Knot (/nɒt/), saatte 1 deniz miline (nm) eşit hız birimi. Tam olarak saatte 1,852 metreye, yaklaşık olarak saatte 1,151 kara miline ve saniyede 0,514 metreye eşittir. Yaygın olarak meteorolojide, denizcilikte ve havacılıkta kullanılır. ISO standardında göre sembolü kn'dir, ancak havacılıkta kt sembolü de kullanılır.

Mach sayısı, akışkanlar mekaniğinde hareket halindeki bir kütlenin hızının, kütlenin bulunduğu şartlardaki ses hızına oranıdır. Kısaltması Ma ya da M'dir. Adını Avusturyalı fizikçi ve filozof Ernst Mach'tan alır. Ernst Mach'tan önce bu konu üzerine Fransız fizikçi Sarrau da incelemeler yaptığından Sarrau sayısı da denir.

Pusula, başlıca olarak ulaşımda ve arazi incelemesinde kullanılan, dünya üzerinde yön tespit etmeye yarayan cihaz. Pusulalar; manyetik veya cayroskopik olarak ya da bir yıldıza göre yön belirleme prensipleriyle çalışırlar. En eski pusula türü, Dünya'nın manyetik alanına göre yönleri gösteren manyetik pusuladır ve sıklıkla pusula sözcüğü, manyetik pusula ile eşanlamlı olarak kullanılır.

Roket bir uzay aracı, hava aracı, araç, atkı veya bombadır. Roket, roket motorundan itme gücü elde eder. Roket motoru egzozu tamamen roket içinde taşınan roket itici yakıtından oluşur. Roket motorları etki ve tepki ile çalışır ve sadece egzozlarını yüksek hızda ters yönde dışarı atarak roketleri ileri doğru iter ve bu nedenle uzay boşluğunda çalışabilir. Etimolojik kökeni İtalyancada "bobin" anlamına gelen rocchetto olup, silindirik şekil benzerliğinden ötürü modern anlamında sahiplenilen kelimenin kullanımı 20. yüzyıl başlarında savaş gemilerinin öz itmeli ateşleme mermilerine dayanmaktadır. Türk Dil Kurumuna göre Türkçeye Fransızca roquette kelimesinden geçmiştir.

Boeing 737 kısa ve orta mesafe menzilli, tek koridorlu, dar gövdeli ve düşük fiyatlı, jet motorlu havayolu uçağıdır. Boeing'in diğer modelleri 707 ve 727'den türetilerek tasarlanmış olan Boeing 737'nin toplam dokuz versiyonu üretilmiştir. Boeing 737 Max üretiminin başlamasından sonra Boeing 737NG olarak adlandırılan -600,700,800 ve 900 versiyonunun üretimi 18 Aralık 2019 tarihinde son 737NG'nin KLM Havayollarına teslim edilmesiyle sonlanmıştır.

DME, havacılıkta yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı. Taşıtın yer istasyonundan olan uzaklığını -genellikle deniz mili (nm) cinsinden- ölçen aviyonik bir sistemdir.

Günlük ve kinematik kullanımda sürat bir objenin hızının büyüklüğü olarak adlandırılır ve skaler bir büyüklüktür. Ortalama sürat ise toplam alınan yolun toplam zamana bölünmüş halidir. Anlık sürat ise zaman 0’a yaklaşırken hesaplanan ortalama sürate denir.
Özgül itici kuvvet roket ve jet motorlarının verim oranını tanımlamak için kullanılan bir yöntemdir. Kullanılan itici yakıt miktarı ile ilgili olarak itici kuvvetin türevini belirtir. Başka bir deyişle, itme kuvveti birim zamanda kullanılan itici yakıt miktarına bölünür. İtici yakıt "miktarı" kütlece verilirse, bu durumda özgül itici kuvvet hız birimine sahip olur. İtici yakıt miktarı ağırlıkça verilirse, o zaman da özgül itici kuvvet zaman birimi ile ifade edilir. Özgül itici kuvvetin iki sürümü arasındaki dönüşüm sabiti g dir. Özgül itici kuvvet ne kadar yüksekse, belirli bir itme kuvveti için gerekli itici yakıt akış hızı o kadar az olur ve bu durumda Tsiolkovsky roket denkleminde bahsi geçen delta-v için roketin daha az itici yakıta ihtiyacı olur.

İşarî hava sürati (IAS), hava taşıtlarındaki ana sürat göstergesinde görülen hız. IAS, İngilizce indicated airspeed kavramının kısaltmasıdır. İşarî hava sürati, pito-statik sistemden gelen dinamik ve statik basınç verileri ile hesaplanır. Uçağın performans ve aerodinamik hesaplamalarında kullanılan ana sürattir. Pek çok hava taşıtında sürat knot cinsinden kullanılır ve sürat saatlerindeki değerler KIAS olarak verilir.

Hakikî hava sürati ya da gerçek hava sürati (TAS), bir hava taşıtının içinde hareket ettiği hava kütlesine nazaran sürati. TAS, İngilizce true airspeed kavramının akronimidir. İçinde bulunduğu hava kütlesi ile birlikte aynı yönde ve hızda hareket eden bir nesnenin hakikî hava sürati sıfırdır.

Terminal kontrol sahası, yoğun hava trafiği olan büyük havalalanları çevresinde belirlenmiş kontrollü bir hava sahası. Avrupa sisteminde TMA, Kuzey Amerika'da TCA kısaltması daha yaygın kullanılır.

Radyo seyrüseferi veya radyo navigasyonu, Dünya üzerindeki bir noktadan başka bir noktaya giderken, seyrüsefer yardımcısı olarak radyo frekansları ile çalışan araçların kullanımı. Radyo seyrüsefer yardımcıları genellikle; vericinin gönderdigi radyo elektromanyetik dalgalarının alıcı tarafından alınması ve ses, görüntü veya yazıya dönüştürülmesi prensibiyle çalışırlar.

Hava sahası, herhangi bir kara parçası veya su kütlesi üzerindeki boyutları çeşitli kanun, kural ve antlaşmalarla belirlenmiş atmosfer kütlesi. Günümüzde kullanılan -kapsadığı alan olarak açısından- en büyük hava sahası birimi uçuş bilgi bölgesidir (FIR). Her ülkenin hava sahası bir veya daha fazla uçuş bilgi bölgesine bölünür.

Uçuş planı (FPL), uçucuların uçuşa dair niyetlerini ve uçuş hakkındaki çeşitli bilgileri havacılık otoritelerine bildirmek için doldurdukları belgeler. FPL kısaltması, İngilizce flight plan kavramının akronimidir. Uçuş planı kavramıyla genellikle yazılı formlar kastedilmekle birlikte bazı koşullarda uçuş planının pilot tarafından yerde veya uçuş esnasında sözlü olarak bildirilmesi (doldurulması) de mümkündür.

Pist, hava araçlarının iniş ve kalkış yapması için kullanılan dikdörtgen şeklindeki alan. Türkçeye Fransızca piste sözcüğünden geçmiştir. Asfalt, toprak veya çim gibi farklı yüzeylere sahip olabilir. Piste geliş-gidişlerde ve meydanın diğer kısımlarında hava taşıtlarının kendi motor gücü ile yerdeki hareketlerine (rule) tahsis edilmiş yollara taksi veya rule yolları denir. Pistler ve rule yolları, bir meydandaki manevra sahasını oluşturur.

Dead reckoning (DR); istikamet, sürat, mesafe, zaman ve rüzgâr bilgilerini kullanarak harita üzerinde yapılan seyrüsefer hesabı. İngilizce deduced reckoning kavramından oluşturulmuştur ve bu kavram birebir çevrildiğinde "mantıklı çıkarım yaparak hesaplama" anlamına gelir. En basit tanımıyla DR, belirli bir süre önce nerede olduğu kesin olarak bilinen bir taşıtın, şu an nerede olması gerektiğinin hesabıdır.

Yer sürati (GS), uçuştaki herhangi bir hava aracının yeryüzü üzerindeki izdüşümünün hızı. GS kısaltması İngilizce ground speed kavramının akronimidir. Havacılıkta yer süratinin hava sürati ile ilişkisinin anlaşılabilmesi için öncelikle şu süratlerin bilinmesi gerekir:
IAS:
İşarî hava sürati. Hava taşıtlarındaki ana sürat göstergesinde görülen hızdır. Pito-statik sistemden gelen dinamik ve statik hava basıncı verileri ile hesaplanır. Uçağın performans ve aerodinamik hesaplamalarında kullanılan ana sürattir. CAS ve EAS süratleri ise IAS'ın çeşitli hata payları düzeltilmiş hâlleridir ve genellikle IAS'a yakındır. Bu yazıda IAS ifadesi -anlatım kolaylığı nedeniyle- CAS ve EAS ile eşanlamlı kullanılacaktır.TAS:
Hakikî hava sürati. Bir hava taşıtının içinde hareket ettiği hava kütlesine nazaran süratidir. İçinde bulunduğu hava kütlesi ile birlikte aynı yönde ve hızda hareket eden bir nesnenin hakikî hava sürati sıfırdır. TAS, seyrüsefer hesaplamalarında kullanılan ana sürattir.

iletişim veya haberleşme konusu, yer istasyonları ile hava istasyonları arasındaki radyo/telsiz (radyotelefon) iletişimi ile görsel iletişim usullerini kapsar. Havacılıkta uluslararası olarak standart İngilizce ICAO freyzolojisi kullanılır. Bu nedenle hem uçuş personelinin hem de hava trafik hizmeti birimlerinin, gerek standart ICAO freyzolojisini kullanabilecek, gerekse standart dışı durumlarda düz İngilizce ile iletişim kurabilecek kadar İngilizceye hakim olmaları gerekir.

İçten yanmalı motorlar için yakıt olarak çeşitli alkoller kullanılır. İlk dört alifatik alkol yakıt olarak ilgi çekicidir, çünkü kimyasal veya biyolojik olarak sentezlenebilirler ve içten yanmalı motorlarda kullanılmasına izin veren özelliklere sahiptirler. Alkol yakıtı için genel kimyasal formül CnH2n+1OH'dir.

Ege sorunu veya Ege ihtilafı, Ege Denizi bölgesindeki egemenlik ve ilgili haklar konusunda Yunanistan ile Türkiye arasında birbiriyle ilişkili bir dizi anlaşmazlık. Bu tür çatışmalar, 1970'lerden beri Yunan-Türk ilişkilerini güçlü bir şekilde etkiledi ve iki kez 1987 ve 1996'nın başlarında, askeri çatışmanın patlak vermesine neden olabilecek krizlere yol açtı. Ege'deki sorunlar birkaç kategoriye ayrılır:
- Karasularının sınırlandırılması
- Hava sahalarının sınırlandırılması
- Münhasır ekonomik bölgelerin (MEB) sınırlandırılması ve kıta sahanlığının kullanımı
- Askeri uçuş faaliyetlerinin kontrolü için uçuş bilgi bölgelerinin (FIR) rolü
- Bölgedeki bazı Yunan adalarına verilen askerden arındırılmış statü sorunu
- İki tarafın, özellikle Kardak olmak üzere bir dizi adacık üzerinde egemenlik iddiaları