İçeriğe atla

Ukichiro Nakaya

Ukichiro Nakaya

Ukichiro Nakaya (中谷 宇吉郎 Nakaya Ukichirō?, Japonca isminde Nakaya ilk yazılmasına rağmen aile ismi/soy ismidir, 4 Temmuz, 1900 – 11 Nisan, 1962) Japon fizikçi ve bilim yazarıdır. Buzul bilimi ve düşük sıcaklık fiziğiyle ilgili çalışmalarıyla tanınır. İlk yapay kar taneciğini üretmesiyle de oldukça ünlüdür.

Hayatı ve çalışmaları

Nakaya Ukicho Kar ve Buz Müzesi, (kar tanelerinin 6 kenarlı yapısından esinlenilerek yapılmış altıgen yapı.) Katayamazu kaplıcaları, Kaga, Iskikawa, Japonya

Nakaya, Katayamazu kaplıcaları yakınındaki Kaga, İshikawa’da doğdu. Doğum yeri, 1837’de kar tanesi kristalleriyle ilgili 183 çizimin yer aldığı bir ansiklopedi yayımlanırken çalışma alanı olarak kullanılan Hokuetsu Seppu’ya oldukça yakındı. Bu iş daha sonra Nakaya’nın da hayatının önemli bir bölümünü oluşturacaktı. Nakaya daha sonra anılarını yazarken kendisi henüz ilk okuldayken babasının şair olmasını istediğini bu nedenle onu bir şairle yaşamaya gönderdiğini yazacaktı. Babası Nakaya ilk okulu bitirdikten hemen sonra öldü. Nakaya’nın 1924’te kaleme aldığı ilk bilimsel makalesi Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nin fizik departmanı tarafından basıldı ve Japon Kutani Porseleni'ne adandı.

Lisedeyken Pierre-Simon Laplace ve Immanuel Kant’ın nebula hipotezinden ve Hajime Tanabe’nin çalışmalarından etkilenerek fiziğe yöneldi. Tokyo İmparatorluk Üniversitesinde Torahio Terada’nın yanında deneysel fizik alanında lisans eğitimi aldı. 1925 yılında mezun oldu. Kısa bir süre sonra Fiziksel ve Kimyasal Araştırma Entitüsü'nde (RIKEN) Terada’nın araştırma asistanı oldu oldu. Ayrıca Tokyo İmparatorluk Üniversitesinde doçent olarak elektrostatik deşarj üzerine de çalışmalar yapmaya başladı. 1928 – 1929 yıllarında yüksek lisans eğitimini King’s Collage London’da Owen Willians Richardson’un öğrencisi olarak sürdürdü. Burada uzun dalga boylu x-ışınları üzerine çalıştı. 1930’da Hokkaido Üniversitesinde doçent olarak işe başladı. Doktorasını Kyoto İmparatorluk Üniversitesinden aldıktan sonra hayatının geri kalannı Hokkaido Üniversitesinde geçirdi.

Hokkaido Üniversitesinde işe başladığında, fizik bölümünün elinde çok ekipman ve kaynak vardı. Buna karşılık limitsiz bir doğal kar kaynağı vardı. Bu nedenle Nakaya kar kristalleri üzerinde çalışmaya başladı. 3,000 den fazla mikroskobik resmi inceleyerek doğal kar kristallerinin genel sınıflandırmasını tamamladı. 1935 yılında düşük sıcaklıklı bilim laboratuvarını kurdu, 12 Mart 1936’da ilk yapay kar tanesini üretmeyi başardı.

1936 – 1938 İzu, Peninsula’daki kaplıca tesislerinde ailesiyle yaşadı. Bu dönemde clonorchiasis adı verilen bir tür karaciğer parazitinden kurtulmaya çalışıyordu. İyileştikten sonra donma kabarması üzerinde çalışmaya başladı. Bu çalışmalarının sonunda Hokkaido Üniversitesine Fiziksel Tarım Laboratuvarını kurabilmek için yeterli finansal desteği sağladı. 1946 yılında da laboratuvarına kavuşmuş oldu. 1941 yılında kar tanesi kristalleri araştırmalarına katkılarından dolayı Japonya Akademisi İmparatorluk Ödülünü kazandı. 1943 yılında, Pasifik Savaşının başlamasından 2 yıl sonra, Hokkaido kentindeki 1308 metre (4290 ft) yüksekliği olan Mt. Niseko-Annupuri dağında yeni inşa edilmiş atmosferik buzlanma gözlemevine taşındı. Bir Zero savaş uçağı, atmosferik buzlanmaya karşı bir çare bulunması umuduyla Nakaya’nın laboratuvarına verilmişti. Sonraki yıl Nakaya Nemuro kıyısına taşındı ve yapay sis oluşturma üzerinde çalışmaya başladı. Savaştan sonra da Fiziksel Tarım Laboratuvarında drenaj havzalarındaki seller ve buzul erimeleri üzerine çalışmaya devam etti. Nakaya her zaman alan çalışmalarından da en az laboratuvar çalışmaları kadar zevk almış bir biliminsanıydı. Çalışmaları onu Hawaii’deki Mauna Loa’nın tepesinden Kanada'nın arktik takımadalarından T-3 Buz Adasına kadar dünyanın çeşitli yerlerine götürdü. Nakaya 1949’da Uluslararası Buzul Bilimi Topluluğu’nun (daha sonra bu organizyonun yöneticisi olacaktı) davetiyle Amerika ve Kanada’yı gezdi ve SIPRE (Snow, Ice and Permafrost Research Establishment / Kar, Buz ve Kutuplardaki Sürekli Donmuş Toprakların Araştırılması Birliği) toplantısına katıldı. Bu zaman zarfında Illinois, Winnetka’da yaşadı ve ilk kez İngiliz fizikçi John Tyndall tarafından tanımlanan Tyndall figürleri (büyük buzul kristallerinin içinde parlak güneş ışığına maruz kalınması durumunda oluşan erime şekilleri) üzerine çalışmaya başladı.

1954 yılında Harvard Üniversite yayınları Nakaya’nın kartanesi kristalleri üzerine Hokkaido Üniversitesinde başlayan çalışmalarının mükemmel bir özetini sunan Snow Crystals: Natural And Artificial / Buz Kristalleri: Doğal ve Yapay adlı kitabı bastı. Bu eser hala kar tanesi kristalleri üzerine temel referans kaynak olarak görülür ve bilimsel araştırmanın sistematik gözlemlere ve hassas tanımlara dayanan sistematiğiyle doğal bilinmezleri aydınlatma çabasının mükemmel bir örneğini sunar.

1957 yılında Uluslararası Buzulbilimi yılı kapsamında yapılan Amerikan keşif gezisiyle Greenland’e gitme fırsatı buldu. Bundan sonra Greenland’e birçok kez gitme fırsatı buldu, birçoğunda 1-2 ay orada yaşayarak 78° enlemindeki gözlem bölgesinde buzbilim gözlemleri yaptı.

1960'ta Tokyo Üniversitesinin hastanesinde prostat kanseri ameliyatı oldu. 11 Nisan 1962 yılında kemik iliği iltihabı nedeniyle öldü. Başarılarının anısını ölümünden sonra Japon hükûmeti en prestijli ödüllerle onurlandırdı onu. Bilime katkılarını hatırlatmak için 1960 yılında Birleşik Krallık Antarktika Yer-Adlandırma Komitesi Antartik’teki bir takımadaya Nakaya Adaları adını verdi. Ayrıca 10152 Ukichiro Asteroidi de onun anısına isimlendirildi.

Buz kristalleri

1933 yılından itibaren Nakaya doğal kar tanelerini inceledi ve bu mikroskobik tanelerin 3000’den fazla fotoğrafı üzerinde çalışarak kar tanesi kristallerini yedi ana ve birçok alt grup şeklinde sınıflandırdı. Doğal kar tanelerinin fotoğraflarının çekme ve onları hava koşullarına göre görünüşlerinin şekillenişine göre sınıflandırma çalışmaları sırasında, laboratuvar ortamında oluşturulmuş buz kristallerini birleştirip büyüterek yapay kar tanesi oluşturma isteği duydu. Çift katmanlı camdan oluşan bir deney tüpünün içinde su buharı yarattı, ardından bunu soğuttu. Onun öngörülerinin aksine, kristalleri yaratmak kolay bir iş değildi. Kar tanelerinin aksine, buz kristalleri çekirdek niyetine kullandığı pamuk çubuğun üzerinde tırtıl gibi büyüyorlardı. 1935’te açılan düşük sıcaklıklı bilim laboratuvarı, onun farklı materyalleri buz çekirdeği olarak kullandığı deneylerinin devamını sağladı. Bu deneyler yünlü ipliğin pamuk iplikten daha kullanışlı olduğunu gösterdi, ancak buz kristalleri hala gerektiği gibi oluşturulamıyordu. Bir gün Nakaya laboratuvarındaki tavşan kürkünden bir montun üzerindeki bir tüyde bir buz kar kristali buldu. Bu buluş onu ilk yapay kar tanesinin yapımına götürdü. 12 Mart 1936’da, ilk girişiminden 3 yıl sonra, laboratuvarındaki gereçlerle tek bir tavşan tüyünden yararlanarak bir buz kristali üretti. Aralık 1937’de laboratuvarında birçok yapay kar tanesinin fotoğrafını çekti. Bu fotoğraflar Wilson Bentley’in 1931’de yayınlanan ve oldukça beğenilen Snow Crystals (Buz Kristalleri) kitabına ilham kaynağı oldu. Nakaya kar kristalleri üzerinde çalışmaya devam etti ve doğada farklı şekillerinin nasıl oluştuğunu aydınlattı. Buhar, sıcaklık, süper-doygunluk arasındaki ilişkiyi açıklayan Nakaya Diyagramı’da bu çalışmalarının ürünüdür.

Deneme türünde bilimsel yazıları

Nakaya ayrıca üretken bir bilim denemecisiydi. Nakaya Ukichiro Kar ve Buz Müzesi’nin web sitesinde 40’tan fazla başlık altında kardan geofiziğe, arkeolojiden bilimsel yönteme kadar değişen alanlarda bilimi halka açıklayan seçilmiş yazıları bulunabilir. "… snow crystals may be called letters sent from heaven." (Kar kristalleri cenetten gönderilen harfler olacak adlandırılabilirler) -Ukichiro Nakaya, Snow Crystals (Kar Kristalleri) 1939

Ayrıca birçok belgesel ve radyo programı da hazırladı. 1950’de Iwanami Yapımcılığın sponsorluğunda üretilen 4000’den fazla belgesel ve eğitim amaçlı filmde merkezi bir rol oynadı. (Bu filmler Hitachi Medya Yapımcılık tarafından dijital olarak tekrar basıldı ve Iwanami Film Kütüphanesi'nde ulaşılabilir durumda.)

En ünlü şiiri muhtemelen yukarıda da orijinaliyle birlikte yazılı olan "Kar taneleri cennetten gönderilen harfler gibidir" mısralarıdır. Bu fikri birçok projesinde kullanmıştır. Bunlardan ilki 1939 yılında çektiği kar kristalleri belgesel filmidir. Daha sonra da Kar Kristalleri: Doğal ve Yapay kitabı da dâhil birçok çalışmasında geçer.

Kişisel hayatı

Nakaya 2 kez evlendi. İlk karısı Sakutaro Fujioka’nın (藤岡作太郎 Fujioka Sakutaro) kızıydı ve Tokyo İmparatorluk Üniversitesinde tarih dersi veriyordu. Nakaya King’s Collage’da çalışırken Japonya'da disteri hastalığı yüzünden öldü. 1932’de Nakaya tekrar evlendi. 1933’te kızı Fujiko Nakaya doğdu. Kızı sis heykelleriyle tanınan bir sanatçı haline geldi. Ayrıca Sakiko Miyoko Nakaya adında 2 kızı daha oldu.

Bibliyografya

  • Nakaya, Ukichiro (1954). Snow Crystals: Natural and Artificial. Harvard University Press. ISBN 978-0-674-81151-5. 

Ayrıca bakınız

  • Egg of Li Chun

Kaynakça

Dış bağlantılar

Bu yazı büyük oranda aynı başlıklı wikipedia makalesinden 31 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. faydalanılarak oluşturulmuştur.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kar</span> bir yağış çeşidi

Kar, beyaz, parlak, çoğunlukla altıgen şekilli, buz kristallerinden oluşan bir yağış çeşididir. Buz kristalleri 0 °C altında su buharının yoğunlaşması ile oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kristal</span>

Kristal, billur ya da kesme cam, kimyadaki katı haldeki bir elementin veya bileşiğin, molekül, atom veya iyon yığınlarının (paketinin) kesin geometrik bir yapı göstermesidir.

<span class="mw-page-title-main">Buz</span>

Buz, suyun donmuş haline verilen addır. Oda koşullarında 0 °C ve altında bulunur. Buzun yoğunluğu suyun yoğunluğundan az olduğu için su üstünde yüzebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi</span>

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Cumhuriyet döneminin ilk kurulan fakültesi Ankara Üniversitesi'nin mühendislik ve temel bilim alanlarındaki öncü kuruluşlarındandır. Kuruluşundan bu yana fakülte Türkiye'de bilim ve teknolojinin gelişmesinde, ülkenin kalkınmasında, çağdaş düzeyde temel ve uygulamalı araştırmalar yapılmasında önemli katkılarda bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

John Desmond Bernal (1901–1971), Britanyalı fizikçi. X-ışını kristallografisindeki öncü çalışmalarıyla tanınır. Edebi bir portresi C.P. Snow'un 'The Search' adlı romanında verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Max von Laue</span>

Max von Laue, X ışınlarının kristaller tarafından kırınımını bulduğu için 1914 yılında Nobel Fizik Ödülü alan Alman fizikçidir.

<span class="mw-page-title-main">Fiziki coğrafya</span> coğrafyanın iki önemli alt alanından biri

Fiziki coğrafya coğrafyanın büyük alanlarından biridir. Fiziki coğrafya; insan coğrafyasının alanı olan kültürel çevre aksine, atmosfer, hidrosfer, biyosfer ve jeosfer gibi doğal çevrelerin süreç ve değişimlerini inceleyen doğa bilimi dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Louis Agassiz</span> İsviçre-Amerika paleontologu, jeolog

Jean Louis Rodolphe Agassiz İsviçre doğumlu Amerikalı zoolog, glasiyolog, ihtiyolog ve jeologdur. Eğitimci Elizabeth Cabot Cary Agassiz'in eşidir.

<span class="mw-page-title-main">James Franck</span> Alman fizikçi (1882 – 1964)

James Franck, Hamburg doğumlu, Alman fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü kazanmış bilim insanı.

<span class="mw-page-title-main">Isidor Isaac Rabi</span> Amerikalı fizikçi (1898 – 1988)

Isidor Isaac Rabi, manyetik rezonans görüntülemede (MRI) kullanılan nükleer manyetik rezonansı keşfetmesiyle 1944'te Nobel Fizik Ödülü'nü kazanan Amerikalı bir fizikçiydi. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nde mikrodalga radarında ve mikrodalga fırınlarda kullanılan boşluk magnetronu üzerinde çalışan ilk bilim insanlarından biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Maria Goeppert-Mayer</span> Alman-Amerikalı teorik fizikçi

Maria Goeppert-Mayer, Alman-Amerikalı fizikçi, fizik dalında atom çekirdeğinin çekirdek kabuğu modeli ile Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. Marie Curie’den sonra Nobel Ödülü'ne layık görülen ikinci kadındır.

<span class="mw-page-title-main">Shin'ichirō Tomonaga</span> Japon fizikçi (1906 – 1979)

Shinichirō Tomonaga , Nobel Ödüllü Japon bir fizikçiydi.

<span class="mw-page-title-main">Lawrence Bragg</span> Britanyalı fizikçi

William Lawrence Bragg, Avustralya doğumlu Britanyalı fizikçi. Bragg'in X-ray yasalarının ve X-ray kristalograferi kâşifi. 1915 yılında babası William Henry Bragg ile kristallerin yapılarını x ışınları yardımıyla analiz etmesindeki çalışmalarından dolayı Nobel ödülünü kazanmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Biriktirme</span>

Kırağılaşma, biriktirme veya desüblimleşme, gazların katılara dönüşmesidir. Kırağılaşmanın tersine ise süblimleşme denir.

<span class="mw-page-title-main">Frederick Charles Frank</span>

Frederick Charles Frank, İngiliz teorik fizikçi.

<span class="mw-page-title-main">Willard Boyle</span> Kanadalı fizikçi ve mucit (1924 – 2011)

Willard Boyle, 19 Ağustos 1924 doğumlu Kanadalı Fizikçi. CCD kamera'nın mucidi olarak tanınmaktaydı. 2009 yılında Nobel Fizik ödülünü meslektaşları George E. Smith ve Charles K. Kao'ile paylaşmıştır. 7 Mayıs 2011 yılında 86 yaşında ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Mark Oliphant</span> Avustralyalı fizikçi ve siyasetçi (1901 – 2000)

Sör Marcus ‘’Mark’’ Laurence Elwin Oliphant Avustralyalı fizikçi ve hümanist. Nükleer füzyonun ilk deneysel gösterimlerinde ve nükleer silahların geliştirilmesinde büyük rol oynamıştır. Güney Avustralya'da Adelaide’de doğmuştur. Oliphant 1922 yılında Adelaide Üniversitesi’nden mezun olmuştur. 1927 yılında 1851 Sergileme Ödülü’nü, cıva üzerinde yaptığı dayanım deneyleri sayesinde kazandı ve İngiltere Cambridge Üniversitesi Cavedish Laboratuvarı'nda Sör Ernest Rutheford’un öğrencisi olarak çalışmaya gitti. Cavendish Laboratuvarı'nda parçacık hızlandırıcısını kullanarak, ağır hidrojen çekirdeğini çeşitli hedeflere ateşlemiştir. Helyum-3 ve trityum çekirdeğini keşfetmiştir. Ayrıca bu iki çekirdeğin reaksiyonu sonucunda, parçacıkların başlangıç enerjilerinden daha fazla enerji açığa çıkardığını keşfetmiştir. Enerji çekirdeğin içinden ayrı değerlendirilmiştir ve Oliphant bunun nükleer füzyonun bir sonucu olduğunu anlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kar tanesi</span> tek bir buz kristali veya Dünya atmosferine düşen buz kristallerinin toplanması

Kar tanesi, yeterli bir boyuta ulaşan tek bir buz kristalidir. Başka kar taneleriyle birleşebilir ve daha sonra Dünya atmosferine kar olarak yağar. Kar tanelerinin boyutu, şekli ve yoğunluğu oluştuğu sıcaklıkla ilişkilidir. Bir tek kar tanesi içinde yüzlerce ve hatta binlerce kar kristali bulunabilir. Kar, 0 °C'nin altındaki sıcaklıklarda daha küçük, 0 °C'nin üstündeki sıcaklıklarda ise daha büyük boyutta yere ulaşır. Karın rengi, kristallerinin güneş ışığını tamamen yansıtmasından dolayı beyazdır. Atmosferde kirleticiler bulunuyorsa kar kirleticiler rengine; sarı veya kırmızıya dönüşebilir. Hava kütlelerinin sıcaklık ve mutlak nem oranlarına göre kar taneleri çeşitli şekillerde düşer.

Wilson Bentley, kar tanelerini dikkatlice çeken ve günümüze kaydeden Amerikalı meteorolog ve fotoğrafçıdır.