İçeriğe atla

Uhud Muharebesi

Uhud Muharebesi
İslamiyet'in İlk Savaşları

Uhud Muharebesi'nde Muhammed ve Müslüman ordusunu tasvir eden bir çizim
Tarih23 Mart 625
Bölge
SebepKureyşlilerin Bedir Muharebesi'ndeki yenilgilerinin öcünü almak istemeleri
SonuçKureyş zaferi.[1][2]
Taraflar
Müslümanlar (Medine)Kureyşliler (Mekke)
Komutanlar ve liderler
Muhammed
Hamza bin Abdülmuttalib  (ölü)
Ali bin Ebu Talib
Ebû Bekir
Ömer bin Hattab
Mus'ab bin Umeyr  (ölü)
Abdullah bin Cübeyr  (ölü)
Ebu Süfyan
Hind bint Utbe
Halid bin Velid
Amr bin el-Âs
İkrime bin Ebu Cehil
Güçler
700 piyade
50 okçu
4 süvari [3]
3,000 piyade
200 süvari [3]
Kayıplar
73 [3] 44-45 [3]
1 esir

Uhud Muharebesi, 23 Mart 625 tarihinde (Hicri: 3 Şevval 7) İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusu ile Mekkeli Ebu Süfyan'ın ordusu arasında, Medine yakınlarındaki Uhud Dağı'nda gerçekleşen muharebedir.[4] Muharebenin sonucunda Müslümanlar çok fazla kayıp vermiş, Muhammed yaralanmış ve en önemli sahabelerden biri olan Hamza bin Abdülmuttalib öldürülmüştür.[5]

Muharebenin tarihi

Uhud Muharebesi, Hicret'in üçüncü yılında, 7 Şevval 3 (23 Mart 625) Cumartesi tarihinde vuku bulmuştur.[6] Ancak bazıları bu savaşın Şevval ayının ortalarında meydana geldiğini zikretmiştir.[7][8]

Muharebe öncesi

Mekkeli paganlar, Bedir Muharebesi'nde (624) Müslümanlara karşı yaşadıkları büyük bozgunu unutamıyorlardı. Çünkü, Şam ticaret yolu Müslümanların eline geçmiş ve Muhammed iyice güçlenmişti. Mekkeliler, Ebu Süfyan öncülüğünde ikinci bir savaşa hazırlandılar. 200'ü süvari, 700'ü zırhlı olmak üzere yaklaşık 3.000 kişilik bir ordu hazırlandı ve yola çıkıldı.[9]

Muhammed'in amcası Abbas, o sırada Mekke'de bulunuyordu. Mekkelilerin hazırlıklarını bildiren bir mektup yazarak Medine'ye gönderdi. Bu mektup üzerine Muhammed, savaşın nasıl yapılacağı konusunda sahabeleriyle fikir alışverişinde bulundu ve ardından Mekkelilere karşılık bir ordu hazırlandı.[9]

Muharebe

Mekke ordusu, 11 Mart 625 tarihinde Mekke'den Medine'ye doğru yürümeye başladı. Bu saldırıda Mekkelilerin birinci amacı, geçen sene yaşanan Bedir Muharebesi'ndeki kayıplarının imtikamını almak ve Müslümanların yükselen gücünü kırmaktı.Müslümanlar ise muharebe için hazırlıklıydı. Bir süre sonra iki ordu, Uhud Dağı'nın bayırlarında ve düzlüklerinde karşılaştı.Muhammed, iki ordunun karşılaştığı Uhud Dağı'ndaki dar bir geçidin iki tarafına okçularını yerleştirdi. Bu taktikle Mekkelilerin Uhud Dağı'nın etrafından dolaşarak Müslümanlara olası bir saldırma ihtimalini önlemek istiyordu. Okçularına, "Haber verilmeden yerinizi terk etmeyiniz!" emrini verdi.

İki tarafın kuvvetleri, Uhud Dağı'nın eteklerinde karşılaştı. Savaşın ilk zamanlarında Müslümanların etkili taarruzlarıyla Mekkeliler geri çekilmeye başladı. Bunu gören okçular, muharebenin kazanıldığını sanarak yerlerini terk ettiler ve Mekkelilerin bıraktıkları ganimetleri yağmalamaya başladılar. Bu vaziyetten yararlanan Halid bin Velid, komutasındaki kuvvetlerle okçuların terk ettiği geçitten Müslümanlara saldırdı. Bu saldırı sonucu İslam ordusu zor duruma düştü. Çekilen Mekke ordusu geri dönüp Müslümanlara saldırmaya başladı. Müslümanlar Uhud Dağı'na doğru çekildiler. Dağa saldıran Mekkeliler, okçu atışları ile geri püskürtüldü. Mekke ordusu da kesin bir üstünlük elde edemeyip geri döndü. Müslümanların ağır kayıplarına rağmen Medine ele geçirilemedi ve İslam dini kırılamadı.[10]

Muharebede yaşananlar ve sonrası

Hamza bin Abdülmuttalib'in ölümü

Ebu Süfyan'ın karısı Hind bint Utbe, Bedir Savaşı'nda ölen akrabalarının intikamını almak istiyordu. Babasını öldüren Hamza bin Abdülmuttalib'ten intikam almak için, Vahşi adında bir köleyi vazifelendirdi. Vahşi, mızrak atmada çok ustaydı ve Muhammed'in amcası Hamza'yı öldürdüğü takdirde mükafatlandırılıp azad edilecekti. Savaşın ortalarında, ortamın kızıştığı bir anda Vahşi, uzaktan mızrağını fırlatarak Hamza'yı öldürmeyi başardı. Daha sonra Vahşi, Hamza'nın bedenini parçalayıp ciğerini çıkardı ve Hind'e götürdü. Hind de ciğerini dişledi. Bunun yanı sıra, Hamza'nın burnu, kulağı ve diğer bazı organları da kesildi.

Okçular hadisesi

Müslümanların kazandığını sanıp yerlerini terk eden okçular, Müslümanların bu savaşta çok büyük kayıplar vermesinde şüphesiz büyük bir rol oynadılar. Okçuların komutanı olan sahabe Abdullah bin Cübeyr, onlara Muhammed'in kesin emrini hatırlatsa da kimse onu dinlememişti ve geride 10 civarında okçu kalmıştı. Akabinde Abdullah, arkasından kendilerine saldıran Halid bin Velid'in başındaki Mekkelilerle çarpışıp şehit olmuştu. Bu olay, Muhammed'in emirlerinin ne denli önemli olduğunun ve kendisinin başarılı bir askerî lider olduğunun göstergesiydi.

Muhammed'in öldüğünün sanılması ve yaralanması

Savaş esnasında sahabelerden Mus'ab bin Umeyr, mızrakla öldürülünce Müslümanların birçoğu onu Muhammed'e benzettiler ve bunu duyan Mekkeli paganlar da savaş meydanında ''Muhammed öldü!'' diye bağırmaya başladılar. Hatta daha sonradan Muhammed'in sağ olduğu anlaşılsa da, haber Medine'ye ulaşmıştı ve tüm Medineli Müslümanlar yas tutmaya başlamıştı.[11]

Savaşta Muhammed de ağır yaralanmıştı. Mekkeli paganlardan Utbe bin Ebû Vakkās tarafından atılan bir taşla Muhammed'in miğferinin parçalandığı, sağ alt çenesindeki ön dişlerle azılar arasındaki dişinin kırıldığı, yüzünün yaralandığı, kanının akıtıldığı, velhasıl ağır yaralandığı bilinmektedir.[12] Tarihçi Vâkıdî’nin daha sonraki açıklamalarına göre ise, Muhammed'in dişinin tamamen kırılmayıp mine kısmından bir parçanın koptuğu anlaşılmaktadır.[12]

Muharebe sonucu

Sonuç olarak, bu savaşta Müslümanlar 73 kayıp vermiş iken, buna karşılık Mekkeli paganlar 45 kayıp vermişti. Mekkelilerin lideri Ebu Süfyan, bu günün Bedir Savaşı'nın karşılığı olduğunu söylemişti.

Kaynakça

Özel

  1. ^ Buhl & Welch 1993, s. 370.
  2. ^ Karsh, Efraim (24 Eylül 2013). Islamic Imperialism: A History (İngilizce). Yale University Press. s. 14. ISBN 978-0-300-20133-8. 29 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2023. 
  3. ^ a b c d Hamidullah, Muhammad (1962). Hz. Peygamberin Savaşları. YeniŞafak. ISBN 975-473-284-1 s.12-13. 
  4. ^ "UHUD GAZVESİ - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2022. 
  5. ^ "HZ. PEYGAMBER'İN CİHAD ve SAVAŞ ANLAYIŞI" (PDF). 15 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 21 Nisan 2022. 
  6. ^ Vakıdi, c. 1, s. 199; İbn Ssa’d, c. 2, s. 36; Belazuri, c. 1, s. 311 - 312.
  7. ^ İbn İshak, s. 324; İbn Habib, s. 112 – 113; Taberi, Tarih, c. 2, s. 534.
  8. ^ "Uhud Savaşı". wikishia.net. 12 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2015. 
  9. ^ a b Uğurlu, Nur, Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Nuh Yayınları. (sayfa: 205)
  10. ^ "UHUD GAZVESİ - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2022. 
  11. ^ Uğurlu, Nur, Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Nuh Yayınları. (sayfa: 210-211)
  12. ^ a b "DENDÂN-ı SAÂDET - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 24 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2022. 

Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ömer</span> İslam Devletinin ikinci halifesi, sahabe

Ömer bin Hattab, İslâm peygamberi Muhammed'in sahâbesi ve İslâm Devleti'nin Ebû Bekir'den sonraki ikinci halifesidir. Ehl-i Sünnet, Ömer bin Hattab'ı zaman zaman "Ömer'ul-Farûk" diye anarlar. Şiiler ise Ömer'in hâlifeliğini tanımazlar. 23 Ağustos 634 tarihinde Râşidîn Halifeliği'nin ikinci hâlifesi oldu ve bu görevi, öldürüldüğü yıl olan 644'e kadar sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">Bedir Muharebesi</span> İslam tarihinde Müslümanlar ile Mekkeli paganların yaptığı ilk savaş

Bedir Muharebesi, 13 Mart 624 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslümanların, Mekke'nin Kureyşli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Müslüman ordusu, Ebu Cehil'in önderlik ettiği Kureyş ordusunu savaş meydanında mağlup etmiş, Ebu Cehil de dahil olmak üzere toplam 70 Kureyşli ölmüştür. Bu muharebe, Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır. Savaş sonrası Kureyşlilerin başına geçen Muhammed'in kayınbabası Ebu Süfyan, Müslümanlardan intikam almak için yemin etmiş ve Kureyşli paganlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalar hız kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hamza bin Abdülmuttalib</span> İslam peygamberi Muhammedin amcası

Hamza bin Abdülmuttalib, İslam peygamberi Muhammed'in amcası ve süt kardeşidir. Abdülmuttalib bin Haşim'in on oğlundan biridir. Künyesi Ebu Umare ve Ebu Ya'la olup, lakâbı "Esedullah", yani "Allah'ın Aslanı"dır. Annesi Hâle, Muhammed'in annesi Âmine'nin amcasının kızıdır. Muhammed'den iki ya da dört yıl önce doğmuştur. Hicret'ten yedi yıl önce, 615'te Müslüman oldu. 625 yılında gerçekleşen Uhud Muharebesi'nde, savaş meydanında öldü.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Süfyan</span> Kureyşli kabile lideri ve tüccar

Sahr bin Harb bilinen adıyla Ebu Süfyan, Mekke'nin fethi sırasında Müslüman olmuş ve 624-630 yılları arasında Mekke lideri. Tam adı "Ebu Süfyan Sahr bin Harb bin Ümeyye"dir.

<span class="mw-page-title-main">Hendek Muharebesi</span> Müslümanların Mekkeli paganlar ve Yahudi Beni Kureyza kabilesine karşı yaptığı savunma savaşı

Hendek Muharebesi veya Ahzab Gazvesi, Muhammed liderliğindeki Medine'de yerleşik Müslümanlarla, birleşik Arap ve Yahudi kabileleri arasında 1 Mart - 24 Mart 627 tarihinde meydana gelmiş muharebedir.

<span class="mw-page-title-main">Mus'ab bin Umeyr</span> sahabe

Mus'ab bin Umeyr, İslam peygamberi Muhammed'in sahabesidir. Mekke'deki Kureyş kabilesinin Abdüddar boyuna mensuptur. 614 yılında İslam'ı kabul etti ve 625 yılında Uhud Muharebesi'nde öldü.

<span class="mw-page-title-main">Sa'd bin Ebû Vakkas</span> sahabe

Sa'd bin Ebû Vakkās (Arapça: سعد بن أبي وقاص ;, Cennet'le müjdelenen on sahabeden ve İslam'ı ilk kabul edenlerdendir. Ebu Bekir vasıtasıyla Müslüman oldu. Yeteneği sayesinde Raşidin kuvvetlerinde komutanlık ve elçilik gibi görevlerde bulundu. Halîfe Ömer zamanında ileri bir karakol şehri olarak Kufe'yi kurdu ve valisi oldu. Ayrıca 657'de Sasani başkenti Medain'i alan ordunun komutanıydı.

<span class="mw-page-title-main">Mekke'nin Fethi</span> Müslümanların 630da Mekkeyi ele geçirmesi

Mekke'nin Fethi, 10 Ocak 630 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusunun, Mekkeli Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi fethetmesidir. Bu fetih, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu fetih, Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasındaki yaklaşık sekiz yıl boyunca süren savaşların sonunu getirmiş ve Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışını daha da hızlandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hudeybiye Antlaşması</span> Müslümanlar ile Mekkeli putperestler arasında 628de imzalanan barış antlaşması

Hudeybiye Antlaşması veya Hudeybiye Barışı, 628 martında Medineli Müslümanlarla Mekkeli putperestler arasında yapılan barış antlaşmasıdır. Hudeybiye ismini imzayı attıkları yakın köyün isminden almıştır. Bu antlaşma ile Mekkeliler İslam Devleti'ni hukuken tanımıştır.

Muhacirun,, İslam peygamberi Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye (Yesrib'e) hicret eden Mekkeli Müslümanlar için kullanılır. İslami Hicri takvimin başlangıcını teşkil eden bu önemli olaya Hicret denir. Medine'de Muhacirun Müslümanları karşılayıp rivayete göre tüm mallarını onlarla paylaşarak yeni bir hayat kurmalarını sağlayan fedakâr Müslümanlara ise Ensar denir.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed</span> İslamın kurucu peygamberi (570–632)

Muhammed, dünyanın en kalabalık ikinci dini olan İslam'ın kurucusu ve merkezî figürü olan dinî, askerî ve siyasi Arap liderdir. Arap Yarımadası'nın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetini tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın yanı sıra, öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur. Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan kişi ve Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Ömer</span> Halife Ömerin oğlu, sahabe

Abdullah bin Ömer, ikinci İslâm Halifesi Ömer'in oğludur. Hadis ve hukukta önde gelen yetkili sahabedendi. Müslüman toplumunda çıkan İlk Fitne'de hiziplere karşı tarafsız tutumu ile bilinmiştir. Ebu Hureyre'den sonra ikinci en çok hadis rivayet eden sahabidir.

Vahşi bin Harb, Bilâl-i Habeşî'nin kendisi gibi Habeşistanlı bir arkadaşıdır. Azad edilmeden önce Cübeyr bin Mut'im'in kölesiydi. Çok iyi mızrak kullanırdı. 625'te gerçekleşen Uhud Muharebesi'nde, Hind bint Utbe'nin azad edilme ve mükâfat vaadi üzerine Muhammed'in amcası Hamza bin Abdülmuttalib'i öldürerek özgürlüğüne kavuşmuştur. Sonrasında ise Müslüman olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed'in Mekke dönemi</span> İslam peygamberi Muhammedin Mekke hayatı

İslam peygamberi Muhammed, 622 yılındaki hicrete kadar yaşamının ilk 52 yılında (570-622) Mekke'de yaşadı. Hayatının bu döneminde çobanlık ve yoğun olarak da ticaretle uğraştı. Peygamberlik ilanıyla peygamberlik görevi, Hatice bint Hüveylid ile evlenmesi ve Hatice'nin ölümünden sonra Sevde bint Zem'a ile evlenmesi bu dönemde gerçekleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arabistan tarihi</span>

Suudi Arabistan tarihi, Arabistan coğrafyası ve Suudi ailesinin tarihidir. Arabistan antik dönemlerden beri Arap kabilleleri varlık göstermiştir. Dinler tarihi açısındanda önemli bir yere sahiptir. İslami hanedanlıkların birçoğu Arabistan coğrafyasında varlık göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed'in Taif ziyareti</span> 619 yılında yaşanan bir olay

İslam peygamberi Muhammed, 619 yılında yanına evlatlığı Zeyd bin Hârise'yi de alarak Taif'i ziyaret etti. Amacı, Taif halkını İslam'a davet etmek ve kendi kabilesi Kureyş'e karşı mücadelesinde onlardan yardım ve koruma istemekti. Ancak Taifliler teklifini reddettiler, onu ve Zeyd'i taş yağmuruna tutarak ve yaralayarak şehrin dışına çıkardılar.

İslam peygamberi Muhammed, şehrin sıkıntı çektiği kabileler arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak için şehir liderleri tarafından Medine'ye davet edilmişti. Muhammed Medine'ye hicret edip burada işleri yola koyduktan sonra 629 yılının Kasım ayında Mekke'yi fethetti.

<span class="mw-page-title-main">Medine İslam Devleti</span> İslam peygamberi Muhammedin Medinede kurduğu devlet

Medine İslam Devleti, İslâm peygamberi Muhammed'in ve takipçilerinin Mekke'den Hicret olarak bilinen göçünü takiben Medine şehrine geldiği 622 yılından 632 yılındaki ölümüne kadar Arap Yarımadası'na egemen olan teokratik bir devletti. Medine İslam Devleti, ilk İslâm devleti ve Râşidîn Halifeliği'nin öncüsü olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Sad bin Muaz</span>

Sad bin Muaz (590-627) Medine'deki Evs kabilesinin lideri ve İslam peygamberi Muhammed'in önde gelen sahabelerinden biriydi. Hendek Savaşı'ndan kısa bir süre sonra öldü.

Hamne bint Cahş, İslam peygamberi Muhammed'in kadın sahabesi ve ilk müslümanlardan Mus'ab bin Umeyr'in eşi.