tıbbi görüntüleme ve tıbbi prosedür yöntemidir. Perfloropentan ve kükürt hekzaflorür gibi kontrast maddeler kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Hertz</span> SI birim sisteminde frekans birimi

Hertz, SI birim sisteminde frekans (sıklık) birimidir. İsmini elektromanyetik dalgaların var olduğunu ilk kanıtlayan kişi olan Alman fizikçi Heinrich Rudolf Hertz'den alır. Hertz'in yaygın kullanım alanlarından bazıları genelde sesle alakalı uygulamalarda kullanılan sinüs dalgaları ve müzik notalarını göstermektir. Hertz bazen de foton enerji eşitliği ile enerjiyi temsil etmek amacıyla da kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Mazer</span>

Mazer ya da maser, atomların, dışarıdan uyarılması neticesinde dışarıya salınan radyasyon yardımı ile elde edilen, genliği yükseltilmiş elektromanyetik dalga. Mazer, önceleri ilk mazerin mikrodalga frekansında çalışması sebebiyle İngilizce cümlesindeki kelimelerin baş harflerinin alınmasından türetilmiştir. Bugünse işitme frekansından itibaren, görünen ve morötesi frekanslı elektromanyetik bölgelerde dahi aynı prensip tatbik edildiğinden mazer, Molecular amplification by Stimulated Emission of Radiation olarak tarif edilmektedir. Mazer, uyarılmış radyasyon yayılımıyla mikrodalga veya moleküler dalga kuvvetlendirilmesi demektir. Cihaz, hassas olarak tayin edilmiş frekansta mikrodalga osilasyonları (titreşimleri) ve düşük gürültü seviyeli amplifikasyon (kuvvetlendirme) elde etmeyi sağlar. Bu maksatla atomların ve moleküllerin iç enerjisinden faydalanan bir amplifikatör ve osilatör grubu kullanılır. Aletin çalışmasının temel prensibi olan uyarılmış emisyon, uyarılmış haldeki bir atoma, dışarıdan eşit enerjili bir fotonun çarpması sonucu atomun aynı özellikli bir foton yayması şeklinde meydana gelir. Böylece atoma çarpan foton veya dalgalar çarptıkları uyarılmış atomlar tarafından yayılan fotonlarla kuvvetlenir. Bir mazer, gaz veya katı halde aktif bir ortamdan ibarettir. Sistem çeşitli frekanslar halinde elektromanyetik bir radyasyona maruz bırakılır. İçerideki atomların çoğu bu tesirle yüksek enerjili (uyarılmış) hale gelir. Böylece uyarılmış bir frekans meydana gelir. Aktif ortam, rezonans sağlayan bir boşlukla çevrili olduğundan, tek bir çıkış frekansına eşdeğer osilasyon modlu paralel dalgalar meydana gelir. Çok fazla çeşitli, koherent ve tek renk ışık elde etmek amacıyla oluşturulan optik düzenekler mazerdir. Bunların optik frekanslarda çalışanlarına optik mazer veya lazer adı verilir. Birkaç milimetreden daha uzun dalga boyları için rezonatör olarak metal bir kutu kullanılır.Bu kutunun boyutu titreşim modlarından yalnızca biri atomların yaymış oldukları ışınımların frekanslarıyla çalışacak biçimde belirlenir, kutuda yalnızca bir ses frekansında rezonansa uğramış gibi belirli bir mikro dalga frekansında rezonansa gelir.

<span class="mw-page-title-main">Ekokardiyografi</span>

Ekokardiyografi veya Ekokardiyogram, ultrasonik ses dalgalarıyla, kalbin değişik yapılarını inceleme imkânı veren bir teşhis ve araştırma metodudur.

Sonar, ses dalgalarını kullanarak cismin boyut, uzaklık ve diğer verileri görmemize yarayan alet. Sesin su altında yayılmasını kullanarak su altında/ üstünde gezmeyi, haberleşmeyi ve diğer cisimleri tespit etmeyi sağlayan bir tekniktir.

<span class="mw-page-title-main">Telsiz</span>

Telsiz, haberleşmede kullanılan alıcı-verici bir radyo. Kabloya ihtiyaç duymadan, radyo dalgaları ile haberleşme yapılmasına imkân veren cihazlardır. Normal radyo alıcılarından farkı, cihazın aynı zamanda yayın yapma kapasitesine sahip olmasıdır. Bu nedenle bazı dillerde "iki yönlü radyo" olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Analog televizyon vericisi</span>

Televizyon vericileri televizyon yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan en önemli teknik araçlardır. kablo ve uydu gibi alternatif yayın araçlarıyla karıştırmamak için TV vericileri bazen "yer vericileri" olarak da isimlendirilir.

Ses sinyali herhangi bir sesin iletilmek veya saklanmak için elektromanyetik enerjiye çevrilmiş halidir. Bu sinyal AF kısaltmasıyla da gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Frekans modülasyonu</span> frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türü

Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.

Radyo frekansı yayıncılıkta bir bilgi sinyali ile modüle edilmiş olan taşıyıcı sinyal anlamına gelir. Ancak, bu isim zamanla modüle edilsin, edilmesin, yüksek frekans anlamına da kullanılmaya başlanmıştır.

İşitme kaybı veya işitme yetersizliği, sesleri algılama yetisindeki tam ya da kısmî bir azalmayı ifade eder. Birçok biyolojik ve çevresel etmene bağlı olarak gelişen duyma kaybı, ses algılama yetisine sahip bütün canlılarda ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ses</span> canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir.

Ses, canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, katı, sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.

Ultrasonik Temizleme, yüksek frekanslı ses dalgalarının sıvı dolu bir tankın içerisine uygulanması ile tank içindeki malzemenin kirlerinden arındırılması işlemidir. Ultrasonik enerjisi ‘kavitasyon’ adı verilen etkiyi açığa çıkararak temizliğin gerçekleşmesini sağlar. Temizleme işlemi genellikle su içinde yapılır. Temizlenecek malzemenin niteliğine ve kirlilik derecesine bağlı olarak çeşitli kimyasal maddeler suya ilave edilerek temizliğin etkinliği artırılır. Çok sayıda kullanım alanı olan bu temizleme yöntemini gerçekleştirmek için çeşitli tip ve boyutta cihazlar üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Küçük yarasalar</span>

Küçük yarasalar (Microchiroptera) Yarasalar takımının bir alt takımıdır. Aslında küçük yarasalar alt takımında yer alan yarasalar büyük yarasalar alt takımında yer alan en küçük türlerden daha büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">İnfrason</span>

İnfrason ya da düşük frekanslı ses, insan kulağının "normal" işitme sınırı olan 20 Hz'den (Hertz) düşük frekanslı seslerdir. Sesin frekansı düştükçe işitme zorlaşır, dolayısıyla insanların infrasonu algılayabilmeleri için ses basıncının yeteri kadar yüksek olması gerekir. İnfrasonu algılayan ana organ kulaktır. Ancak, yüksek şiddetlerde vücudun değişik kısımlarıyla da infrason algılanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sinyal üreteci</span>

Sinyal üreteci elektronikte test amacıyla çeşitli sinyaller üreten cihazların genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Geçirim bandı</span>

Geçirim bandı elektronikte bir cihazın frekans spektrumunda kullandığı frekans bölgesidir. Bu bölge genellikle elektronik filtrelerle belirlenir. Geçirim bandını birimleri hertz (Hz) ya da üst katlarıdır. Geçirim bandı kavramı optikte de kullanılır. Ancak optikte geleneksel olarak dalga boyu birimleri kullanıldığı için optik geçirim bandı birimleri de saniyenin askatları veya ångström birimidir.

<span class="mw-page-title-main">Ultrasonik diş fırçası</span>

Ultrasonik diş fırçası, diş plağı temizliğine ve plak bakterilerinin zararsız hale getirilmesine yardımcı olmak amacıyla ultrason'la çalışan, günlük ev kullanımı için tasarlanmış elektrikli bir diş fırçasıdır. Cihaz genellikle 1,6 MHz frekansında çalışır, bu ise dakikada 96.000.000 darbeye veya 192.000.000 harekete karşılık gelir. Ultrason, insanın duyamayacağı bir frekansta üretilen bir dizi akustik basınç dalgası olarak tanımlanır.