İçeriğe atla

Ukbe bin Amir

Ukbe bin Amir
Mısır Valisi
Görev süresi
658-664
Yerine geldiğiUtbe bin Ebu Süfyan
Yerine gelenMesleme bin Muhallet
Kişisel bilgiler
Doğum Bilinmiyor
Ölüm 678
Mısır
Çocuk(lar) Âmir bin Ukbe bin Âmir
Ebeveyn(ler) Âmir bin Abs
Dini İslam
Askerî hizmeti
Takma adı Ebû Hammâd
Bağlılığı Râşidîn Halifeliği
Emevîler Halifeliği
Çatışma/savaşları Müslümanların Mısır'ı fethi
İstanbul Kuşatması
Müslümanların Şam'ı Fethi

Ebû Hammâd Ukbe b. Âmir b. Abs El-Cüheynî (Arapçaعقبة بن عامر, d. ? - 678), Ashab-ı Suffa, Mısır valisi.

Pek çok künyesi bulunmakla beraber arasındaki en meşhuru Ebû Hammâd’dır. Müslüman olmadan önce Mekke'de, çölde, koyun çobanlığı yapardı. Muhammed’in hicret ettiğini duyunca doğruca Mekke'den Medine’ye gitti. İrade tercihi kendisine bırakıldığı halde bedevîler gibi sadece bağlılık yeminiyle kalmayıp bir muhacir gibi hicret biadı etti. Kısa bir süre Mekke'ye geri döndüyse de arkasından Ashab-ı Suffa arasına katıldı ve dinî bilgisini büyük ölçüde ilerletti.[1]

Ashab-ı Suffa'nın pek çok üyesinden biri olmakla beraber naklettiği 55 hadis bulunmaktadır. Ayrıca kendisinin askerî alanda birikimli olduğu ve ok talimi yaptığı hakkında bilgiler bulunmaktadır. Kaynaklarda kendi el yazması olan bir Kur'an olduğu belirtilmektedir.[2]

Hayatı

Üsdü'l Gabe'de hayatı hakkında şu bilgiler geçmektedir: "Ukbe bir koyun çobanıydı. Medine otlaklarında koyun güderdi. Peygamberin Mekke'den Medine’ye hicret ettiğini de dağdayken haber almıştı. Artık orada yerinde duramaz­dı. Gidecek ve o Peygamber’i bizzat görecekti. Koyunlarını Mekke civarlarında bıraktı ve doğruca Medine’nin yo­lunu tuttu. Geldi, Peygamber'i sordu. Kendisinin misafir kaldığı evi öğrendiği gibi doğruca kendisini Peygamber'in karşısında buldu.

Fahr-i Alem'i karşısında görünce çok sevindi, birden dünyası genişle­di, yüreği aydınlandı. Havalanacak gibiydi, içi içine sığmıyordu. O dönemlere kadar böyle bir heyecan hiç ya­şamamış ve hayatında hiç bu kadar sevinmemişti. Yüreğinde ve ruhundaki değişiklikle­re kendisi de inanamıyordu.

Resûl-i Ekrem hakikat nurlarından bir bir inciler saçtı önüne, o dinin esasları­nı ve hakikatini öğretti. Ukbe, en ufak bir tereddüt bile göstermedi, müminler arasın­da yer almakta hiç ge­cikmedi. Ukbe, artık Peygamber'in sahabisiydi. Hem de Suffe Ashabı'nın içinde yer alan..."[3]

Müslüman oluşu

"İnsanlardan uzak, çöllerde küçük sürülerinin peşinde hayatımı geçiriyordu. Mekke'de yeni dinin ve son Peygamberin geldiğini daha sonra Medine'ye hicret edeceğini öğrendi. Kısa bir zaman sonra da Medine'ye hicret ettiği haberini aldı. Bütün Medineli müslümanların sevinç haberleri geliyordu. Doğruca sürülerini Mekke'de bırakıp Medine'ye doğru yol aldı. Misafir kaldığı evde huzuruna vardı ve: "Ya Resûlallah! Ben size bey'at edeceğim" dedim. Peygamber: "Sen kimsin?" dedi. Ben de: "Ukbe Bin Amir el-Cuhenî'yim" dedim. Bana: "Sence hangisi daha iyi. Bedevi bey'atı mı, yoksa hicret bey'atı mı?" dedi. Ben de: "Hicret bey'atı yapmak istiyorum. Yani, Medine'de kalmak üzere bey'at ediyorum dedim." Daha sonra Muhacirlerle beraber yanında bir gece kaldı. Ertesi gün küçük sürüsünün yanına döndü."[4]

Yaşamı

Muhammed döneminde gazvelere iştirak etti ve zekât toplama göreviyle çeşitli kabilelere gönderildi. Muhammed’in ölümünden sonra da fetihlere katıldı. Dımaşk’ın fethedildiği haberini Medine’de olan Ömer’e haber vermek için Medine'ye gönderildi. Dımaşk’ın doğu tarafında Sinan Köprüsü civarında Tûmâ (Thomas) Kapısı’na yakın bir yerde kendisine ev edindi. Ardından Mısır’ın fethinde yer edindi. Halife Osman zamanında bir süre Mısır Valisi Abdullah b. Sa‘d’ın yerine vekâlet ettiği kaydedilmektedir.[5] Sıffîn Savaşı’nda Muâviye’nin yanında yer aldı. Hicri 44. (664) yılında Muâviye tarafından Mısır valiliğine tayin edildi. Üç yıl sonra (667) Rodos adasına gönderilen donanmada görevlendirildi, ancak Rodos yolunda iken valilik görevinden azledildiğini öğrendi. Görevden alınmış olması onu fazlasıyla gücendirdi ve Mısır’a yerleşti. Ebu Eyyûb el-Ensarî ile birlikte İstanbul kuşatmasında yer aldı. Mısır’da ölen Ukbe b. Amir, Mukattam Mezarlığı’na defnedildi. 1066 (1655) yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun Mısır valisi Silahdar Mehmed Paşa, Ukbe’nin kabrinin yanında onun yine onun adını taşıyan küçük bir mescid inşa ettirdi. Kabri bugün de ziyaret edilmeye devam edilmektedir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 42 s. 62-63, 2012, İstanbul. 9 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2022. 
  2. ^ Mustafa Eriş, Altınoluk Dergisi, 1998 - Ocak, Sayı: 143, Sayfa: 023
  3. ^ Üsdü’l-Gâbe, 3: 417; Tabakât, 4: 344. 
  4. ^ "Mustafa Eriş, Altınoluk Dergisi, 1998 - Ocak, Sayı: 143, s. 23-24". 
  5. ^ DİA, XXX, 519.

İlgili Araştırma Makaleleri

Sahabi veya çoğulu Sahabe, Ashab, bir İslâm terimidir. İslâm peygamberi Muhammed'i görmüş, onunla konuşmuş, arkadaşlık etmiş ve ona inanmış Müslümanlara verilen isimdir. İslam literatüründe bir saygı ifadesi olarak Eshâb-ı Kirâm şeklinde anılırlar. Muhammed öldüğü vakit, sayıları 124 binden fazla idi.

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">I. Muâviye</span> İslam Devletinin Aliden sonraki halifesi ve Emevi Hanedanının kurucusu

Muaviye bin Ebu Süfyan, İslam Devleti'nin Hasan'dan sonraki halifesi ve Emevi Hanedanı'nın kurucusudur.

İlk Müslümanlar, İslam'ı ilk kabul eden sahabelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Suffe</span>

Suffe, İslam peygamberi Muhammed'in, Medine döneminde Mescid-i Nebevi'nin duvarına bitişik olarak kurdurduğu hurma dallarıyla örtülmüş gölgelik.

Ashab-ı suffa veya ehl-i Suffe, İslam peygamberi Muhammed tarafından Mescid-i Nebevi'nin duvarına bitişik olarak kurulmuş olan ve "suffa" adı verilen gölgelikte yaşayan; genellikle genç, bekar ve yoksul insanlar. Suffa, orada yaşayan insanların vakitlerini Muhammed'i dinleyip ondan İslam esaslarını ve yazı yazmayı öğrenerek geçirmeleri nedeniyle bir eğitim kurumu haline gelmişti.

<span class="mw-page-title-main">Cemel Muharebesi</span> Basrada gerçekleşen muharebe

Cemel Muharebesi, Cemel Vakası, Basra Savaşı ya da Deve Olayı 8 Aralık 656 tarihinde, Halife Ali bin Ebu Talib ile İslam Peygamberi Muhammed'in dul eşi Aişe'nin taraftarları arasında, Basra'da gerçekleşen muharebe. Müslümanlar arasındaki ilk iç savaştır. Cemel Savaşı, Ali'nin zaferiyle sonuçlandı. Aişe'nin müttefiklerinden Talha bin Ubeydullah ve Zübeyr bin Avvam öldürüldü. Aişe, Ali tarafından Medine'ye gönderildi. Savaşta her iki taraftan yaklaşık yirmi bin kişi hayatını kaybetti.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin</span> Alinin oğlu, Şianın 3. imamı, sahabe

Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib, İslâm peygamberi Muhammed'in torunudur. Dördüncü Hâlife olan Ali bin Ebu Talib'in oğludur. Annesi, Muhammed'in kızı Fatıma Zehra’dır. On İki İmâmlar'ın üçüncüsü olan Hüseyin bin Ali, İslam Devleti’nin bir Emevî saltanatına dönüşmemesi için mücadele vermiş ve Emevîler tarafından öldürülmüştür. Soyundan gelenler Hüseynî ya da Seyyid olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Sa'd bin Ebû Vakkas</span> sahabe

Sa'd bin Ebû Vakkās (Arapça: سعد بن أبي وقاص ;, Cennet'le müjdelenen on sahabeden ve İslam'ı ilk kabul edenlerdendir. Ebu Bekir vasıtasıyla Müslüman oldu. Yeteneği sayesinde Raşidin kuvvetlerinde komutanlık ve elçilik gibi görevlerde bulundu. Halîfe Ömer zamanında ileri bir karakol şehri olarak Kufe'yi kurdu ve valisi oldu. Ayrıca 657'de Sasani başkenti Medain'i alan ordunun komutanıydı.

<span class="mw-page-title-main">I. Yezîd</span> Emevîlerin ikinci halifesi

Yezîd bin Muâviye, Emevîlerin ikinci halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Abbas</span>

Abdullah bin Abbas, Tefsir ve fıkıh alanlarında otorite kabul edilen ve çok sayıda hadis rivayet eden İslam peygamberi Muhammed'in amcasının oğlu olan sahabe.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Zer el-Gıfârî</span> İlk Müslümanlardan biri

Cündeb bin Cünâde bin Süfyân, lakabı Ebu Zer, Ebu Zer el-Gıfârî, İslam'ı ilk kabul eden sahabilerden biriydi. İslam peygamberi Muhammed kendisine Abdullah adını vermiştir. Beni Gifar kabilesindendi. Doğum tarihi bilinmemektedir. 652 yılında, Medine çölü yakınlarındaki El-Rabaza kentinde ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Mesud</span> sahabe

Abdullah bin Mesud, sahabi ve ilk dönem müfessir, muhaddis ve fâkihlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü Habibe</span>

Ümmü Habibe veya Ümmü Habîbe Remle bint Ebî Süfyân İslâm Peygamberi Muhammed'in eşi. "Müminlerin annesi" diye de adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü Seleme</span>

Ümmü Seleme İslâm peygamberi Muhammed'in eşlerinden biri.

Muhammed devrinde Müslümanlar ile temas kuran gayrimüslimler bu maddede listelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ubade bin Samit</span>

Ubade bin Samit, İslam peygamberi Muhammed'in sahabesi.

Hâtıb bin Ebû Beltea ya da İbn Ebû Beltea, Muhammed'in Mısır valisi Mukavkıs'a elçi olarak gönderdiği sahabe.

Kays b. Sa'd b. Ubade el-Ensari el-Hazrecî, Mısır valisi.