İçeriğe atla

Ud Ana

Ud Ana – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde İnek Tanrıça. Uy Ana veya Ut Ana da denir. Eşanlamlı olarak İnek Ana tabiri de kullanılır. Moğollar Üne (Üneğe) Ece derler. Sığırları korur. Gücü temsil eder. Bazı Türk boyları, soylarının inekten türediğine inanır. Örneğin Kırgızlar ilk analarının bir inek olduğuna ve bir mağarada yaşadığına inanırlar. Kahramanlarda bulunan boynuz kavramı boğadan esinlenmiştir. Bu boynuzlar gücü simgeler ve Ay’ı çağrıştırırlar. Gerçekten de boynuz unsuru pek çok diğer Tanrıçaya da geçmiştir. Mesela Umay Ana boynuzlu olarak betimlenir. Ayrıca kısır kadınlar kutsal mağaralardaki boynuzlara ip bağlayarak çocuk dilerler. Modern ekonomi/borsa teorilerinde Boğa Eğilimi (Karşıt:Ayı Eğilimi) aşağıdan yukarıya doğru vurulan boynuzu, yani değeri yükselen kıymetlerden kâr elde etmeyi anlatır, fakat benzetmenin yapılmış olması insanın ne kadar çağdaş olursa olsun daima içinde ilkel bir yön bulunduğunu açıkça ortaya koyar. Gerçi bu durumun doğrudan Türk söylenceleriyle bağlantılı olduğunu söylemek mümkün değildir fakat pek çok kültürün de ortak algılayaşlarının olduğu muhakkaktır. Yani söylencelerin de kendine özgü yönleri olduğu kadar diğer toplumlarla benzer ve aynı zihinsel süreçlerle ortaya çıkmış olan taraflarını da göz ardı etmemek gerekir.

Etimoloji

(Ud/Ut/Uy) kökünden türemiştir. Sığır demektir.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Ut</span> Telli müzik aleti

Ut ya da Ud, telli bir müzik aleti. Kelimenin aslı Arapçada sarısabır veya ödağacı anlamındaki el-oud dan gelir. Baştaki el- sözcüğünün, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif olduğunu bilen Türkler bu edatı atmış, geriye kalan oud kelimesini de - gırtlak yapıları ayna uygun olmadığı için - "ut" şekline sokmuşlardır. Dillerinde tanım edatı olan batılılar, 11-13. yüzyıllar arasındaki Haçlı Seferleri sırasında tanıyıp Avrupa'ya götürdükleri bu saza, fr:luth, en:lute, de:Laute, it:liuto, Alaut (İsp.)Laúd, Luit (Dat.) gibi hep L ile başlayan isimler vermişlerdir. Hatta saz yapıcılığı anlamında kullanılan lütiye kelimesi de yine lütfen yapılmadır.

<span class="mw-page-title-main">Ejderha</span> efsanevi canavar

Ejderha, yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan dev kertenkele ya da yılan biçimindeki efsanevi canavardır. Tarih öncesinin ejderhayı andıran dev sürüngenleri hakkında hiç bilgi yokken bile bu yaratıkların varlığına inanılırdı. Yunancadaki δράκων (drákōn) sözcüğü başlangıçta her türlü büyük yılan için kullanılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Tekboynuz</span> mitolojik yaratık

Tekboynuz veya Unicorn, mitolojik tek boynuzlu at. Kafasının ortasından düz bir boynuz çıkar. Saf ve masum olduğuna, kanı içildiğinde kişiyi ölümsüz kıldığına, bu nedenle öldürmenin lanet getireceğine inanılan efsanevi bir hayvandır. Latince ismi olan Unicorn; "bir-tek" anlamına gelen uni- ve boynuz anlamına gelen cornus sözcüklerinden türemiştir. Yine bir efsaneye göre, sadece bakire kızların yanına yaklaşır ve bu şekilde yakalanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sığır</span> geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı

Sığır, memeliler (Mammalia) sınıfının, çift toynaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovidae) familyasının sığırlar (Bovinae) alt familyasından evcil büyükbaş hayvan. Çoğunlukla evcil olan, kaba ve hantal yapılı, kuyrukları püsküllü, boynuzlu büyükbaş hayvanlardır. Mideleri dört gözlüdür ve geviş getirirler. Üst çenelerinde kesici dişleri bulunmaz. Otları alt çenelerinin dişleriyle keserler. Boynuzları daimidir. Kırıldığında bir daha yeniden çıkmaz.

Narkolepsi, gündüz aşırı uyku eğilimi - Excessive Daytime Sleepiness (EDS) - ile karakterize edilen nöropsikiyatrik bir durumdur. Uyku felci, katapleksi ve hipnogojik halüsinasyonlar ise bu hastalığın uzantısında ortaya çıkan diğer bozukluklardır.

<span class="mw-page-title-main">Ercolano</span> İtalyanın Campania bölgesinde, Napoli iline bağlı ilçe (komün)

Ercolano, güney İtalya'da Campania Bölgesi'nde, Napoli iline bağlı ve Napoli şehrinin merkezinden sadece 8 km uzaklıkta bulunan bir kent ve bir komün. Şehir Napoli şehrinin şehirleşmiş bir varoşudur.

Kuyaş, Türk ve Altay mitolojilerinde Güneş Tanrısı. Koyaş Ata, Gün (Kün) Ata, Güneş (Küneş) Ata ya da Yaşık Ata olarak da bilinir. Moğollar Nar (Nara) Etzeg derler.

<span class="mw-page-title-main">Ak Ana</span> Mitolojik karakter

Ak Ana - Türk, Tatar, Altay, Yakut, Çuvaş mitolojilerinde Deniz Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Ağ Ana, Ürüng Ene, Şura Ene olarak da bilinir. Moğollar ise Sagan Ece olarak anarlar.

<span class="mw-page-title-main">Alasığın</span>

Alasığın - Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde Kutsal Geyik. Değişik Türk lehçe ve şivelerinde Alageyik (Alakeyik, Alakiyik) veya Alabolan (Alabulan) ya da Alabuğa (Alabuğu) olarak da bilinir. Moğollar ise Kubamaral (Govamaral, Guvamaral) derler. “Gökgeyik / Kökgeyik” tabiri de kullanılır. Yalnızca “Sığın” olarak da ifade edilir.

Aran İyesi - Türk ve Tatar halk kültüründe ahırın koruyucu ruhu. Damız İyesi veya Kitre İyesi veya Ahır İyesi olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Ayı Ana</span>

Ayı Ana, Türk ve Altay mitolojisinde ayı tanrıça. Farklı Türk dillerinde Azı Ana olarak da söylenir. Moğollar Bavgay Ece derler. Bazı Türk boyları ayıdan türediklerine inanırlar. Finlerde ayı en kutsal hayvan olarak kabul edilir. Kahverengi ayı bu toplumda ayrı bir öneme sahiptir. Fin (Suomi) halkı Ural kökenli olup Türklere komşu bir kavimdir ve İskandinavya'ya göç ederek orada devlet kurmuşlardır. Ayı; gücü, toprağı, savaşçılığı büyüklüğü simgeler. Ayı tırnağının ve pençelerinin koruyuculuğuna inanılır. Modern ekonomi/borsa teorilerinde Ayı Eğilimi yukarıdan aşağıya doğru vurulan pençeyi, yani değeri düşen kıymetlerden kâr elde etmeyi anlatır ve bu benzetmenin yapılmış olması insanın ne kadar çağdaş olursa olsun daima içinde ilkel bir yön bulunduğunu açıkça ortaya koyar. Gerçi bu durumun doğrudan Türk söylenceleriyle bağlantılı olduğunu söylemek mümkün değildir fakat pek çok kültürün de ortak algılayışlarının olduğu muhakkaktır. Yani söylencelerin de kendine özgü yönleri olduğu kadar diğer toplumlarla benzer ve aynı zihinsel süreçlerle ortaya çıkmış olan taraflarını da göz ardı etmemek gerekir. . İnsanoğlunun korktuğu şeye saygı duymasının ve onu yok etmeye çalışmak yerine onunla özdeşleşerek onun gibi olmayı amaçlamasının en güzel örneği Ayı Ana ve Ay Ata kavramlarıdır.

Barak Ata - Türk mitolojisinde köpek tanrı. Köpek Ata ve Moğollarda Nokay Eçege olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Gök-Kal</span>

Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da Kovak-Kalığ olarak da söylenir. Karşıtı Yer Su'dur.

Kurt Ana – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Kurt Tanrıça. Kort Ana olarak da bilinir. Börü Ana ve Moğolca Çına Ece sözcükleri de eşanlamlı olarak kullanılır.

Ud Ata – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Boğa Tanrı. Uy Ata veya Ut Ata da denir. Eşanlamlı olarak Boğa Ata tabiri de kullanılır. Moğollar Buh (Buk) Ecege derler. Boğaları korur. Gücü temsil eder. Bazı Türk boyları, soylarını boğadan türediğine inanır. Oğuz Kağan’a adını veren de Boğa Ata’dır. Kutsal Ay Boğası olarak tanımlanır. Kahramanlarda bulunan boynuz kavramı boğadan esinlenmiştir. Bu boynuzlar gücü simgeler ve Ay’ı çağrıştırırlar. Kırgızlar Dünya’nın bir öküzün boynuzları üzerinde durduğuna inanırlardı. Yağmurlar sonucu dağlardan inen seller böğüren boğalara benzetilir. Boğa Ata boz boğa kılığına bürünerek Tayçı Han’ın boğalarıyla güreşir ve daha sonra da Han’ın kızıyla sevişir. Ondan bir oğlu olur. Bu çocuk Buryat kavminin atasıdır. O yüzden kendisine boz boğa kurban edilir. Buga Moğolcada geyik demektir ve kutsal bir hayvandır. Tunguzlarda Buga adı verilen her şeye gücü yeten, tüm yaşamı kontrol eden, bilge bir Tanrı vardır. Aynı şekilde Tunguzlarla akraba bir kavim olan Evenklerde Buga cennet tanrısıdır.

Tazşa – Türk ve Altay mitolojisinde ve masallarında sık sık adı geçen kel kahraman. Taşşa veya Tazça olarak da söylenir. Bazen Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) şeklinde de geçer.

Katay Han, göğün beşinci katında yaşayan “Yaratanlar Yaratanı” olarak da bilinen Kıtay, Kıday, Kaday ya da Koday Yayuci - Türk ve Altay mitolojisinde Deprem Tanrısı ya da Demirci Tanrısı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türk halk astronomisi, halk kültürü içerisinde doğrudan toplum tarafından gökcisimlerine verilen isimleri, gökyüzünün algılanışını ve bunlarla ilgili olarak oluşturulan mitleri ve öyküleri içerir. Türk kültürü geniş bir coğrafyaya yayılmış olduğu ve pek çok çevre kültürlerden etkilenmiş olduğu için dışarıdan gelen unsurların tespit edilmesi oldukça güçtür. Örneğin Moğol etkilerini bazı durumlarda belirleyebilmek son derece zordur, hatta imkânsızdır. Hatta bunların Moğollara mı yoksa Türk halk inançlarına mı dayandığını anlamak ihtimali çoğu zaman yoktur. Buna karşın Fars veya Budist unsurları ayırt edebilmek daha kolaydır. Ancak genel olarak komşu halklarla etkileşimden doğan bileşenleri, tamamen uzak ve yabancı etkilerden ayırmak mümkündür. Yine de yapılan derlemeler dünya üzerinde oldukça geniş bir alana yayılmış ve tarih içerisindeki farklı dönemlerde tespit edilmiş bilgilerin toplamından oluşmaktadır. Ancak hepsi bir araya geldiğinde bir bütün oluşturmakta ve anlam ifade etmektedir. Çıplak gözle görülemeyen gökcisimlerinin adları ise eski astronomi kitaplarında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Macar grisi (sığır)</span> Sığır türü

Macar grisi veya Macar bozkır sığırı Macaristan kökenli eski bir sığır türüdür. Macar ovalarından köken almıştır ve ekstansif yetiştiriciliğe çok iyi uyum sağlamıştır.