İçeriğe atla

Udug

Udug ya da daha sonra Akadca bilinen adıyla utukku, antik Mezopotamya mitolojisinde bazen iyi ve bazen kötü olarak düşünülen belirsiz bir demon sınıfıdır. Egzorsizm metinlerinde "iyi udug", bazen "kötü udug"a karşı çağrılır. Kelimenin anlamı genellikle belirsizdir ve bazen belirli bir demon türünden ziyade demonları bir bütün olarak ifade etmek için kullanılır. Udug'un neye benzediği tespit edilememiş olsa da betimlemelerinde diğer antik Mezopotamya demonlarında da olduğu gibi karanlık bir gölge, etrafını saran ışığın yokluğu, zehir ve sağır edici bir ses gibi özelliklere sahip olduğu aktarılır. Günümüze kadar gelmiş antik Mezopotamya metinleri, kötü udug'u çıkarmak için talimatlar veren Udug Hul metinleri olarak bilinir. Bu metinler, kötü udug'un hastalığa neden olma rolüyle hastalıkları iyileştirmede duayla egzorsizmi gerçekleştiren kimsenin rolünü vurgulamaktadır.

Kimliği

Udug, diğer tüm Mezopotamya demonları arasında hakkında en az bilgi verilen demondur.[1] Kelime, esasen demonun iyi mi yoksa kötü mü olduğunu belirtmemektedir.[2][3] İki Gudea silindirinden birinde, Lagaş Kralı Gudea, onu koruması için tanrıçadan bir "iyi udug" ve ona yol göstermesi için bir lama göndermesini ister.[2][4] Günümüze ulaşan ve egzorsizm eylemleri için talimatlar veren antik Mezopotamya metinleri, egzorsizm gerçekleştirilirken koruma ya da başka yardımlar sağlamak için sık sık "iyi udug"u çağırırlar.[5] Ancak, aynı zamanda kötülük olarak da adlandırılan belirli bir "kötü udug" ve "udug"lardan da bahseder.[2] "Kötü udug" için Sümercedeki Udug HulAkadcada Utukkū Lemnutū ifadesi kullanılır.[6] Kötü udug genellikle fiziksel ve zihinsel hastalık taşıyıcısıdır.[7]

Udug kelimesi, niteliği özellikle belirtilmediği takdirde genellikle kötü udug'u ifade eder.[7] Egzorsizm metinleri bazen "kötü udug"a karşı "iyi udug"u çağırır.[8] Eski Babil döneminden (y. MÖ 1830-y. MÖ 1531) kalma bir metin "Kötü udug ile kötü galla kenara çekilsin. İyi udug ile iyi galla mevcut olsun." der.[9][10] Bazen udug kelimesi bile belirli bir demondan bahsetmez; fakat Mezopotamya demonolojisindeki tüm farklı demonlar için bir şemsiye terim olarak işlev görür.[11] Udug'un hem iyi hem de kötü kapasitesinden dolayı Graham Cunningham, daimon teriminin normalde onu tanımlamak için kullanılan "iblis/demon" terimi yerine tercih edilir göründüğünü savunmaktadır.[12]

Kötü udug'un egzorsizmine dair literatür, Akadlarca genişletilmiş versiyonu (Akadcada Utukkū Lemnūtu) on altı tabletten oluşan Udul Hul olarak bilinmektedir.[13][14] Udug Hul büyü metni geleneği, antik Mezopotamya tarihinin tamamını kapsar.[15] MÖ 3. binyılda Sümerce yazılmış bilinen ilk metinlerin yanı sıra geç antik dönemdeki son Mezopotamya metinleri arasındadırlar ve Yunan harfleri kullanılarak çivi yazısıyla yazılmışlardır.[15] Udug Hul büyü metni aslen tek dilli ve Sümerce olsa da[15] bu ilk versiyonlar daha sonra Sümerce ve Akadca yazılmış iki dilli metinlere dönüştürülmüştü.[15] Ayrıca Sümerce öncülleri olmayan sadece Akadca yazılmış eklemelerle genişletilmişti.[15] Udug Hul büyü metni, hastalık sebebi olarak kötü udug'un rolünü vurgular[16] ve öncelikle hastalığı tedavi etmek için kötü udug'dan kurtulmaya çalışmaya odaklanmaktadır.[17] Sık sık, İnanna'nın Ölüler Dünyası'na İnişi efsanesi gibi Mezopotamya mitolojisine referanslar içerir.[18]

Görünümü

Udug'un birkaç betimlemesi mevcut olsa da,[1] Gina Konstantopoulos'un belirttiğine göre hiçbir resimsel veya görsel temsil bulunamamıştır.[1] Bununla birlikte Tally Ornan, bazı Mezopotamya silindir mühürlerinde udug olarak tanımlanabilecek yardımsever bekçi dişi demon Lama'nın yanında bir asa taşıyan bir figür gösterdiğini belirtmiştir.[19] F. A. M. Wiggerman, Lama ve udug resimlerinin kapıları korumak için sıklıkla kullanıldığını savunmuştur.[20]

Sümerce ve Akadca yazılmış iki dilli bir büyü metninde tanrı Asalluḫi, babası Enki'ye "kötü udug" demiştir:[1]

Ey babam, kötü udug [udug hul], görünümü kötücül ve endamı yücedir,
Bir tanrı olmasa da yaygarası büyük ve görkemi [melam] muazzamdır,
Karanlıktır, gölgesi zift karasıdır ve vücudunda ışık yoktur,
Her zaman gizlenir, sığınır, gururla doğrulmaz,
Pençeleri safra ile damlar, uyanışında zehir bırakır,
Kuşağı salıverilmemiştir, kolları çevrelemektedir,
Öfkesinin hedefini gözyaşlarıyla doldurur, tüm topraklarda, savaş çığlığı bastırılamaz.[1]

Bu betimlemede udug'un korkunç doğaüstü yeteneklerine odaklanmak yerine gerçekte neye benzediği hakkında yorumda bulunulur.[1] Buradaki "kötü udug"a atfedilen özellikler olan karanlık bir gölge, etrafını saran ışığın yokluğu, zehir ve sağır edici bir ses; her çeşit antik Mezopotamya demonlarına sıklıkla atfedilen ortak özelliklerdir.[1] Udug'un diğer betimlemeleri bununla tutarlı değil ve çoğu zaman bununla çelişmektedirler.[11] Konstantopoulos, "udug'un ne olmadığının tanımlandığını ve demonun, ilk görünüşünde bile isimsiz ve biçimsiz olduğunu" belirtir.[1] Eski Babil döneminden bir büyü metni udug'u "başından beri adıyla çağrılmayan birisi... asla bir biçimle ortaya çıkmamış olan birisi" olarak tanımlamıştır.[1]

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c d e f g h i Konstantopoulos 2017, s. 24.
  2. ^ a b c Black & Green 1992, s. 179.
  3. ^ Romis 2018, s. 12.
  4. ^ Cunningham 2007, s. 38.
  5. ^ Konstantopoulos 2017, s. 23.
  6. ^ Konstantopoulos 2017, s. 25.
  7. ^ a b Konstantopoulos 2017, s. 26.
  8. ^ Konstantopoulos 2017, ss. 23, 26.
  9. ^ Romis 2018, ss. 12-13.
  10. ^ Cunningham 2007, s. 128.
  11. ^ a b Konstantopoulos 2017, ss. 24-25.
  12. ^ Cunningham 2007, s. 39.
  13. ^ "Utukkū Lemnūtu, Tabletler 1-7". 9 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2019. 
  14. ^ "Utukkū Lemnūtu, Tabletler 8-16". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2019. 
  15. ^ a b c d e Geller 2016, s. 3.
  16. ^ Geller 2016, s. 4.
  17. ^ Geller 2016, ss. 3-4.
  18. ^ Geller 2016, ss. 4-5.
  19. ^ Ornan 2005, s. 43.
  20. ^ Ornan 2005, s. 19.
Genel

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Elam</span> Antik bir medeniyet

Elam, İran'ın güneybatısında MÖ 3000'li yıllarda var olmuş antik bir medeniyet ve tarihsel bölge.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge

Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Babil</span> Mezopotamyada tarihi bölge ve devlet

Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış</span> Sümer şehir devleti Urukun tarihî kralı

Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Enlil</span> Antik Mezopotamya tanrısı

Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Enki</span>

Enki, su, bilgi (gestú), zanaatlar (gašam) ve yaratılışla (nudimmud) ilgili Sümer tanrısıdır. Anunnaki grubunun bir üyesidir. Daha sonra Akad (Asur-Babil) dininde Ea veya Ae olarak anılmıştır. Bazı bilim insanları tarafından Kenan dinindeki Ia ile özdeşleştirilir. İsmi Yunan kaynaklarında Aos olarak geçer.

Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Akad İmparatorluğu</span> Mezopotamyada tarihi bir devlet

Akad İmparatorluğu veya Akkad İmparatorluğu, uzun ömürlü Sümer uygarlığından sonra Mezopotamya'nın ilk antik imparatorluğuydu. Merkezi, Akad şehri ve çevresindeydi. İmparatorluk, Mezopotamya, Levant ve Anadolu'da nüfuz sahibi oldu ve Arap Yarımadası'nda Dilmun ve Magan'a kadar güneye askerî seferler düzenledi.

<span class="mw-page-title-main">Anunnaki</span> Antik Mezopotamya geleneğinde bir ilah grubu

Anunnaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Akad öncesi dönemden kalma en eski Sümer yazılarına göre Anunnaki, panteondaki en güçlü tanrılardır; gök tanrısı An ile yer tanrıçası Ki'nin torunlarıdır, asıl işlevleriyse insanlığın yazgısını belirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İnanna</span> Sümer tanrıçası

İnanna ; aşk, güzellik, seks, savaş, adalet ve siyasi güçle ilişkilendirilen antik Mezopotamya tanrıçasıdır. Sümerlerde kendisine "İnanna" adıyla ibadet edilirken daha sonraki dönemlerde Akad, Babil ve Asurlular tarafından İştar olarak tanımlanmış ve "Cennetin Kraliçesi" olarak anılmıştır. Ana tapınma merkezi Uruk'taki Eanna Tapınağı'dır ve buranın koruyucu tanrıçası kabul edilmiştir. Venüs gezegeniyle ilişkilendirilmiş ve aslan ile sekiz köşeli yıldız, en belirgin sembolü olmuştur. İştar'ın kocası, daha sonraki dönemlerde Tammuz olarak anılacak olan Tanrı Dumuzid iken yardımcısı (sukkal) ise sonraki dönemlerde erkek tanrılar İlabrat ve Papsukkal ile bir tutulacak olan Ninşubur'dur.

<span class="mw-page-title-main">Gutiler</span> antik çağda göçebe bir ulus

Gutiler, Güney Mezopotamya'da, Zagros Dağlarında yaşamış göçebe bir halk. Gutilerin yaşadıkları bölge Gutium olarak adlandırılmıştır.

<i>Lamassu</i> Mezopotamya mitolojisinde koruyucu ruh

Lamassu, genellikle insan kafalı, boğa ya da aslan gövdeli ve kuş kanatlarına sahip Asur koruyucu tanrısıdır. Bazı yazılarda kadın bir ilahı temsil ettiği tasvir edilmiştir. Lamassu'nun eril karşılığı anlamına gelen şedu daha az kullanılan bir isimdir. Lamassu; burçları, ana yıldızları ve takımyıldızlarını temsil eder.

<span class="mw-page-title-main">Gallu</span>

Sümer ve Antik Mezopotamya dininde gallû veya galla, Antik Mezopotamya yeraltı dünyasının büyük şeytanları ya da demonlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Mezopotamya dini</span> din

Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gök Boğası</span> Antik Mezopotamya mitolojisinde geçen bir figür

Gök Boğası, Göklerin BoğasıGökyüzü Boğası, Cennet Boğası veya Cennetin Boğası, antik Mezopotamya mitolojisinde kahraman Gılgamış'ın savaştığı efsanevi bir canavardır. İlki erken Sümerce bir şiirde geçen, diğeri ise standart Akadcayla yazılmış bir Sümer şiiri olan Gılgamış Destanı'nda yer alan olmak üzere Gök Boğası'na ait hikâyenin iki farklı versiyonu vardır. Sümer şiirinde boğa, belirsiz sebeplerden dolayı tanrıça İnanna tarafından, Gılgamış'a saldırması için gönderilir. Gılgamış Destanı'nın VI. tabletindeki Akadca söylentilerde tanrıça İştar, Gılgamış'a cinsellik içeren bir teklifte bulunur; fakat Gılgamış teklifi reddeder. Bunun üzerine sinirlenen İştar, babası Anu'ya giderek Gök Boğası'nı ondan ister. Böylece İştar, Gılgamış ile Gılgamış'ın arkadaşı Enkidu'ya saldırması için boğayı Uruk'a gönderir fakat ikili, boğayı öldürür. Boğayı yendikten sonra Enkidu, boğanın sağ uyluğunu İştar'a fırlatarak onunla alay eder. Boğanın katledilmesi, tanrıların Enkidu'yu ölüme mahkûm etmesine neden olur. Bu olay, Gılgamış'ta ölüm korkusunun ortaya çıkmasına sebebiyet verir ve destanın geri kalan kısmını yönlendirir.

<span class="mw-page-title-main">Ninurta</span> Antik Mezopotamya tanrısı

Ninurta (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒅁 DNIN.URTA. Anlamı bilinmiyor.) veya bilinen diğer adıyla Ninĝirsu (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒄈𒋢 DNIN.ĜIR2.SU Anlamı: "Girsu'nun Lordu"), erken Sümerlerde ilk ibadet edilen tarım, şifa, avcılık, hukuk, yazı ve savaşla ilgili antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk kayıtlara göre, tarım ve insanları hastalıklar ile demonların güçlerinden koruyan şifa tanrısıdır. Daha sonraki zamanlarda ise Mezopotamya daha askerî bir hâle geldikçe, daha önceki tarımsal niteliklerinin çoğunu elinde tutmakla birlikte savaşçı bir tanrı olmuştur. Baş Tanrı Enlil'in oğlu olarak kabul edilmiştir. Sümerlerdeki ana tapınma merkezi, Nippur'daki Eşumeşa tapınağıydı. Ninĝirsu, Lagaş'ta kendisine ait tapınağı yeniden inşa eden Lagaş Kralı Gudea tarafından onurlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Amoriler</span> Suriye ve Güney Mezopotamya kökenli eski bir halktır

Amoriler, Sami dilleri konuşmuş Suriye ve Güney Mezopotamya kökenli eski bir halktır. MÖ 21. yüzyıldan MÖ 17. yüzyıla kadar bölgenin büyük bir kısmına hükmetmiş halk içinde Babil'in de dahil olduğu pek çok şehir devlet kurmuşlardır. Akad ve Sümer metinlerinde geçen Amurru kelimesi hem halkı hem de halkın ana tanrısını tanımlamak için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Electronic Text Corpus of Sumerian Literature</span>

Electronic Text Corpus of Sumerian Literature, Sümer edebiyatına dair metin ve çevirilerine çevrimiçi olarak ulaşılmasını sağlayan dijital kütüphaneydi. Bu projenin web sitesi "MÖ üçüncü ve ikinci binyılın başlarında antik Mezopotamya'da Sümerce oluşturulmuş 400'den fazla edebi eser" için "Sümer metni, İngilizce nesir çevirisi ve bibliyografik bilgiler" içermektedir. Proje Jeremy Black tarafından 1997 yılında kuruldu ve İngiltere'deki Oxford Üniversitesi Doğu Enstitüsü'nde bulunuyor. Leverhulme Vakfı ve Sanat ve Beşeri Bilimler Araştırma Kurulu ile Üüniversite tarafından finanse edildi. Projenin finansmanı sona erdi ve 2006'da kapatıldı ancak web sitesi kullanılabilir durumda.

<span class="mw-page-title-main">Sümer ve Akad kralı</span> antik Mezopotamya kraliyet unvanı

Sümer ve Akad Kralı, antik Mezopotamya'daki Akad İmparatorluğu hükümdarlarının, sahip oldukları "Akad Kralı" yönetici ünvanıyla "Sümer Kralı" ünvanını birleştirmesiyle meydana gelen bir kraliyet ünvanıdır. Ünvan, Akad'lı Sargon tarafından kurulan antik imparatorluğun mirası ve ihtişamı üzerinde aynı anda bir hak iddia etmiş ve güneyde Sümer ve kuzeyde Akad bölgelerinden oluşan Aşağı Mezopotamya'nın tamamını yönetme iddiasını dile getirmiştir. "Sümer Kralı" ve "Akad Kralı" Ünvanlarının her ikisi de Akad kralları tarafından kullanılmasına rağmen ünvan, Yeni Sümer kralı Ur-Nammu'nun hükümdarlığına kadar birleşik haliyle takdim edilmemiştir. Ur-Nammu, bu ünvanı Aşağı Mezopotamya'nın güney ve kuzey kısımlarını kendi yönetimi altında birleştirme çabasıyla yaratmıştır. Daha önceki Akad kralları, Sümer ile Akad'ı bu şekilde birbiriyle bağlama aleyhinde olabilirler.