İçeriğe atla

Ulûhiyet

I. Elizabeth ve Üç Tanrıça (Juno, Minerva ve Venüs), Isaac Oliver, c. 1558

Uluhiyet veya ilahi olan; bir ilahla ilgili, ona adanmış veya ondan kaynaklanan şeylerdir.[1][2] Neyin ilahi olup olmadığı, farklı inanç sistemleri tarafından farklı kullanıldığı için net bir şekilde tanımlanamaz.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ divine 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. – Dictionary.com.
  2. ^ divine 13 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. – Merriam Webster.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mistisizm</span> Felsefi görüş

Mistisizm, halk arasında Tanrı ya da Mutlak ile bir olmak olarak bilinir, ancak dini ya da manevi bir anlam verilen her türlü vecdi ya da değişmiş bilinç durumunu ifade edebilir. Gizemcilik ya da mistisizm, dinsel esrimelerle ilgili ülkülemlerin, erdemlerin, ayinlerin ve efsanelerin uygulanmasının birlikte yapıldığı fikir akımı. Mistisizmin anlamı önemli ölçüde daraltılmıştır: Aynı zamanda nihai veya gizli gerçeklerdeki içgörüye, çeşitli uygulamalar ve deneyimlerle desteklenen insan dönüşümüne de atıfta bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">CSS</span> web tabanlı stil programlama dili

Cascading Style Sheets, HTML'e ek olarak metin ve format biçimlendirme alanında fazladan olanaklar sunan bir işaretleme dilidir.

Tanrı ya da ilah, Klasik teistik inanç sistemlerinde Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve tüm varoluşun temel kaynağı olarak görülen varlık. Tek tanrılı inançlarda evrenin tek yaradanı ve yöneteni olarak kabul edilir. Çok tanrılı inançlarda genelde ilahların cinsiyeti bulunur ve eril olanlarına tanrı, dişi olanlarına tanrıça denir. Tektanrılı ve henoteistik inançlardaki Tanrı kavramını tanımlamak için ise sadece tanrı sözcüğü kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.

Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. Sözcük, etimolojik açıdan, Yunanca πολύς poly (çok) ve θεοί theoiz (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">İlahi</span>

İlahi, Allah'ı veya çeşitli kutsal kişi ya da varlıkları övmek amacıyla bestelenen sözlü dinî şarkılar. İlahi kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve "Ey Tanrım!" anlamına gelmektedir.

Uzza, İslâm öncesi Arabistan'daki bereket tanrıçası olup bu dönemde Mekke şehrinin üç baş tanrıçasından biriydi. O dönemlerde Uzza, Manat ve Lat, asıl ulaşılmak istenen ulu tanrı El-İlah'ın kızları olarak anılıyorlardı.

Kelt mitolojisi en yalın tanımıyla Kelt politeizminin mitolojisidir. Kelt politeizmi Demir Çağı Keltlerinin diniydi. Demir Çağı'ndaki diğer Avrupalılar gibi erken dönem Keltleri de politeistik mitoloji ve dinî yapıyı benimsemişlerdi. Kelt insanlarının içinde, Roma ile yakın iletişimi olan Galyalıların ve İber Yarımadasındaki Keltlerin mitolojileri Roma İmparatorluğu altında devam edememiş, daha sonra ise bu insanlar Hristiyan olmuş ve Kelt(ik) dillerini de kaybetmişlerdir. İronik bir şekilde bu insanların inanç ve geleneklerine dair bilgiler çeşitli Roma ve Hristiyan kaynakları sayesinde bugüne kadar ulaşmıştır. Bir başka açıdan ise, kendi politik veya lenguistik (dilsel) kimliklerini korumuş olan Keltler Demir Çağı'ndaki atalarının mitolojilerinin en azından artakalan küçük bir kısmını iletebilmişlerdir. Bu iletilebilmiş kısım genellikle Orta Çağ'da kaydedilmiş ve yazılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Roma mitolojisi</span> Antik Romada yaşayan insanların mitolojik inançlarının bütünü

Roma mitolojisi, Antik Roma'da yaşayan insanların mitolojik inançlarının bütününe verilen isimdir. Genelde iki ana bölümü olduğu düşünülür; ilk bölüm ki daha sonraları etkin olmuştur ve edebidir, genellikle Etrüsk mitolojisindeki öğelerin Romalılaştırılmış hallerinden meydana gelir, ikinci bölüm ise daha erken dönemlerde etkin olmuş olan ve daha çok kültik olan farklı uygulama ve inançlara sahip daha özerk bir bölümdür.

<span class="mw-page-title-main">Pers mitolojisi</span>

Pers mitolojisi, İran platosu ve onun sınır bölgeleri ile Karadeniz'den Hoten'e kadar uzanan Orta Asya bölgelerinde yaşamış ve birbirleriyle kültürel ve dilsel olarak ilişkili olan eski halkların inanç ve ibadet uygulamalarının bütününe verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Tanrıça</span> kadın tanrı

Tanrıça, dişi ya da dişil ilah anlamlarına gelebilir. Soyut bir ilahi varlıktır. Birçok kültürde tanrıçalardan bahsedilir. Bazen tek başına, ama çoğunlukla bir panteonun üyesi olarak tanrıça inanışı özellikle paganizmde yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Kalkedon Konsili</span>

Kalkedon Konsili veya Kadıköy Konsili, 451 yılında 8 Ekim'de başlayıp 1 Kasım'da sonlanmış ekümenik konsildir. Kalkedon bugün İstanbul şehri içerisinde kalan Kadıköy ilçesinin merkezidir.

İbadet, genellikle bir Tanrı'ya yönelik yapılan eylemlerin genel adıdır. İbadet, farklı dinlerde farklı şekillerde yapılabilir.

İlāh, "tanrı" ile aynı anlama gelen bir Arapça terimdir. Dişil hâli "ilaha"dır ve bu tanrıça ile eşanlamlıdır. Dinsel inanışlarca kutsal görülen ve tapınılan doğaötesi bir varlıktır. İlah kelimesi İslami ritüellerde sıkça kullanılır: ezan, kelime-i şehadet.

<span class="mw-page-title-main">Euthyphron ikilemi</span> Platonun yarattığı, ahlakın kökeni üzerine etik problem

Euthyphron ikilemi ya da İlahi buyruk teorisi ilk kez Platon'un Euthyphron ile diyaloğunda ortaya atılmış olan felsefi ve teolojik problem. Kısaca "ahlaki davranışlar tanrı tarafından emredildiği için mi ahlakidir, yoksa ahlaki olduğu için mi tanrı tarafından emredilmiştir" şeklinde bir sorudan ibarettir ve 2400 yıldır din felsefesinin temel sorularından biri olmuştur. İkilem tek tanrılı dinlerdeki teolojik tartışmalarda küçük bir farklılıkla yeniden kurulmuştur. İkilemde ya birinci ya ikinci seçenek tercih edilmek zorunda kalınmış, Hristiyanlıkta Ockham ile Augustinus, İslamiyette de Eş'ariyye ve Mutezile akımları iki farklı ucu desteklemiştir. Din felsefesindeki bu tartışma bugün de canlılığını korumaktadır.

Monarşianizm, 3. yüzyılda Sabellius’un görüşlerinin etkileşimiyle ortaya çıkmış ve yayılmıştır. Bu görüş monarşi anlamındadır. İlahi tekliği vurgulamaktadır. Homoousios olarak Tanrı Baba ile Nasıralı İsa'nın "aynı mahiyetten" eş-tözlü ve eş-ebedi/ezeli olduklarını söyleyen denklik üzerine kurulu Teslis inancını savunanların tam zıddı bir görüştür.

<span class="mw-page-title-main">Tanrı'nın Oğlu</span>

Tanrı'nın Oğlu veya Göğün Oğlu, târihte pek çok hükümdârın kendisine yakıştırdığı bir unvandır. Jül Sezar, ölümünden sonra MÖ 42'de Roma Senatosu tarafından tanrı ilân edilmişti. Sezar'ın evlâtlığı ve Roma İmparatoru olacak olan Augustus, Sezar'ın evlâtlığı olmasından dolayı kendisi için divi filius unvânını kullanmaya başladı. Roma İmparatoru Vespasian tanrı ilân edildiği için, oğlu Domitian da daha sonra kendisi için "ilahın oğlu" unvanını kullandı. Devâm eden asırlarda birçok Roma hükümdârı tanrı ilân edildi. Mitolojide de bir tanrının oğlu olmakla nitelenen pek çok karakter vardır. Herakles, Zeus'un oğlu; Horus, Osiris'in oğludur.

Teslisçi Hristiyan ilâhiyatında enkarnasyon ya da hulûl, ezelî ilâhî kelime (logos), üçlü birliğin ikinci kişisi, Baba Tanrı'nın oğlu ve Oğul Tanrı olan İsa'nın, Meryem Ana'nın rahminde insan bedenine bürünmüş olduğu ve insan tabiatı edindiği inancıdır. Meryem'in rahminde bedene büründüğü için Meryem'e Theotokos denmektedir. Teslisçilerin enkarnasyon inancında, İsa Mesih'in tamamen insan ve tamamen tanrı olup bu iki tabiatının hipostatik birlik içinde olduğu kabul edilir. Kadıköy Konsili'ne tabi olan kiliselerin tanımladığı şekliyle enkarnasyonda, Oğul'un ilahi tabiatı, insan tabiatı ile birleşmiş fakat hiç karışmamıştır. Bir ilahi kişilikte İsa Mesih, hem tamamen Tanrı, hem de tamamen insandır. Bu inanca alternatif akideler, Ebiyonitler ve İbrani Kutsal Kitabı'nda olduğu gibi tarih boyunca Hristiyanlıkta zuhur etmiş olmakla birlikte hiçbirisi ana akım Hristiyanlığın enkarnasyon inancını değiştirmemiştir. Günümüzde Tekçilik olarak bilinen alternatif bir akide Pentekostal gruplar arasında yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Ninşubur</span>

Ninshubur İnanna ile ilişikli Sukkal (Vezir) lakaplı Sümer tanrısıdır. Adı Sümerce " Subartu'nun Kraliçesi" anlamına gelir. Frans Wiggerman, bu ismin genellikle "Hizmetçilerin Kraliçesi" olarak anlaşıldığını öne sürüyor. Ninshubur İnanna'nın habercisi olarak Hermes ya da Iris ile de ilişkilendirilebilir.