İçeriğe atla

Tutunamayanlar

Tutunamayanlar
İlk baskısının kapak resmi
YazarOğuz Atay
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
TürRoman
Yayım1971-1972 (2 cilt)
YayımcıSinan Yayınları
Sayfa671
ISBN9789750525728

Tutunamayanlar, Oğuz Atay'ın ilk romanıdır. 1970 yılında TRT Roman Ödülü'nü kazandı. Oğuz Atay'ın 25'inci ölüm yıldönümü olan 2002 yılında UNESCO, Tutunamayanlar'ı İngilizce'ye tercüme edilmesi gereken seçkin edebiyat eseri listesine seçti.[1]

Çoğu yazar ve okuyucuya göre modern Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Hatta dil ve üslup itibarıyla, Türk edebiyatında bir devrim olarak kabul edenler de vardır.

Kitap belirli bir olayı sergilemekten çok; izlenimler, çağrışımlar, taşlamalar, ayrıntılar ve ruhsal çözümlemelerden oluşur. Berna Moran, bu kitabı hem içerik hem de biçimsel özellikleri bakımından Türk edebiyattında yepyeni bir evre olarak değerlendirmekte, Jale Parla ise Don Kişot'tan Günümüze Roman başlıklı çalışmasında modern ve postmodern roman bağlamında Atay'ın ve Tutunamayanlar'ın yerini belirtmektedir.[2] Berna Moran, Tutunamayanlar'ı “hem söyledikleri, hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı” olarak nitelendirir. Moran’a göre “Oğuz Atay’ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar’ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır.”[3]

Hürriyet gazetesinin pazar eki Hürriyet Pazar tarafından oluşturulan yüz kişilik jüri, Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı listesinde Tutunamayanlar'a ikinci sırada yer verdi.[4]

Konusu

Selim Işık'ın intihar ettiğini öğrenen Turgut Özben, ihmal ettiğini düşündüğü arkadaşının geçmişinin izini sürmeye ve Selim'in tanıdığı insanlar aracılığıyla onu tanımaya çalışır. Her insana farklı bir yönünü gösteren Selim'in görüntüsü, Turgut'un bu insanlarla konuşması sonucu okuyucunun ve Turgut'un gözünde netlik kazanacaktır. Romanda birçok kişi vardır ama her biri aslında Selim'in hayatındaki kişilerdir ve tüm anlatılanlar Selim Işık'ı aydınlatır. Selim Işık, düşünen ve sorgulayan insanın simgesidir ve bu yüzden hayata tutunamamış ve bir tutunamayan olmuştur.

Yıldız Ecevit'in yazdığı "Ben Buradayım..." başlıklı Oğuz Atay biyografisinin ardından, romanın pek çok otobiyografik öğe taşıdığı anlaşılmıştır. Berna Moran'a göre küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay, saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar.

Romanın yeniden keşfedilişi

Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülü'nü almasına rağmen, pek bir ilgi görmemiş ve hatta bir, iki sene sonra unutulmuştu. Oğuz Atay da Günlük'de "Ben, yaşarken unutulmuş biriyim." diyerek bu durumu betimlemiştir.[5]

12 Mart 1971 Askerî Muhtırası sonrasında cezaevine giren Ömer Madra 1973 yılında, koğuşun 250-300 kitaptan ibaret kitaplığında Tutunamayanlar'ın birinci baskısına rastlar. Kitabın kapağı ve adı ilgisini çeker, TRT Roman Ödülü aldığını da görünce, adını sanını duymadığı bu yazarın, adını sanını duymadığı romanını Tutunamayanlar'ı okumaya karar verir. Daha ilk sayfalarından itibaren Tutunamayanlar'dan ve yazarı Oğuz Atay'dan olağanüstü etkilenir. Cezaevinden çıkar çıkmaz, Oğuz Atay ile bir şekilde iletişim kurmaya karar verir.[6]

Ömer Madra, bu emeline hiç ulaşamaz ve Oğuz Atay ile görüşmeyi ve tanışmayı beceremez. Hapishaneden çıktıktan sonra, akademik görevinden ayrılır. Hapishanede tanıştığı Altan Öymen aracılığıyla Milliyet gazetesinde çalışmaya başlar. Madra burada Enis Batur, Oruç Aruoba ve Sevin Okyay ile birlikte kültür servisinde çalışmaya başlar. Burada Sevin Okyay'ın Oğuz Atay ile tanıştığını öğrenir. Bu şekilde Oğuz Atay'ın o zamana kadar kayıp olarak addedilen günlüğünün aslında kayıp olmadığını öğrenirler ve günlüğü bulurlar. 1982 yılında Oğuz Atay'ın bu günlüğü Milliyet gazetesinde tefrika hâlinde yayınlanır. Günlüğün yayınlandığı günlerde Milliyet'in tirajı 10.000 artar. Fakat Ömer Madra ve Enis Batur, gazetenin yayın yönetmenleri Altan Öymen ve Tarhan Erdem'in dahi Oğuz Atay'ı tanımadıkları, Tutunamayanlar'ı da hiç duymadıklarını fark ederler. Bu durum, Tutunamayanlar'ın ilk neşrinin yapıldığı 1972 yılından 1982 yılına kadar geçen sadece 10 yıl zarfında Oğuz Atay'ın tamamen "unutulmuş" bir isim olduğunu da ortaya koyar.[6]

Ömer Madra ve Enis Batur, bu ilgi üzerine Oğuz Atay'ın ilk romanı Tutunamayanlarİletişim Yayınları'na götürürler. İletişim Yayınları, 1984 yılının Ocak ayında Ömer Madra'nın ve Enis Batur'un önsözleriyle Tutunamayanlar'ı yeniden neşreder. Tutunamayanlar yeniden keşfedildikten ve yeniden yayınlandıktan sonra adeta bir patlama yaratır. 2021 yılı Nisan ayı itibarıyla 102'nci baskıya ulaşır[7] ve Türk edebiyatının en çok satılan ve en meşhur eserlerinden biri hâline gelir. Tutunamayanlar'ın ardından İletişim Yayınları Oğuz Atay'ın 7 kitaptan oluşan bütün eserlerini yayınlar.

Hakkında yazılanlar

Kaynakça

  1. ^ "11 maddeyle unutulmaz yazar Oğuz Atay". CNN Türk. 13 Aralık 2018. Erişim tarihi: 12 Ekim 2020. 
  2. ^ Parla, Jale (2001). Don Kişot'tan bugüne roman. 3. baskı. Cağaloğlu, İstanbul: İletişim. ISBN 975-470-796-0. OCLC 51306201. 
  3. ^ Moran, Berna (Kasım 2019). Türk romanına eleştirel bir bakış. Cağaloğlu, İstanbul: İletişim Yayınları. ISBN 975-470-053-2. OCLC 17179171. Erişim tarihi: 15 Nisan 2021. 
  4. ^ Özbey, İpek; Arslan, Güliz (17 Haziran 2017). "Türk edebiyatının en iyi 100 eseri". Hürriyet. 18 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Haziran 2017. 
  5. ^ Atay, Oğuz (1992). Günlük ve eylimbilim. 3. baskı. Cağaloğlu, İstanbul: İletişim Yayınları. ISBN 975-470-035-4. OCLC 30130255. 
  6. ^ a b "Ömer Madra ile Oğuz Atay Üzerine | Açık Radyo 95.0". acikradyo.com.tr. 8 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Nisan 2021. 
  7. ^ Tutunamayanlar - Oğuz Atay. 15 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2021. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Hamdi Tanpınar</span> Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçii

Ahmet Hamdi Tanpınar ; Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve akademisyendir.

Ahmet Enis Batur, Türk şair, yazar ve yayımcıdır.

<span class="mw-page-title-main">Oğuz Atay</span> Türk yazar (1934–1977)

Oğuz Atay, Türk roman, öykü ve oyun yazarı.

<i>Tehlikeli Oyunlar</i> (roman) Oğuz Atayın ikinci romanı

Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay'ın ikinci romanıdır. 1973 yılında yayımlandı.

<i>Huzur</i> (roman) Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılan roman

Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ilk romanı. 22 Şubat 1948 - 2 Haziran 1948 arasında Cumhuriyet Gazetesi'nde tefrika edilen Huzur, 1949'da basılmıştır.

Berna Moran Türk edebiyat kuramcısı, edebiyat eleştirmeni. Türkiye'de modern edebiyat eleştirisi alanının öncülerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Pamuk</span> Nobel ödüllü Türk roman yazarı

Orhan Ferit Pamuk, Türk romancı. Birçok başka edebiyat ödülünün yanı sıra, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü ve 54 yaşında, bu ödülü kazanan en genç edebiyatçılardan biri oldu. Kitapları altmış üç dile tercüme edildi, yüzden fazla ülkede yayımlandı ve 13 milyon baskı yaptı. 2006 yılında Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisi arasına seçilen Pamuk, Nobel ödülüne lâyık görülen ilk Türk'tür.

Jale Parla,, Türk edebiyat teorisyeni ve eleştirmenidir.

Postmodern roman, bir anlamda söylemsel olarak mimaride başlayıp gelişen, kurumsal, kuramsal ve düşünsel alanlarda hızla yayılan ve 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren edebiyat dünyasında da kendisini gösteren postmodernizmin ürünüdür. Edebiyat yapıtlarında özellikle romanlarda görülen postmodern eğilim, genel postmodernizmin söylemsel ve düşünsel yönelimlerinden doğrudan etkilenir ve o söylemsel yapının özelliklerini barındırır.

Reşat Enis Aygen, Türk yazardır. Sosyalist gerçekçi romanlar yazmıştır.

Leitmotiv, edebiyata müzik alanından geçen bir kavram. Esası, bir müzik parçasının tekrarlanan nakaratıdır. Edebiyatta, özellikle roman sanatında rağbet gören teknik bir unsurdur. Romanın değişik bölümlerinde, çeşitli nedenlerle tekrarlanan ifade kalıbıdır. Peyami Safa'nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nda Nüzhet'in kahkaları, Yalnızız romanında "çay iç" cümlesi, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar romanında Olric'in "efendim" ifadesi, Turgut'un "bat dünya bat" sözü birer leitmotiv örnekleridir.

<span class="mw-page-title-main">Erdal Öz Edebiyat Ödülü</span> Türkiyede edebiyat ödülü

Erdal Öz Edebiyat Ödülü, Erdal Öz'ün anısını yaşatmak için ailesi ve Can Yayınları tarafından her yıl bir şair ya da yazara verilen edebiyat ödülü.

Muhsin Kızılkaya, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kürt muhabir, yazar ve çevirmen.

<i>Kıskanmak</i> (roman) Nahid Sırrı Örik romanı

Kıskanmak, Nahid Sırrı Örik'in ilk kez 1946 yılında basılan ilk romanı. 19. yüzyıl Fransız edebiyatından Gustave Flaubert, Honoré de Balzac ve Stendhal gibi yazarların romanlarına benzer tema ve tarza sahip olan eser, baş karakteri Seniha'nın duyduğu kıskançlığı ve kendisini çirkin algılamasını konu alır.

<span class="mw-page-title-main">Yiğit Bener</span>

Eşref Yiğit Bener, Türk yazar ve çevirmendir.

Yahya Akengin, Türk şair ve yazardır. Hisarcılar akımının temsilcilerinden biridir.

100 Türk Edebiyatçısı, 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilere hem Türk Dili ve Edebiyatı dersi müfredatı ile ilişkilendirilerek yazarların kitaplarının okutulması hem de boş zamanlarını değerlendirmek üzere öncelikle başvurabilecekleri yazarların kaynak eserleri olarak tavsiye edilmesi için derlenmiş Türk yazarlar listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Handan İnci</span> Türk yazar

Handan İnci, Türk edebiyatçı, akademisyen ve yazar. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesidir. Özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yaptığı araştırma ve incelemeleriyle tanınmaktadır. Aralık 2017'de kurulan Tanpınar Araştırma Merkezi'nin kurucu başkanıdır.

<i>Efruz Bey</i> Ömer Seyfettin tarafından yazılan roman

Hürriyete Layık Bir Kahraman veya Efruz Bey, Türk yazar Ömer Seyfettin'in romanıdır. İlk olarak 10 Aralık 1919 tarihinde yayımlanmış, beğenilmesi üzerine öykünün ana kahramanı Efruz Bey'in yer aldığı beş hikâye daha yayımlanmıştır. Çoğu eleştirmen tarafından bu öykü dizisi bir roman olarak görülür. Bunu 1942 yılında ilk belirten, önde gelen edebiyat araştırmacısı Pertev Naili Boratav olmuştur.

"Dandini Dandini Dastana" veya "Dandini", popüler bir Türk ninnisidir.